Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4320 E. 2020/684 K. 16.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4320 Esas
KARAR NO : 2020/684
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/11/2016
NUMARASI : 2015/762 E. – 2016/780 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 16/03/2020
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı müvekkili şirketin davalıdan alacaklı olduğunu, alacağın ödenmemesi dolayısı ile icra takibine başvurduklarını, davalının haksız ve yersiz olarak icra takibine itiraz ederek takibin durdurulmasına sebep olunduğundan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz eden davalının icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davasında haksız ve yersiz olduğunun, herhangi bir borcun olmadığını, ödemeleri yaptığını, defter kayıtları ile de bunun sabit olduğundan davanın reddi ile davacı tarafın icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “davanın süresinde açıldığının anlaşıldığı, tarafların sundukları delillerin ilgili yerlerden getirtildiği, gelen deliller içerisinde şirket kayıtları, borç nakil sözleşmesi olduğunun görüldüğü ve ilgili icra dosyalarının getirtilerek dosya içerisine alındığı, davalının itirazı sonucu takibin durdurulmasına karar verildiğinin anlaşıldığı, mahkemece dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesi sonucu alınan teknik bilirkişiden ayrıntılı rapor alınmış, alınan raporda davalının davacıya borcunun olduğunun anlaşıldığı, yapılan yargılama sonucunda tarafların arasındaki devirli ticari ilişkiden dolayı davalı davacıya olan borcunu ödemediği gibi yapılan icra takibine de haksız ve yersiz olarak itiraz ettiğinden teknik bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği, davalının kötüniyetli olduğu anlaşıldığından icra inkâr tazminatı ödemeye mahkum edildiği” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında; 3.901,00-USD asıl alacak, 197.57-USD temerrüt faizi olmak üzere toplam 4.098,57-USD miktar üzerinden itirazın iptali ile takibin 3.901,00-USD asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095. Sayılı Yasa’nın 4/a maddesi gereğince faiz yürütülmek sureti ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 300,00-€ asıl alacak, 1.08-€ temerrüt faizi olmak üzere toplam 301,08-€ miktar üzerinden itirazın iptali ile takibin 300,00-€ asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesi gereğince faiz yürütülmek sureti ile devamına, hükmolunan 4.098,57-USD ve 301,08-€’nun takip tarihindeki TL karşılığı miktar üzerinden hesaplanacak %20 icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davalı yan istinaf etmiş ; taraflar arasındaki ilişkinin alacağın temliki değil borcun nakli olduğunu, alacağın muaccel olmadığını borcu nakleden İhlas finans Şirketinin tasfiyesinin beklenmesi gerektiğini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.6102 Sayılı TTK’nun 3.maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğunun belirtildiği, aynı kanunun 4.maddesinde ise ticari dava ve işlerin sayıldığı, eldeki davada ise davacı tarafından temlik sözleşmesi uyarınca davalının üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğinden bahisle itirazın iptali isteminde bulunulmuş olup davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki …A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesi ile ilgili değildir. Kaldı ki davacı da tacir değildir. Uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK’nun 183. vd. maddeleri hükümlerinin uygulanacağından, dava konusu uyuşmazlık ticari dava niteliği taşımamaktadır. (Bakınız Yargıtay 11.HD’sin 2015/14950 Esas, 2016/3539 Karar; 2017/1069 Esas, 2018/5194 Karar ve Yargıtay 13.HD’sinin 2015/15096 Esas, 2017/2181; 2017/8010 Esas, 2017/9945 Karar; 2015/39733 Esas, 2018/4765 Karar sayılı ilamları) Görev kamu düzenine ilişkin olmakla istinaf edilmese bile resen nazara alınacak bir dava şartıdır.Bu nedenle kararın HMK 355 ve 353/1-a-3 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1-Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 355 ve 353/1-a-3 maddeleri göz önüne alınarak KALDIRILMASINA ; göreve ilişkin dava şartı yokluğu yönünden usulden red kararı verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE 2-Davalı yanca yatırılan 203,11 TL peşin harcın talebi halinde kendisine iade edilmesine 3- Davalı yanca yapılan istinaf yargılama gideri olan başvuru harcı 85,70 TL, tebligat gideri 11,00 TL, posta gideri 30,00 TL ki toplam 126,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine 4-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 16/03/2020 tarihinde HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere ve oy birliğiyle karar verildi.