Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4541 E. 2020/1057 K. 11.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4541 Esas
KARAR NO: 2020/1057
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/05/2017
NUMARASI: 2013/268 E. – 2017/329 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 11/06/2020
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı adına düzenlenmiş sahte/usulsüz vekaletname ile davacının hiçbir şekilde bilgisi ve onayı olmadan davalı bankanın 50.Yıl Sultangazi Şubesinden 27/06/2012 tarihli 250.000,00 TL bedelli, 08/10/2012 tarihli 25.000,00 TL bedelli, 18/03/2013 tarihi 60.000,00 TL bedelli ve 03/06/2013 tarihli 41.000,00 TL bedelli krediler çekildiğini, kredi kullanımı ile ilgili olarak davalı banka tarafından davacıya kredi işlemlerinin yapıldığı tarihlerde ve sonrasında hiçbir şekilde bilgi verilmediğini, davacı adına davalı bankadan usulsüz belgelerle birden fazla kredi kullanılması eyleminin İstanbul Eyüp’de faaliyet gösteren bir şirketin ticari plaka kiralama işiyle ilgili organize bir dolandırıcılık faaliyetinin bir parçası olduğunu, davacının mülkiyeti kendisine ait olan bir adet ticari plakayı 2009 yılında İstanbul Eyüp’de faaliyet gösterin ticari plaka kiralama işi yapan … Ltd.Şti isimli firmaya aylık kira bedeli ile kiraya verildiğini, ticari plakanın kiralanması için dava dışı şirket ile yazılı sözleşmeye imzalayan davacının kiralanan ticari plaka ile ilgili yasal işlemleri yürütmek üzere Eyüp …Noterliği’nin 22/06/2009 gün … yevmiye numaralı vekaletnamesini imzaladığını, sahibi olduğu ticari plakayı kiraya veren davacının her yıl haziran ayında plakayı kiralayan şirket ile sözleşmeler imzaladığını, plaka kiralama işi yapan dava dışı şirketin sahibi ve yöneticisi olan …’ın 2012 yılı Haziran ayında plaka kiralama sözleşmesinin yenilenmesi için davacıyı işyerine çağırdığını ve 27/06/2012 tarihli ticari plaka kiralama sözleşmesinin imzalandıktan sonra 2009 yılında verilen vekaletnamenin yenilenmesi gerektiğinin söylendiğini ve davacının şirket çalışanları ile birlikte Eyüp … Noterliğine gönderildiğini, dava dışı şirkette çalışan kişiyle birlikte Notere giden davacının bir süre noterlikte bekletildikten sonra kendisine plaka kiralama ile ilgili olduğu söylenerek yeni bir vekaletname imzalatıldığını, davacının anlatımına göre plaka kiralama işiyle ilgili olarak 2009 yılında vekaletname verirken vekaletnameye imza atan Noter’in hazırlanan vekaletnamenin içeriğini davacıya okutup anlatmış, anladığından emin olduktan sonra vekaletnamenin altına okudum anladım yazdırarak vekaletnameyi imzalattığını, oysa aynı noterlikte 27/06/2012 tarihinde düzenlenen vekaletnamenin 70 yaşını geçmiş yaşlı bir insan olan davacıya okutulmadan ve vekaletname içeriği kendisine anlatılmadan imzalatıldığını, sahtecilik ve dolandırıcılık olayının ortaya çıkmasından sonra ilgili noterlikte yapılan araştırma sonucunda 27/06/2012 tarihinde görüntü itibariyle birbirleriyle aynı fakat içerdikleri yetkileri farklı olan … ve … numaralı iki ayrı vekaletname düzenlendiğinin anlaşıldığını, noterlikte çalışan kişilerin … isimli firmanın sahip ve yöneticileri ile işbirliği içinde davacıyı kandırdığını, kandırılan davacının Eyüp …Noterliğinin 27/06/2012 tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesinin kullanılarak davalı bankanın 50.Yıl Şubesinden krediler çekildiğini, sahtecilik ve dolandırıcılık olayında gerek vekaletnameyi düzenleyen noter çalışanlarının ve gerekse kredi tahsis işlemi yapan banka çalışanlarının kusurlu olduğunu, bu nedenle İstanbul Cumhuriyet …na 2013/131813 hazırlık sayılı dosyası ile şikayette bulunulduğunu, anılan nedenlerle davacının hiçbir şekilde bilgisi ve onayı olmadan ve davalı bankanın 50.Yıl Şubesinden çekilen kredilerden dolayı toplam 180.704,10 TL borçlu olmadığının tespitine kredilerle ilgili davalı banka tarafından davacıya icra takibi yapılmaması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı bankaya herhangi bir ödeme yapılması halinde yapılacak ödemelerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde belirttiği vekaletname sahte ise krediyi kullandıran değil usulsüz vekaletnameyi düzenleyenin sorumlu olduğunu, davalı bankaya Eyüp …Noterliğinin 27/06/2012 tarih ve … yevmiye nolu vekaletnamesinin ibraz edildiğini, işbu vekaletnameyi istinaden sözleşme imzalandığını ve krediler tahsis edildiğini, davalı bankanın kredi öncesinde vekaletnamede azil olup olmadığını teyit ettiğini, azil olmadığı için krediler kullandırıldığını, davalı bankanın işbu vekaletnamedeki yetkilere istinaden kredi kullandırdığını, kredilerin usul ve yasaya uygun olduğunu, anılan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “davaya konu vekaletnamede davacı … adına atılan imzaların davacının eli ürünü olduğu ve yine vekaletname aslındaki davaya konu 27/06/2012 tarihli ve … yevmiye nolu vekaletnamenin birinci sayfasının alttan 6. Satırında “bedel” kelimelerinin devamında evvelce mevcut “ile kredi” ibarelerinin fiziksel kapatıcı ile kapatılarak fiziksel kapatıcı üzerine “ve şartlarda kredi” yazılarınında daktilo ile yazılarak, (muhtemel) düzeltme imzasının atılmış ve mührün basılmış olduğu, dolayısıyla yapılan işlemin tahrifattan ziyade tashihat olarak değerlendirilmesinin gerektiği bildirilmiş olmakla, davaya konu iş bu vekaletnamede davacı adına vekaleten hareket edenlerle davalı banka arasında vekaletnamelerdeki yetkiye dayanılarak düzenlenen genel kredi sözleşmeleri ile davalı banka ve davacı arasında geçerli bir kredi sözleşmesinin kurulduğu, davalı banka tarafından da bu genel kredi sözleşmeleri kapsamında kredilerin kullandırılmış olduğu anlaşılmakla davalı bankanın kendisi açısından geçerli vekaletnamedeki yetkiye dayalı olarak işlem yaptığı, davacının vekaletnamede vekil olarak tayin edilen şahıslara esasında davacı adına genel kredi düzenleme yetkinin verilmediği yönündeki iddiasının, noterde düzenlenen vekaletnamelerin aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerden olması nedeni ile tek başına bankaya karşı açılan iş bu davada davalı bankaya karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığı düşünülmekle yerinde görülmeyen davanın reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf isteminde özetle; davalı bankanın, ticari plakayı aylık 4100TL’ye kiraya veren 70 yaşında emekli bir kişiye organize dolandırıcılık yapan bir şebeke tarafından elde edilen vekaletnameye dayalı 4 ayrı kredi başvurusu için toplam 1.025.000TL kredi tahsis etmiş ve 350.000TL nakit kredi kullandırması , kredi tahsis sürecinde müvekkili ile ilgili hiçbir araştırma yapmadan, davacıya bilgi vermeden 4 ayrı kredinin geri ödeme takvimlerini üst üste getirerek aylık geri ödemesi 27000TL olan 4 kredi kullandırdığını, kredi işlemleri şeklen hukuka uygun gösterilmiş olsa da, noter çalışanları, banka çalışanları ve vekaletname ile kredi kullananların iş ve eylem birliği içinde olmaları nedeni ile hukuka uygun borç doğurucu bir belge olarak kabul edilemeyeceğini, …evzuatına aykırı işlem yapıldığını, dosyada banka müşterilerinin banka şubesine ilişkin şikayetleri yönünden müfettiş raporlarının mevcut olduğunu, vekaletname ile işlem yapanların vekaletnamedeki görev ve yetkiyi kötüye kullandıklarının banka tarafından bilindiğini, Vekaletnameyi düzenleyen Eyüp …Noterliği hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin karara karşı Ankara 18.İdare Mahkemesi’nin 2017/117 Esas sayılı dosyasında iptal davası açıldığını, mahkemenin yargısal süreci beklemeden karar vermesinin hatalı olduğunu, Kredi tahsis işlemlerinin …evzuatına uygun olup olmadığı hususunda bilirkişilerden rapor alınması talep edilmiş ise de; bu talebin karara bağlanmadığını, gerekçeli kararda bu hususa değinilmediğini, işlemin …evzuatına uygun olup olmadığının gerekçeli kararda da tartışılmadığını, rapor alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı …istinafa cevap dilekçesinde; istinaf isteminin reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, İİK’nın 72.maddesine dayalı menfi tespit davası olup yargılama sırasında istirdat davasına dönüşmüştür. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. …rşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekili, 27/06/2012 tarihinde görüntü itibariyle birbiriyle aynı fakat içerdikleri yetkileri farklı olan … ve … numaralı iki ayrı vekaletname düzenlendiğini, noterlikte çalışan kişilerin … isimli firmanın sahip ve yöneticileri ile işbirliği içinde davacıyı kandırdığını, kandırılan davacının Eyüp …Noterliğinin 27/06/2012 tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesinin kullanılarak davalı bankanın 50.Yıl Şubesinden krediler çekildiğini, sahtecilik ve dolandırıcılık iddiası yönünden şikayetçi olduklarını, vekaletnamelerde sonradan düzeltme yapıldığını beyan etmiştir. Mahkemece noterlik belgesine eklenen yazının tahrifat niteliğinde olup olmadığına ilişkin bilirkişi raporu alınmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 204. maddesinde noter senetlerinin ispat gücü düzenlenmiştir. HMK 208/4.maddesi ise; ““Resmi bir senetteki yazı veya imzayı inkar eden tarafın bu iddiası, ancak ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek açacağı ayrı bir davada incelenip karara bağlanabilir. Asıl davaya bakan hakim, gerekirse bu konuda imza veya yazıyı inkar eden tarafa, dava açması için iki haftalık kesin bir süre verilmesi gerekir”. Mahkemece, davacının iddiası yönünden HMK 208/4 maddesine göre dava açması için süre verilerek ilgili dosyanın bekletici mesele yapılması ve buna göre değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir.(…ette; Yargıtay 19. HUKUK DAİRESİ E. 2016/12618 K. 2017/8061 T. 19.12.2017, 1. HUKUK DAİRESİ E. 2015/11640 K. 2018/10402 T. 21.5.2018 kararlar) Davacı vekilinin istinaf isteminin bu yönü ile kabulüne, kabul edilen istinaf istemi itibarı ile sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile, 2-İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/05/2017 gün ve 2013/268 Esas, 2017/329 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 40,20 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 125,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 11/06/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.