Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4249 E. 2020/1054 K. 11.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4249 Esas
KARAR NO: 2020/1054
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/04/2017
NUMARASI: 2016/112 E. – 2017/381 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 11/06/2020
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı davalının maliki bulunduğu Bursa ili Kestel İlçesi … Cad. bulunan … parsel sayılı arsa ve üzerindeki 3 katlı fabrika binasının 3.030.000,00 TL bedelli satın aldığını ve karşılığında 2.000.000,00 TL, 16/04/2015 tarihinde … Bankası Demirtaş Şubesine havale yoluyla ödediğini, 750.000,00 TL 08/06/2015 de … Bankası Demirtaş Şubesine havale ettiğini, kalan 250.000,00 TL içinde 13/05/2015 tarihli protokol yapılarak 5 adet 50.000,00 TL’lik çekler verildiğini, kalan 30.000,00 TL’nin de sonradan ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 250.000,00 TL’nin ödenmemesine binaende taşınmazın üzerine ipotek konulduğunu, ancak 08/06/2015 tarihinde 250.000,00 TL’ de banka havalesi yapılarak ödendiğini, toplam 3.000.000,00 TL ödenmesine ve dava tarihi itibariyle 30.000,00 TL borç kalmasına rağmen davalı tarafça 5 adet çek bedelininde tahsil edildiğini, davalı tarafın fazladan 220.000,00 TL aldığını, kendilerininde bu bedelin iadesi için Bursa … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalının itirazı ile takip durduğunu, itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 5 adet çeki satın aldığı taşınmazın bedeline ilişkin verdiğini iddia etmiş ise de, bunu kabul etmediklerini, davacıyla Bursa İli Kestel ilçesi … nolu taşınmazı 3.030.000,00 TL bedelle satılması hususunda anlaştıklarını, davacının 3.030.000,00 TL’yi nakit olarak tamamlayamayacağını söylediğini, bedelin 490.000,00TL ‘sine karşılık 10 adet çek verildiğini, davalının riski üstlenmek istemediğini belirterek davacıdan aldığı çekleri davacının gayri resmi ortağı …’e 08/04/2015 tarihinde iade ettiğini, buna ilişkin iade bordrosu dökümünü dosyaya sunduklarını, davacı tarafından verilen çeklerin çek iade bordro dökümünde görüleceği üzere …’e imzası karşılığı iade edilmesinin davacı ile …’in birlikte hareket ettiklerinin göstergesi olduğunu, davacı şirketin satış bedelinin 2.000.000.00 TL’sini ayarlayabileceğini, kalan 1.000.000,00 TL’si için ise şirketin gayri resmi ortağı ve davacı şirketin eski müdürü ve eski ortağı …’e ait olan Bursa ili Yıldırım ilçesi … Mah … Nolu taşınmazı 1.000.000,00 TL bedelle satmayı teklif ettiğini, satış bedeli olan 3.030.000,00 TL’sinin bu şekilde tamamlanacağını söylediklerini, davalı tarafça da bunun kabul edildiğini, 15/04/2015 tarihinde …’e ait taşınmazın satın alındığını, satın alınmış ve bir gün sonra 16/04/2015 tarihinde davalının davacıya satmış olduğu satış bedelinden mahsup edilmek üzere 2.000.000.00 TL’nin de davalı hesabına ödendindiğini, ancak o dönemde 1.000.000,00 TL karşılığı davalıya satılacak taşınmaz üzerinde … Bankası Uludağ Şubesinin 238.400,00 TL’lik ipoteğinin bulunduğunu, bu ipoteğin kaldırılması için 02/04/2015 tarihli talimat yazısı ile … Bankası Uludağ Şubesinden davalının hesabında bulunan 238.400,00 TL’nin bloke edilmesi ve …’den satın alınacak … parsel nolu taşınmazın devir işlemi yapıldıktan sonra ipotek borcundan mahsup edilmesi ve 150/C şerhinin kaldırılmasının istendiğini, yani …’e ait taşınmaz üzerindeki ipotek borcunun davalı tarafından ödenerek taşınmazın satın alındığını, yapılan ipotek ödemesine karşılıkta dava konusu 5 adet çekin alındığını, bu çeklerin veriliş amacının davacı tarafından satın alınan taşınmazın bedeline ilişkin olmayıp davalı tarafından yapılan 238.400,00 TL’lik ipotek borcu karşılığı olduğunu, davaya konu çeklerin davacıya 16/04/2015 tarihinde verildiğini, çeklerin verildiği tarih ile … Bankasına olan ipotek borcunun ödendiği tarih aynı olup 16/04/2015 tarihi olduğunu, davacının verdiği çeklerin ödenmeme ihtimaline karşılıkta davacıya satılan taşınmaz üzerine 5 adet çek bedeli olan 250.000,00 TL’lik ipoteğin 14/05/2015 tarihinde konulduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için davacının 250.000,00 TL’lik çekleri satış bedeline istinaden verdiği varsayılsa da davalının halen 750.000,00TL’lik alacağı kalacağını, 750.000,00 TL’ye karşılık davalının ipotek uygulamamasının hayatın olağan akışına aykırı olacağını, davalının …’den satın aldığı taşınmaz bedeli olan 1.000.000,00 TL’yi kendisine ait … Bankası Demirtaş OSB şubesi … nolu hesabından …’in … Bankasının Demirtaş OSB şubesi … nolu hesabına 08/06/2015 tarihinde 750.000,00 TL olarak gönderildiğini ve gönderilen 750.000,00 TL’ninde … tarafından nakit çekilerek davacı şirket yetkilisine teslim edildiğini, şirket yetkilisi tarafından da aynı banka şubesindeki davacı hesabına yatırıldığını ve hemen akabinde de davacı şirketin … Bankası Demirtaş OSB şubesi … nolu hesabından davalı şirket hesabına gönderildiğini, yine aynı gün …’in hesabına davalı hesabından 250.000,00 TL gönderildiğini, davacını sunmuş olduğu cari hesap ekstresinde görülen ve gerçeğe aykırı şekilde kendi kasasından ödemiş gibi beyanda bulunduğu 1.000.000,00 TL’lik ödemeyi 750.000,00 TL ve 250.000,00 TL olarak görünmesi sebebinin bu olduğunu, davacının, davalıya ödediğini iddia ettiği 1.0000.000,00 TL’nin zaten davalı tarafından gönderilen para olduğunu, davalının …’den satın aldığı taşınmazın 1.000.000,00 TL’sini öderken bu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için ödediği 238.400,00 TL’yi düşerek ödeme yapmamasının sebebinin her iki satışa ilişkin resmi bedellerin davalının resmi kayıtlarına tam olarak yansıtılması amacından kaynaklandığını, davacının 08/06/2015 tarihinden icra takibini yaptığı 30/12/2015 tarihine kadar çeklerin kendisine iade edilmesi hususunda yazılı veya sözlü herhangi bir talebinin olmadığını, bu nedenle davayı kabul etmediklerini, davanın reddine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “davanın kabulü ile davalının Bursa …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının; 220.000,00 TL asıl alacak ile asıl alacağa 30/12/2015 takip tarihinden tahsil gününe kadar yürütülecek yasal faizi, masraf, icra gideri, vekalet ücreti ile sınırlı olarak iptaline, işlemiş faiz talebinin alacaklının temerrüdü olmadığından reddine, alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf isteminde özetle; Müvekkilinin Bursa ili Kestel ilçesi … mh. … pafta … parsel nolu taşınmazın, davacıya 3.030.000 TL bedelle satılması hususunda anlaştıklarını, 2.000.000 TL nakit ödeme ve davacının eski ortağı ve eski müdürü ve davacının gayri resmi ortağı olan dava dışı …’e ait olan Bursa ili Yıldırım ilçesi … Mh. … pafta … parsel nolu taşınmazı 1.000.000 TL bedelle müvekkile satmayı teklif ettiğini, kalan 1.030.000 TL’ lik bakiye borçlarını da buradan gelen para ile yapacaklarını beyan ettiğini, teklifin müvekkili tarafından kabul edildiğini, 1.000.000 TL karşılığı müvekkiline satılacak dava dışı …’e ait taşınmaz üzerinde o dönemde … Bankası Uludağ Şubesi’nin 238.400 TL ipoteği mevcut olduğunu ipoteğin kaldırılması için 02.04.2015 tarihli talimat yazısında … Bankası Uludağ şubesinden “müvekkilin hesabında bulunan 238.400 TL’ nin bloke edilmesi ve …’den satın alınacak … pafta, … parsel nolu taşınmazın devir işlemi yapıldıktan sonra ipotek borcundan mahsup edilmesi ve 150/C şerhinin kaldırılması” istendiğini, …’e ait taşınmaz üzerindeki ipotek borcu müvekkilince ödenerek taşınmazın satın alındığını, Yapılan ipotek ödemesine karşılık davacı şirketten davaya konu 5 adet çekin alındığını, çeklerin müvekkiline veriliş amacının davacı tarafından satın alınan taşınmazın bedeline ilişkin olmayıp, ödemesi yapılan 238.400 tl’lik ipotek borcunun karşılığı olduğunu, davaya konu çeklerin müvekkiline 16.04.2015 tarihinde verildiğini, sebebinin ise; … bankasına olan ipotek borcu ödemesinin çeklerin verildiği tarih olan 16.04.2015 tarihinde yapılması olduğunu, davacının verdiği çeklerin ödenmeme ihtimaline karşılık da yine davacıya satılan taşınmaz üzerine beş adet çekin tamamı tahsil edilinceye kadar 250.000 TL’lik ipotek 14.05.2015 tarihinde konulduğunu, bir an için davacının 250.000 TL’lik çekleri satış bedeline istinaden verdiğini varsayılması halinde, havale ile yapılan 2.000.000 TL nakit ödeme ve 250.000 TL tutarındaki çeklerle beraber 2.250.000 TL ödeme yapılmış olacağını ve müvekkilinin 780.000 TL daha alacağı olacağını, 780.000 TL’lik alacağa karşı müvekkilinin satmış olduğu taşınmaz üzerine 250.000 TL’lik ipotek uygulamasının hayatın olağan akışına aykırı olacağını, Dava dışı …’den satın alınan taşınmaz bedeli olan 1.000.000TL’nin ödenmesi ve davacı … şirketinin de müvekkiline kalan bakiye 1.030.000 TL’lik ödemeyi yapması amacı ile davacı şirket … ile dava dışı … adına Bursa … Bankası Demirtaş Organize Sanayi Şubesinde 08.06.2015 tarihinde hesap açıldığını, bu hesaplar açıldıktan sonra müvekkilimin aynı şubede bulunan hesabında 08.06.2015 tarihinde 769.873,16 TL’lik bakiye mevcut olduğunu, müvekkilinin dava dışı …’den 1.000.000 TL’ ye satın aldığı taşınmazın 750.000 TL’sini …’in aynı banka şubesinde bulunan 6634146 nolu hesabına 08.06.2015 tarihinde saat 15:47’de gönderdiğini, aynı gün saat 15:54’te davacı şirketin hesabından müvekkili hesabına 750.000 TL gönderildiğini, kalan 250.000 TL’ nin de …’ in hesabına saat 15:55’ te ödendiğini, böylece 1.000.000 TL’ lik ödemenin tamamlandığını, müvekkilin saat 15:55’te …’in hesabına 250.000 TL göndermesinden sonra, davacı şirket kendi hesabından müvekkili şirket hesabına saat 16:03 de yani 8 dakika sonra 250.000 TL ödeme yaptığını, Müvekkilinin …’ den satın aldığı taşınmazın 1.000.000 TL’lik bedelini öderken, bu taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırmak maksadı ile ödediği 238.400 TL’yi düşerek ödeme yapmamasının sebebinin; her iki satışa ilişkin resmi bedellerinin, müvekkiline ait resmi kayıtlara tam olarak yansıtılması amacı ile olduğunu, … Bankasından gelen cevabi yazılarına göre bu yöndeki beyanlarının sabit olduğunu, dava dışı …’in dava dışı babası …, müvekkiline Bursa 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2016/690 E. sayılı dosya ile açtığı davada cevaba cevap dilekçesinde “…’in aldığı parayı … Ltd.Şti. ne vermesini gerektiren hiçbir neden yoktur. kaldı ki şirket kayıtlarında böyle bir para girişi de yoktur’’ şeklinde beyanda bulunduğunu, Davacının şirket defterlerinde bu 1.000.000 TL’lik ödemenin kaynağını göstermesi gerektiğini, aksi halde HMK’nun 222. Maddesi gereğince bu defterlerin usulüne uygun tutulmadığı sabit olacağını, Bilirkişi incelemesinin sağlıksız ve hukuka aykırı olduğunu, Davacı şirketin hali hazırda ortakları olan … ve …’nın bu davada taşınmazı 3.030.000 TL’ ye aldıklarını beyan etmekte iken aynı taşınmazla alakalı Bursa 1. Aile Mahkemesinin 2015/1195 E. sayılı dosyasında, davacının … olduğu vekilin yine Av. … olduğu davada tanık olarak dinlendiklerini, taşınmazı 6.000.000 TL’ ye aldıklarını beyan ettiklerini, Yerel mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, celbini talep ettikleri delilleri celp etmeden sadece davacının ticari defterlerini inceleterek bilirkişi raporu aldığını, bilirkişi raporundan sonra celp edilen evraklar neticesinde tekrar bilirkişi raporu alınması talebinin ise reddedildiğini belirterek istinaf isteminin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasındaki 3.030.000,00TL bedelli gayrimenkul satış sözleşmesi yapıldığı ve davacı yanca 2.000.000,00TL’nin nakden ödendiği ihtilafsızdır. Davacı taraf, satış bedelinin 220.000,00TL’sinin fazla ödendiğini belirterek iadesi için ilamsız takip başlatmıştır. Davalı taraf ise; taraflar arasındaki şifahi anlaşmaya göre, satış bedelinin 1.000.000TL’lik kısmına karşılık olarak dava dışı üçüncü kişi olan …’in taşınmazının devralındığını ve …’in taşınmazındaki ipotek bedeli olan 238.400,00TL’nin müvekkili tarafından ödenmesi nedeni ile davacı yanca davalıya 250.000TL bedelli 5 adet çekin verildiğini, 250.000,00TL’lik 5 adet çekin taraflar arasındaki satış sözleşmesi ile ilgili olmadığını savunmuştur. Taraflar arasındaki 13.05.2015 Tarihli protokolde çeklerin dava dışı üçüncü kişinin borcuna karşılık olduğunun yazılı olmadığı, davalının iddiasının davacı tarafça kabul edilmediği ve satış bedelinin ödenme şekline ilişkin yanlar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, davalı yanca da bu bu hususta yazılı delil ibraz edilmediği görülmektedir. Kural olarak havale bir ödeme aracıdır. Dosya arasında mevcut … Bankası hesap ekstresine göre; 750.000TL ve 250.000TL’lik ödemelerin davalı şirket tarafından dava dışı …’in hesabına havale edildiği ve aynı gün davacı şirket tarafından davalı şirkete 750.000TL ve 250.000TL havale edildiği sabittir. Ancak; davalı, … tarafından çekilen paranın davacı şirket yetkilisine teslim edildiğini ve böylelikle kendileri tarafından …’e havale edilen toplam 1.000.000TL’nin davacı şirket tarafından davalının hesabına iade edildiğini ilişkin savunmuş ise de; bu husustaki savunmasını yazılı delille ispatı gerekli olup dava dışı …’in satış tarihi ve senet tanzim tarihi itibarı ile şirket yetkilisi/ortağı sıfatı da bulunmadığından davalı iddiasını ispatlayamamıştır. Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesinin kararının usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 15.028,20 TL harçtan, peşin alınan 3.757,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.271,15 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 39,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 11/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.