Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4426 E. 2020/576 K. 06.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4426 Esas
KARAR NO : 2020/576 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL(KAPATILAN) 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/11/2016
NUMARASI : 2015/241 E. – 2016/112 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/03/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili 15.12.2015 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili ile dava dışı … ile davalı … İnş. San. Tic. Ltd. Şti. arasında 19.04.2011 tarihli “Müzik Eseri Lisans Sözleşmesi” akdedildiğini, davalı şirket tarafından sözleşme gereği ödenmesi gereken bedellerin ödenmediğini, müvekkilinin davalıdan olan alacağı nedeniyle, davalı aleyhine İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, borçlunun vaki itirazı nedeniyle takibin durduğunu , sözleşmenin 01.01.2010 – 31.12.2010 dönemi için imzalandığını, sözleşmenin 8.maddesi ile fesh edilmeyerek kendiliğinden 1’er yıl uzadığını, müvekkili tarafından davalıya 13.03.2013 tarihli ihtarname göndererek toplam 8.349,02.TL sözleşme bedelinin ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini belirterek, davalı tarafından İstanbul …..İcra Müdürlüğü’nün …. dosyasına yapılan vaki itirazın iptali ile takibin devamı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 26.01.2016 tarihli cevap dilekçesinde; icra takibinin 2013 yılında başlatıldığını, müvekkilinin yasal süresinde takibe itiraz ettiğini ancak davacının davasını 1 yıllık yasal süresi içerisinde açmadığını, bu nedenle davanın zaman aşımından reddi gerektiğini, müvekkili şirketin davacı meslek örgütüne herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının sözleşmenin kendiliğinden uzadığını belirterek müvekkili şirketi borçlu çıkardığını, bunun fiili ve hukuki bir dayanağının olmadığını, müvekkili … Ltd. Şti.ne ait otelin Fatih Belediye Başkanlığı tarafından 24.09.2013 tarihinde mühürlenerek kapatıldığını, otelin halen kapalı olduğunu ve herhangi bir müzik çalınmadığını, söz konusu sözleşmenin müzik eserlerinin çalınması karşılığı yapıldığını, sözleşmede bir borcun doğması için sözleşme konusu hizmetin verilmesi gerektiğini, 24.09.2013 tarihinden beri otelin kapalı olması sebebiyle hiçbir müzik eserinin çalınamadığını, belirterek, davanın reddine, haksız icra takibi nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. İstanbul 4. (Kapatılan) Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17/11/2016 tarihli 2015/241 Esas- 2016/112 Karar sayılı kararıyla; “davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının İstanbul ….İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına yaptığı İtirazın İptali ile takibin 9.061,00.TL üzerinden devamına, davacı lehine asıl alacağın %20 oranı olan 1.120,89.TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine” karar verilmiş, davacı vekilinin tashih talebi üzerine 10/01/2017 tarihli tashih kararıyla, açık maddi hataya dayalı olduğundan bahisle hükmün 1. Bendinin “…davalının İstanbul …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 9.000,61 TL üzerinden devamına” şeklinde tashih edildiği görülmüştür. Davalı vekilinin istinaf başvurusunda; ticari faaliyetin hukuken ve fiilen sona erdiği (davalı şirketin tek faaliyeti söz konusu otel işletmeciliğidir) halde sözleşmenin şekli bir şartın yerine getirilmemesi sebebiyle uzadığının belirtilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, sözleşmenin konusu hizmetin alınmadığı halde, sözleşmenin uzadığının ifade edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, sözleşmenin konusuz kaldığı halde ödeme yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, otelin kapatılmasının davalı müvekkilinin kusurundan kaynaklanmadığını idarenin tasarrufunda olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekilinin istinafa cevabında; davalı şirketin 24/09/2013 tarihine kadar faaliyetine devam ettiğini beyanla başvurunun reddini talep etmiştir.Dosya içerisinde bulunan İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı Türkiye Musiki Eserleri Sahipleri Meslek Birliği tarafından davalı …San. Tic. Ltd. Şti. Aleyhine 02.08.2013 tarihinde 5.604,49.TL 2012 yılı telif bedeli, 2.129,71.TL işlemiş faiz, 1.008,81.TL %18 KDV, 383,35.TL %18 faiz KDV olmak üzere toplam 9.126,36.TL alacak için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 16.08.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalı – borçlu tarafından 21.08.2013 tarihinde borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu görülmüştür. Dosya kapsamında ilk derece mahkemesince alınan 27.06.2016 tarihli bilirkişi raporunda; sözleşmenin 6.3 maddesine göre davacı … tarafından takibe konu 2012 yılı için 5.668,92 TL+ %18 KDV talep edilebileceğinin hesaplandığı ancak taleple bağlılık kuralı gereğince icra takibinde talep edilen 5.604,49 TL üzerinden yapılan hesaplamada sözleşmenin 6.3 maddesine göre aylık %2 faiz oranı üzerinden hesaplama yapılarak 2.023,14 TL işlemiş faiz ve 1.008,81 TL KDV ve 364,17 TL KDV faizinin hesaplandığı görülmüştür. Dosyada mübrez “Müzik Eserleri Lisans Sözleşmesi”nin incelenmesinde; … ile Lisans alan …. San. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 19.04.2011 tarihli sözleşmenin “Mali Şartlar” başlıklı 6.maddesinde “Lisans Alan, 2010-2011 takvim yılları için Meslek Birlikleri’ne ödemeyi kabul ettiği toplam 16.617,11 TL + KDV mali hak bedelini 3 eşit taksitle ödeyecektir. 5.539,03 TL + KDV olan ilk taksiti 15.05.2011 tarihinde, 5.539,03 TL + KDV olan ikinci taksiti 15.06.2011 tarihinde, 5.539,03 TL + KDV olan üçüncü taksiti 30.07.2011 tarihinde ödeyecektir” ibaresinin yer aldığı, yine sözleşmenin 6.3.maddesinde “01.01.2012 tarihinde itibaren sözleşmenin otomatik olarak yenilendiği her bir takvim yılı için ödenecek mali hak bedeli bir önceki yılın mali hak bedeli olan 15.301,39 TL + KDV esas alınarak otomatik olarak, TÜİK tarafından belirlenen yıllık ortalama ÜFE + TÜFE/2 üzerinden belirlenir ve ilgili yılın en geç birinci ayının son iş gününe kadar nakden Meslek Birlikleri’ne ödeyecektir” ibarelerin yer aldığı görülmüştür.
G E R E K Ç E : Dava itirazın iptali talebiyle açılmış, davaya konu icra takibinde, davacı tarafın 2012 yılı telif bedeli 5.604,49 TL, işlemiş faiz 2.129,71TL, %18 KDV 1.008,81TL ve %18 Faiz KDV 383,35 TL olmak üzere toplam 9.126,36 TL’nin tahsilini talep ettiği, borçlu davalının takibe süresinde itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verildiği, davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür.Taraflar arasında imzalanan 19/04/2011 tarihli sözleşmenin bir yıllık olarak yapıldığı, 01/01/2010-31/12/2011 tarihlerini kapsadığı, sözleşmenin 8.2 maddesinde;” taraflardan birinin sözleşmenin sona erme tarihi olan 31/12/2011 tarihinden en geç bir ay öncesinde sözleşmeyi sona erdirmek istediğini ifade eden bildirimi noter kanalı ile yazılı olarak bildirmediği taktirde , sözleşmenin aynı şartlarla yıldan yıla yenilenerek devam edeceğinin ” düzenlendiği, davalı tarafça da, sözleşmenin sona erdirildiğine dair bildirim yapıldığının iddia ve ispat edilmediği, sözleşmenin bir yıl süreyle yenilendiğinin anlaşıldığı, davalı tarafça otelin 24/09/2013 tarihinde idare tarafından kapatıldığı ve hizmet alınmadığı ileri sürülmüşse de, icra takibinde 2012 yılı kullanım bedelinin talep edildiği anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı kanaatine varılmış, davalı istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.Dairemizce HMK 355. Madde gereğince resen yapılan incelemede; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile sözleşmenin 6.3 maddesine göre davacı … tarafından takibe konu 2012 yılı için 5.668,92 TL+ %18 KDV talep edilebileceğinin, taleple bağlılık kuralı gereğince icra takibinde talep edilen 5.604,49 TL üzerinden yapılan hesaplamada sözleşmenin 6.3 maddesine göre aylık %2 faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamada, 2.023,14 TL işlemiş faiz ve 1.008,81 TL KDV ve 364,17 TL KDV faizinin hesaplandığı, ilk derece mahkemesinin kararında davalının itirazının iptaline takibin 9.061 TL üzerinden devamına karar verildiği, tashih kararı ile; hükmün düzeltilerek takibin 9.000,61TL üzerinden devamına karar verildiği, tashih kararı ile hüküm fıkrasının değiştirilmesinin HMK 305/2 maddesine aykırı olduğu kanaatine varılmıştır.6100 Sayılı HMK 297/2 maddesinde; “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sora numarası altında, açık ve şüphe uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmü düzenlenmiştir.Davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen, hükümde “davalının itirazının kısmen iptal edildiği” yazılması gerekirken “davalının itirazının iptal edildiğinin” yazılarak, hükümde çelişki oluşturulması, asıl alacak ve ferilerinin ayrı ayrı gösterilmemesinin HMK 297/2 maddesine aykırılık oluşturduğu gibi kararın infaz kabiliyetini etkileyeceği, infazda sıkıntı yaratarak faize faiz yürütülmesine neden olabileceği, bu hususun emredici hüküm mahiyetinde olan TBK 121/son Hükmüne aykırı olduğundan resen dikkate alınması gerektiği kanaatiyle, mahkeme kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, davalının İstanbul 28. İcra Dairesi’nin 2013/18382 esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 5.604,49 TL asıl alacak, 2.023,14 TL işlemiş faiz ve 1.008,81 TL KDV ve 364,17 TL KDV faizi üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık %2 faiz işletilerek devamına, fazlaya ilişkin kısmın reddine, davacı lehine asıl alacağın %20’si oranında 1.120,89 TL icra inkar tazminatına hükmedilerek davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Dairemizce re’sen gözetilen sebeplerle; 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 ve HMK 355. madde gereğince İstanbul 4. (Kapatılan) Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17/11/2016 tarihli 2015/241 Esas- 2016/112 Karar sayılı kararının ve 10/01/2017 tarihli tashih kararının KALDIRILMASINA,2-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, davalının İstanbul ….İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına yaptığı İtirazın kısmen İptali ile, 5.604,49 TL asıl alacak, 2.023,14 TL işlemiş faiz ve 1.008,81 TL KDV ve 364,17 TL KDV faizi üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık %2 faiz işletilerek devamına, fazlaya ilişkin kısmın reddine, -Davacı lehine asıl alacağın %20’si oranında 1.120,89 TL icra inkar tazminatına hükmedilerek davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine3-İlk derece yargılaması yönünden;-Harçlar Kanunu uyarınca hesap olunan 618,95 TL karar harcından, peşin yatırılan 155,86 TL’nin mahsubu ile bakiye 463,09 TL’nin davalıdan tahsiline, -Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.910,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, -Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 65,36 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, -Davacı tarafından yapılan toplam 807,66 TL yargılama giderinden, kabul ve reddolunan miktarlar dikkate alınarak hesap olunan 801,87 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf yargılaması yönünden; -Alınması gereken 618,95 TL nispi istinaf harcından peşin alınan 154,74 TL’nin mahsubu ile bakiye 464,21 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, -İstinaf yargılaması sırasında davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, -Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan 22,00 TL tebligat ve posta giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı KHK 341/2 maddesi gereğince miktar itibarıyla kesin olmak üzere 06/03/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.