Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4479 E. 2020/720 K. 20.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4479 Esas
KARAR NO: 2020/720
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/05/2017
NUMARASI: 2016/64 2017/154
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/03/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin 17/04/2014 tarihinde davalı …LTD.ŞTİ’nden 2013 model aracı 74.780,66 TL bedelle satın aldığını, aracın 45.000 km bakımı için yetkili servise götürüldüğünü, bazı parçalarının değiştirildiğini ve kontroller yapıldığını, bundan sonra araçtan daha önce duyulmayan ve normal olmayan seslerin geldiğini, müvekkilinin aracı tekrar servise götürdüğünde bir problem olmadığının beyan edildiğini, aracın daha sonra 60.000 km bakımı için yetkili servise götürüldüğünü, sorunların iletildiğini, servisteki mühendislerin araçtan gelen bu sesi ilk defa duyduklarını belirterek Gebze’deki servise götürülmesi gerektiğini söylediklerini, aracın 40 gün boyunca Gebze’deki serviste tkaldığını, bir kısım parçalarının değiştiğini, aracı teslim alan müvekkilinin araçtan gelen anormal seslerin devam ettiğini vesorunun giderilmediğini tespit ettiğini, daha sonra aracın 75000 km bakımı için servise götürüldüğünü, ancak araçtaki arızanın giderilemediğini, müvekkilinin davalı …yi aradığını, şikayette bulunduğunu, araç üzerinde tespit yaptırdıklarını ve aracın gizli ayıplı olduğu sonucuna varıldığını bildirerek dava konusu aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …LTD.ŞTİ vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, araçta gizli ayıp bulunmadığını, aracın 15000 km bakımında kapıdan ve camdan sesler geldiğinin söylenmesi üzerine bu şikayetlerin giderildiğini, 30.000 km bakımında ise şikayet dile getirilmediğini, 45.000 km bakımında direksiyondan ses gelindiğinin söylendiğini, yapılan muayenede herhangi bir sesin olmadığının tespit edildiğini, 60000 km bakımında ise dava dilekçesinde belirtilen sorunlardan bahsedilmediğini, sadece sol arka amortisörden ses gelindiğinin söylendiğini, bu sorunun da giderildiğini, 75.000 km’ye geldiğinde ise camların gıcırdaması ve frenlerin ötme şikayetinin iletildiğini, bunların da giderilerek aracın teslim edildiğini, müvekkilince aypılan sorgulamada aracın başka servislere götürüldüğünün tespit edildiğini, davacının araçtan yararlanmaya devam ettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Davalı … A.Ş vekili, davacının tacir olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, ayıp ihbar sürelerine uyulmadığını, araçtan anormal sesler geldiği ve şikayetin giderilmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, araçtan ses gelmesinin üretim aşamasında meydana gelmesinin mümkün olmadığını, davacının iddia ettiği sesin normal dışı bir ses olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; aracın garanti süresinin 3 yıl olduğu, dolayısıyla dava tarihi itibariyle 3 yıllık süre dolmadığından davalı tarafın zamanaşımı def’inin yerinde bulunmadığı, ayrıca davalı …nin garantör olması nedeniyle husumet itirazının da yerinde görülmediği, araçta bulunan arızanın sürekli tekrarladığı, onarımlarla giderilmediği, bu arızanın basit muayene ile tespit edilemeyen ve malın kullanılmasıyla ortaya çıkan gizli ayıp olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, dava konusu aracın davalılara iade edilmek koşuluyla ayıpsız yenisiyle değiştirilmesine karar verilmiş, kararı davalı vekilleri ayrı ayrı istinaf etmiştir. Davalı … LTD.ŞTİ vekili istinaf sebebi olarak; müvekkilinin aracı davacıya ayıpsız ve hasarsız şekilde teslim ettiğini, araçta gizli ayıp bulunmadığını, şikayetin kullanıcı hatasından kaynaklandığını, davacının 15.000 km bakımına gelene kadar şikayette bulunmadığını, 15.000 km bakımında ise kapıdan ve camdan sesler geldiğini söylediğini, bu sorunun giderildiğini, 30.000 km bakımından ise şikayeti bulunmadığını, rutin bakım yapıldığını, 45000 km bakımda ise direksiyondan sesler geldiği şikayetinin yapıldığını, yapılan muayenede böyle bir sesin olmadığının tespit edildiğini, 60.000 km bakımda ise sol arka amortisörde ses geldiğini söylediğini, sorunun giderilerek aracın sorunsuz teslim edildiğini, araç 75.000 km yola bakımına geldiğinde camların gıcırdadığının ve frenlerin öttüğünün söylendiğini, bu şikayetlerin de giderilerek aracın teslim edildiğini, davacının 45.000 km bakımdan sonra ses geldiği, daha önce bu sesin gelmediği iddiasının gerçek dışı olduğunu, 45.000 km ile oluşan özel bir durumun bulunmadığını, müvekkilince yapılan plaka sorgusunda davacının aracını başka servislere götürdüğünün tespit edildiğini, bu servislerde yapılan işlemleri bilmediklerinden bundan kaynaklanan sorunların da olabileceğini, ancak mahkemenin bu konuda araştırma yapmadığını, davacının araçtan yararlanmaya devam ettiğini, gizli ayıbın bulunmadığını, üretimden kaynaklanan ayıbın da olmadığını, dolayısıyla ayıplı malın değiştirilmesini gerektiren şartların oluşmadığını bildirmiştir. Davalı … A.Ş vekili istinaf sebebi olarak; ayıp ihbar süresine uyulmadığına ilişkin itirazlarının incelenmediğini, davacının 2 ve 8 günlük sürelerde noter kanalıyla ihbarda bulunmadığını, araçta üretimden kaynaklı bir ayıbın bulunmadığını, belirli devir aralıklarında titreşimlerin üst üste binmesi sonucu belirli sesler duyulabileceğini, bu sesler süreklilik arzetmediği gibi bir arıza olarak da nitelendirilemeyeceğini, 3 yıl boyunca kullanılmış ve 90.000 km’ye gelmiş bir araçta gizli ayıptan söz edilemeyeceğini, üretim aşamasında bir ayıp bulunmadığını, bilirkişi raporunda “sürekli tekrar etmemek kaydıyla” ibaresinin kullanıldığını, dolayısıyla durumun basit bir onarımla giderilebilecek olduğunu gösterdiğini, nitekim davacının aracının son servis girişinde bakım talebi dışında bir şikayetinin de olmadığını, dava konusu araçta var olmayan bir ayıba dayalı olarak misli ile değişim talebinin TBK’nun 227.maddesine ve Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, davacının var olduğunu iddia ettiği ses şikayetinin normal dışı bir ses olmadığını, buna dayalı olarak değişim talebinin TMK’nun 2.maddesine aykırı olduğunu, bir an için araçtaki sesin üretim hatası olarak nitelendirilmesi halinde dahi söz konusu sorunun onarımla giderilebilecek olduğunu, bu tür durumlarda araç değişimi ya da bedel iadesi istenemeyeceğini, sadece semenden indirim yapılması gerektiğini, davacının hali hazırda aracı kullanmaya devam ettiğini, dolayısıyla kararın hakkaniyete aykırı olduğunu, husumet itirazlarının dikkate alınmadığını, aracın ticari araç olup garanti belgesinde garanti kapsamının ücretsiz onarımla sınırlı olduğunun belirtildiğini, garanti ve servis kılavuzunda görüleceği üzere garantinin malzeme, işçilik, montaj ve tasarım hatalarından kaynaklı arızalardan dolayı verildiğini, garantinin değişimini kapsamadığını, mahkemenin “ayıpsız yenisiyle değiştirilmesi” kararı verdiğini, bunun mümkün olmadığını, zira TBK’nun 227.maddesi uyarınca tanınan seçimlik hakkın ayıpsız bir misli değişimi olup ayıpsız yenisiyle değişim adı altında davacıya bir hak tanınmadığını, zira dava konusu aracın 2013 model olup yenisinin 2017-2018 model olduğunu, bunun da davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açacağını bildirmiştir. Dava konusu aracın 17/04/2014 tarihinde 74.780,66 TL bedelle davalı …LTD.ŞTİ tarafından davacıya satıldığı anlaşılmıştır. Dosya içerisine garanti ve servis kılavuzunun celbedildiği görülmüştür. Dosya içerisinde dava konusu aracın 15.000, 30.000, 45.000, 60.000 ve 75.000 km aracın müşteriye teslim formlarının bulunduğu görülmüştür. Davacı tarafından davalılar aleyhine 15/08/2016 tarihinde Gölcük 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/32 D.İş sayılı dosyasında tespit talebinde bulunulduğu, bilirkişi tarafından düzenlenen 01/09/2016 tarihli raporda; 22/08/2016 tarihinde araç üzerinde test sürüşü yapıldığı, ilk 3-4 dakikada herhangi bir olağan dışı ses duyulmadığı, 5-6 dakika sonra aracın ön tarafından normal bir araçtan gelmesi beklenmeyen bir tıkırtı ya da gıjırlama tabir edilebilecek bir sesin 2 dakika içinde üç kez duyulduğu, bu sesin normal olmadığı, basit bir muayene ile tespit edilemeyen malın kullanılmasıyla ortaya çıkan gizli ayıp niteliğinde bulunduğu yolunda görüş bildirildiği, bilirkişi raporuna davalılarca itiraz edildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 03/04/2017 tarihli raporda; araç sahibinin araç 55601 km’deyken “şanzımandan ses geliyor şikayetiyle” servise götürdüğü, uzman usta olmadığı için Gebze’de bulunan Ford yetkili servisi …’e gönderildiği, burada yapılan incelemede ön difrensiyel kesesi ve somununun değiştiği, şanzımanı ön aksa bağlayan milin sökülüp takıldığı ve şanzımandan ses duyulmadığının belirtildiği, 60.000 km bakımında ise “seyir esnasında şanzımandan ses gelmektedir” şikayeti yapıldığı, arızaya ilişkin bir tamirat ya da sorunun giderildiğine dair bir ifade bulunmadığı, bu bakımdan arızaya yönelik tamirat bakım ve değişikliğin söz konusu olmadığı, 63.700 km’de araç sahibinin ” araç ile seyir esnasında gaz verince aracın kesiklik yaptığı” şikayeti ile yine Gebze’deki servise gittiği, serviste Turbo şarjın değiştirildiği, 75.000 km bakımında ise herhangi bir şikayetin bulunmadığı, 23 Mart 2017 tarihinde aracın test sürüşünün yapıldığı, ilk kalkışta ve 40 km hızın altında vites geçişlerinde ses geldiği, sesin ön yolcu koltuğundan vuruntu şeklinde belirgin olarak hissedildiği, 30 km hızın altında birinci veya ikinci viteste zorlama ve tutukluk görüldüğü, turbo şarjın devreye girdiği 1500-1750 devir ve daha üst devirlerde ilgili ekipmanın arızalı olduğunu gösteren ıslık sesine benzer aşırı derecede rahatsız edici yüksek bir sesin duyulduğunu, yüksek hızlarda turbo şarj sesi dışında araçta herhangi bir zorlama ve sorun görülmediği, turbo şarj ve aracın vites değişimi esnasında meydana gelen ses şikayetlerinin giderilmediği, bu durumun garanti süresinde meydana gelen arızanın sürekli tekrarladığının onarımlarla giderilemediği ve ortaya çıkan ayıbın gizli ayıp olduğu kanaatine varıldığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, satıma konu aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı taraf, aldığı araçta ayıp bulunduğunu iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Davacı taraf 17/04/2014 tarihinde davalı …LTD.ŞTİ’nden 2013 model … plakalı aracı satın almıştır. Aracın ruhsatında cinsinin kamyonet (BA Kamyon) belirtildiği görülmüştür. Diğer bir ifadeyle araç ticari niteliktedir. Davacı taraf, aracın 45.000 km normal bakımından sonra araçtan daha önce duyulmayan ve normal olmayan seslerin geldiğini iddia etmiş, davalı taraf ise araçta anormal bir durum olmadığını savunmuştur. Tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu içerinden de anlaşıldığı üzere aracın 55.601 km’de, 60.219 km’de ve 63.700 km’de servise götürüldüğü anlaşılmaktadır. Gerek tespit raporu içeriğinden, gerekse yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu içeriğinden araçta normal olmayan bir gürültü bulunduğu ve söz konusu bu durumun yapılan turbo şarj ve vites değişimine rağmen ve yapılan diğer onarımlarla giderilemediği, bu haliyle gizli ayıp olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan davacının bu şikayetlerle servise aracı götürmüş olması ayıbın ihbarı niteliğindedir ve araç için verilen 3 yıllık garanti süresi de dolmadan eldeki dava açılmıştır. Dolayısıyla araçta ayıp bulunmadığı, süresinde ve usulüne uygun ayıp ihbarı yapılmadığına ilişkin davalılar vekillerinin istinaf talepleri yerinde değildir. Öte yandan davalı …vekili, aracın ticari araç olup garanti şartlarında sadece onarımı üstlendiklerini ileri sürmüş ise de, dosya içinde bulunan garanti ve servis kılavuzu kitapçığının ikinci sayfasında garanti şartları (ticari) bölümünün ikinci maddesinde malın bütün parçaları dahil olmak üzere tamamı firmamızın garantisi kapsamındadır şeklinde düzenleme bulunduğundan, davalı …vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde değildir. Ayrıca davalı … LTD.ŞTİ vekili, aracın başka servislere götürüldüğünü, buralarda ne tür işlemler yapıldığını bilemediklerini, mahkemenin bu hususu araştırmadığını ileri sürmüş ise de, bu konuda mahkemeye bilgi ve belge sunmadığından bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Yine davalı …vekili TBK’nun 227.maddesinde ayıpsız misliyle değişim hakkı tanınmış olup mahkemenin ayıpsız yenisiyle değişime karar verdiğini ileri sürmüş ise de, hükümde belirtilen ayıpsız yenisi kavramından ayıpsız mislinin anlaşılması gerektiğinden, bu yöne ilişkin istinaf talebi de yerinde değildir. Yine davalılar, söz konusu arızanın onarımla giderilebileceğini ileri sürmüş ise de, aracın birçok kez servise götürüldüğü, ancak sorunun giderilemediği anlaşıldığından bu yöne ilişkin istinaf talepleri de yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen taraf vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Taraf vekillerinin istinaf taleplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı …den alınması gereken 5.108,26 TL harçtan, peşin alınan 1.278,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.830,26 TL harcın davalı …den alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalı …nden alınması gereken 5.108,26 TL harçtan, peşin alınan 1.278,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.829,86 TL harcın davalı …nden alınarak hazineye irad kaydına, 4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/03/2020