Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4394 E. 2020/751 K. 20.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4394 Esas
KARAR NO : 2020/751 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2017
NUMARASI : 2015/100 E. – 2017/351 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/03/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalıların TMSF’ye devredilen … A.Ş. Tarafından kullandırılan 02/06/1999 tarihi itibariyle kat edilmiş ve ödenmemiş Genel Kredi Sözleşmesinin borçluları olduklarını asıl borçlu ve müşterek borçlu müteselsil kefil hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını ve borca itiraz edildiğine, davacının TMSF’nin halefi olması nedeniyle takip konusu alacağın zaman aşımı süresinin 20 yıl olduğunu İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu davalıların takibe itirazlarının iptaline ve inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı … Vekili Cevap Dilekçesinde; müvekkilinin icra takibinin tarafı olmasına rağmen takipten haberdar olmadığını bu nedenle geçerli bir itirazın varlığından söz edilemeyeceğini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/03/2017 tarihli 2015/100 Esas-2017/351 Karar sayılı kararıyla; “Davanın kısmen kabulü ile; davalıların İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının, Mükerrer tahsil oluşturmamak kaydıyla, Asıl borçlu … yönünden 1.249,89 TL asıl alacak, 13.577,77 TL işlemiş faiz olmak üzere 14.827,66 TL için; Müşterek borçlu müteselsil kefil… yönünden 1.000,00 TL asıl alacak, 10.813,35 TL işlemiş faiz olmak üzere 11.813,35 TL için iptaline ve takibin talepnamedeki koşullarda devamına, Alacak ve likit ve itiraz haksız olduğundan %20 si oranında 2.965,53 TL inkar tazminatının davalılardan ( Davalı Gökhan 2.362,67 TL sinden sorumlu olmak kaydıyla ) tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiştir.Davalılar vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; yargılama sırasında ibraz edilen cevap dilekçesinde zaman aşımı itirazında bulunduklarını, mahkemenin bu hususta karar vermediğini, 19/10/2005 tarihli 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 138/4 maddesi gereğince , fon alacaklarının takip ve tahsiline ilişkin olarak getirilen bu istisnai düzenlemeden Kanun’un 143. Maddesinde belirtilen varlık yönetim şirketlerinin yararlanamayacağını, sözleşme ve ihtarname tarihi ile takip tarihi arasında 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; Yargıtay kararlarına yer vererek davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince alınan 30/09/2016 tarihli raporda; davacı temlik alacaklısının davalılardan … takip tarihi itibariyle 1.249,89 TL asıl alacak, 13.577,77 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 14.827,66 TL alacaklı olduğu müşterek borçlu müteselsil kefil … 1.000,00 TL asıl alacak ve 10.813,35 işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.813,35 TL’lik kısmından sorumlu olduğu beyan edilmiştir.Dosya içerisinde bulunan İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı …Şirketi tarafından, 25/06/1999 tarihinde, davalı borçlular aleyhine 02/06/1999 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklanan, 1.249,89 TL Asıl Alacak, 13.577,94 TL İşlemiş faiz alacağının, asıl alacağa yıllık %22 oranında faiz işletilerek tahsili talebiyle ilamsız takip başlattığı, davalı borçluların süresinde itiraz dilekçeleri ibraz ederek borca ve ferilerine itiraz ettikleri, alacağın zaman aşımına uğradığını ileri sürdükleri görülmüştür.Dosya kapsamında bulunan İzmir …. Noterliğinin 02/06/1999 tarihli … yevmiye numaralı kat ihtarının davalı borçlulara 03/06/1999 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
G E R E K Ç E :İtirazın iptali talepli davada, ilk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verdiği, davalılar vekilinin zamanaşımı itirazlarının mahkemece incelenmediğini , 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra takip yapıldığını beyanla istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.Davaya konu alacağın, TMSF’ye devredilen … A.Ş.’den davalı borçlu… 02/06/1999 tarihinde kullandırılan krediden kaynaklandığı, diğer davalı … da krediye müşterek ve müteselsil kefil olduğu, görülmüştür. Davalılar vekilinin davacı … Şirketinin 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nda düzenlenen zamanaşımı süresinden faydalanamayacağını ileri sürdüğü anlaşılıyorsa da; emsal nitelikte Yargıtay 19.HD 2008/10510 E. ve 2008/11610 K. Sayılı kararında da açıklandığı üzere; … Bank’ın TMSF’ye devri nedeniyle alacak o tarihte yürürlükte bulunan . 4389 sayılı Bankalar Kanununun 15/3 maddesi uyarınca kamu alacağına dönüştüğünden aynı alacak 18/02/2006 tarihinde de davacı varlık yönetim şirketine temlik edildiğinden, Borçlar Kanunu’nun 168. maddesine göre temlikle alacak üzerindeki rüçhan hakları da temlik alana geçtiğinden, zamanaşımı süresinin davacı yararına uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır. 4389 Sayılı Bankalar Kanunu’na 26.12.2003 tarihli 25328 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5020 sayılı yasanın 27.Maddesi ile eklenen Ek madde 3 ile , fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresi 20 yıl olarak belirlenmiştir. Dava konusu alacağa ilişkin hesap, alacaklı banka tarafından 03/06/1999 tarihinde kat edilmiş, icra takibine ise 25.06.2013 tarihinde geçilmiş ve bu tarihte zamanaşımı süresi kesilmiştir. 4389 sayılı Bankalar Kanununu yürürlükten kaldıran, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 141.maddesinde de bu kanundan kaynaklanan fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğu, geçici 16.maddesi ile bu kanun ile fon alacağının tahsili bakımından yarar görülerek zamanaşımı ve diğer konularda fon lehine getirilen hükümler makable şamildir hükmü getirilmiş, geçici madde 16. da yer alan zamanaşımı sözcüğü Anayasa Mahkemesinin 12.09.2014 tarih ve 29117 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 04.06.2014 tarih 2014/85 E. Ve 2014/103 K. Sayılı kararı ile iptal edilmiş, ‘…zamanaaşımı…’ sözcüğünün iptali nedeni ile uygulama olanağı kalmayan ‘ve’ sözcüğünün de iptaline karar verilmiştir. Davaya konu alacağın hesap kat tarihi olan 03/06/1999 tarihinden itibaren 10 yıllık zaman aşımı süresi dolmadan yürürlüğe giren 4389 Sayılı Bankalar Kanunu Ek 3 madde ile 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu 141. Madde ve geçici 16. Madde gereğince zamanaşımı süresi 20 yıla çıkarılmış, 20 yıllık süre dolmadan ve Anayasa Mahkemesinin 12.09.2014 tarihinde yayınlanan iptal kararı yürürlüğe girmeden davalı borçlular hakkında 25/06/2013 tarihinde takip başlatıldığından davacı alacağının zaman aşımına uğramadığı kanaatine varılmıştır.Davalı borçlu …. kredi sözleşmesine kefil olduğu ve 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren TBK 598/3-4 maddelerinde düzenlenen hak düşürücü süre/özel zamanaşımı süresinden faydalanacağı ve yasal düzenlemede “on yılın geçmesiyle kendiliğinden kalkar” denilmekle resen dikkate alınması gerektiği kanaatiyle Dairemizce incelenmiş, sözleşme tarihinden itibaren 10 yılın dolduğu tespit edilmekle birlikte, 6098 Sayılı TBK’da ilk defa düzenlenen hak düşürücü süre/özel zaman aşımı süresi olmakla, Yürürlük Kanunu 5/2-3 maddeleri gereğince Kanun’un yürürlük tarihinden itibaren 1 yıllık ek süre içerisinde takip başlatıldığından kefilin sorumluluğunun da ortadan kalkmadığı kanaatiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, ancak mahkemenin kararının gerekçesi düzeltilmekle, kararın HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilerek aynı hüküm tekrar kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davalılar vekilinin istinaf isteminin REDDİNE,2-Dairemizce resen karar gerekçesi düzeltilmekle, 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/03/2017 tarihli 2015/100 Esas-2017/351 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, -Davalıların İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının;
Mükerrer tahsil oluşturmamak kaydıyla, Asıl borçlu Feyzi yönünden 1.249,89 TL asıl alacak, 13.577,77 TL işlemiş faiz olmak üzere 14.827,66 TL için;Müşterek borçlu müteselsil kefil … yönünden 1.000,00 TL asıl alacak, 10.813,35 TL işlemiş faiz olmak üzere 11.813,35 TL için İPTALİNE ve takibin talepnamedeki koşullarda devamına, -Alacak ve likit ve itiraz haksız olduğundan %20 si oranında 2.965,53 TL inkar tazminatının davalılardan ( Davalı … 2.362,67 TL sinden sorumlu olmak kaydıyla ) tahsili ile davacıya verilmesine,4- İlk derece mahkemesi yargılaması yönünden;-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken 1.012,87 TL harcın davalılardan ( Davalı Gökhan’ın 806,96 TL sinden sorumlu olmak kaydıyla ) tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, -Davacı tarafından yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti 159,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 659,00 TL yargılama giderinin davalılardan ( Davalı … 525,03 TL sinden sorumlu olmak kaydıyla ) tahsili ile davacıya verilmesine,-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 5- İstinaf yargılaması yönünden;-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken 1.012,87 TL harçtan ( Davalı … 806,96 TL sinden sorumlu olmak kaydıyla )peşin alınan 253,21 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 759,66 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,-Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan 20,50 TL posta ve tebligat ücretinin davalılardan ( Davalı … 16,33 TL sinden sorumlu olmak kaydıyla ) tahsili ile davacıya verilmesine,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 20/03/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.