Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4316 E. 2020/685 K. 16.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4316 Esas
KARAR NO: 2020/685
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2017
NUMARASI: 2015/918 E. – 2017/178 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/03/2020
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia: Davacı vekili İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine davalı alacaklının 22.02.2013 tanzim tarihli ve 22.03.2013 vade tarihli 13.000,00 TL bedelli senede istinaden İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, müvekkili tarafından davalının … Bankası Kabataş Şubesindeki hesabına 05.05.2013 tarihinden itibaren icra takibine konu senet borcuna istinaden çeşitli tarihlerde toplam 14.965,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin yaptığı tüm ödemelerin davalıya ait banka hesap dökümleri istendiği takdirde tespit olunacağını, müvekkili tarafından senedin iadesi talep edildiğinde ise davalının yapılan olan ödemelerin faiz olduğunu ve halen kalan borcun 17.000,00 TL olduğunu ifade etmesi üzerine müvekkilinin fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla bu icra dosyası borcundan dolayı 14.965,00 TL borçlu olmadığının tespitine ve bu meblağ üzerinden davalının inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın, davacı … aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, yapılan bu icra takibindeki 13.000-TL bedelli senedin müvekkilinin davacı …’e vermiş olduğu paraların sadece bir kısmına ilişkin olarak almış olduğu senet olduğunu, vergi levhasından anlaşılacağı üzere müvekkilinin gıda sektörü üzerinde çalışmış ve hala da çalışmakta olduğunu, …’in toptancılara ve borç almış olduğu bazı şahıslara ödeme yapamadığından bahisle müvekkiline ortaklık teklif ettiğini, Fatih ilçesinde bir ilkokul kantinini işleten davacının ortaklık teklifine karşılık müvekkilinin çeşitli kereler paralar verdiğini, verdiği bu paralar neticesinde kantine bir türlü ortak yapamamasından dolayı en son verdiği ödemeye ilişkin olarak davacıdan dava konusu 13.000-TL bedelli senedi alabildiğini, dava dilekçesinde iddia edildiği üzere bahse konu borcun ödenmediğini, dava dosyasına sunulan bir kısım makbuzların müvekkilinin icra takibine başlamasından önce dahi mevcut olduğunu, şöyle ki; 22/02/2013 tanzim ve 22/03/2013 vade tarihli senedin 08/05/2013 tarihinde bizzat muhataba teslim olduğunu, ancak 16/01/2013 tarihinde davacı …’in daha henüz senet tanzim dahi edilmemiş olmasına rağmen müvekkili hesabına para yatırdığını, ortada senet dahi yokken müvekkili hesabına yatırılan parayı senede istinaden yapılan ödeme olarak kabul etmenin hukuka, akla ve mantığa aykırı olduğunu, aslında davacı tarafın senet bedeli olan 13.000-TL tutarındaki borca istinaden ödeme yapmadığını, bu ödemenin dilekçeleri başında bahsettikleri ortaklığa istinaden ve …’in müvekkilinden günlük hayatını idame ettirmek için aldığı borç paraların ödemeleri olduğunu, müvekkilinin, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından toplamda 1.500,00TL ödeme aldığını, 31/03/2014 tarihinde borçlu sıfatıyla davacının dosyaya 500,00 TL yatırdığını, ikinci olarak 10/10/2014 tarihinde iş yeri olan okul kantininde makbuz karşılığında kendilerine 1.000,00 TL ödeme yapıldığını, 31/03/2014 tarihinde icra dosyasına bizzat 500,00 TL ödeme yapan borçlunun diğer ödemeleri müvekkilinin hesabına yapmasının nedeninin aslında dosyaya yapılan 1.500,00 TL’lik ödemenin 13.000,00 TL bedelli senede istinaden yapılması olduğunu, diğer ödemelerin ise davacının şahsi alacaklarına istinaden borç vermek amacıyla gönderilen paraların kısmi geri ödemeleri olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince; “davacı tarafından açılan davanın kambiyo senedinden kaynaklanan borcun bulunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğu, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibi dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı … vekili tarafından davacı … aleyhine dava konusu 22.03.2013 vadeli 13.000,00 TL tutarındaki bonoya dayalı olarak 06.05.2013 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine geçildiği, 13.000,00 TL asıl alacak, 210,58 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.210,58 TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık % 13,75 faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinin davacı borçluya 08/05/2013 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, mahkemece verilen 23.02.2016 tarihli ara karar ile alınan bilirkişi raporunda; borçlusu (keşideci) …, alacaklısı (lehdar) … olan, 22.02.2013 tanzim tarihli 22.03.2013 vadeli 13.000,00 TL tutarında senet düzenlendiğini, davacı …’in, borçlusu olduğu senedin 22.03.2013 vade tarihinden sonra davalı …’ın banka hesabına ve icra dosyasına toplam 12.343,50 TL yatırmış olduğunu, davalı …’ın vadesinde ödenmeyen alacağı için senet vadesinden itibaren yürürlükte olan yıllık % 9 yasal faizi talep edebileceğini, davalı vekilinin ticari işlere uygulanan faiz talebinde bulunduğunu, dava dosyasına ibraz edilen belgelerden ve senet üzerinden senedin ticari ilişkiden düzenlendiği tespit edilemediğinden davalı tarafın yasal faiz talep edebileceğini, A-Davacının tüm ödemeleri dikkate alındığında, davalının alacağının, aa- İcra takip tarihi itibariyle 12.397,86 TL olarak hesaplandığını, faiz alacağı kalmadığını, ab- Dava tarihi itibariyle 1.500,08 TL olarak hesaplandığını, faiz alacağı kalmadığını, B-Davacının 1.500 TL ödemesi dikkate alındığında, davalının alacağının, ba- İcra takip tarihi itibariyle senet tutarı 13.000,00 TL, işlemiş faiz 144,25 TL olmak üzere toplam 13.144,25 TL olarak hesaplandığını, bb- Dava tarihi itibariyle senet tutarı 13.000,00 TL, faiz alacağı 327,75 TL olmak üzere toplam 13.327,75 TL olarak hesaplandığını beyan ettiği, MK 6. maddesi gereğince bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecbur olduğu, ispat yüküne ilişkin bu genel kuralın menfi tespit davaları için de geçerli olduğu, menfi tespit davasında borçlunun borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebileceği, borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa bu durumda ispat yükünün davalı alacaklıya düşeceği, somut olayda olduğu üzere borçlunun varlığını kabul ettiği borcun ödeme ile düştüğünü ileri sürüyorsa ispat yükünün doğal olarak davacı borçluya düşeceği, bonoda kural olarak ispat yükünün senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa ait olduğu, somut olayda senedin bedelsiz olduğu iddiası davacı tarafından ileri sürüldüğünden ispat yükünün davacıya düşeceği, davacı …’in borçlusu olduğu senedin 22.03.2013 vade tarihinden sonra davalı …’a yapmış olduğu toplam 12.343,50 TL ödeme mevcut olmakla birlikte bu ödemelerin icra dosyasına yapılmamış olmaları ve davacı tarafından davaya konu senede ilişkin olduklarının kanıtlanamaması karşısında davacının davalı tarafça kabul edilen 1.500 TL ödemesi dikkate alınarak bilirkişi tarafından dava tarihi itibariyle yapılan değerlendirme çerçevesinde davalının alacağının senet tutarı 13.000,00 TL, faiz alacağı 327,75 TL olmak üzere toplam 13.327,75 TL olduğu kabul edilerek davacının davaya konu borcun ödeme ile düştüğünü kanıtlayamadığı” gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği görülmüştür .
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davacı vekili istinaf etmiş ve dilekçesinde ; davalının takibe koyduğu senede istinaden ödeme yaptıklarını iddia ederek dava açtıklarını, davalı yanın savunmalarında ödemeyi kabul ettiğini ancak kendilerinin başka alacakları olduğunu bu nedenle borcun devam ettiğini savunması karşısında , artık başka bir alacak olduğunu ispat külfetinin davalı alacaklıda olduğunu, mahkemenin ispat külfetini ters çevirerek karar verdiğini, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava menfi tespit istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Somut olayda hukuki ihtilaf davacı yan ödemelerinin takipteki alacaktan mahsubunun gerekip gerekmediği noktasındadır. Yapılan bilirkişi incelemesine ödemelerinin takibe konu senetten sonra olduğu,davalının davacıdan başkaca da alacaklarının bulunduğu yönündeki beyanın dinlenme imkanı bulunmadığı , bu konuda ispat yükünün davalı yana geçtiği ve dosyada bu manada bir ispat vasıtası sunulmadığı nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, 2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, 3- İlk derece mahkemesine açılan dava hakkında A. Açılan menfi tespit davasının KABULÜNE davacının davalıya İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası nedeni ile borçlu bulunmadığının tespitine B. Koşulları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine C. Alınması gereken 1.022,25 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 255,60 TLharcın mahsubu ile bakiye 767,25 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına D.Davacı yanca yapılan yargılama giderleri olan 1.002,00 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve müzekkere giderleri ile başvuru harcı ve peşin harç toplamı 280,80 TL olmak üzere neticeten toplam 1.282,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine E.İlk derece yargılamasında davalı yanca yargılama gideri yapılmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına F.Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm kurulan iş bu tarihteki tarifeye göre hesaplanan 2.810,00 TL ücreti vekaleten davalıdan alınıp davacıya verilmesine G. Kalan gider avansının yanlara iade edilmesine
İSTİNAF YARGILAMASINDA 4-Davacı yanca yatırılan peşin harç olan 31,40 TL nin davacı yana iade edilmesine 5-Davacı yanca yapılan istinaf yargılama gideri olan başvuru harcı gideri 85,79 TL, tebligat gideri 22,00 TL ve posta gideri 18,00 TL olmak üzere toplam 125,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine 6-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla üvcreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16/03/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.