Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4422 E. 2020/569 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4422 Esas
KARAR NO : 2020/569 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL(KAPATILAN) 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/12/2016
NUMARASI : 2015/107 E. – 2016/122 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/03/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dilekçesi ekinde sundukları 9 adet markanın müvekkiline ait olduğunu, markaların tescil tarihlerinin 30.04.1992 ile 31.12.1995 arasında değiştiğini, Mısırlı markasının özellikle çorap ve iç çamaşırı sektöründe 10 yıldır faaliyet gösteren tanınmış bir marka olduğunu, markanın müvekkilinin dedesi tarafından 1983 yılında kurulan … ait olduğunu, 1992 yılından beri de müvekkilinin dedesi, babası ve amcasının şirketleri tarafından kullanıldığını, markanın müvekkili tarafından 15.11.2012 tarihinde satın alınarak o tarihten beri müvekkili tarafından kullanıldığını, davalının da aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, hatta müvekkilinin eski ortağı olduğunu, davalının müvekkilinin markalarını bilmesine rağmen, davalı tarafça benzer kategorideki ürünler için 08.08.2014 tarihinde tescil ettirildiğini, davalının markasını “…” olarak tescil ettirdiğini, ancak “…” ifadesinin okunamayacak kadar küçük yazıldığını, “…” ibaresinin ön planda olduğunu, davalının müvekkili markasının tanınmışlığından kötü niyetli faydalanmak için kullanıma başladığını, davalının ürünlerinin müvekkilinin ürünleriyle iltibas yaratmak için “…” ibaresini aynı şekilde kullandığını belirterek, fazlaya ilişkin her türlü tazminat, talep, dava ve başvuru hakları saklı kalması kaydı ile, davalı şirket adına Türk Patent Enstitüsünde kayıtlı 08/08/2014 başvuru tarihli ve … Başvuru no’lu “…” markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkini” karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ; müvekkilinin 1979’dan beri piyasada olan güçlü bir firma olduğunu, firmanın özellikle çorap ve iç giyim alanında kendi markalarını oluşturduğunu, müvekkili ile davacının markalarının ayırt edilemeyecek kadar benzer oldukları iddiasının yerinde olmadığını, davacının adına tescilli markayı … satın aldığını, davacının markayı kesintisiz kullandığı iddiasının doğru olmadığını, davcının müvekkilinin markasından da haberdar olduğunu, buna rağmen herhangi bir itirazda bulunmadığını, markanın kullanımına ses çıkarmadığını, benzerlik kabul edilse dahi davacının bu duruma zımnen onay verdiğini, davacının müvekkili firmadan maddi kazanç sağlamaya çalıştığını, davacının davayı kötü niyetli olarak açtığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İstanbul 4. (Kapatılan) Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 01/12/2016 tarihli 2015/107 Esas- 2016/122 Karar sayılı kararıyla; “davacı ve davalı firmanın aynı tip ve kalitede erkek çoraplarını …markası altında sattıkları, davacı ve davalı firmanın erkek çorap sektöründe üst segment tüketiciyi hedeflediği ve aynı pazarlama kanallarını kullandığı, çorapların dikişsiz üretim şekli, katlanma şekli, çorap konçlarına dikilen marka etiketlerinin şekli, düzine olarak içine konuldukları kutuların şeklinin benzer olduğu, davacı ve davalının düz penye erkek çorabı gibi klasik çoraplar, model erkek çorabı, bambu erkek çorabı, kompakt erkek çorabı gibi yeni tip ipliklerden erkek çorapları ve diyabetik erkek çorabı gibi benzer çorapları sattıkları, çorapların birbirini ikame edecek kadar benzer oldukları ” gerekçesiyle; davacının davasının kabulüne, davalı adına tescilli bulunan … başvuru nolu “…” markasını davacının markasıyla iltibas yarattığı ve benzer olduğunun tespitine, davalı adına tescilli bulunan … başvuru nolu “…” markasının hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, karar kesinleştiğinde karar özetinin Türkiye çapında yayın yapan ve kararın kesinleşeceği tarih itibariyle tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde 1 kez ilanına karar verilmiştir.Davacı vekilinin tashih talebi üzerine mahkemenin 04/05/2017 tarihli tashih kararıyla, açık maddi hataya dayalı olduğundan bahisle hükmün 3. Bendinin “… karar kesinleştiğinde karar özetinin Türkiye çapında yayın yapan ve kararın kesinleşeceği tarih itibarıyla tirajı en yüksek üç gazeteden birinde 1 kez ilanına, ilan bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” şeklinde tashih edildiği görülmüştür.Davalı vekilinin istinaf başvurusunda; davacının … markası ile müvekkilinin …. markası arasında ayniyet veya ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunmadığını, görsel, işitsel ve kavramsal algısı bakımından ilişkilendirme ihtimali dahil iltibasa neden olacak herhangi bir benzerlik bulunmadığını, hukuka aykırı olarak hükümsüzlük kararı verildiğini, davacının müvekkilinin markayı kullanmasına ses çıkarmadığını, sessiz kalma suretiyle hak kaybı olduğunu, davacının markanın kullanılmasına zımnen onay verdiğini, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekilinin istinafa cevap vermediği görülmüştür. İlk derece mahkemesince alınan 28.07.2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda; taraf markalarının aynı sektörde, aynı emtia sınıfı için faaliyette bulunduğu, markaların ortak sınıflarının bulunduğu, markaların benzer olduğu, markaların birbiri yerine ikame edilebileceği kanaatinde olduklarını beyan etmişlerdir.
TPMK’dan celp edilen kayıtlardan; …+Şekil markası … tescil numarası ile 20,23,24,25,27. Sınıflarda 07/05/1995 yılında, …+Şekil markası … tescil numarası ile 20,23,24,25,27. Sınıflarda 17/05/1995 yılında, …+Şekil markası 85381 tescil numarası ile 20,23,24,25.sınıflarda 07/05/1995 yılında, … +Şekil markası … tescil numarası ile 22,23,24,25.sınıflarda 07/05/1995 yılında, …+Şekil markası … tescil numarası ile 23,24,25.sınıflarda 22/05/1992 yılında, …+Şekil markası 132685 tescil numarası ile 23,24,25.sınıflarda 30/04/1992 yılında, …+Şekil markası 85379 tescil numarası ile 20,23,24,25,27.sınıflarda 09/05/1995 yılında, …+Şekil markası 85384 tescil numarası ile 20,23,24,25.sınıflarda 07/05/1995 yılında, … markasının … tescil numarası ile 23,24,25.sınıflarda davacı adına tescil edildiği görülmüştür.Hükümsüzlüğü istenen; … markasının ise 2014 … tescil numarası ile 5,25,35.sınıflarda 06/05/2015 tarihinde davalı adına tescil edildiği görülmüştür.
G E R E K Ç E :Marka hükümsüzlüğü davasında ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği , davalı şirketin mahkeme kararından sonra iflas ettiği, müflis davalı şirket adına yargılama sırasındaki vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.Davalı vekili 06/03/2017 tarihli dilekçesiyle; davalı şirketin İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1194 Esas sayılı dosyası ile 23/02/2017 tarihinde İflas Erteleme davasının reddine, davalı şirketin iflasına karar verildiğini beyan etmiştir. Davalı şirketin iflası ile vekalet ilişkisi sona erdiğinden ve davalı şirketin temsili iflas masasına geçtiğinden gerekçeli kararın önceki vekile tebliğ işleminin ve davalı vekilinin 10/07/2017 tarihli dilekçesiyle istinaf talebinde bulunmasının usulüne uygun olmadığı kanaatiyle, vekilin istinaf başvurusunun usulden reddine, dosyanın mahkemesine geri gönderilerek , İflas İdare Müdürlüğü dosya numarası ve iflas idare memurlarının adresi mahkemece tespit edildikten sonra, gerekçeli kararın usulüne uygun olarak tebliğ edilerek usuli işlemlere devam edilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK 352. madde gereğince usulden reddine, 2- Dosyanın usuli işlemlere devam edilmek üzere mahkemesine gönderilmesine,3-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan 32,00 TL tebligat ve posta giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere 05/03/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.