Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4405 E. 2020/733 K. 20.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4405 Esas
KARAR NO: 2020/733
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/03/2017
NUMARASI: 2016/49 2017/234
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/03/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirketin işyerinde 10/09/2015 tarihinde meydana gelen hırsızlık neticesinde bir kısım çeklerin çalındığının, bu çeklerden 30/10/2015 tarihli 7522 TL bedelli çekin davalı …… tarafından takibe konulduğunu, çekteki ciranta imzasının müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını belirterek müvekkilinin çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığını tespitini ve çekin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Aş. vekili, davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar bu davaya cevap vermemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davacı şirketin 02/11/2013 tarihli yönetim kurulu kararına göre en az 2 imza ile temsil edildiği dava konusu çekteki ciroda tek imza bulunduğu buna göre davanın kısmen kabulüne çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine çek istirdadının talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; çeki son olarak iktisap eden davalı … Aş.’nin iktisabında kötü niyetli olduğunu, bu hususun ispatlandığını, zira çekteki müvekkili cirosunun sahte olduğunu, çek iptal davası açtıklarını, ödeme yasağı kararı alınıdığını, davalının bankaya durumu sorsaydı haberdar olacağını, kaldı ki müvekkili ile sonradan gelen … LTD. ŞTİ. arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, davalı …’nin diğer cirantalar aleyhinde işlem yapmadığını, bu kararın müvekkilinin alacağını ortadan kaldırdığını, buna göre çek istirdat talebinin reddinin doğru olmadığını, müvekkilin çekin yasal hamili olduğunu, bu çekin keşideci tarafından müvekkiline verildiğini, müvekkilinin alacağını kimden tahsil edeceğinin belli olmadığını, zarara uğradığını bildirmiştir. Dava konusu çekin, 30/10/2015 tarihli 7552 TL bedelli keşidecisinin … LTD. ŞTİ., lehtarının davacı sonraki cirantaların davalılar olduğu, en son … LTD. ŞTİ. tarafından çekin ibraz edildiği, ödemeden men kararı bulunduğunun anlaşıldığı, davacı adına tek imza atıldığı görülmüştür. Davacı şirketin 02/11/2013 tarihli yönetim kurulu kararıyla en az 2 yöneticinin imzasıyla temsil edileceğinin düzenlendiği ve 14/11/2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, dava konusu çekte lehtar ciranta konumunda, davalılar ise davacıdan sonra gelen cirantalardır. Davacı taraf, çekteki ciranta imzasının müvekkiline ait olmadığını iddia etmiş, mahkemece bu iddiası kabul edilerek davacının çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, ancak çekin istirdadı talebinin ise reddine karar verilmiştir.Davacının istinaf talebi çek istirdat talebinin reddi kararına yöneliktir. Dava dosyası içerisindeki çek fotokopisi incelendiğinde, çekin ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığı ve tedavül gördüğü de dikkate alındığında, çek istirdat talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.20/03/2020