Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4444 E. 2020/755 K. 20.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4444 Esas
KARAR NO : 2020/755 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/04/2017
NUMARASI : 2016/507 E. – 2017/591 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/03/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 29.01,2013 tarihinde Taşıt Tanıma Sistemi sözleşmesi imzalandığını, davalının imzalanan sözleşme hükümlerine uymaması nedeni ile yine sözleşme gereğince fesih gerçekleştiğini ve davalıya diğer servis bedeli fesih bedeli faturası düzenlenerek gönderildiğini, Davalının fatura tutarın ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla borçlu aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yapılan takibe karşı borçlu tarafından borca, faiz ve ferilerine itirazda bulunulduğunu, davalı tarafın itirazlarının haksız olduğunu ve iptali gerektiğini beyanla, davalının icra takibine itirazın iptali ve takip tarihi itibariyle 14.539,80 TL alacağın takip talebindeki şartlarla tahsili için takibin devamına karar verilmesini, davalının asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile davalının 01.08.2010 tarihinde yürürlüğe giren ve 2 yıl süreli taşıt tanıma sözleşmesi imzaladığını, işbu sözleşmede davalıya davacı tarafından %3,5 benzin ve motorin iskontosu uygulanacağı belirtildiğini bu sözleşme gereği davalı sözleşme şartlarını 31.12.2011 yılına kadar eksiksiz ve tam olarak yerine getirdiğini, davalının 31.12.2011 yılına kadar sözleşmeyi sürdürdüğünü, diyerek tek taraflı, sözleşmenin 8. maddesinde düzenlenen değişiklikler ve 5. maddesindeki mücbir sebepleri başlığına aykırı olarak feshettiğini, davalı firmanın sözleşmeyi yazılı kurallara uygun olmayacak şekilde değiştiren davacının teklifinin imkansızlığını belirterek 12/12/2011 tarihinden itibaren sözleşmenin kendisine bağlanmadığını belirtmek zorunda kaldığını, sözleşmeyi haksız ve tek taraflı olarak feshedenin davacı davacı taraf olduğunu, davacının alacağını sözleşme unsurlarının davalı tarafça ihlaline dayandırıldığını, 03.11.2011 tarihli yazısında mücbir sebebe dayanarak sözleşmeyi ortadan kaldırdığını açıkça beyan ettiğini, davacının 03.11.2011 tarihli yazısında dayandığı olayın mücbir sebep olmadığını, sözleşme gereği kendi sorumlu olmayan davacının mücbir sebep var diyerek sözleşmenin şartlarını tek taraflı değiştirip ve iskonto oranlarına yaklaşık %50 zam yaptıktan sonra davalıya bu sözleşme ile bağlı olduğunu kabul etmenin mümkün olmadığını, sözleşmenin 8. Maddesine aykırılık teşkil ettiğini beyanla davanın reddi ile birlikte davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.04.2017 tarihli 2016/507 E. – 2017/591 K.sayılı kararıyla; “dosya kapsamıyla uyumlu ve denetime elverişli bilirkişi raporuna itibar edildiği, her ne kadar davacı tarafça taraflar arasındaki sözleşmede öngörülen %3,5 oranındaki iskonto oranının davacı tarafça tek taraflı olarak değiştirilmesi nedeni olarak EPDK’nın yeni kar marjlarını belirleyen mücbir sebep mahiyetinde ve hukuki olarak öngörülemeyen bir zorunluluk hali teşkil eden pompa fiyatlarındaki düşüşe ilişkin uygulaması olduğu ileri sürülerek davalının sözleşmeyi haklı neden olmaksızın feshettiği, buna göre sözleşmenin 6.maddesinde belirtilen bedellerin ödenmesi gerektiği ileri sürülmüşse de, itibar edilen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, davacı tarafından davacı tarafın EPDK yazısı ve bu yazıya uyması nedeniyle kar marjlarına zorunlu düşme yaşadığın doğrulayan belgeler ibraz etmediği gibi, mücbir sebepler veya sair öngörülmeyen olumsuz ekonomik gelişmeler ya da kamusal uygulamalar nedeniyle STPAŞ’nin karlılık oranlarının düşmesi nedenini de somut olarak ortaya koymadığı, buna göre davalının davacı tarafça tek başına yeni iskonto oranlarını kabul etme zorunluluğu olduğundan bahsedilemeyeceği, davalı tarafın sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; ihtilafın sözleşmeye göre düzenlenen iskonto oranında müvekkilinin sonradan değişiklik yapıp yapamayacağı noktasında toplandığını, sözleşmenin 2.7 maddesinde; müşteriye fatura edilecek akaryakıt bedelinin KDV hariç toplamının % 3,5 tutarında fatura üzerinden iskonto yapılacağının belirtildiğini, aynı maddenin devamında “… Ancak işbu sözleşme süresi boyunca mücbir sebepler veya sair öngörülemeyen ekonomik gelişmeler yada kamusal uygulamalar nedeniyle … kârlılık oranlarının düşmesi durumunda, iş bu sözleşme kapsamındaki ticari şartlar, azalan kârlılık oranı nispetince … tarafından re’sen tek taraflı olarak revize edilecektir. Taraflar … bu hakkı konusunda şimdiden mutabık kalmışlardır.” denildiğini, -ticari ilişki devam ederken EPDK’NIN 19.10.2011 tarihli akaryakıt piyasasında satılmakta olan ürünler ile kâr marjları üzerinde yapmış olduğu bildirim ile piyasada motorin ve kurşunsuz akaryakıt’a eklenen katıklarla farklılaştırılmış olan ürünler ile birlikte tüm ürünlerin fiyatlarının gözden geçirilerek satış kâr marjlarının kurumun belirlediği orana indirilmesinin belirtildiğini, -müvekkilinin 03.11.2011 tarihli yazı ile pompa fiyatlarında oluşan indirim nedeniyle davalı şirkete uygulanan iskonto oranının pompa fiyatlarındaki düşüşe göre revize edileceği, bir sonraki fatura dönemi itibariyle geçerli olacağının davalı şirkete bildirildiğini, iskonto oranında gerekli düzeltme, indirim yapıldığını, ancak davalı tarafından sözleşmenin tek taraflı değiştirilemeyeceği, ortada mücbir sebep olmadığı nedenleriyle sözleşmenin feshedildiğini, meydana gelen durumun sözleşmenin 7.2.maddesinde düzenlenen kamusal uygulamalardan dolayı kârlılık oranında meydana gelen değişmeden kaynaklandığını, sözleşmede böyle bir durumda … revize yapmaya revize yapmaya yetkili olduğunun kararlaştırıldığını, feshin haksız olduğunu, -rapora itiraz dilekçelerinde, EPDK yazısının istenilmesi ve kâr marjlarının … & … dan istenilmesi için müzekkere yazılmasını talep etmelerine rağmen hükme esas olmayacak rapor ile karar verildiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak yargılama yapılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir. Davalı vekilinin istinafa cevabında; davacı tarafın sözleşmede tek taraflı değişiklik yapma yetkisi bulunmadığını, ayrıca EPDK’nın indirim yapma yazısını dosyaya sunmadığını, indirimi belgelemediğini, delilini süresinde sunmadığını, faturaları delil listesinde göstermediğini, beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir. Dosya kapsamında alınan 15.03.2017 tarihli mali müşavir bilirkişi raporunda; davacı tarafın 01.08.2010 tarihli sözleşme ile 19.10.2011 tarihli ve B.62. TDB.0.16-300.03- 1110 sayılı yazısına binaen davalı tarafa verdiği iskonto oranında zorunlu olarak indirim yaptığını bildirmişse de, gerekçe gösterdiği EPDK yazısının ve bu yazı nedeniyle kâr marjının düştüğüne ilişkin belgeleri ibraz etmediğini, bu nedenle iskonto oranında indirime gitmesinin zorunlu sebebe dayandığı kanaatine ulaşılamadığını, davalının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini beyan etmiştir. Davacı vekilinin 11.04.2017 tarihli rapora itiraz dilekçesinde; ilgili bildirim ve faturaların temini için EPDK ve … & …AŞ ye müzekkere yazılmasını talep ettiği, 25.04.2017 tarihli duruşmada da bu evrakların celbinden sonra ek rapor alınmasını istediği görülmüştür.Dava dilekçesinde deliller kısmında; davacı vekilinin davacı ticari defter ve kayıtlarının bilirkişiye inceleme yetkisi verilerek mahalinde incelenmesini, davalı ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasını talep ettiği mahkemenin ön inceleme duruşmasında dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdiği görülmüştür. Davacı tarafça 03.11.2011 tarihli ve 11800767 müşteri nolu yazısı ile davalıya; “EPDK’nın 19.10.2011 tarihli ve B.62. TDB.0.16-300.03- 1110 sayılı bildirimde , EPDK’nın petrol piyasası kanunu 10. maddesine dayanan taban ve tavan fiyat yetkisi olduğu ve piyasada motorin ve kurşunsuz akaryakıta eklenen katkılarla farklılaştırılmış olan ürünler ile birlikte tüm ürünlerin gözden geçirilerek, satış kar marjlarının kurumun belirttiği oranla indirilmesinin belirtildiğini, bu ihtarın kendilerini bağladığını; bu sebeple bu düzenlemenin şirketlerinin iradesi ve kontrolü dışında meydana geldiğini , bu kamusal tasarruf neticesinde şirketin, tavsiye ettiği pompa fiyatlarını ürün bazında düşürmek zorunda kaldığını, EPDK’nın yeni kar marjlarını belirleyen mücbir sebep mahiyetindeki bu uygulama dolayısıyla; davalı şirkete sunmakta oldukları bahsi geçen ürünlerin satışında anlaşmadaki ticari şartların uygulanamaz hale geldiğini, söz konusu durumun şirketimizin nezdinde oluşan hukuki olarak öngörülemeyen bir zorunluluk hali teşkil ettiğini, uygulanan iskonto oranında pompa fiyatlarındaki düşüşe göre revize edileceğini ve söz konusu uygulama bir sonraki fatura dönemi itibariyle geçerli olacağını ” bildirmiştir. Taraflar arasında imzalanan taşıt tanıma sistemi sözleşmesi başlıklı 01.08.2010 tarihli sözleşmenin, tarafların hak ve yükümlülükleri başlıklı 2.7 maddesinde, “… müşteriye fatura edilecek akaryakıt bedelinin KDV hariç toplamının %3,5 tutarında fatura üzerinden iskonto yapacaktır… Ancak işbu sözleşme süresi boyunca mücbir sebepler veya sair öngörülemeyen ekonomik gelişmeler yada kamusal uygulamalar nedeniyle STPAŞ’nın kârlılık oranlarının düşmesi durumunda, iş bu sözleşme kapsamındaki ticari şartlar, azalan kârlılık oranı nispetince STPAŞ tarafından re’sen tek taraflı olarak revize edilecektir. Taraflar … bu hakkı konusunda şimdiden mutabık kalmışlardır.” hükmü düzenlenmiştir.Sözleşmenin 8.maddesinde; “bu sözleşmede yapılacak olan her türlü değişiklikler eklemeler ve çıkartmalar tarafların mutabakatı sonucunda hazırlanacak olan yazılı ve tarafların yetkili temsilcileri tarafından imzalı ek anlaşmalar ile gerçekleştirilecektir. Taraflardan birinin tek taraflı olarak sözleşmede her hangi bir değişiklik yapması veya sözleşmenin uygulamasını değiştirmesi mümkün değildir.” hükmü düzenlenmiştir. İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … E.sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı şirketin davaya borçlu aleyhine taşıt tanıma sistemi sözleşmesi ile 23.01.2012 tarihli 9.542,90 TL bedelli “diğer servis bedeli, fesih bedeli” açıklamalı fatura ve 4.996,90 TL fatura faizi (reeskont avans) alacağın tahsili talebiyle ilamsız takip başlattığı, borçlu şirketin süresinde borca ve fer’ilerine itiraz ettiği görülmüştür.
G E R E K Ç E : İtirazın iptali talepli davada, davacı vekilinin fatura alacağına davalı tarafça haksız yere itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince davalının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür.Taraflar arasında imzalanan taşıt tanıma sistemi sözleşmesi başlıklı 01.08.2010 tarihli sözleşmenin, tarafların hak ve yükümlülükleri başlıklı 2.7 maddesinde, “… müşteriye fatura edilecek akaryakıt bedelinin KDV hariç toplamının %3,5 tutarında fatura üzerinden iskonto yapacaktır… Ancak işbu sözleşme süresi boyunca mücbir sebepler veya sair öngörülemeyen ekonomik gelişmeler yada kamusal uygulamalar nedeniyle STPAŞ’nın kârlılık oranlarının düşmesi durumunda, iş bu sözleşme kapsamındaki ticari şartlar, azalan kârlılık oranı nispetince … tarafından re’sen tek taraflı olarak revize edilecektir. Taraflar …’nin bu hakkı konusunda şimdiden mutabık kalmışlardır.” hükmü düzenlenmiştir.Davacı tarafça EPDK’nın Petrol Piyasası Kanunu 10. madde çerçevesinde gerekli gördüğü taktirde taban/tavan fiyat tespiti ve gerekli tedbirlerin alınmasına yetkin olduğunu ve 19.10.2011 tarihli ve B.62. TDB.0.16-300.03- 1110 sayılı bildirim ile Kurum’un kendilerine tüm ürünlerin fiyatının gözden geçirilerek, satış kar marjlarının Kurum’un belirlediği orana indirilmesini bildirdiğini, bu bildirim gereğince de öngörülemeyen zorunluluk hali oluştuğunu , sözleşmenin 2.7 maddesinde kendilerine verilen tek taraflı revize hakkının kullanıldığını ileri sürülmüştür. Davalı vekili ise; davacının sözleşmenin 8. Maddesinde düzenlenen sözleşmede tek taraflı değişiklik yapılması yasağına aykırı fiili nedeniyle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, takibe konu fatura bedelinin talep edilemeyeceğini savunmuştur.İlk derece mahkemesince davacının EPDK yazısının ve bu yazı nedeniyle kâr marjının düştüğüne ilişkin belgeleri ibraz etmediğini gerekçesinde açıklayarak davanın reddine karar verilmişse de; davacı vekilinin 11/04/2017 tarihli rapora itirazında “ilgili belgelerin ve faturaların temini için EPDK ve …&… Petrol’e müzekkere yazılması” talebinde bulunduğu, duruşmada talebini tekrarlayarak bilirkişiden ek rapor alınmasını talep ettiği, mahkemece talep hakkında olumlu olumsuz karar verilmeden davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davacının talebi doğrultusunda EPDK yazısının Kurum’dan celp edilerek, davacının delilleri arasında ticari defterlerinin yerinde incelenme talebinin de bulunduğu gözetilerek, gelen kayıtlar ve defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, sözleşmenin 2.7 maddesinde düzenlenen “kamusal uygulamalar nedeniyle … karlılık oranlarının” düşüp düşmediği, değerlendirildikten sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.04.2017 tarihli 2016/507 E. – 2017/591 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 70,00 (posta-teb-müz) masrafı olmak üzere toplam 155,70 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 20/03/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.