Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4430 E. 2020/1080 K. 12.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4430 Esas
KARAR NO: 2020/1080
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/05/2017
NUMARASI: 2016/551 2017/450
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 12/06/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasındaki sözlü akdedilen franchise sözleşmesi uyarınca müvekkilinin davalıya 76.000,00 TL ödediğini, daha sonra müvekkilinin sözleşmeden vazgeçtiğini, davalının parayı iade etmediğini, masrafları olduğunu söylediğini, tarafların davalının harcamaları için 3.000,00 TL kesinti yapılması konusunda anlaştıkları halde, davalının 16.000,00 TL kesinti yaptığını, fazladan kesinti yapılan 13.000,00 TL’nin tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin 60.000,00 TL’yi iade ettiğini, 12.000,00 TL’nin mimarlık ve proje masrafları için harcandığını, 1.000,00 TL’nin icra dosyasına ödendiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; uyuşmazlığın 12.000,00 TL üzerinde toplandığı, davalının 12.000,00 TL harcadığını savunduğu, bu konuda sadece fatura sunduğu, faturanın tek başına alacağa dayanak teşkil etmeyeceği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; müvekkilinin delil olarak sunduğu fatura için talep etmelerine rağmen ticari defterlerinin incelenmediğini, müvekkilinin mimarlık ofisine çizdirdiği proje bedelini ödediğini, sözleşmenin imzalanmaması nedeniyle çizilen projenin davacıyla paylaşılmamasının normal olduğunu, faturanın tarihinin taraflar arasındaki anlaşmazlıktan sonra olmasının sebebinin mimarlık ofisinin iç işleyişiyle ilgili olduğunu, müvekkilinin hem kendisinin hem de temsilcilerinin Malatya’ya gittiklerini, bu konuda her türlü sebebin gösterildiğini, davacının taleplerinde ısrarcı olması nedeniyle davalı hakkında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istediklerini bildirmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine 27/10/2015 tarihinde 13.000,00 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının mimarlık projesine yol masrafları yapıldığı, 12.000,00 TL’lik kısmına itiraz ettikleri, 1.000,00 TL’yi ise kabul ettiklerini ve icra dosyasına ödeyeceklerini belirterek takibe kısmi itiraz ettiği görülmüştür. Davalı tarafça 30/10/2015 tarihli, 12.000,00 TL bedelli “Malatya Proje Uygulama bedeli ve yol masrafları konulu” dava dışı “… Ltd.Şti’ne düzenlendiği görülmüştür. Davalı tarafça 28/05/2016 tarihli, 25.000,00 TL ve 30/03/2016 tarihli 25.000,00 TL bedelli, lehtarı …Ltd.Şti olan çek fotokopileri sunulduğu, alt kısmında “… İnşaat teslim aldım. …-imza 05.11.2015” yazılı olduğu görülmüştür. Davalı tarafça sunulan 05/11/2015 tarihli tahsilat makbuzunun … Ltd.Şti antetli olduğu, muhatap olarak … Ltd.Şti olduğu ve yukarıdaki çeklerin alındığının belirtildiği görülmüştür. Davalı …’nın, … Ltd.Şti ile … Ltd.Şti’nin yetkilisi olduğu dosyadaki 24/10/2016 tarihli vekaletname içeriğinden anlaşılmıştır. Davalı vekili, yemin teklif etmediklerini beyan etmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, franchise sözleşmesi uyarınca davalıya 76.000 TL ödediklerini, sözleşmeden vazgeçmeleri üzerine paranın iadesini istediklerini, ancak davalının 3.000 TL kesinti yerine 16.000 TL kesinti yaptığını iddia ederek fazladan kesildiğini belirttiği 13.000 TL’nin tahsilini istemiştir. Davalı taraf ise, 12.000 TL’nin mimarlık ve proje masrafları için harcandığını, 1.000 TL’nin ise icra dosyasına ödendiğini bildirmiştir. Taraflar arasında sözleşme uyarınca davacının, davalıya 76.000 TL ödeme yaptığı, sonradan davacının sözleşmeden vazgeçtiği ve 60.000 TL’nin davalı tarafından davacıya iade edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Somut olayda davalı taraf davaya konu tutarın mimarlık proje ve yol masrafları için harcandığını savunduğundan, ispat külfeti davalı taraf üzerindedir. Davalı taraf bu hususta dava dışı firma tarafından düzenlenen fatura ibraz etmiş ise de, gerek faturanın tarihi, gerekse davalı tarafından projenin dosyaya sunulmamış olması karşısında, davalının iddialarını ispatlayamadığı kanaatine varılmıştır. Öte yandan bu konuda defter incelemesi yapılmaması da dairemizce sonuca etkili görülmemiştir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 888,03 TL harçtan, peşin alınan 222,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 666,02 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.12/06/2020