Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4400 E. 2020/718 K. 20.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/4400 Esas
KARAR NO : 2020/718 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/04/2017
NUMARASI : 2015/740 E. – 2017/480 K.
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/07/2015
BİRLEŞTİRİLEN İSTANBUL 6. ATM’NİN 2016/226 ESAS SAYILI DOSYASI
ASIL DAVA :İtirazın iptali
BİRLEŞEN DAVA: Menfi tespit
KARAR TARİHİ: 20/03/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Asıl dosyada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin Hamur, Pasta Kek gibi mutfak makine ve malzemeleri satışı ile iştigal ettiğini, davalının internet üzerinden hediye gönderilmesi hizmeti verdiğini, müvekkilinin davalıya yiyecek türü hediyelerde kullanılmak üzere hamur işi makineleri sattığını, davalının aldığı makinaların bir kısım bedelini ödemesine rağmen bir kısmını ödemediğini, davalı tarafından gönderilen 30/04/2015 tarihli mutabakat metninde davalının 10.340,00 TL borçlu olduğunu kabul ettiğini, davalının borcu ödememesi sebebiyle başlatılan İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına itirazda bulunduğunu, itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.Asıl dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı faturalarının müvekkili defterlerine yanlışlıkla işlendiğini, müvekkiline teslim edilen malların bedellerinin davacıya düzenli olarak ödendiğini, sehven deftere işlenen 4.230,00 USD’nin tahsili için davacı tarafın haksız olarak takibe geçildiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesi nedeniyle teslim alınan malların vadelerinin müvekkili tarafından düzenli olarak ödendiğini, son olarak kesin 05.05.2014 tarihli 459535 sayılı fatura ile haksız olarak borcun 4.230 -USD fazla yazıldığını ve sehven müvekkili şirketin defterlerine işlendiğini, bu hatadan yararlanan davalının müvekkili şirket aleyhine takibe geçtiğini belirterek, dava konusu faturanın 4.230,00 -USD bedeli yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın öncelikle İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/740 E.sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, tarafların arasında borç mutabakatı yapıldığını, faturanın defterlerine zuhulen işlendiği iddiasının basiretli tacir ilkesi ile bağdaşmayacağını belirterek haksız açılan davanın reddini talep etmiştir. İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.04.2017 tarihli 2015/740 E. – 2017/480 K.sayılı kararıyla; “Taraflar arasında 17/01/2014 tarihli satış sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme içeriğinde belirtilen malların alıcıya teslim edildiğinin irsaliye belgeleri ile anlaşıldığı ve bu hususun tarafların kabulünde olduğu sözleşmenin 4. Maddesi ile malların toplam bedelinin 39.825,00 USD (KDV Dahil) olarak kararlaştırıldığı, davalının toplam 39.825,00 USD ödeme yaptığı, davacının 44.984,00 USD’lik fatura düzenlediği ve düzenlenen bu faturanın davalı defterlerine kayıt edildiği, ancak davacının sözleşmede kararlaştırılan bedelden fazla miktarda kestiği faturanın yalnız davalı defterlerine kaydedilmesi sebebiyle sunulmayan mal ve hizmet karşılığında talep edilmesinin mümkün olmadığı” gerekçesiyle; asıl davada davacının davasının reddine, birleşen davada davacının davasının kabulüne; İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına konu 9.083,74 TL borçlu olmadığının tespitine, Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı-birleşen davanın davalısı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin davalıya yiyecek türü hediyelerde kullanılmak üzere hamur işi makinaları sattığını ve sonrasında da servis hizmeti verdiğini, davalının bedelin bir kısmını ödediğini, ödenmeyen kısım için takip başlattıklarını, davalının icra dosyasına itiraz etmesine rağmen müvekkiline gönderdiği 30.04.2015 tarihli mutabakat metninde müvekkiline 10.340 TL borçlu olduğunu kabul ettiğini, mahkemenin itirazın iptali davasını reddederek menfi tespit davasını kabul ettiğini, ancak bilirkişi raporunda müvekkilinin tarafların usulüne uygun tutulan ticari defter ve belgelerine göre 9.083,74 TL alacaklı olduğunun sabit olduğunu, mutabakat metni imzalayarak borcu kabul etmesine rağmen faturanın zuhulen defterlerine işlendiği iddiasının basiretli tacir ilkesi ile bağdaşmayacağını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını, asıl davanın kabulünü, menfi tespit davasının reddini talep etmiştir. Davalı-birleşen davanın davacısı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinafa cevap dilekçesinde; davacının, geçerli bir başvuru sebebi ve talebi belirtmeyerek istinaf başvuru şartlarını yerine getirmediğinden talebinin usulden reddi gerektiğini,- taraflar arasında akdedilen 17.01.2014 tarihli satış sözleşmesine konu malların bedellerinin eksiksiz olarak müvekkili tarafından ödendiğini, bunun dışında herhangi bir mal/hizmet satışı gerçekleştirmediğini, davacının 4.230 USD fazla fatura kestiğini, faturanın sehven müvekkilinin hesaplarına intikal ettiğini, karşı tarafında mutaden gönderilen cari hesap mutabakatına dayanarak icra takibinde bulunduğunu, sehven yapıldığı açık olan bu hataya dayanılarak bedel talep edilmesinin haksız menfaat elde etme amacı taşıdığını, açıkça kötüniyetli olduğunu, – menfi tespit davası ile mal ve/veya hizmet teslim etmedikleri tespit edildiğinden ve işlemin hataya istinaden gerçekleştiği sabit hale geldiğinden sebepsiz zenginleşme amacıyla hareket ettiklerinin açık olduğunu, – basiretli tacir davranışı sergilemeyenin davacı olduğunu beyanla, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının borçlu aleyhine 9.083,74 TL tutarlı cari hesap alacağının yıllık %10,50 reeskont avans faizi ile tahsili talebiyle ilamsız takip başlattığı, borçlu davalı adına vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince alınan 06.05.2016 tarihli raporda; ….davacının alım satım sözleşmesinde kararlaştırılan bedelden 5.159 USD daha fazla fatura kesmiş olduğu, bu kısmın TL karşılığının 13.258,63 TL olduğunu beyan ettiği görülmüştür. Dosyaya ibraz edilen mutabakat belgesi örneğinden; davalı şirketin “şirketimizdeki cari hesabınız 4/30/2015 tarihi itibariyle -10.340,67 TL alacak bakiyesi vermektedir. 4/30/2015 herhangi bir faturası kesilmemiş, hakediş ve sair alacağınız kalmamıştır. Mutabık olup, olmadığınızı bildirmenizi rica eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz.” yazdığı görülmüştür. Davacı-birleşen davanın davalısı vekilinin hem asıl hem birleşen dava yönünden istinaf başvurusunda bulunmasına rağmen bir adet maktu istinaf harcı ile istinaf başvuru harcı yatırdığı görülmüştür.
G E R E K Ç E :İtirazın iptali talepli asıl davada; alacaklı vekilinin cari hesap alacağına dayalı olarak borçlu aleyhine ilamsız takip başlattığı, borçlunun süresinde borcunun bulunmadığı yönünde itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince tarafların defterleri ve dayanak belgeleri üzerinde yapılan incelemede; taraf defterlerindeki kayıtların kısmen birbirini doğruladığı, davalı şirketin davacı tarafça düzenlenen ve defterlerinde kayıtlı olan 96.622,61 TL tutarında mal satışına ilişkin faturaları defterlerine kaydettiği, davalı tarafça yapılan ödemelerden sonra davacı cari hesabında davacının 9.083,74 TL borçlu olduğunun, davalı defterlerinde ise davalının 10.340,67 TL borçlu göründüğünün aradaki 1,263,93 TL farkın kur farkından kaynaklandığının tespit edildiği, bu durumda davalının sözleşme bedelinden yüksek oranda fatura düzenlendiğinden bahisle iade faturası keserek davacı tarafa göndermesi gerekirken,süresinde TTK 21/2 maddesi gereğince itiraz etmeyerek faturaları defterine kaydetmesi nedeniyle artık sözleşme bedelinden fazla bedelli fatura düzenlendiğinden bahisle borçlu olmadığının ileri sürülemeyeceği kanaatiyle, davacı vekilinin asıl davada istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalı borçlunun İstanbul 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına itirazının iptaline, takibin 9.083,74 TL alacağa, takip tarihinden itibaren %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanarak devamına, alacak likit bulunmakla %20 oranında 1.816,75 TL inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.Birleşen dava yönünden yapılan incelemede; asıl davada davalı- birleşen davada davacı tarafından, itirazın iptali davası açılması üzerine, cevap dilekçesinde sehven deftere işlenen 4.230 USD’nin tahsili için davacı tarafça haksız olarak takibe geçildiğinin ileri sürüldüğü, ayrıca aynı konuda birleşen dava ile menfi tespit davası açıldığı anlaşılmakla, menfi tespit davası açılmasında davalı-birleşen davada davacı vekilinin hukuki yararının bulunmamasına rağmen, bu hususun HMK 114/1-h ve 115. Madde gereğince ilk derece mahkemesince resen değerlendirilerek birleşen davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi de yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin birleşen davada da istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, birleşen davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-Asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekilinin asıl dava ve birleşen davaya yönelik istinaf taleplerinin KABULÜNE,2-İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.04.2017 tarihli 2015/740 E. – 2017/480 K.sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 ve HMK 353-1-a-4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3- Asıl davanın KABULÜNE,- davalı borçlunun İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına itirazının iptaline, takibin 9.083,74 TL alacağa, takip tarihinden itibaren %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanarak devamına, -alacak likit bulunmakla %20 oranında 1.816,75 TL inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine4- Birleşen (İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/226 Esas sayılı) davanın, hukuki yarar yokluğundan HMK 114/1-h ve 115. Madde gereğince USULDEN REDDİNE,5- İlk derece yargılama giderleri Asıl Davada;-Alınması gereken 620,51 TL nispi harçtan peşin yatırılan 155,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 465,38 TL’nın davalıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,-Davacı tarafça yapılan 186,93 TL harç, 165,00 TL posta gideri ve 500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 851,93 TL giderin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte olan …Ü.T.’ne göre 3.400 TL vekalet ücreti taktirine davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,Birleşen Davada;-Alınması gereken 54,40 TL maktu red harcından peşin yatırılan 155,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 100,73 TL’nın talep halinde birleşen davanın davacısı … A.Ş.’ye ödenmesine,- Birleşen davada davacı tarafça yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … Ltd. Şti. lehine karar tarihinde yürürlükte olan …Ü.T.’ne göre 3.400,00 TL vekalet ücreti taktirine davacı …’nden tahsil edilerek davalıya …Ltd. Şti’ne ödenmesine,6-İstinaf yargılaması yönünden; -Asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekilinin istinaf talebi yerinde görüldüğünden, talebi halinde istinaf harçlarının iadesine,-İstinaf yargılaması sırasında asıl davada davacı-birleşen davada davalı tarafından yapılan (85,70 X 2 ) 171,40 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 46,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 217,40 TL’nin asıl davada davalıdan alınarak asıl davada davacıya verilmesine, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 20/03/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.