Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4554 E. 2020/1041 K. 10.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4554 Esas
KARAR NO: 2020/1041 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/04/2017
NUMARASI: 2014/367 E., 2017/379 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/06/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı taraf arasında yapılan satım sözleşmesi gereğince taraflar arasında uzun zamandır süre gelen alım satım söz konusu olduğunu,müvekkili şirketin davalı şirketten 01/12/2011 tarihine kadar ki olan toplam alacağının 177.015,62 TL olduğunu, iş bu alacakların hepsinin faturaların alacak olduğunu, tüm işlemlerin kayıtlar altına alındığını, müvekkili şirketin davalı şirketten defterlerinin incelenmesi sonucunda alacaklı olduğunun ortaya çıkacağını bildirerek şimdilik 50.000 TL alacaklarının ticari faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin davacı şirkete bir borçları olmadığını, ticari defter ve belgeleriyle sabit olduğunu, taraflar arasında 16/03/2010 tarihine satım sözleşmesi akdedilmiş olup iş bu sözleşme uyarınca cari hesap ilişkisi kapsamında ilişkinin yürütüldüğünü,davacı tarafından tanzim edilip kendisine tebliğ edilen tüm faturaları ödediğini, farkın bir kısmının müvekkili tarafından tanzim edilerek davacı tarafa tebliğ edilen fatura bedellerinin ödemekten imtina etmesinden kaynaklandığını, sözleşmenin 12. Mad. Uyarınca delil sözleşmesi gereği sadece müvekkili şirketin ticari defter belge ve kayıtlan üzerinde incelenmesi neticesinde ortaya çıkacağını bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince; “davanın ticari ilişkinden kaynaklı alacak davası olduğu, davacı tarafından davalı tarafa açılan iş bu dava ile davalı ile aralarında uzun zamandır süre gelen ticari alım satımdan kaynaklı cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, 01/12/2012 tarihine kadarki toplam alacağının 177.015,62-TL olduğunu bu alacaklarının tamamının faturaya dayalı alacak olduğunu, şimdilik bu alacağının 50.000,00-TL’sini talep ettiği, davalı taraf ise aradaki cari hesap ilişkisini kabul ettiğini, ancak davacı tarafın kendisine gönderdiği tüm faturaları ödediğini, ticari defterler arasında bu farkın iade faturalarından kaynaklandığını savunduğu, mahkememizce yapılan yargılama kapsamında tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi marifeti ile incelemeler yapıldığı ve hükme esas alınan 15/11/2016 tarihli bilirkişi raporuna göre; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu bu nedenle lehlerine delil teşkil edeceği, 31/12/2011 tarihi itibariyle davacı ticari defterleri uyarınca davacının davalıdan 177.015,61-TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterleri uyarınca ise davalının davacıyı 938,46-TL borçlu olduğu ancak 31/12/2012 tarihinden sonra ise davalının davacıdan 2.033,92-TL alacaklı olduğu ve 14/07/2014 tarihinde davalının davacıdan alacaklı olduğu bedeli sıfırlamış olduğu ve netice itibariyle davalı kayıtları uyarınca davacı cari hesabın sıfır olduğumun anlaşıldığı, dolayısıyla yanlar arasında ihtilafın 177.015,61-TL olduğu, bu ihtilafın davacı tarafından davalıya düzenlenen ancak davalı kayıtlarında olmayan toplam 69.811,45-TL’lik fatura ve davalı tarafından davacı tarafa düzenlenen ancak davacı kayıtlarında yer almayan toplam 107.203,94-TL’lik faturadan kaynaklandığının tespit edildiği, davacı tarafından davalı adına düzenlenen toplam 69.811,45-TL’lik faturaların davalı kayıtlarında yer almadığı, bu faturaların davalı tarafa teslim edildiğine ilişkin olarak davacı tarafından dosyaya herhangi bir belge sunulamadığı, bu hususta teslim olgusunun davacı tarafça ispatı gerektiği, ancak davacı tarafın bu ispat külfetini yerine getirememesi nedeniyle bu faturaların davacı alacağı olarak değerlendirilmediği, davalı tarafından davacı adına düzenlenen toplam 107.203,94-TL’lik iade ciro primi ve insert konumu faturalara ilişkin olarak yapılan değerlendirmede söz konusu bu faturaların davacı tarafa teslim olgusunun davalı tarafça ispatı gerektiği ve davalı tarafça dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere bu faturaların davalı tarafından davacı tarafa tebliğ edildiğinin sabit olduğu, ancak bu faturalara davacı tarafından itiraz olunduğuna ilişkin ise herhangi bir belgenin davacı tarafından sunulamadığı, bu nedenle davalı tarafın kayıtlarında yer alan 107.203,94-TL’lik alacağın varlığının davalı tarafından ispat edildiği takdir ve sonucuna varıldığı, davacının kabul etmeyen ve davalı tarafından davacı alacağına kaydedilen fatura bedeli ve fatura küsüratlarının düzeltilmesi neticesinde davacı tarafın davalı taraftan 938,46-TL alacaklı olduğu takdir ve sonucuna varıldığı” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 938,46 TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalından alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davacı yan istinaf etmiş olup; dilekçesinde mahkemenin nazara aldığı ve davalı yana ait tüm faturaların iade faturası olması nedeni ile bu malların iade edildiğinin ispatının davalı yana ait bir mükellefiyet olduğu, davalı yanca mal iadesinin kanıtlanamadığı nedenle bu faturaların nazara alınmaması gerektiği, kararın bu nedenle kaldırılmasına karar verilmesi talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağına ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Somut olayda hukuki ihtilaf dava tarihi itibari ile davacının alacaklı olup olmadığı ve miktarı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece 3 kez bilirkişi raporu alınmış ise de ; bilirkişilerin sözleşme incelemeden ve davalı yanın sözleşmeye göre düzenlediği faturaların düzenlenme şartlarının oluşup oluşmadığını incelemeden sadece ticari defterlerde görünen muhasebesel duruma göre sonuca vardıkları, ihtilaflı faturaların dayanaklarının ve yan kayıtlarının incelenmediği ve raporların uyuşmazlığı çözmede yetersiz kaldığı görülmekle ; ihtilafın davalı yan kayıtlarında olup davacı yan kayıtlarında olmayan faturalardan kaynaklandığı ve bu faturaların sözleşmeye göre dayanaklarının denetlenmesi gerekmekte olmakla, yetersiz rapora göre hüküm kurulduğu anlaşıldığından davacı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜNE ; İlk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA; Yargılamaya devam olunması için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE 2- Davacı yanca yatırılan 31,40 TL peşin harcın talebi halinde kendisine iade edilmesine 3-İstinaf yargılama giderleri olan ;başvuru harcı gideri 85,70 TL, tebligat gideri 11,00 TL posta gidiş/dönüş ücreti gideri 29,20 TL olmak üzere toplam 125,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine 4- İnceleme duruşmasız yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere ve 10/06/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.