Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4601 E. 2020/1074 K. 11.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4601 Esas
KARAR NO: 2020/1074
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/07/2017
NUMARASI: 2017/72 E. – 2017/657 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/06/2020
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalıya mal sattığını, faturaların davalıya teslim edildiğini,davalının faturalara ve borca itiraz etmediğini, 4.316,44 TL nin ödenmediğini, bu alacağın tahsili için Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini, tarafların tacir olduğunu bu nedenle işlemiş işleyecek faiz ve faiz oranına yapılan itirazın kabulünün mümkün olmadığını belirterek itirazın iptalini,%20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığının ve faturanın davalıya teslim edildiğinin ispat yükü davacı tarafta olup, takibe konu faturaların yapılan incelemesinde sevk irsaliyelerinin teslim alan bölümünün … tarafından imzalanmadığı, dolayısı ile fatura konusu malların davalıya teslim edildiği anlaşılmış davacı taraf iddiasını ispatlanmıştır. Bu kapsamda davacı tarafın davasının kabulü ile takibin aynen devamına, alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Usulsüz tebligatlara bağlı olarak müvekkilin adil yargılanma hakkı zedelendiğini, icra dosyasına süresinde itiraz ettiklerini, 7201 Sayılı Kanun’un 11/1. Maddesi gereğince vekile tebliğin zorunlu olduğunu, icra dosyasına yönelik itirazın vekaleten yapılmasına rağmen dava dosyasından davalı asile tebligat yapılmış olması yasa ve usule aykırı olduğunu ve tebligatların geçersiz olduğunu, gerekçeli kararın icra takibine konulması üzerine icra emrinin 09.08.2017 tarihinde kararı öğrenildiğini, Müvekkiline daha önce yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, örneğin müvekkiline dava dilekçesinin 03.02.2017 tarihinde işyerinde daimi çalışana tebliğ edildiğini, ön incelemeye ilişkin çağrı kağıdının 27.03.2017 tarihinde Tebligat Kanunun 21.maddesine göre muhtarlığa tebliğ edildiğini, defter incelemesine ilişkin çağrı kağıdının 03.05.2017 tarihinde işyerinde daimi çalışana tebliğ edildiğini, bilirkişi raporunun 08.06.2017 tarihinde işyerinde daimi çalışana tebliğ edildiğini, gerekçeli kararın ise 04.08.2017 tarihinde işyerinde daimi çalışana tebliğ edildiğini, tebligatların usulsüz olduğunu, ıttıla tarihinin 09.08.2017 olarak tespiti gerektiğini,
Müvekkilin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, bahse konu fatura bedellerini davacıya ödemediği iddiasının gerçeğe açıkça aykırı olduğunu, müvekkili şirket çalışanı …’in davacının talebi üzerine davacı şirket yetkilisi …’in … Bankası A.Ş. nezdinde bulunan … şube kodlu … şahsi hesabına 2016 yılı içerisinde ATM’ den iki defa 2.500,00 TL yani toplamda 5.000,00 TL ödeme gerçekleştirdiğini, bu ödemeye bağlı olarak da borcu sona erdiğini, Müvekkil aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi yasa ve usule açıkça aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını, delillerin toplanarak davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, cari hesap borcunun ödenmediği iddiası ile İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı vekilinin usulsüz tebligata ilişkin istinaf istemi incelenmiştir. İtirazın iptaline ilişkin iş bu davada, ilk tebligatın vekile değil tarafa yapılması yerinde olup sonrasındaki tebligatlar yönünden tebliği alan kişilerin şirket çalışanı olmadığı yönünden davalının açık itirazının bulunmadığı dikkate alındığında bu husustaki itirazı yerinde bulunmamıştır. Davalı istinaf dilekçesinde borcunu ödediğini savunmuş ise de; borcun şirket hesabına değil şirket yetkilisinin şahsi hesabına ödendiğini iddia etmiş, davacı şirket vekili ise istinafa cevap dilekçesinde bu hususu kabul etmemiştir. Bu durumda; davalı şirket hesabına ödeme yapıldığına dair iddiada bulunmadığından ilk derece mahkemesinin kararı yerindedir. Somut uyuşmazlıkta; alacağın likit ve itirazın haksız olmasına göre icra inkar tazminatına hükmedilmesi de yerinde olup davalı şirket vekilinin tüm istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden yerinde olduğundan davalı vekilinin isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 294,86 TL harçtan, peşin alınan 73,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 221,15 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 5,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 11/06/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.