Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4589 Esas
KARAR NO : 2020/1058
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2017
NUMARASI : 2015/1182 E. – 2017/154 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 11/06/2020
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında 9.906,73 -TL tutarındaki alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, davalının itirazı haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının imzaladığı sözleşme kapsamında müvekkili şirketçe kredi verilerek, davalının, müvekkili şirkete borçlandığını, kredi ilişkisinden kaynaklanan borcun, sözleşmede öngörülen çerçevede müvekkili şirkete geri ödenmediğini, borçlu aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile alacağın tahsili amacıyla icra takibine girişildiğini, anılan dosya ile rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, aynı dosyadan yapılan tahsilat ile borç bitmediği için anılan dosyadan 04.11.2014 tarihli rehin açığı belgesi alınarak İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile rehin açığı belgesine dayanarak icra takibi yapıldığını, söz konusu takibe yapılan itiraz nedeniyle takip durduğunu bildirerek davalının haksız ve dayanaksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, kötü niyetli davalının alacağın % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı asilin cevap dilekçesinde özetle; İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile yürütülen icra takibine karşı, kuruma 21.500,00,-TL borcu varken, aracına 24.600,00TL bedelle satarak tamamını tahsil ettiklerini, 3.000,00-TL alacaklı durumda olduğunu, böyle bir borcu kabul etmediğini, satıştan artan 3.000,00-TL’nin tarafına iadesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Davacının davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası ile 22.907,14TL üzerinden taşınır rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yaptığı, bu dosyadan yapılan tahsilat ile borç bitmediğinden bu takip dosyasında alınan 04.11.2014 tarihli rehin açığı belgesine dayalı olarak dava konusu İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden davalı hakkında toplam 9.906,73 TL üzerinden ilamsız icra takibi yaptığı, mahkememizce bankacı bilirkişiden alınan 27.01.2017 tarihli rapora göre davacının takip tarihi olan 10.11.2017 tarihi itibariyle davalı …’ten daha önceki takip sebebiyle yapılan tahsilatlar düşündükten sonra 9.787,71 TL asıl alacak 384,53 TL işlenmiş faiz 90,24 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 10.262,48 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş, alınan bilirkişi raporu bilimsel tarafsız ve denetime elverişli görülmekle karar vermeye yeterli görülmüştür, davacı davalı hakkında 9.906,73 TL takipte bulunduğu takip talebi ile bağlı oludğu anlaşıldığından bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, daha önceden herhangi bir temerrüt ihtarı olmadığından temerrüt tarihinin takip tarihi olduğu, takip tarihi olan 10.11.2014 tarihinden itibaren 9.787,71 TL asıl alacağı %17,04 temerrüt faizin %5’i BSMV işletilmesine kara vermek gerekmiş, davalının davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak taraflarca belirlenebilir mahiyette bulunan likit alacak miktarına kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden, kabul edilen toplam alacak miktarı üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı taraf istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketten 28.000TL kredi çektiğini, 48 ay vadeyle 36.000TL olarak borçlandığın, 18 ay her ay 750TL olmak üzere Körfez … Şubesi’nden 13.500TL ödeme yaptığını, ödeme yapamayınca davacının aracını bağlayıp İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında 26.000TL’ye satıldığını, toplam 39.500TL ödendiğini, kendisinin bankadan 3500Tl alacaklı iken bankaya ödenen 13500TL’den söz edilmeden borçlu hale geldiğini, sağlık sorunları nedeniyle duruşmaya katılamadığını, mağdur olduğunu, mahkemenin yanıltıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, rehin açığı belgesine dayalı ilamsız takipte İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Kesin rehin açığı belgesi, söz konusu rehinli mal satış isteyen alacaklının alacağına derece itibariyle rüçhanı olan diğer rehinle temin edilmiş alacakların tutarından fazla bir bedelle alıcı çıkmamasından dolayı (İİK m. 116, 129) satılamazsa veya satılıp da elde edilen para takip konusu alacağı tamamen veya kısmen karşılayamazsa, rehinli alacaklıya alacağın tamamen karşılanamadığı durumda bütün, kısmen karşılanamadığı durumda ise, kalan alacak kesimi için icra dairesi tarafından verilen belgedir (İİK m. 152/f. 1) Burada şu hususu vurgulamak gerekir ki, rehinle karşılanamayan miktar hesaplanırken o tarihe kadar işleyen faiz ve takip masrafları da dikkate alınacaktır.Rehin açığı belgesi icra hukuk mahkemelerinde görülen itirazın kaldırılması davalarında alacağın ispatı için yeterli bir belge kabul edilebilirse de ilamsız takibe ilişkin itirazın iptali davalarında borçlunun borcunu gösteren kesin bir delil değildir. Bu itibarla davacı bankanın davalı borçludan alacağının dava konusu takip tarihi itibariyle bilirkişi tarafından hesaplanması gerekir. Somut uyuşmazlıkta; İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında; davacı şirket tarafından davalı aleyhine başlatılan takip itirazsız kesinleşmiş olup davalı cevap dilekçesinde ve takibe itirazında satış işleminden önce borcun 21.500TL olduğunu iddia etmektedir. Davalı istinaf isteminde takipten önce 13500TL ödeme yaptığını belirtmiş ise de; banka kayıtlarına göre 8336,23TL ödeme yapıldığı dikkate alındığında bu husustaki itiraz yerinde görülmemiştir. Rehinli malın satış bedelinden faiz ve masraflar mahsup edildikten sonra kalan tutara göre alınan rehin açığı belgesine göre başlatılan takip yönünden bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir. Açıklanan nedenle davalının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalının yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 676,73 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL ile 127 TL toplam 158,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 518,33 TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 30,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 11/06/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.