Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4293 E. 2020/654 K. 13.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4293 Esas
KARAR NO : 2020/654
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/12/2016
NUMARASI : 2014/1050 E. – 2016/614 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 13/03/2020
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/10/2012 tarihinde gerçekleşen hırsızlık olayında müvekkilinin şirket kasasından birçok çek senet nakit para ve özel evrakların çalındığını, Küçükçekmece CBS 2012/38529 E. Sayılı dosya ile soruşturma başlatılmış olup halen devam ettiğini, çalınan çek ve senetlerin iptali için Bakırköy 10. ATM 2012/329 E. Sayılı dosyası ile yapılan yargılama neticesinde çalınan çek ve senetlerin iptaline karar verildiğini, … Bankası Metropol şubesi … no’lu 31/12/2012 tarihli 2.500-TL bedelli çekin her nasılsa …. Tic. – … tarafından ele geçirildiğini, sahte kaşe ve sahte imza ile cirosu atıldığını, davalı şirketin çekin çalıntı bir çek olduğunu öğrenmesine rağmen kötü niyetle hareket ederek İstanbul …. İcra Müd. … E. Sayılı dosyası ile takip başlattığı ve ihtiyati haciz kararı alarak işleme konulduğunu, müvekkil şirketin haciz baskısı altında 4.300-TL davalı şirkete ödeme yapmak zorunda kaldığını, davalı şirkete borçlu olunmadığının tespiti ile ödenmek zorunda kalınan 4.300 TL’nin ödeme tarihi olan 19/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten istirdadına ve müvekkil şirkete iadesini, icra takibi yapan davalı şirketin %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmolunmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin söz konusu çeki … firmasından faktoring sözleşmesi yolu ile devraldığını ve bu sözleşmeye dair tüm belgeleri de Mahkemeye sunduğunu, haksız ve kötü niyetli açılan davanın reddi ile müvekkil şirket lehine tazminata hükmedilmesini ve vekalet ücreti ile yargılama masraflarının karşı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “davacının lehtarı olduğu çekin iradesi dışında elinden çıkmak suretiyle dava dışı kişiler tarafından sahte kaşe ve imza kullanılmak suretiyle piyasaya sunulduğu, davalı … şirketinin mevzuata uygun bir şekilde ciro silsilesi düzgün gözüken bahse konu çeki devraldığı, yapılan imza incelemesi sonucunda çekteki ciroya ilişkin imzaların çekte lehtar olarak gözüken davacı şirket yetkililerine ait olmadığı davacı şirketin haciz baskısı altında dava değeri kadar ödemede bulunduğu şu hale göre bu durumun herkese karşı ileri sürülebileceği, davacının çekten kaynaklı davalıya karşı sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla yapılan ödemenin istirdadına yönelik davanın kabulüne, çekteki ciro silsilesine güvenerek faktoring mevzuatına uygun devralan davalının kötüniyetli olduğuna kanaat getirilemediğinden bu yöndeki talebin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili istinaf isteminde özetle; müvekkilinin iyiniyetli ve meşru hamil olduğunu, dava konusu 2.500,00TL bedelli çekin dava dışı ciranta … faktoring sözleşmesi yolu ile alındığını, … arasındaki ticari ilişkiyi gösterir fatura ile faktoring sözleşmesi gereğince çekin alındığını, çek bedelinin müşteriye ödendiğini, müvekkilinin işlemlerinin hukuka uygun olduğunu, mahkemenin iki rapor arasındaki çelişkiyi gidermeden karar verdiğini, yeni bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, dosyadaki Ticaret Sicil kayıtlarına göre … isimli kişi şirket ortağı olarak yer almakta ise de; bu kişinin imza incelemesinin yapılmadığını, mahkeme 4.300TL’nin ödenmesine karar vermiş ise de; icra dosyasına yatan paranın halen dosyada olduğunu, müvekkiline ödenemeyen paranın davacıya ödenmesine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; müvekkiline ait gözüken cironun sahte olduğunu, raporlar arasında çelişki olmadığını, … şirket ortağı olup şirketi temsile yetkili olmadığını, icra dosyasına yatırılmış olan paranın davalı tarafça alınmamış olmasının sonuca etkili olmadığını, davalı tarafın yatan paradan haberdar olduğunu, kendi tasarrufu gereği parayı çekmediğini belirterek istinaf isteminin reddi gerektiğini belirtmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, imza inkarına dayalı olarak açılan istirdat davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İlk derece mahkemesince davaya konu çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığının tespiti hususunda alınan son bilirkişi raporuna göre imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı tespit edilmiştir. İlk raporda ise; imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığı yönünde bir tespit yapılamamış olmakla raporlar arasında çelişki bulunduğundan söz edilemeyecektir. Ticaret sicil kayıtlarına göre; davacı şirketin yetkilisi 13.07.2004’ten 22.12.2014 tarihine değin … olup davalı vekilinin şirket temsilcisinin hatalı belirlendiğine ilişkin istinaf isteminin reddi gerekmiştir.Sahtecilik iddiası herkese karşı ileri sürülebilen mutlak def’ilerdendir. Hükme esas alınan son bilirkişi heyeti raporunda; davacı şirket yetkilisinin senet tarihinden önceki tarihleri içerir imza asıllarının bulunduğu evrakların incelendiği, raporun yeterli ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğu, davacı tarafça 23.07.2013 tarihinde 4.300,00TL’nin davaya konu İstanbul …. İcra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yatırılmış olduğu dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 293,73 TL harçtan, peşin alınan 73,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 220,30 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 30,75 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 13/03/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.