Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4432 E. 2020/567 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4432 Esas
KARAR NO: 2020/567 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL(KAPATILAN) 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/12/2016
NUMARASI: 2015/208 E. – 2016/132 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Manevi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 05/03/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkili şirketinin İngiltere yasaları uyarınca kurulu ve faaliyette bulunan bir şirket olduğunu, temizlik ürünleri de dahil kumaş ve ev bakımı ve temizliği, bebek bakımı gibi pek çok alanda faaliyet gösterdiğini, müvekkillerinin …, … gibi vs. yüksek tanınmışlığa ulaşmış pek çok markasının olduğunu, müvekkilinin meşhur markalarından birinin … olduğunu, Türkiye’de 1932 yılından beri tescilli olduğunu, 3.sınıfı kapsayan 78642, 57643, 98256, 2012 53579 sayılı … ibareli 2009 54736, 2012 53565 sayılı ve 2011 45946 sayılı … tescillerinin sahibi olduğunu, müvekkilinin ayrıca … tescil numaralı markanın sahibi olduğunu, bunlara ilişkin belgelerin sunulduğunu, piyasaya sunulduğundan beri ürünün tasarımının aynı olduğunu ve öyle pazarlandığını, … ile özdeşleştiğini ve tüketicinin … ile ilişkilendirdiğini, Tüad ve Esomar üyesi bağımsız araştırma firması … tarafından yapılan araştırma raporunu ekte sunduğunu, tüketici yorumlarına ilişkin çıktıların ekte sunulduğunu, müvekkilinin www…com sitesinde de tüketici ile interaktif bir şekilde … ürününün tanıtım ve promosyonunu yaptığını, davacının diğer ürünlerinin yanı sıra … ürününe ait ticari takdim şeklinin de tanınmışlığından haksız kazanç etmek isteyen kişilerce taklit edildiğini, taklit edilen unsurun şişe olduğunu, davalının müvekkilinin tescilli ve tanınmış şişe şeklini bire bir taklit ederek üretip sattığını, haksız rekabette ve markaya tecavüzde bulunduğunu, müvekkilinin … şişesinin siluet formunun … sayılı marka tesciliyle korunduğunu, şişenin bariz özelliklerinin de tarafça aynen kullanıldığını, davalının müvekkilinin haklı ününden haksız kazanç sağlamaya çalıştığını, iltibas yaratmaya çalıştığını, müvekkilinin itibarına zarar verdiğini, marka tecavüzü teşkil ettiğini, davalının taklit eder fiillerinin Bakırköy 2.FSHHM’nin 2014/108 dosyası ile tespit edildiğini, müvekkilinin davalıya 11.03.2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnameyi gönderdiğini, karşı tarafın kullanımına devam ettiğini, davalının www…com.tr sitesinde mütecaviz ürünlerin tanıtımının yapıldığını, taklit eden diğer firmalara karşı başlatılan hukuki yollara ilişkin belgelerin sunulduğunu, müvekkili lehine verilen karar sunulduğunu, davalının mütecaviz ürününün delil tespit raporu ile müvekkilinin … markasına tecavüz ettiğini, TTK hükümleri uyarınca haksız rekabete yol açtığını iddia ederek, öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama neticesinde fiillerin haksız olduğunun ayrı ayrı tespitini, haksız rekabeti men’ini tecavüzün tespitini, sonuçların ortadan kaldırılmasını, ticari kullanımın önlenmesini, 50.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faiz ile tahsilini, mahkeme kararının tirajı en yüksek gazetenin Türkiye’ de yayınlanan nüshalarında ilanını arz ve talep etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde ; müvekkilinin çalışma sahasının, sipariş üzerine kalıp hazırlayarak plastik ambalaj, şişe vs. plastik ürün üretimi olduğunu, ortada iki ayrı markanın rekabetinden bahsedilemeyeceğini, müvekkilinin üzerlerine herhangi bir etiket yapmadan plastik ürün üreten bir firma olduğunu, markaya ilişkin korumanın da aynılık ve iltibas ihtimali aynı hizmeti veren markalar için geçerli olacağını, müvekkilinin iltibas yaratmaktan çok uzak olan şişeleri sipariş üzerine üreterek genel temizlik malzemesi ambalajı sınıfında boş olarak sattığını, davacı ile müvekkilinin ürettiği malların aynı hizmet sınıfında olmadığını, tecavüzünden söz edilemeyeceğini, davacının endüstriyel tasarım sahibi olmadığını, tescilli markanın ayırt ediciliğinin sadece şişe değil, üzerinde bulunan renk ve desenle olduğunu, bir tasarımda bulunması gereken ayırt edicilik ve yenilik unsurlarının beyaz bir şişede bulunmadığını, davacının sunduğu mahkeme kararlarının bu davayı bağlamadığını, konularının farklı olduğunu, şişe şeklinin … markasıyla özdeşleştiğine ilişkin iddiaların kabul edilmeyeceğini, davacı markasının göze çarpan unsurunun … olduğunu, müvekkilinin de marka tecavüzü oluşturacak nitelikte kullanmadığını, davacının davasını … tarafından yapılan araştırmaya dayandırdığını, müvekkilinin araştırmadaki hususları bilmediğini, davanın haksız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İstanbul 4. (kapatılan) Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 08/12/2016 tarihli 2015/208 Esas- 2016/132 Karar sayılı kararıyla; “1-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; a) Davalının davacının … adlı ürünü şekil markasına tecavüz ettiğinin tespitine, haksız rekabetlerinin men’ine, şişe şekline uygun ihtiyati tedbir kararında belirtilen, ihtiyati tedbir altına alınan ürünleri üretmek, şişelemek, depolamak, satışa arzetmek, reklam ve tanıtımını yapmasının önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, delil tespiti ile tespit edilen ürünlerin imhasına, b) Davalıya ait www…com.tr adresli web sitesinden davalının … şekil markalı şişesine benzer olup, ihtiyati tedbir dosyasınca tespit edilen görselin, şişenin kaldırılmasına, c) Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye çapında yayın yapan ve kararın kesinleşeceği tarih itibariyle trajı en yüksek 3 gazeteden birinde 1 kez ilanına, ilan bedelinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, d) Davacının üretim araçlarının toplatılması, imhası talebinin reddine, 2-Davalının davacının markalarına haksız tecavüzü neticesinde davacı lehine 10.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf başvurusunda; ortada iki ayrı markanın rekabetinden söz edilemeyeceğini, müvekkilinin ürünlerinin üzerinde herhangi bir etiket bulunmadığını, müvekkilinin genel temizlik malzemesi ambalajı sattığını, bulaşık deterjanı satmadığını, marka hakkına tecavüzden bahsedebilmek için aynı sınıfta kayıtlı ürünlerden söz edilmesi gerektiğini, müvekkilinin şişeleri boş olarak sattığını, davacı markasının 3. Sınıfta bulaşık deterjanlarına has olarak tescil edildiğini, -davacının endüstriyel tasarım sahibi bulunmadığını, tescilli markanın ayırt ediciliğinin sadece şekli değil üzerinde bulunan ambalajdaki renk ve desenler olduğunu, bir tasarımda bulunması gereken ayırtedicilik ve yenilik unsurunun davacının “beyaz şişe” sinde bulunmadığını, -davacının mahkeme kararları sunmuşsa da, kararların birkaç harf değişikliği ile aynı şişe ve amblemi kullanan Bulaşık Deterjanı markasının kullanımının durdurulmasına ilişkin olduğunu, müvekkilinin bulaşık deterjanı üretmediğini yada beyaz oval şişeye basmadığını şişenin içine ne koyulacağını müvekkilinin belirlemediğini, -şişe şeklinin … markası ile özdeşleştiğine dair iddiayı kabul etmediklerini, davacı markasının tanınmış olmadığını, davacı markasında … ibaresinin göze çarptığını, – …’un araştırmasının güvenilirliğinin tartışmalı olduğunu, beyanla kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinafa cevap ve katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; davalının genel temizlik malzemesi ambalajı üretimi yaptığını belirttiğini, … ürününün de bir temizlik malzemesi olduğunu, davalının savunmasının yerinde olmadığını, sipariş üzerine üretim yaptığını, müvekkilinin piyasada hakim durumunda bulunduğunu, davalının ürettiği ambalajın bulaşık deterjanları için kullanılacağını bilmesinin mümkün bulunmadığını, davalının müvekkilinin tescilli şekil markasını ve … ürünü ile özdeşleşen ticari takdim şeklini taklit ettiğini beyanla davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir. Davacı vekilinin aynı dilekçesinde; davalının üretici sıfatı bulunduğu göz önüne alınarak mahkemenin üretim araçlarının toplatılması ve imhası taleplerinin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, taktir edilen manevi tazminatın çok düşük olduğunu, tedbir teminatı olarak 25.000 TL, yabancılık teminatı olarak 5.000 TL yatırdıklarını, reddedilen manevi tazminat yönünden hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu ve yargılama giderlerinin de hatalı olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılarak talepleri yönünde karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince TPMK’dan celp edilen tescil kaydından … başvuru numaralı şekil markasının davacı adına 03. Sınıfta “Temizlemeye, parlatmaya, ovmaya ve aşındırarak temizlemeye mahsus bulaşık yıkamada kullanım amaçlı müstahzarlar; çatal bıçak takımlarının ve bulaşıkların temizliği, bakımı ve güzelleştirilmesi için müstahzarlar” emtialarında tescilli olduğu görülmüştür. İlk derece mahkemesince alınan 20/05/2016 tarihli hukukçu ve tasarımcı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; davalı ürünü ile davacı adına tescilli … başvuru numaralı şekil markasının ve davacı ürün ambalajının karşılaştırılarak “gerek şişenin ana kütlesi, gerekse daralma ve kabartmanın olduğu bölümler ile oransal yerleşme ilişkisinin her iki tasarımda da aynı olduğu, taraf görsellerinde şişelerin renkleri farklı olsa da davacının marka tescilini renksiz gerçekleştirdiğini, ürünün boyutuna ilişkin de belirleme yapmadığını, davacı tarafından ürünün tescil edildiği şekliyle kullanıldığını, davalı ürün görselinin davacı taraf tescilli markasına ayniyet derecesinde benzediğini” beyan etmişlerdir.
G E R E K Ç E : Davacı tarafın tanınmış … markası ile özdeşleştiğini ileri sürdüğü, … başvuru numaralı şekil markasına, davalının ürününün tecavüz ettiğini ve haksız rekabette bulunduğunu beyanla, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin meni ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, manevi tazminata hükmedilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin ve davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür. İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporu ve tespit raporu ile; davacı yanın … markalı ürünlerini koyduğu ve TPE nezdinde … başvuru numarasıyla 03. Sınıfta tescilli, deterjan ürün ambalajı şeklindeki şişe ambalaj şekil markası ile, davalı ürününün benzerlik oluşturacak ve iltibasa yol açacak şekilde şişenin genel gövde formunun dış konturlarının üzerinde yer alan şişe gövdesindeki girinti şeklinde oluşturulan dikey yüzeylerin ve inci damlasının konulduğu geometrik alanın, kapak özelliğinin ve genel görünümünün dahi benzetilmek suretiyle davacının markasındaki şekil ile iltibas oluşturduğunun tespit edildiği, davalı ürününün davacı markasına tecavüzde bulunduğu, davalının iştigal alanı ve şişenin üretim ve formu itibariyle temizlik malzemesi ürününde kullanılacağının sabit olduğu gibi, davalının da kabulünde bulunduğu, davalı ürününün genel görünümünde davacı markasından ayırt ediciliği sağlayan bir görünüm ve şeklin de mevcut olmadığı, ürün görselleri topluca değerlendirildiğinde, davacının şişe şekil markasına, davalının ürettiği temizlik malzemesi ambalajı ile tecavüzde bulunduğu, davalının eyleminin TTK 55/4. madde de düzenlenen “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmayı yol açan önlemler almak” fiilini teşkil ettiği, dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve haksız rekabet teşkil ettiği kanaatiyle, davalı vekilinin markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşmadığına yönelik istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf başvurusunun incelenmesinde; markaya tecavüz ve haksız rekabetin sonuçlarının ortadan kaldırılması yönünden, dava tarihinde yürürlükte olan mülga 556 Sayılı KHK 62/1-c maddesi gereğince, münhasıran bu ürünlerin üretiminde kullanılan üretim araçlarına yönelik talebin de kabulü gerekirken reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin buna yönelik istinaf talebinin kabulüne, manevi tazminat miktarı dosya kapsamına uygun bulunmakla manevi tazminat miktarına yönelen istinaf başvurusunun reddine, reddedilen manevi tazminat talebi yönünden davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti, …Ü.T. ‘nin 10/2 maddesi gereğince kabul edilen kısım yönünden davacı lehine belirlenen ücreti geçemeyeceğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne kısmen reddine, mahkeme kararının 6100 Sayılı KHK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, hükmün 1/a-b-c bentlerinin aynen muhafazasına, münhasıran bu ürünlerin üretiminde kullanılan üretim araçlarına el konularak karar kesinleştiğinde imhasına, davalı lehine reddedilen manevi tazminat davası yönünden davacı lehine hükmedilen vekalet ücretini geçmeyecek şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-Davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine, 2-Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE; İstanbul 4. (kapatılan) Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 08/12/2016 tarihli 2015/208 Esas- 2016/132 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; a) Davalının davacının … adlı ürünü şekil markasına tecavüz ettiğinin tespitine, haksız rekabetlerinin men’ine, şişe şekline uygun ihtiyati tedbir kararında belirtilen, ihtiyati tedbir altına alınan ürünleri üretmek, şişelemek, depolamak, satışa arzetmek, reklam ve tanıtımını yapmasının önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, delil tespiti ile tespit edilen ürünlerin imhasına, b) Davalıya ait www…com.tr adresli web sitesinden davalının … şekil markalı şişesine benzer olup, ihtiyati tedbir dosyasınca tespit edilen görselin, şişenin kaldırılmasına, c) Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye çapında yayın yapan ve kararın kesinleşeceği tarih itibariyle trajı en yüksek 3 gazeteden birinde 1 kez ilanına, ilan bedelinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, d) Münhasıran bu ürünlerin üretiminde kullanılan üretim araçlarına, başka ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde el konularak karar kesinleştiğinde imhasına, e)Davalının davacının markalarına haksız tecavüzü neticesinde davacı lehine 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 4-İlk derece yargılaması yönünden; a)Peşin yatırılan 853,88 TL harçtan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesap olunan 683,10 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 170,78 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, b)Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden, kabul edilen markaya tecavüz davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesap olunan 4.910TL ücreti vekaletin, davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, c)Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden, kabul edilen haksız rekabet davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesap olunan 4.910 TL ücreti vekaletin, davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, d)Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden, kabul edilen manevi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesap olunan 4.910 TL ücreti vekaletin, davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, e)Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.910 TL ücreti vekaletin, davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, f)Davacı tarafından yapılan toplam 1.976,15.TL yargılama giderinden, kabul ve reddedilen miktarlar dikkate alınarak takdiren 1/3 oranı olan 658,71 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf yargılaması yönünden; -Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar yasası uyarınca hesap olunan 683,10 TL karar harcından peşin alınan 171,00 TL’nin mahsubu ile 512,10 TL harcın davalıdan tahsiline, -İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, -İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 22,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 107,70 TL’nin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 05/03/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.