Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4201 E. 2020/598 K. 06.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4201 Esas
KARAR NO: 2020/598
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/02/2017
NUMARASI: 2015/57 2017/50
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/03/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin ticari ilişki sebebiyle davalıya mal verdiğini, ancak fatura bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, takibin hukuka aykırı olduğunu, davacı ile arasında bir ticari ilişki bulunmadığını, faturanın kendisine tebliğ edilmediğini, borcun da kendisine ait olmadığını, eğer bir borç var ise borcun … ve …’ya ait olduğunu, ürünlerin teslim edilmediğini bildirmiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacı tarafından takibe konu faturanın irsaliyeli olarak düzenlendiği, alıcı kısmında davalının adının değil, dava dışı kardeşinin adının yer aldığı, ancak vergi dairesine yazılan müzekkereye verilen cevapta faturanın ve faturaya konu malların teslim edildiği adreste davalının ticari faaliyette bulunduğu, davada ve takipten önce dava ve takibe konu olmayan başka bir faturanın davalı tarafından davacı adına banka havalesiyle ödemesinin yapıldığı, davalının dürümcü olarak tabir edilen lokanta işi ile iştigal ettiği, davalının kardeşinin de aynı işte iştigal ettiği, davacının ise ambalaj işi yaptığı, taraflar arasında daha önceden bir ticari ilişkinin bulunduğu ve davalının ödeme yaptığı, ayrıca malların gönderildiği yerin de davalının dürüm iş yaptığı yer olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı istinaf etmiştir. Davalı, istinaf sebebi olarak; faturanın kendi adına kesilmediğini, … isimli işyerinin … ve …’ya ait olduğunu, bu işyerini kardeşi … ile birlikte çalıştırmak için 21/05/2014 tarihinde müracaatta bulunduğunu, ancak bu işi yürütemeyeceğini anladığından 04/06/2014 tarihinde bıraktığından dolayı vergi dairesine kapanış dilekçesi sunduğunu, dilekçenin yazı ekinde olduğunu, bu tarihten sonra …’nın davacıdan malzeme almasından kendisinin sorumlu tutulamayacağını bildirmiş, yazı ekinde İstanbul Silivri Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 29/05/2017 tarihli yazısını sunduğu, bu yazıda …’nın 21/05/2014’de işe başladığı, 04/06/2014’de işi terk ettiği görülmüştür. Davacı tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davalı aleyhine 6.781,54 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, dayanak olarak fatura alacak bakiyesi gösterildiği, davalının Silivri İcra Daireleri’nin yetkili olduğundan ve borcun bulunmadığından bahisle itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür. Takibe dayanak yapılan irsaliyeli faturanın 24/05/2014 tarihli, 9.323,71 TL bedelli olduğu, içeriğinin pide kutusu, karton kutu, peçete vs gibi malzemeler olduğu, faturanın … muhatap olarak düzenlendiği, teslim eden kısmında … isim ve imzasının yer aldığı, teslim alan kısmında ise isim ve imza bulunmadığı görülmüştür. Dava dilekçesi ekinde bulunan kargo gönderi raporu belgesinde; teslim alanın … olduğunun belirtildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda; davacının defterlerinde davalıdan 6.781,54 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, davacı defterlerinde daha önceden davalının 10/02/2014 tarihinde 2.495,00 TL ve 02/10/2014 tarihinde 495,00 TL’lik ödemelerinin bulunduğu, bu durumun davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin varlığını gösterdiği, davalının defter sunmadığı, davalı … ile gönderi takip formunda ismi yer alan … arasında ne tür bir ilişki bulunduğunun dava dosyası içeriğinden bilinemediğini, dolayısıyla faturaların … tarafından teslim alındığı sonucuna varılamayacağı, buna göre mahkemenin faturayı davalı …’nın bilgisine sunulduğu kanaatine varırsa davacının, davalıdan alacaklı olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Silivri Vergi Dairesince mahkemeye verilen cevabi yazıda; …’nın 29/02/2016 tarihinde mükellefiyetini sonlandırdığının bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, davalıya mal satıp teslim ettiğini, davalı taraf ise davacıdan mal almadığını savunmuştur. Davalı taraf istinaf dilekçesinde; faturada bahsi geçen … isimli işyerinin kardeşi …’yla birlikte çalıştırmak için müracaat ettiğini, daha sonra ise bu işi yürütemeyeceğini anladığından 04/06/2014 tarihinde bıraktığını beyan etmiştir. Gerçekten de davalının istinaf dilekçesi ekinde sunduğu İstanbul Silivri Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 29/05/2017 tarihli yazısında; davalının 21/05/2014 tarihinde işe başladığı, 04/06/2014 tarihinde ise işi terkettiği anlaşılmıştır. Dava konusu fatura 24/05/2014 tarihlidir. Buna göre bu fatura davalının çalıştığı tarihler arasında düzenlenmiştir. Öte yandan dava konusu fatura içeriği mal, davalının işyerini beraber çalıştırdığını beyan ettiği kardeşi …’ya teslim edilmiştir. Dolayısıyla davalının istinaf talebi yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalının istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 463,22 TL harçtan, peşin alınan 115,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 347,42 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.06/03/2020