Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4330 E. 2020/1249 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4330 Esas
KARAR NO : 2020/1249
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/03/2017
NUMARASI : 2014/914 E. – 2017/283 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/07/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili şirket arasında imzalanan 17.03.2011 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi doğrultusunda dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, Davalı … da iş bu sözleşmeye müşterek borçlu – müteselsil kefil sıfatıyla kefil olduğunu, Ancak sözleşmeye uygun olarak borcun ödenmemesi üzerine Marmaris …. Noterliği’ nin 07.03.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, Buna rağmen kredi borcunu ödemeyen ve söz konusu ihtarnameye de herhangi bir itirazda bulunmayan asıl borçlu şirket ve müteselsil kefiller hakkında Tahsilde Tekerrür Olmamak Üzere İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasından Genel Haciz Yolu İle İlamsız Takibe geçilmiş ve ödeme emri de tebliğ edildiğini, Ancak davalı … söz konusu dosyaya haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğinden hakkındaki takibi durdurduğunu, belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalı tarafından takibe ilişkin itirazın iptaline, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin borçlu şirketin ortağı olup çek karnesine ilişkin sözleşmede açık imzasının bulunmadığını, müvekkili tarafından imzalı sözleşmenin ikinci el araç alımına ilişkin olup tamamen ödenmiş olduğunu, kredi kartı sözleşmesini de müvekkilinin imzalamadığını, kullanılmamış çek yaprakları ile ilgili banka sorumluluğunun talebinin hukuka aykırı olduğunu, Marmara 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/499 Esas sayılı dosyasında genel kurul kararının iptal edildiğini ve genel kurul tarihinden sonraki kredi kartı harcamalarından müvekkilinin sorumlu olmayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Davalı kefil kredi sözleşmesindeki imzayı inkar etmemiştir. Kredi sözleşmesinde dava dışı şirketin kullandığı kredi borcuna kefil olduğu tartışmasızdır. Ancak asıl borçlu ile birlikte kefiller hakkında başlatılan ilamsız takipte davalı kefile de ödeme emri tebliğ edilmiş olmakla; asıl borçlunun borcu ödememesi nedeniyle ve hesap kat ihtarı davalı kefile tebliğ edilememiş olmakla; “tahsilde tekerrür teşkil etmemek üzere” davalı kefil hakkında takip konusu alacak yönünden faizin başlangıç tarihi bu nedenle takip tarihi olup, takip tarihi itibarı ile 29.829,62 TL üzerinden takibin devamı ile asıl alacak olan 28.756,64 TL ye takip tarihinden itibaren sözleşme uyarınca yıllık %30,24 temerrüt faizi yürütülmesine, fazla talebin reddine, itiraz haksız olmakla; kabule göre asıl alacak üzerinden davacı yararına %20 inkar tazminatına hükmedilmesi” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı istinaf isteminde özetle; HMK’ya aykırı hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, Kefalet sözleşmesinde limitin yazılı olarak belirlenmemesi halinde kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, bu durumda kefilin sözleşmeye dayalı olarak sözleşmeye dayalı olarak ödeme yapması durumu dahi sözleşmeyi canlandırmadığını, bu konuda sayısız Yargıtay kararı olduğunu, kredi müşterisinin mali durumunda kötüleşme meydana gelmişse bankanın buna bağlı olarak limitleri azaltma yetkisinin bulunduğu, sözleşmede ödeme planına atıf yapılmamışsa kefil olunan miktarın belirli olduğundan bahsedilemeyeceği, Davacı banka ile … Ltd. Şti. Arasında 17/03/2011 tarihli GKS imzalandığını, kendisinin de sözleşmede müteselsil olarak imzasının bulunduğu, … Kart Kredi sözleşmesinde dava dışı şirketin borçlu dava dışı … müteselsil kefil olduğu, 04/04/2012 tarihli sözleşmede kendisinin imzasının olmadığını ve bu sözleşmenin asıl sözleşmeden sonra imzalandığını, bu nedenle kredi kartıyla yapılan alışverişlerin kendisini bağlamayacağını, bilirkişi raporunun 6.sayfasında kredi kart hareketlerini içerir ekstlerini açılış ve kapanış bakiyesinin 0 TL olarak tespit edildiğini, Davanın itirazın iptali davası olarak açıldığını ancak takipteki talepler ile davadaki taleplerin farklı olduğunu, çeklerin üzeri doldurulup piyasaya verilmesi halinde aradan geçen 15 yıllık süre içinde ibraz edilmiş olması ve işlemlerin yansıtılmış olması gerektiğini, bu durumda zamanaşımı süresinin dolacağını, muhatap davalının elinde kalsa dahi hukuki değer taşımayacağını, çeklerin GKS’den 10 yıl önce verildiğini, imzası bulunmayan sözleşme sebebiyle borçtan sorumlu tutulamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta; davaya konu İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takip davalı ile birlikte dava dışı şirket ve borçluya da yöneltilmiş, takip talebinde “Toplam 30.205,74TL nakdi alacağın ve 8 adet çek garanti tutarı olan 7.580,00TL ‘nin depo talebi ile dava dışı şirket ve dava dışı üçüncü kişiden tahsili, takip talebindeki toplam alacağın 257,26TL nakit kısmının 2,05TL olan alacağa 28.04.2014 Tarihinden itibaren yıllık %30,24 temerrüt faizi, %5 gider vergisi ile birlikte ilaveten taahhütname gereği alacaklı bankaca verilen ve halen iade edilmeyen 8 adet çekin garanti tutarları toplamı olan 7580TL’nin nakdi teminat olarak depo edilmek üzere Muhammet Koloğlu’ndan” tahsili talep edilmiştir.Davacı iş bu davada 30.205,74TL üzerinden harç depo ederek itirazın iptali isteminde bulunmuş ise de; itirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlıdır. Davalıya ilişkin talep, takipte; 257,26TL’lik nakit alacak ile 7.580,00TL’lik depo bedeli ile sınırlanmıştır. Bilirkişi raporunda da bu husus açıkça tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece takip talebini aşan kısım yönünden esas hakkında değerlendirme yapılması yerinde değilidir. Davalı yönünden takip talebinde talep edilen; 2,05TL’lik esnek ticari hesap alacağının ispatlanamadığı, çek depo bedeli yönünden kefilin sorumlu olduğuna dair sözleşmede açık hüküm yer almaması nedeni ile davalının depo bedeli yönünden sorumlu tutulamayacağı, keza davalı aleyhine keşide edilen ihtarnamenin haksız olması nedeni ile ihtar masrafın davalıdan talep edilemeyeceği dikkate alınarak mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken takip talebinin aşılarak değerlendirme yapılması sureti ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalıdır.Açıklanan nedenle davalının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, davanın reddine, davacının takipte kötüniyetli olduğu sabit olmadığından davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Her ne kadar davalı vekili vekillikten istifa etmiş ise de; vekilin yargılama sırasında beyan ve delil dilekçesi sunduğu, vekalet ücretinin asile ait olduğu dikkate alınarak davanın reddi ile birlikte davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.03.2017 gün ve 2014/914 Esas, 2017/283 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın REDDİNE,- Davalının tazminat talebinin reddine,4-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-Alınması gerekli 54,40TL harçtan peşin alınan 297,95 TL harcın mahsubu ile icraya yatan 188,90 TL harcın mahsubu ile 432,45 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.530,86 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacının kendi üzerinde bırakılmasına, -Davalı tarafça yapılan 1 tebligat 9,00TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine -İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 71,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 156,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıy verilmesine, davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 09/07/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.