Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4374 E. 2020/662 K. 13.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4374 Esas
KARAR NO : 2020/662
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/03/2017
NUMARASI : 2016/1180 E. – 2017/143 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 13/03/2020
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından …’nin …. esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra icra takibi yapıldığını, 10/02/2015 tanzim ve 12/08/2015 vade tarihli senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığından Kandıra İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/61 esas sayılı dosyası ile imzaya ve borca itiraz ettiğini, ancak mahkemenin bu itirazını süresinde yapmadığı gerekçesi ile davayı reddettiğini, takibin kesinleştiğini, davalı alacaklıya herhangi bir şekilde borçlu bulunmadığı gibi senet altındaki imzanın da kendisine ait olmadığını belirterek takibe konu senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile haksız ve kötüniyetli takip nedeni ile davalı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu senet altındaki imzanın davacıya ait olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu, % 20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının dilekçesinde imza inkarında bulunmuş ise de duruşmada senedi imzaladığını ikrar ettiği, ancak senette yazan paranın kendisine verilmediğini belirterek bedelsizlik iddiasında bulunduğu, bu hususta delil sunmadığı gerekçesi ile davanın reddine, İİK 72/4 maddesi gereğince davalı lehine %20 tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı istinaf isteminde özetle; dava dilekçesinde senetteki imzaların kendisine ait olmadığını beyan ettiğini ancak mahkemede hakimin dediğini tam olarak anlamadığından sehven imzanın biri bana ait olabilir şeklinde beyanda bulunduğunu, davalıya kesinlikle borcu olmadığını, kendisinden para almadığını, mahkemenin imza incelemesi için imzalarını aldığı halde ATK’dan rapor almadığını, yemin teklif de edilmediğini, bilirkişi raporu alınmadan hatalı karar verildiğini, ilk derece mahkemesinin kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, İİK’nın 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı imza itirazının devam ettiğini, duruşmada kendisine söyleneni tam olarak anlayamadığını iddia ederek bu hususu istinaf istemi olarak ileri sürmüştür. Duruşma tutanakları incelendiğinde; davacının ilk celsede bononun alt kısmındaki imzayı kabul ettiğini, üstteki imzayı kabul etmediğini beyan ettiği, keza 2.celsede bu hususta beyanı yeniden sorulduğunda ise; “Düğün yapacaktım paraya ihtiyacım oldu, …’den borç para istedim, senet imzalamadan para vermem dedi, bana dava konusu olan senedi imzalattırdı ancak senette yazan parayı vermedi, benim bu sebeple davalıya borcum yoktur” şeklinde açık beyanda bulunduğu dikkate alındığında bu husustaki istinaf istemi yerinde bulunmamıştır. Takibe konu senedin alt kısmındaki imzanın açıkça davacı yanca kabul edildiği, davacının senede konu borç paranın ödenmediğine ilişkin iddiasını ispatla yükümlü olduğu, mevcut delil durumuna göre iddianın ispatlanamadığı, davacının delil listesinde açıkça yemin deliline dayanmadığından mahkemece yemin teklif edilmemesinde usule aykırılık olmadığı dikkate alınarak davacının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 13/03/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.