Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4559 E. 2020/1071 K. 11.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4559 Esas
KARAR NO: 2020/1071
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/05/2017
NUMARASI: 2016/474 E. – 2017/609 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 11/06/2020
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirket, müvekkil şirketten mal hizmet satın almış buna karşılık 18/07/2013 tarihli … seri ve sıra nolu 4.662,81 bedelli fatura ile 22/07/2013 tarihli … seri ve sıra nolu 4.662,81 TL bedelli fatura tanzim edildiğini, davalı şirketin müvekkil şirketten almış olduğu mal ve hizmetler karşılığında müvekkiline borçlandığını ve faturalar toplamı olan 9.325,62 TL bedelinin ödenmediğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız ve mesnetsiz bir şekilde açıklama yapmadan icra takibine itiraz ettiğini ve borcun durduğunu, haksız ve kötü niyetli yapılan takibin itirazın iptaline , takibin %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve kötü niyetli olarak davanın açıldığını, müvekkilinin yokluğunda 2 kere kapıya haber kağıdı asılmak sureti ile dava dilekçesinin tebliğ edildiğini, davacı şirketin müvekkil şirketten şartnameye uygun olmayan işbu malları iade almadığı ve sürekli oyaladığı için müvekkil firma tarafından iade faturası kesilmediğini, müvekkil şirket tarafından davacı şirkete şartnameye uygun olmayan mallar takibe konu faturalardaki mallar işbu şartnameye uygun olmayan malların karşılığı olarak gönderildiğini, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli davasının reddine, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “davacının davasının kabulüne, davanın İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına, hükmedilen meblağ üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar” verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesi ve 19.04.2016 tarihli Tensip Zaptı müvekkili firmaya T.K 35. maddeye göre 18.05.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, daha sonra 01.06.2016 Tarihinde vekaletname ve cevap dilekçesinin dava dosyasına ibraz edildiğini, ancak vekaletnamenin dava dosyasına sunulduğu 01.06.2016 tarihinden sonra düzenlenen; 08.06.2016 tarihli Tensip Zaptı (Ön İnceleme Duruşması tarihi ekli), davacı vekilinin dosyaya sunmuş olduğu 11.07.2016 havale tarihli cevaba cevap dilekçesi, 27.02.2017 tarihli Bilirkişi Raporu (07.03.2017 tarihli duruşma zaptı ekli) tebligatların müvekkili şirketin adresine TK 35 maddesine göre tebliğ edildiğini, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 41, 6100 sayılı HMK’nun 73,81,82,83. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğunu, usulsüz tebligat nedeni ile yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunamadığını, açıklama ve ispat hakkının savunma hakkının engellendiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. maddesinde vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta davalı vekili, 01.06.2016 Tarihinde cevap dilekçesi ve vekaletnamesini sunmuş ise de; müteakip tebligatların davalı şirketin adresine TK 35 maddesine göre yapılmış olması nedeni ile tebligatlar usulsüzdür. Anılan husus kamu düzenine ilişkin olup davalı vekili tarafından da istinaf istemi olarak ileri sürülmüş olmakla davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, usulüne uygun tebligat yapılarak davalıya savunma hakkının tanınması sureti ile karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 2-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/05/2017 gün ve 2016/474 Esas, 2017/609 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf aşamasında davalı tarafça yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 18,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 103,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 11/06/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.