Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4519 E. 2020/1093 K. 12.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4519 Esas
KARAR NO: 2020/1093 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2017
NUMARASI: 2015/221 E. – 2017/115 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 12/06/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde; … çoklu endüstriyel tasarım tescil formunda gösterilen ürünlerden 2 ve 11 nolu endüstriyel tasarımların taklit edildiğini, İstanbul 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2014/83 D.iş sayılı dosyasında bilirkişi marifetiyle tespit olunduğunu, …’in tespite konu model için yoğun reklam çalışması yaptığını, katalog yaptırıldığını, reklam anlaşması yapılarak şirketin iki cephesinin resimleri ile giydirildiğini, davalıların müvekkiline ait tamamen yeni ve özgün, aynı zamanda sektöründe belli pazar payına sahip tasarımlarından yararlanarak ticari çıkar sağlamak amacı ile hareket ettiğini, taklit ürünlerin İstanbul 2.FSHHM’nin 2014/83 D.iş sayılı dosyasında, tespite konu tasarım benzeri olan 80 adet ürün satışa arz edilmiş şekilde görüldüğünü ve sergilenmekte olan pardösü modelinin tespit isteyen adına TP nezdinde … başvuru numaralı tasarım no:2 modelleri ile benzerlikler taşıdığının tespit edildiğini, bu nedenlerle tecavüzün önlenmesini, durdurulmasını ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava konusu yaptığı … tescil numaralı tasarımların ve özellikle dava konusu iddiaların kaynağı olan 2 ve 11 nolu tasarımlar yeni ve ayırt edici özelliği olmadığını, anonim bir ürün nedeni ile haksız ve kötü niyetli olarak müvekkilinden tazminat talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin 2014/83 D.iş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda bahsedildiği gibi tespit konusu ürünlerin “…” markası taşıdığını, tespit için gidilen yerin müvekkiline ait olmadığını, … markası ile müvekkilinin ilgisinin bulunmadığını, davacının 2014 yılında tespit yaptırdığı, ürünlerin tanıtımı ve harcama, zarar tespiti açısından sunduğu katalog bastırdığı, reklam amaçlı cephe kaplaması yaptırdığına dair beyan ettiği ve delil olarak sunduğu fatura ve belgelerin 2015 yılının 4. ve 5. aylarına ait olduğunu, davacının tescil ettirdiği bayan pardösü modellerinin davacının özgün ve yeni tasarımları olmayıp küçük farklılıklarla hemen her yerde bulunduğunu, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 23.05.2017 tarihli, 2015/221 E. – 2017/115 K.sayılı kararıyla; ” davalının davacıya ait … tescil nolu 2 ve 11 nolu çoklu tasarımlarının davalı tarafından taklit edildiği, bu nedenle tecavüzün durdurulması ve önlenmesi gerektiği, ayrıca davacı yanın yoksun kalınan kazanç olarak davalının dava konusu tasarımı kullanmak suretiyle elde ettiği kazancı talep etmesi nedeniyle ve davalı ticari defterlerinin incelenememesi sonucu yapılan tespitler ile ve davacı firma iadeleri analiz raporu ile tek modelden 63.500,00 TL satıştan yoksun kaldığı da gözönüne alınarak BK’nın 51.madde hükümleri uyarınca uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim olayların olağan akışı ve zarar görenin aldığı önlemleri gözönüne alarak zararın miktarını hakkaniyete uygun belirler hükmü gereğince talep olunan 10.000 TL maddi tazminatın uygun olacağı ” gerekçesiyle; davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan davanın kabulü ile, davalının davacıya ait … tescil nolu 2 ve 11 nolu çoklu tasarımlarının davalı tarafından taklit edilmesi nedeniyle vaki endüstriyel hakkına tecavüzün durdurulması ve önlenmesine, taleple bağlı olarak 10.000 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 17/12/2014 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte ve davacının manevi zararına yönelik takdiren belirlenen 20.000 TL manevi tazminatın 17/02/2014 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, masrafı davalıdan alınmak üzere kesinleşen hüküm özetinin yurt çapında yayın yapan tiraji en yüksek 3 gazeteden birinde bir kez ilanına karar verilmiştir. Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının davasını ispat edememesine rağmen mahkemenin davanın tam kabulüne karar verildiğini, davacının tazminatın hesabında 52/b maddesine “Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanca” dayandığını müvekkilinin defter ve kayıtlarının muhasebeden kaynaklı sebeplerle ibraz edilememesine rağmen ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verildiğini, -müvekkilinin çok küçük çapta bir şahıs firması olduğunu sürekli hatırlattıkları halde mahkemenin ön yargıla hareket ettiğini, manevi tazminat yönünden müvekkilinin mali verilerini dahi araştırmadan sosyal ekonomik durum araştırması yapmadan, kast ve kusur araştırmadan davayı kabul ettiğini, -hakimin tazminat miktarını tayin ederken tamamen sınırsız olmadığını, hakkaniyet tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının sebepsiz zenginleşmesine, davalının zor duruma, fakirliğe düşmesine neden olmadan takdir ve tayin edilmesi gerektiğini, -müvekkilinin muhasebeden kaynaklanan nedenlerle defterlerini sunmadığını, BA/BS formlarının getirtilip incelenebileceğini, raporun tek taraflı düzenlendiğini, müvekkilinin iddialarını dikkate almadığını, -tespit dosyasında 11 nolu tasarımla ilgili adreste hiçbir tespit yapılmadığı halde varmış gibi inceleme yapıldığını, 71 adet 2 numaralı ürün tespiti yapıldığını, -dava konusu ürünün davacı tasarımından esinlenilerek üretilmediğini, klasik bir model olduğunu, tasarımların iltibas oluşturmadığını, taraf tasarımlarının kol ve yakalarında fıfır bulunmakla birlikte, kol ve yakaların uyumlu olmasının yıllardır uygulanan bir stil olduğunu, yaka ve kullanılan kumaş ve desen renginin farklı olduğunu, davacı tasarımlarının yeni ve ayırt edici olmadığını, hükümsüzlüğü için açacakları davanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, -mahkeme ve bilirkişinin tazminata ilişkin tespitinin gerçeği yansıtmadığını. Müvekkilinin işyerinde değil başka bir işyerinde tespit yapıldığını, -belirlenen maddi ve manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, -davacının 52/a maddesine göre değil 52/b maddesine göre tazminat istediğini, raporda doğru ve geçerli hesaplama yapılmadığını, bilirkişinin davacının kayıt ve kazancını dikkate alarak hesaplama yaptığını, ürün iadesinin açık yada gizli ayıp yada sezan geçtiğinden iade olabileceğini, ürün maliyeti dışında üretim maliyetinin de düşülmesi gerektiğini, -mahkemenin tek vekalet ücretine hükmetmesi gerekirken ve hükmedilen tutarın %12 oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken üç ayrı 2.860 TL vekalet ücretinin, ayrıca 17/04/2014 tarihinden itibaren faiz işletilmesinin haksız olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. TPMK kaydından, … tescil numaralı 21 adet çoklu tasarımların … sınıfında davacı adına tescilli olduğu, 2 ve 11 numaralı pardösü tasarımlarının taklit edildiğinin ileri sürüldüğü görülmüştür. Mahkemenin 2014/83 D.iş numaralı tespit dosyasında; 26/12/2014 tarihli tespit raporunda, tespit isteyen taraf adına kayıtlı … numaralı çoklu tasarım tescilinde bulunan tasarım pardösü model ile tespit yapılan işyerinde … marka etiketi ile satışta olan 71 adet pardösü modelinin aynı özellikleri taşıdığı ve taklit yapılan model üzerinde yapılan değişikliklerin modele ayırt edici bir özellik vermediği belirtilmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda da … isimli mağazaya gidilerek, … isimli firmanın …’e ait şahıs firması olduğu belirlenmiştir. Davacı firma vekili tarafından dosyaya bir adet kasa fişi ile … nolu tasarıma tecavüz ettiği iddia edilen pardösünün mahkemeye ibraz edildiği, 200 TL değerinde satış değerinin bulunduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda; davacının tescilli 11 nolu tasarımı ile davalı taraftan alınan pardösü modeli karşılaştırıldığı, davacı ürününün taklidi olarak piyasaya sürüldüğü, davacının firma iadeleri analiz raporuna göre, tek modelden (… nolu model) 63.500,00 TL tutarlı satıştan yoksun kaldığı, davacı yanın sipariş iptallerinin nedeni ise benzer modelli ürünlerin piyasada normalin çok altında fiyatlarla satılıyor olduğu, davalı yanın, davacıya ait 2 adet tescilli tasarım pardösülerinin yakın benzerini üreterek piyasada satışa sunduğu, haksız olarak tasarımları taklit ettiği ve rekabet oluşturduğunu belirtmişlerdir. Davalı tarafın bilirkişi raporuna itirazı üzerine alınan ek raporda; tasarımlardaki yeni ve ayırt ediciliğin hükümsüzlük davalarında incelenebileceği, dosyada ise tecavüze yönelik inceleme yapıldığını, yeniden yapmış oldukları incelemede yaka formu, yakalar her ikisinde de hakim yaka olduğu, her iki üründe garni kumaş ile yaka formunun belirginleştirildiği, davacı üretimi yaka formunun ayniyet derecesinde benzerinin davalı tarafından üretildiği, aralarındaki farklılık davacı tasarımında düğmeler görünür vaziyette, davalı ürününde düğmeler gizlenmiş vaziyette, garni kumaşlarındaki desen farkı bulunduğunu belirtmişler, ayrıca kemer formunun da her iki üründe benzerlik bulunduğunu, davacı kemer formunu zenginleştirmek için garni kumaştan şerit eklendiğini, davalının kemerin yakın benzerini pardösüye eklediğini, her iki pardösü de kullanılan kemer tokasının ayniyet derecesinde benzer olduğunu, ceplerin yanda ve 45 derece verev, cep kapaklarının davacı ürününde kontrast kumaştan, davalı ürününde beden kumaşından yapıldığını, genel görünümde de her iki ürünün genel görünümünün yakın benzer olduğunu belirtmişler ve davalının ticari defterlerini incelemeye sunmaması nedeniyle tazminat hesaplaması yapamadıklarını belirtmişlerdir.
G E R E K Ç E: Tasarıma tecavüzün tespiti, meni, refi, maddi ve manevi tazminat talepli davada ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı adına … sınıfında, … tescil numaralı çoklu tasarımların tescilli olduğu TPMK tescil belgesinden anlaşılmış, davacı tarafça davalının 2 ve 11 numaralı pardösü tasarımları taklit ederek satışa sunduğunun ileri sürüldüğü, mahkemenin 2014/83 D.İş sayılı dosyasında yapılan tespitte, davalı işyerinde biri vitrinde diğer 70 adeti ise içeride olmak üzere toplam 71 adet bayan pardösüsünün bulunduğu , tekstil mühendisi bilirkişinin pardösünün davacı adına tescilli 2 numaralı tasarım ile benzer olduğunu, davalı ürününde kapüşon bulunmamasının ve ürünün arkasına konulan parçanın ürüne ayırt edicilik katmadığını, beyan ettiği, 20/04/2015 tarihli ek raporunda tespit yapılan “…” isimli mağazada bayan manto toptan satışının yapıldığının ve Vergi Levhasının davalı …’e ait olduğunun beyan edildiği görülmüştür. Davacı vekilini tarafından dosyaya 25/04/2015 tarihli satış fişi ve ürün numunesi sunulan bayan pardösü ürünün ise , ilk derece mahkemesince alınan kök ve ek rapor ile, davacı adına tescilli … tescil numaralı tasarım ile benzer olduğunun tespit edildiği, tespit raporu ve mahkemece alınan raporların tasarımların benzerlik karşılaştırması yönünden yeterli olduğu, tespit ek raporuyla işyerinin davalıya ait olduğunun tespit edildiği, davalı vekilinin davacı tasarımlarının harcıalem olduğuna yönelik itirazlarının tasarıma tecavüz davasında incelenemeyeceği, yargılama süresince açılmış bir hükümsüzlük davası bulunmadığından bekletici mesele yapılacak bir dava bulunmadığı anlaşılmakla, tasarıma tecavüzün tespiti, meni ve refine yönelik mahkeme kararının yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. TBK 50/2 maddesinde “Uğranılan zararın miktarı tam olarak tespit edilemiyorsa hakim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak , zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü ile TBK 51/1 maddesinde ; “Hakim, tazminatın kapsamı ve ödeme biçimini, durumun gereği ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler” hükümleri düzenlenmiştir. Davalı vekilinin maddi ve manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; davacı vekilinin maddi tazminat talebini mülga 554 Sayılı KHK 52/b maddesine dayandırdığı, tazminatın “Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanca” göre hesaplanması gerektiği, davalı tarafın mahkemenin ara kararlarına rağmen ticari defterlerini sunmadığı, mahkemece davalı vekiline 07/02/2017 tarihli duruşmada ihtarat yapılarak kesin süre verilmesine rağmen defterlerin sunulmadığı, mahkemece TBK 50, 51. Maddelere göre maddi tazminat taktirinin yerinde olduğu, davalının toptan ürün satışı yaptığı, iki adet davacı ürününün taklit edildiği, ihlal süresinin 17/12/2014 tespit tarihi ile 30/09/2015 tarihleri arasındaki 9 Ay 13 günlük süreyi kapsadığı, göz önüne alınarak mahkemece hükmedilen 10.000 TL maddi tazminatın yerinde olduğu ancak hükmedilen 20.000 TL manevi tazminatın yine yukarıda tespit edilen ihlal süresi ve ihlalin niteliğine, dosya kapsamına göre yüksek olduğu, 8.000 TL manevi tazminatın dosya kapsamına uygun olduğu kanaatiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, tasarıma tecavüzün tespiti, meni ve refine, 10.000 TL maddi ve 8.000 TL manevi tazminatın ihlal tarihi olan 17/12/2014 tarihinden itibaren, maddi tazminata avans faizi, manevi tazminata yasal faiz işletilerek davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere, 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 23.05.2017 tarihli, 2015/221 E. – 2017/115 K.sayılı kararının, 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, -Davalının davacıya ait … tescil nolu 2 ve 11 nolu çoklu tasarımlarının davalı tarafından taklit edilmesi nedeniyle vaki endüstriyel hakkına tecavüzün durdurulması ve önlenmesine, -Taleple bağlı olarak 10.000 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 17/12/2014 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte ve davacının manevi zararına yönelik takdiren belirlenen 8.000 TL manevi tazminatın 17/02/2014 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Masrafı davalıdan alınmak üzere kesinleşen hüküm özetinin yurt çapında yayın yapan tiraji en yüksek 3 gazeteden birinde bir kez ilanına, 4-Ilk derece yargılaması yönünden; -Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca tasarıma tecavüz yönünden 54,40 TL maktu harç, maddi tazminat yönünden 683,31 TL ve manevi tazminat yönünden 546,48 TL olmak üzere toplam 1.284,19 TL karar harcından peşin yatırılan 512,33 TL’nin mahsubu ile kalan 771,86 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline, -Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına tecavüz talebine ilişkin 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, -Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına maddi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, -Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına manevi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, -Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen manevi tazminat yönünden davalı yararına 4.910,00 TL vekalet ücreti taktirine davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine, -Davacı tarafından yapılan: 540,03 TL harç (peşin+başvuru) harcının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, -Davacı tarafından yapılan: mahkemenin 2014/83 D.iş sayılı dosyasında yapılan 493,00 TL tespit masrafı, 1.500 TL bilirkişi ücreti, 213,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.206,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre, 1.764,82 TL’nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, 5-İstinaf yargılaması yönünden; – Davalı vekilinin istinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talep halinde iadesine, -İstinaf yargılaması sırasında davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 18,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 103,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 12/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.