Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4549 E. 2018/2510 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4549 Esas
KARAR NO : 2018/2510
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/05/2017
NUMARASI : 2017/13 2017/71
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/11/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin TPE nezdinde …tescil numarasıyla … markasının sahibi olduğunu, davalının da müvekkili ile aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğini ve … markasını 01/05/2013 tarih ve 2013/40068 numaralı başvurusu ile TPE’ye tescil ettirmek için başvurduğunu, başvurunun yayınlanmasını müteakip müvekkilince yayına itiraz edildiğini, itirazın reddedildiğini, red kararı üzerine tekrar itiraz yoluna başvurduklarını, bu itirazın da 23/12/2014 tarihli YİDK kararı ile reddedildiğini, davalının markasının müvekkiline ait markayla iltibasa yol açabilecek şekilde kullanıldığını belirterek davalının markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 17/01/2017 tarihinde marka hakkından vazgeçtiğini, yasa gereği marka siciline kayıt tarihi itibariyle vazgeçmenin hüküm doğurduğunu, davanın ise 19/01/2017 tarihinde açıldığını, bu nedenle davacının, dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, yine 556 Sayılı KHK’nun 63/3.maddesinde öngörülen kural gereği müvekkilinin ikametgahı İzmir mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu yetkinin kamu düzenine ilişkin olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalının 2013/40068 başvuru numaralı ve 01/05/2013 koruma tarihli markası ile ilgili 17/01/2017 tarihli marka hakkından vazgeçme beyanı ile geri çekildiği, vazgeçme beyanının 07/02/2017 tarihinde sicile yansıtıldığı, dava tarihinde ve vazgeçme tarihinde yürürlükte bulunan 6769 Sayılı SMK’nun 23/3 maddesi uyarınca bu vazgeçmenin sicile tescil tarihi olan 07/02/2017 tarihinde ve davadan sonra hüküm doğuracağından, davacının dava tarihinde haklı olduğu, davanın konusuz kaldığı gerekçeleriyle karar verilmesine yer olmadığına ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
Davalı vekili istinaf sebebi olarak; 6769 Sayılı Kanunun 28/3 maddesi uyarınca bültende yayınlanan ya da kararda belirtildiği üzere sicile yansıyan tarihte değil, vazgeçmenin sicile kayıt edildiği tarihte hüküm doğurduğunu, zira markadan vazgeçme talebinin kurumun kabulüne bağlı olmayıp, tek taraflı irade beyanıyla mutlak sonuç doğuran bir irade açıklaması olduğunu, davacının, dava açmadan önce markanın son durumunu araştırmadığını, dolayısıyla ihmali bulunduğunu, müvekkilinin markadan vazgeçmesi nedeniyle dava açılmasına sebebiyet vermediğini, ayrıca SMK’nun 156/5 maddesi uyarınca 3.kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını bildirmiştir.
Davalının adresinin Torbalı/İzmir olduğu ve yetki itirazını süresinde yaptığı görülmüştür.
Davacının … markasının … tescil numaralı ve 26/05/2005 tarihinde 7.sınıf için tescil edilmiş olduğu görülmüştür.
Davalının markasının ise 2013/40068 tescil numarası ile 01/05/2013 tarihinde 7 ve 35.sınıflarda tescil edildiği, ancak müddet olduğu görülmüştür.
TPMK’dan gelen 14/02/2017 tarihli cevabi yazıda; davalının 17/01/2017 tarihinde markasından vazgeçtiği ve markanın sahibi adına hüküm ifade etmediğinin tespit edildiği görülmüştür.
TPMK’dan gelen 10/03/2017 tarihli cevabi yazıda; davalının talebi üzerine markanın iptal edilmiş olduğu, sicilden terkin edildiği ve hükümden düştüğü, bu cevabi yazı ekinde kurum tarafından davalı şirkete yazılan 07/02/2017 tarihli cevabi yazıda; iptal işleminin gerçekleştirildiği ve marka siciline yansıtıldığının bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, davalıya ait markanın hükümsüzlüğü talebine ilişkindir. 6769 Sayılı SMK’nun 156/5 maddesi uyarınca 3.kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Davalı vekili süresinde yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, yukarıda açıklanan yasa hükmü gözetilerek davalının ikametgahı İzmir Fikri Sınai Haklar Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Hal böyle olunca davalı vekilinin istinaf talebinin sair yönler incelenmeksizin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 18/05/2017 tarih, 2017/13 esas, 2017/71 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- İzmir Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğu gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-Bu aşamada davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
5-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine,
6-İstinaf aşamasında davalı tarafından yargılama gideri olarak yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 36,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 122,20 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.22/11/2018