Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4573 E. 2020/1023 K. 10.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4573 Esas
KARAR NO: 2020/1023 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/05/2017
NUMARASI: 2015/279 E., 2017/404 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/06/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlattığını, müvekkilinin borcunun bir kısmını taraflarca yapılan anlaşma protokolünden önce davalıya ödediğini, müvekkilinin kalan borcuna ilişkin 17/09/2011 tarihinde protokol düzenlendiğini, işbu protokol gereğince 800,00 TL nakit ödenmek şartıyla kalan borçların taksitlendirilerek 7 adet borç senedi düzenlendiğini ve senetlerin davalıya verildiğini, protokol gereği 800,00 TL’nin davalıya nakit ödendiğini, bakiye diğer borç için düzenlenen borç senetlerinin tamamını davalıya ödediğini, bedeli ödenen 6 senedin davalıdan geri alındığını, bir senedin ise bedeli ödendiği halde davacıya iade edilmediğini, davacının davalıya borcu kalmadığından davalı tarafın anılan icra dosyasını takip etmediğini ve dosyanın işlemden kaldırıldığını, müvekkilinin davalıya borcunun tamamını ödediği halde Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasını kötü niyetle yenileyerek … Esas sayılı dosya ile davacı aleyhine icra takibine devam ettiğini ve davacının taşınmazına haciz koyarak taşınmazın satışını istediğini, davalı ile icra takibini yenileyip takibe devam etmesi hususu ile ilgili yapılan görüşmede davalının, davacının kardeşinin kendisine borcu bulunduğunu, bu sebeple takibe devam ettiğini iddia ettiğini belirterek davacının davalıya Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı yenilenen dosyasından kaynaklı bir borcunun bulunmadığının tespitine, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibinin iptaline, davalıdan takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalı vekili sunulan cevap dilekçesinde; müvekkilinin, davacının kendisine olan borcunu ödememesi nedeniyle Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takip başlattığını ve bu takibin kesinleştiğini, takip dosyasının kaynağının bono olduğunu, bu nedenle davacı tarafından ödemeye yönelik iddiaların ancak buna mukabil delil ile ispat edilmesi gerektiğini, bunun dışındaki başka delillere muvafakatleri olmadığını, icra dosyasının kesinleşmesi üzerine, davacının borcun bir kısmını ödeyeceğini, kalan kısmını ise daha sonra yine ödeyeceğini söyleyerek müvekkili ile protokol yaptığını, bu protokol gereği davacının borcunun bir kısmını ödediğini, kalan diğer kısmını ödemediğini, müvekkilinin iyi niyetli olarak davacıya süre tanıdığını, davacı tarafından kalan kısmın ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından dosyaya yeniden işlem yapıldığını, davacının protokol gereği ödediği kısımların müvekkilinin kabulünde olduğunu, fakat diğer kısımları ödemediğini, protokolde belirtildiği gibi, anılan protokolün sadece bir kısım ile ilgili olduğunu, diğer kısmın bu protokol kapsamında olmadığı ve alacaklının kalan kısım ile ilgili olarak takip hakkının bulunduğunun açıkça belirtildiğini, davacı tarafından ödenen miktarın zaten müvekkili tarafından talep edilmediğini, kalan bakiye kısmın talep edildiğini belirterek davacının haksız ve kötü niyetli davasının reddine, davacı borçlu aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince; “dava dilekçesi itibariyle Davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlattığını, davacının borcunun bir kısmını taraflarca yapılan anlaşma protokolünden önce davalıya ödediğini, davacının kalan borcuna ilişkin 17/09/2011 tarihinde protokol düzenlendiğini, işbu protokol gereğince 800,00 TL nakit ödenmek şartıyla kalan borçların taksitlendirilerek 7 adet borç senedi düzenlendiğini ve senetlerin ödenmesi sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ile menfi tespit talep ettiğinin görüldüğü, davalı tarafından alacağının tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine başladığı takibin kesinleşmiş olması sebebiyle taraflar arasında alacak borç ilişkisi kapsamında bir uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasında uyuşmazlığın taraflar arasında yapılan 17/09/2011 tarihli protokol itibariyle ve davacı beyanı doğrultusunda icra takip borcunun tamamının ödenip ödenmediği hususunda toplandığının görüldüğü, taraflarca kabul edilen 19/09/2011 tarihli protokol kapsamında 800 TL peşin ve 7 taksit halinde 10.000.USD ödeme kararlaştırıldığı, tarafların kabul beyanları ve sundukları deliller ile birlikte davacı tarafın protokol kapsamında belirlenen bedelleri ödediği yapılan bilirkişi incelemesi ve mahkememizce resen yapılan hesaplama neticesinde toplam ödenen miktarının 19.040,90 TL olduğu anlaşılmakla bu miktar itibariyle davacının davalıya Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … kapsamında ödeme yapıldığının kabul edildiği, taraflar arasında imzalanan 19/09/2011 tarihli protokol içerisinde “… Yapılan bu protokol kalan bakiye borcu etkilemeyecektir….” düzenlemesi gereğince ödenen miktarın Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … den düşülmesine kararlaştırıldığının mahkemece kabul edildiği, davalı tarafın Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … dosyasının yenileme talep ettiği, talebinde icra takip miktarının tümü üzerinde kendisine herhangi bir ödememe yapılmamış gibi takibi yenileyip icra işlemlerini yaptığının görüldüğü, tüm dosya kapsamı itibariyle davalı Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … kapsamında protokol ile 19.040,90 TL itibariyle tahsil etmesine rağmen icra takibine devam ettiği anlaşıldığından davacının bu miktar itibariyle icra dosyası itibariyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği, davacı taraf icra takip dosyası itibariyle tüm borçların ödendiğini beyan etmiş ancak hiçbir şekilde ödemeye ilişkin delil sunmadığı gibi, ispat edecek herhangi bir delil sunmamış olması diğer ispat vasıtaları ile borçlu olmadığını ispat edilmediği” gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; davacının davasının 19.040,90.-TL’lik kısmının kabulü ile bu miktar itibariyle Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında asıl alacak itibariyle borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafından yargılama aşamasında yapılan ödemeye ilişkin bildirim itibariyle icra dosyasının infazı sırasında icra müdürlüğünce göz önünde bulundurulmasına, davacının davasının 20.333,35.-TL’lik kısmının reddine, davacı ve davalı tarafın icra inkar tazminat taleplerinin reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı yan istinaf dilekçesinde özetle “…. Davacı müvekkil, kendisi ile davalı vekili arasında daha önceden kurulan vekil-müvekkil ilişkisine güvenerek davalı vekilinin tek taraflı olarak hazırladığı PROTOKOL’ü okumadan imzalamıştır. Davalı vekilince taraflar arasında akdedilen protokolde davacı müvekkil aleyhine olabilecek bir kısım muğlak, borcun tamamının taksitlendirilmediği anlamına gelebilen ifadelere yer verilmiştir. Anılan protokolde bakiye borcun tamamı taksitlendirilmiş ve davacı müvekkil tarafından süresinde ödenmiştir. Anılan icra dosyasın borcunun bir kısmının protokol dışında tutulması söz konusu değildir ve böylesi bir durum hayatın olağan akışına aykırıdır…” denilerek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davalı yan istinaf dilekçesinde “….Protokol kapsamında davacı tarafça yapılan ödeme tarafımızın kabulünde olmasına ve icra dosyasına bildirilmiş olmasına rağmen davanın kısmen kabulü yönündeki kararın kabulü mümkün değildir. Yapılan protokolün bakiye borcu etkilemeyeceği, protokol dışında kalan kısım için davacının borcunun devam ettiği dosyada sabit ve protokol kapsamındaki ödemeler tarafımızca kabul edilmiş olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabul kararı hukuka aykırı olup işbu kararın kaldırılarak talebimiz doğrultusunda karar verilmesi gerekmektedir. ….” denilerek kararın kaldırılması ile davanın tümüyle reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava kambiyo senedine dayalı takip nedeni ile borçlu bulunmadığının tespiti isteminden ibarettir. Taraflarca imzası ve içeriği inkar edilmeyen bila tarihli ve protokol başlıklı ; Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ( yenilenmekle … esas sayısını almıştır) dosyadaki takip hakkında bir kısım borcun senetlerle ödenmesi, ödemeler tamamlanınca kalan borç için yeniden protokol düzenlenmesi gerektiği yönünde anlaşma yapıldığı , davacının davalı tarafın toplam borç için ödemeler yapılmamış gibi dosyayı yenileyerek icra işlemlerine devam ettiğinden bahisle açılan davada , ilk derece mahkemesince 19.040,00,90 TL ödeme yapıldığı yönünde alınan rapora istinaden davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davalı yanca dosyaya sunulan icra müdürlüğüne hitaben yazıldığı beyan edilen 21.04.2017 tarihli dilekçeye göre davacı lehine hüküm kurulan miktarın borçtan mahsubu için dilekçe verildiği ve tahsil harcı alınmasına karar verildiği görülmektedir. Mahkemece bu dilekçenin icra müdürlüğünden doğruluğunun sorgulanmadığı, yazı yazılmadığı anlaşılmaktadır. Eğer ibraz edilen belge işlem görmüş ve icra dosyasına sunulmuş ise ; ilk derece mahkemesince kabul edilen miktar yönünden davanın konusuz kalmış olması sözkonusudur. Bu hususta araştırma yapılmadan karar verildiği görülmektedir. Bu nedenle davacı yanın istinaf başvurusu bu aşamada incelenmeden davalı yanın istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiş ve ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA ; Yargılamaya devam olunması için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE 2-Davacı yanın istinaf başvurusunun bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA 3-Davalı yanca yatırılan 325,18 TL peşin harcın ve davacı yanca yatırılan 31,40 TL peşin harcın talebi halinde kendilerine iade edilmesine 4-Davalı yanca yapılan istinaf yargılama gideri olan başvuru harcı gideri 85,70 TL, tebligat gideri 11,00 TL ve posta gideri 30,80 TL den ibaret toplam 127,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine 5-Davacı yanca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına 6-Duruşmasız olarak inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10/06/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.