Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4565 E. 2020/1149 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4565 Esas
KARAR NO : 2020/1149 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/04/2017
NUMARASI : 2016/480 E., 2017/383 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/06/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacı vekili dava dilekçesinde; Bakırköy ….İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında müvekkilerinin davalı borçlulardan alacaklı olduğunu ,davalıların müvekkillerinin iyi niyetinden yararlanarak çekin ön yüzüne not yazdıklarını ,söz konusu çekten kaynaklı borcun ödenmediğini belirterek itirazın iptalini takibin devamını icra inkar tazminatına tüm harç masraf ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu borcun ödenmiş olduğunu takibe konu çekin hukuki vasfını kaybetmiş olduğunu belirterek davanın reddini aleyhe kabul anlamına gelmemek üzere fahiş faiz talebinin reddini davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüktetilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “davanın zamanaşımına uğramış 16/10/2013 tarihli 75.000,00-TL bedelli ve 88.000,00-TL bedelli çeklerden kaynaklı bakiye 78.000,00-TL alacağa ilişkin başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu (İİK madde 67 ), takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu … ve … yönelik 78.000,00-TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığının tespit edildiği, davacı tarafın iş bu itirazın iptali davası ile davalıların müvekkilinin iyi niyetinden yararlanılarak çekin ön yüzüne not yazdıklarını söz konusu çek ve çekin kaynağı olan borcun ödenmediğini, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ettiği, davalılarım ise söz konusu çeklerin İstanbul İli, … İlçesi, … Köyü, … Ada … Parsel sayılı 1/2 hissesi …a ve 1/2 … Şirketi adına kayıtlı taşınmazdaki hissenin satımdan kaynaklı olarak icra takibine konu çekin taşınmaz satış bedeline mahsuben verildiğini, bu çeke istinaden davalılar tarafınca 13.000,00-TL ödendiğini, ancak davalıların bahsedilen taşınmazın kararlaştırılan satış bedeline çok daha fazla ödeme yapmak zorunda kalması nedeniyle davacı ve dava dışı … ve … şirket yetkililerinin aralarında yaptıkları anlaşma uyarınca bakiye çek bedelinin bu şirketler tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, dolayısıyla söz konusu çekten dolayı herhangi bir borçlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep ettiklerinin anlaşıldığı, söz konusu çek üzerinde yapılan incelemede çekin zamanaşımına uğraması nedeniyle çekin yazılı belge niteliğinde olduğu dolayısıyla kambiyo hükümlerinin uygulanamayacağı, hususunda tartışma bulunmadığı, söz konusu yazılı belge sayılan çekin ön yüzüne “bu çeke istinaden 13.000,00-TL tarafımızca ödendi kalan bakiye … tarafından ödenecek” şerhinin düşüldüğü ve bu metnin davacı … ve davalı … tarafından imzalandığı, yapılan yargılama kapsamında davacı tarafından bu ibarenin altındaki imzanın inkar edilmediği dolayısıyla yazılı sözleşme niteliğindeki bu ibarenin davacı tarafı bağlayacağının anlaşıldığı, bu ibare uyarınca davalı tarafın söz konusu borcunun keşidecilerden olan … şirketine temlik ettiği ve davacının da bunu kabul ettiği, bu nedenle davacı tarafın söz konusu bedeli davalılardan talep edemeyeceği, her ne kadar davalı taraf kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de davacı tarafın somut olayda kötü niyetli olduğunun ispat edilemediği” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “….Müvekkil … yargılamaya konu çeki bankaya ibraz ettiğinde çekin ödeme tarihinde değişiklik olduğu gerekçesiyle kendisine ödeme yapılmamıştır. Müvekkil … elinde bulunan çekin tahsili için davalılar … LTD, ŞTİ, yetkilisi …’a gitmiş ve o sırada davalı … müvekkilin elinden çeki alarak ön yüzüne “bu çeke istinaden 13,000,00 TL tarafımızdan alındı. Kalan bakiye … tarafından ödenecektir” şeklinde not düşmüş ve burayı imzalaması karşılığında müvekkile 13.000,00 TL ödeyeceğini belirtmiştir. Tacir olmayan müvekkil attığı imzanın ne anlama geldiğini dahi bilmeden ve çekin o anda elinden … tarafından alınıp rızası olmadan yazılmasının da etkisiyle mecburiyetten bu yazının altını imzalamak zorunda kalmıştır Daha sonra müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığı için müvekkilce Bakırköy …. icra Müdürlüğünün … esas numarasıyla keşideci ve cirantalara karşı ilamsız (örnek no 7) takip başlatılmış sonrasında … ve …. LTD. ŞTl.’nin itirazı üzerine bu borçlular adına takip dumıuş ve müvekkilce huzurdaki dava açılmıştır.u çekin zamanaşımına uğraması nedeniyle kambiyo vasfını kaybettiğini belirtse de; söz konusu çekin Ödeme tarihi 15.10.2013 olup, söz konusu cek 22.10.2013 tarihinde bankaya ibraz edilerek arkası yazdırılmış ve 09.01.2014 tarihinde de İcraya konulmuştur. Görüldüğü üzere söz konusu çekin zamanaşımına uğraması durumu söz konusu değildir.Kaldı ki kabul etmemekle birlikte söz konusu beyanın ibra niteliğinde olduğu kabul edilse dahi söz konusu beyan sadece …’ı sorumluluktan kurtaracak, davalılardan … LTD. ŞTİ. açısından takibin devamına karar verilmesi gerekecektir. Çünkü söz konusu takip hem … hem de …. LTD. ŞTİ. ne yöneltilmiştir ve çekin ön yüzündeki imza sadece …’ın şahsına aittir. Her ne kadar Yerel Mahkeme kararında çekin zamanaşımına uğradığı belirtmiş, çekin ön yüzündeki yazının ve altındaki imzalar neticesinde borcun … ŞİRKETİ’NE temlik olduğu gerekçesiyle davamızın reddine karar vermiş olsa da; söz konusu çekin banka va ibraz edildiği dönemde de icra takibi baslatıldığı dönemde de zaman asımına uğramamış olması. çekin ön yüzündeki yazıların … SİRKETİ’Nİ borç altına sokan borcun temliki olduğu belirtilse de bu temlikten … SİRKETİ’NİN haberi ve onayı olmaması, bu sözleşmenin çekin ön yüzüne davalı tarafça müvekkilin rızası olmadan yazılarak imzalattırılmak zorunda bırakılması dikkate alındığında kararın hatalı olduğu…” beyanla kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava, çek vasfını yitirmiş senede dayalı itirazı iptali isteminden ibarettir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Takip ve davaya konu çek örneği incelendiğinde ;Keşidecinin davalı ….şirketi olduğu, hedarın dava dışı …. Şirketi olduğu, sonraki cirantaların … şirketi ve hamilin davacı …. olduğu görülmektedir.Dava dışı lehdar … şirketi ile dava dışı … takipte itirazlarının bulunmadığı görülmektedir.Davacı … ile davalı … arasında sözleşme şeklinde ve çekin ön yüzüne yazılan ibare ile ; çekin 13.000,00 TL sinin ödendiği , kalan kısmın ise … şirketinden tahsil edileceği yazılmış ve davalı … ve davacı …. tarafından imzalanmıştır.Bu ibareden önce davalı … adının çekte bulunmadığı görülmektedir.Bu sözleşme ile … çekte avalist durumuna gelmiş bulunmaktadır.Çekte tüm ciranta ve keşideciler müştereken borçlu durumda iken davalı …’ın irade açıklaması ile borcun 75.000,00 TL kısmından sadece …. Şirketinin sorumlu olacağına dair anlaşma ; borcun nakli anlaşmasıdır ve borç nakledilen … şirketinin onayı ve imzası bulunmadığından bu anlaşma keşideci olan davalı şirketi borcun kalan kısmından kurtaracak bir anlaşma niteliğinde değildir. Borcun nakledildiği ve çekteki sorumluluk şeklini artıran bu anlaşma imzalayan dışındaki diğer borçluları bağlamayacaktır. Zaten anlaşmada şirket adına atılmış imza ve kaşe de bulunmamaktadır. Bu durumda davacı tahsil ettiği miktarı mahsup ederek takip yaptığından, davalı keşideci şirket kalan kısımdan diğer müteselsil borçlular ile birlikte sorumlu olduğu gibi , davalı … de çekin ön yüzüne imza atarak avalist olduğundan bakiye borçtan sorumlu hale gelmiştir.İlk derece mahkemesince harç eksikliğinin de ikmal ettirildiği görülmüştür.Bu nedenle açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verildiğinden davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesine açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Alacak miktarı taraflar açısından likit bulunmakla icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan yazılı gerekçe ile ;1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-c-1 maddesi gereğince KABULÜNE ; İlk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA ;2- İlk derece mahkemesine açılan davada A- Davanın KABULÜNE B-Tahsilde tekerrür olmamak üzere ; Davalıların Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 75.000,00 TL üzerinden, takipten itibaren aynı zamanda ana alacak olan bu miktara 3095 S.Y. Nın 2/2 maddesi gereğince değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına ,C.Alacak likit olmakla % 20 nispetinde hesaplanan 11.250,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı yana verilmesine D. Alınması gereken 5.123,25 TL harçtan peşin alınan 170,80 TL VE 1.110,05 TL olmak üzere alınan harçların mahsubu ile bakiye 8.842,40 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına E.Davacı yanca yapılan yargılama gideri olan , başvuru harcı ve peşin harç toplamı 1.306,05 TL, tebligat gideri 124,00 TL, bilirkişi ücreti gideri 400,00 TL ki toplam 1.830,05 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine F.Davacı yan kendini vekille temsil ettirmiş olmakla hüküm tarihindeki tarifeye göre hesaplanan 10.550,00 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine G. Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iade edilmesine İSTİNAF YARGILAMASINDA 3- Davacı yanca yatırılan peşin harcın talebi halinde iade edilmesine 4- Davacı yanca yapılan istinaf yargılama gideri olan, başvuru harcı 85,70 TL, tebligat gideri 22,00 TL, posta gideri 30,80 TL ki toplam 138,50 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine 5- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay’a TEMYİZ yolu olanaklı şekilde 25/06/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.