Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/424 E. 2018/767 K. 21.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/424 Esas
KARAR NO : 2018/767 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/12/2016
NUMARASI : 2016/7 E., 2016/213 K.
ESAS NO : 2016/7
KARAR NO : 2016/68
DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti, Durdurulması, Tekrarının Önlenmesi
ESAS NO : 2016/10
KARAR NO : 2016/79
DAVA : 556, Maddi ve Manevi Tazminat, Tecavüzün tespiti, durdurulması
DAVANIN KONUSU : Marka (Maddi Tazminat İstemli)|Marka (Manevi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ : 21/03/2018
İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nden verilen 01/12/2016 tarihli kararına karşı davacı davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize intikal etmekle HMK 356. Maddesi gereğince duruşmalı yapılan inceleme sonucu ,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İstanbul 2. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/7 Esas Numaralı Dosyası:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin müvekkilinin tanınmış Louis Vuitton ve LV markalarını taşıyan çanta, cüzdan gibi taklit ürünleri satışa sunduğunu, Alanya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/65 D.İş sayılı dosyasıyla taklit ürün satışının tespit edildiğini ancak gerçek taklit miktarının tespit edilenden fazla olduğunu ileri sürerek marka haklarına tecavüzün tespitini, önlenmesini ve maddi ve manevi tazminata hükmolunmasını istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin Antalya adresinde hiçbir taklit ürüne tesadüf edilmediği için takipsizlik kararı verildiğini, Alanya ve Manavgat Şubelerindeki ürünlerin ise mağaza çalışanları tarafından getirilmiş olduğunu, ürünün taklit olduğunu bilmeden bir satıcıdan aldıklarını, bu şubelerde deri tamir tadilat işleri de yapıldığından bu yollarla müşterilerden gelen markalı malların bulunmasının doğal olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Birleşen İstanbul 4. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/4 Esas Numaralı Dosyası:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin müvekkilinin CELINE markalarını taşıyan taklit çanta, cüzdan ve diğer eşyaları sattığı ve ticari amaçla bulundurduğu, fiillerin Alanya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/65 D.İş dosyasıyla tespit edildiğini, Louis Vuitton, LV markalarını taşıyan 40 adet kemer, 10 çift ayakkabı, 60 cüzdan, 300 çanta 1 adet GIVENCHY çanta ve ayrıca 60 adet CELINE çantanın satışa arz edildiği ve bulundurulduğunun tespit edildiğini ileri sürerek marka haklarına tecavüzün tespitini, durdurulmasını, maddi manevi tazminata hükmolunmasını ve kararın ilanını talep etmiştir.
Davayla birleşen İstanbul 3. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/10 Esas Numaralı Dosyası:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkilinin GIVENCHY markasını taşıyan taklit ürünleri satışa arz edip bulundurduğunu, Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/65 D.İş dosyasıyla tespit edildiğini belirterek marka haklarına tecavüzün tespitini, önlenmesini, maddi manevi tazminata hükmolunmasını ve kararın ilanını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin taklit ürünlerini satmadığını, Antalya adresinde bulunan şubede yapılan delil tespitinde hiçbir delil bulunmadığından soruşturmanın takipsizlikle sonuçlandığını, Manavgat Şubesinde iki adet, Alanya Şubesinde ise farklı miktarlarda davacıya ve başka markalara ait ürün bulunduğunu, bu ürünlerin şirketin bilgisi dışında şirket çalışanları tarafından bir satıcıdan alınarak şirketten habersizce oraya konulduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; her üç davada da davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf sebepleri; müvekkilinin 1997 yılından beri kendi emeğiyle ürün üretimi ve pazarlaması yaptığını, müvekkilinin Merter, Antalya, Manavgat, Alanya şubelerinde takibat ve arama yapılmış ise de; Merter ve Antalya Şubesinde hiç ürün bulunmadığını, Manavgat Şubesinde iki adet ürün, Alanya Şubesinde ise farklı sayıda ürün bulunduğunu, deri tadilatı yapıldığı için bu amaçla da bulunduğunu,
Bilirkişi raporunda ürün bedellerinin çok fahiş hesaplandığını, taklit ürün fiyatlarının çok düşük olduğunun herkes tarafından bilindiğini, ürün bedellerinin orijinal ürün değeri üzerinden hesaplandığını, taklit ürünlerin internetteki araştırmayla da tespit edileceği üzere 50-60 TL civarında olduğunu,
Her 10 tüketiciden birinin orijinal ürün alacağı varsayımıyla yapılan hesaplamanın kabul edilebilir olmadığını, Louis Vuitton için hükmolunan maddi ve manevi tazminatın fahiş olduğunu, vekalet ücretinde de tekerrüre düşüldüğünü,
CELINE için 4.800 TL maddi tazminata hükmolunmuşken marka vekili için 2.600 TL masrafa hükmolunduğunu, vekalet ücretlerinin hatalı hesaplandığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Asıl dava Louis Vuitton, LV; birleşen davalarda ise GIVENCHY ve CELINE markalarını taşıyan taklit ürünlerin davalı tarafından bulundurulup pazarlandığı iddiasıyla marka haklarına tecavüzün önlenmesi ve maddi manevi tazminata hükmolunması talep edilmiştir.
Her üç davaya konu markalar tescilli olup, tanınmış markalardır. Alanya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/65 D.İş sayılı dosyasıyla davalı şirketin Alanya ve Manavgattaki iş yerinde yapılan aramada Louis Vuitton, LV markalarını taşıyan 40 adet kemer, 10 çift ayakkabı, 60 cüzdan, 300 çanta, GIVENCHY markasını taşıyan 1 adet çanta ve CELINE markasını taşıyan 60 adet çanta tespit edilmiştir.
Manavgat 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/ 1213 Esas 2016/180 Karar sayılı davada davalı şirkete ait Antalya Manavgattaki iş yerinde taklit ürün bulundurması nedeniyle davalı iş yeri sorumlusu Sedat Süer hakkında marka haklarına tecavüzden cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Taklit ürünler davalıya ait iş yerinde bulunduğundan davalının ürünlerden haberinin olmadığına ilişkin savunması inandırıcı bulunmadığı gibi, ürünlerin çalışanları tarafından temin edilmesi durumunda da, adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu olacağından davalının savunmasına itibar edilmeyerek her üç davaya konu olan markaların davalı tarafından taklit ürünlerde kullanıldığı kanıtlanmış olmakla marka haklarına tecavüz gerçekleştiğinden davacı maddi manevi tazminata hak kazanmıştır.
Asıl davada davacı 556 sayılı KHK’nun 66/a hükmüne göre yani, “marka hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı marka sahibinin markanın kullanılmasıyla elde edebileceği muhtemel gelire göre” tazminat talep etmiş olduğundan uğranılan zararın ispatı davacı tarafa aittir. Davacı şirket yabancı uyruklu olup, ürünleri Türkiye’de pazarlanmakla beraber markayı taşıyan ürünleri pazarlayan distribütör veya lisansörlerine ilişkin defter kayıtlarına dayanmadığından ve gelir kaydına ilişkin delil sunulmadığından taklit ürünler nedeniyle davacının gerçek gelir kaybının maddi delillere dayanılarak tespiti mümkün olamadığından sektör uygulamaları ve rayiçler ile davalı iş yerinde yakalanan taklit ürünler dikkate alınarak tazminat hesaplaması yapılması gerekmektedir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda yakalanan her 10 üründen birinin orijinal ürün olarak satın alınacağı varsayımı ile yakalanan ürünlerin orijinal ürün değeri üzerinden % 10 kazanç kaybı hesabı yapılmış ve asıl davada 104.200 TL kazanç kaybı hesaplanmış ise de; bu hesaplama yasanın öngördüğü hesap tarzına uygun olmadığı, gibi ürünün etiket fiyatıyla adedi çarpılarak hiçbir maliyet indirimi yapılmadan etiket fiyatı kâr kabul edilerek değerlendirme yapılması kararname hükümlerine aykırı olduğundan Dairemizin 07.06.2017 günlü ara kararının 1.bendi gereğince yeniden 3 kişilik bilirkişilik kurulundan rapor alınmış olup alınan rapor ve ek raporda davalının 2015 yılı döneminde işletmesinden elde ettiği toplam karının 98.144,65TL olduğu tespit edilmiştir.. Davalı 1997 yılından beri çanta, cüzdan türü ürün ticaretini yaptığını belirtmiş olup, davacının markasını taşımayan ve taklit olmayan ürünleri de satması nedeniyle tespit edilen kazancın tamamının yukarıda belirtilen taklit üründen temin ettiği varsayılamaz. Davalıya ait iş yerinde yakalanan ürün sayısı ve taklit ürünlerin orijinal ürünlere göre çok düşük fiyatlarda satıldığı dikkate alındığında defterlerde kayıtlı kârın sadece küçük bir bölümünün taklit ürün satışından elde edildiği açık olduğundan kârın tamamının taklit üründen elde edildiği, hatta defterlerde gösterilen kârı fazlasıyla aşan miktardaki kârın taklit üründen elde edildiğine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı doğru bulunmamıştır..
Dairemizce alınan bilirkişi raporunda davacının fiili zararı yönünden yaklaşık hesap yöntemi baz alınarak davaya konu taklit ürünlerin kalitesinin düşük olması, bilgilendirme etiketinin orijinal üründen farklı olduğu ve iyi olmadığının Manavgat Cumhuriyet Savcılığı’nın 2015/7469 soruşturma sayılı dosyasında tespit olunduğu hususu da dikkate alınarak tespit edilen ürünlerden her 100 tüketiciden ancak bir tanesinin gerçek ürünü alacağı varsayımı halinde hesaplanan minimum değer 15.280TL maksimum değer ise 1.528.000TL olduğu yönünde hesaplama yapılarak takdiri değerlendirme mahkemeye bırakılmıştır.
Dosya verilerine göre davacının gerçek zararının tespitinin mümkün olmaması nedeniyle Türk Borçlar Kanunu’nun 50/2 maddesi gereğince belirlenmesi yoluna gidilmiştir. söz konusu düzenlemeye göre; uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa, olayların olağan akışına ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak zararın miktarının hakim tarafından hakkaniyete uygun olarak belirlenmesi gerekir. Davacının zararının hesaplanmasına imkan verecek hiç bir kayıt ibraz edememesi, taklit ürün fiyatının orijinal ürüne göre çok düşük oluşu , markanın tanınmışlığı ve tanınmış marka tüketicisinin markayı ve pazarı iyi bilmesi nedeniyle taklit ürünü orijnal ürün olarak satın alma ihtimalinin çok düşük olması, davalının taklidin gerçekleştiği yılda elde ettiği kazanç durumu gibi değişik faktörler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede dairemizce 60.000 TL maddi tazminatın hüküm altına alınması hakkaniyete uygun bulunmuştur.
Mahkemece, her ne kadar hükmolunan maddi tazminatın yarısına denk gelen 50.000 TL manevi tazminata hükmolunmuş ise de, yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarıyla da benimsendiği üzere manevi tazminat zenginleştirme aracı olmayıp taklit edilen ürünlerin sayı ve niteliği dikkate alındığından hükmolunan tazminatın miktarı fahiş bulunduğundan, 15.000 TL manevi tazminata uygun bulunmuştur.
Birleşen davalarda dava nedenlerine göre hükmolunan vekalet ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine ve HMK’ya uygun olduğundan bunlara yönelik istinaf talepleri haklı bulunmayarak birleşen davalar yönünden istinaf taleplerinin reddine, asıl dava yönünden istinaf talebinin kabulüyle marka haklarına tecavüzün tespiti ve önlenmesi ile belirtilen miktarda maddi ve manevi tazminata hükmolunmasına karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR:
1-Asıl davaya yönelik davalı istinaf taleplerinin kısmen kabulüne; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,
Davalı şirketin davacının Louis Vuitton LV markalı 40 adet kemer, 10 çift ayakkabı, 60 adet cüzdan, 300 adet çanta ürünlerinin taklit edilmek suretiyle marka hakkına tecavüzün tespitinin önlenmesine,
2-TBK 50-51.maddeleri dikkate alınarak takdiren 60.000 TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren yürütülecek değişen oranlardaki avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Takdiren 15.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınrak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Masrafı davalıdan alınmak üzere hüküm özetinin yurt çapında yayın yapan en yüksek 3 gazeteden birinde ilanına,
5-Marka haklarına tecavüzün tespiti ve önlenmesi nedeniyle, 2.600 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
a) Asıl davada maddi tazminat talebi yönünden, kabul edilen 60.000 TL’lik miktar üzerinden hesaplanan 8,850 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
b) Asıl davada ıslah dilekçesinde talep edilen miktara göre reddolunan maddi tazminat miktarı üzerinden üzerinden hesaplanan 8.498 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
c) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000 TL manevi tazminat üzerinden hesaplanan 1800 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 1.800 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
d) İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından; 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- a) İlk derece mahkemesi yönünden Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince alınması gereken karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 5.208,64 TL peşin harç ve 1.783,50 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 6.992,14TL harçtan davanın kabul oranına göre yatırılması gereken 4.098,60 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin davacıya iadesine,
b) Davanın kabul edilen miktarı olan 60.000 TL üzerinden hesaplanan ve davacıdan tahsil edilen 4.098,60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c) Davalı tarafından istinaf incelemesi için yatırılmış maktu istinaf karar harcı olan 29,20 TL harcın talebi halinde kendisine iadesine,
7- a) İlk derece mahkemesi yönünden davacı tarafından yapılan: 1.000 TL bilirkişi ücreti, 174,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.174,50 TL’nin -ret ve kabule göre takdiren 587, 25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
b)İlk derece mahkemesi yönünden davalı tarafından yapılan 40 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre takdiren 20 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
c) İstinaf incelemesi yönünden davalı tarafından yapılan 136 TL yargılama giderinden davanın kabul red oranına göre takdiren 68 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
d) Gider avansından kullanılmayan kısımların talepleri halinde yatıran taraflara iadesine,
8-Birleşen davalar yönünden istinaf talebinin reddine, ilk derece mahkemesi kararında belirtildiği şekilde hüküm kurulmasına,
9-Birleşen İstanbul 4. FSHHM’nin 2016/7 esas sayılı dosyası bakımından:
a)Davacı CELİNE tarafından davalı aleyhine açılan davanın kabulü ile,
b)Davalı şirketin davacının 72 adet Celine markalı taklit ürünlerinin taklit edilmek suretiyle tescilli marka hakkına tecavüzünün tespiti, durdurulması ve önlenmesine,
c)Bilirkişi tarafından hesap edilen 7.400 TL yoksun kalınan kazancın dava tarihinden itibaren yürütülecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d)Somut olayın özelliğine göre, davacı yanın manevi zararına yönelik olarak takdiren 5.000 TL’nin dava tarihinden itibaren yürütülücek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine,
e)Masrafı davalıdan alınmak üzere kesinleşen hükmün özetinin yurt çapında yayan yapan tiraji en yüksek 3 gazeteden birinde bir kez ilanına,
f)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 847,04 TL karar harcından peşin yatırılan 2.604,32 TL ve toplam yatırılan ıslah harcından bu dosya için yatırılan 167,35 TL ıslah harcının mahsubu ile kalan 1.924,63 TL bakiye karar harcının karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
g)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına tecavüz talebine ilişkin 2.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
h)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına yoksun kalınan kazanca ilişkin hesap olunan 2.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
ı)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına manevi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 2.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
i)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili yararına ret edilen manevi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 2.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
j)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
k)Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
10-Birleşen İstanbul 3. FSHHM’nin 2016/10 esas sayılı dosyası bakımından:
a)Davacı Givenchy tarafından davalı aleyhine açılan davanın kabulü ile,
b)Davalı şirketin davacının Givenchy markalı 1 adet çantasının taklit edilmek suretiyle tescilli marka hakkına tecavüzünün tespiti, durdurulması ve önlenmesine,
c)Bilirkişi tarafından hesap edilen 3.200 TL yoksun kalınan kazancın dava tarihinden itibaren yürütülecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d)Somut olayın özelliğine göre, davacı yanın manevi zararına yönelik olarak takdiren 3.000 TL’nin dava tarihinden itibaren yürütülücek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddie,
e)Masrafı davalıdan alınmak üzere kesinleşen hükmün özetinin yurt çapında yayan yapan tiraji en yüksek 3 gazeteden birinde bir kez ilanına,
f)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 423,52 TL karar harcından peşin yatırılan 870,96 TL ve toplam yatırılan ıslah harcından bu dosya için yatırılan 99,05 TL’nin mahsubu ile kalan 546,49 TL bakiye karar harcının karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
g)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına tecavüz talebine ilişkin 2.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
h)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına yoksun kalınan kazanca ilişkin hesap olunan 2.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
ı)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına kabul edilen manevi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 2.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
i)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili yararına ret edilen manevi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 2.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
j)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
k)Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/03/2018