Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4386 E. 2018/2512 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4386 Esas
KARAR NO : 2018/2512
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/04/2017
NUMARASI : 2015/777 2017/478
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/11/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin alacaklarının tahsiline esas olmak üzere davalı şirketten iki adet çek aldığını, çeklerin ödenmemesi üzerine başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra dosyasına yaptıkları itirazları tekrar ettiklerini ve çeklerin keşide yerinin ve taraflar arasındaki protokolün imzalandığı Bursa mahkemelerinin yetkili olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın çeke dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın istemine ilişkin olduğu, bankaya ibraz edilen ve karşılıksız kalan çeke dayalı borcun aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazandığı ve HMK’nun 10.maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 Sayılı TBK’nun 89.maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili mahkeme haline geleceği, somut olayda davacının çeki bankaya ibraz etmediğinden borç aranılacak borç niteliğinde olduğu ve HMK’nun 6.maddesi gereğince genel yetkili mahkeme olan davalının ikametgahı mahkemesinde davanın açılması gerektiği gerekçeleriyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili istinaf sebebi olarak; 6100 Sayılı HMK ile 2004 Sayılı İİK’nun hükümleri gereğince takip sahfasında yetkiye itiraz edilmeyen icra dairelerinin bulunduğu yer mahkemelerinin itirazın iptali davalarında yetkili hale geleceğini, davalı tarafça İstanbul icra dairelerinin yetkisine itiraz edilmediğini, kararın bu nedenle hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin adresinin Arnavutköy/İstanbul şeklinde olup dava konusu alacağın ise alacaklının ayağına götürülmesi gereken alacaklardan olduğu, müvekkilinin adresi İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu bildirmiştir.
Davaya dayanak yapılan İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının davalı ve … aleyhine iki adet çeke dayalı olarak toplam 140.000,00 TL üzerinden 18/07/2014 tarihinde ilamsız icra takibi başlattığı, davalı vekilinin borcun esasına yönelik olarak itiraz ettiği görülmüştür.
Takibe dayanak çeklerin incelenmesinde; 30/04/2012 ve 30/06/2012 tarihli, her biri 70.000 TL bedelli iki adet çek olduğu, çeklerin keşidecisinin davalı şirket, lehtarın davacı olduğu, çek arkasında ise “Avalimdir Fatih Yılmaz” isim ve imzasının bulunduğu görülmüştür.
Taraflarca gerek dava dilekçesinde, gerekse cevap dilekçesinde bahsedilen protokolün dava dosyasında olmadığı görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, çeklere dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Çeke dayalı alacaklarda yetkili mahkemeler borçlunun yerleşim yeri, ödeme yeri, ödeme yeri belirtilmemişse muhatap bankanın bulunduğu yer, keşide yeri, keşide yeri gösterilmemişse çekte keşidecinin adı ve soyadı yanında yazılı olan yer mahkemeleridir.
Somut olayda takip ve dava konusu çekler ibraz edilmediğinden Kambiyo Hukukundan doğan takip hakları yitirilmişse de, davacının çeklerde lehtar, davalının ise keşideci konumunda olması nedeniyle davacı, davalı ile arasındaki temel ilişkiyi kanıtlamak zorundadır. Davalı taraf çeklerdeki imzasını inkar etmemiştir. Bu durumda taraflar arasında temel ilişki olduğunun kabulü gerekir. Nitekim taraflarca çeklerin taraflar arasındaki protokol gereğince düzenlendiği beyan edilmiştir. Bu durumda 6089 Sayılı TBK’nun 89.maddesi uyarınca alacaklının ikametgahı mahkemeleri de yetkili olacaktır(Bakınız Yargıtay 19.HD’nin 2016/12858 Esas 2017/7627 Karar). Davacının ikametgahının İstanbul Ticaret Odası kayıtlarından Arnavutköy/İstanbul olduğu, buna göre davanın açıldığı İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğu gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/04/2017 tarih, 2015/777 esas, 2017/478 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 11 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 96,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.22/11/2018