Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4185 E. 2020/593 K. 06.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4185 Esas
KARAR NO: 2020/593
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/04/2017
NUMARASI: 2014/278 2017/374
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/03/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin satın aldığı malların satış bedeli karşılığı olarak hamili bulunduğu 5 adet müşteri çekini dava dışı … LTD. ŞTİ’ne verilmek üzere 20/12/2013 tarihinde …nun Çakmaklı Şubesi’ne teslim ettiğini, bu çekler içinde 30/04/2014 tarihli 50.000,00 TL bedelli dava konusu çekin de bulunduğunu, ancak kargo aracının 20/12/2013 tarihinde park halindeyken soyulduğunu, çeklerle ilgili çek iptali davası açtıklarını ve ödemeden men kararı verildiği, bu kararın muhatap bankalara bildirildiğini, dava konusu çekle ilgili olarak ödemeden men kararının davalı bankaya 20/02/2014 tarihinde imza karşılığı tebliğ edildiğini, ancak davalı bankanın söz konusu yazıyı dikkate almaksızın 30/04/2014 tarihinde ibraz eden kişiye ödediğini, bunun üzerine huzurdaki bu davayı açmak durumunda kaldıklarını belirterek 50.000,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Bankası A.Ş vekili, müvekkilinin çalışanları tarafından ödemeden men kararının sehven atlanarak işleme konulmadığını, bu nedenle çek bedelinin dava dışı …’a ödendiğini, bedelin de çek keşidecisinin hesabına iade edildiğini, durumun Bakırköy 11.ATM’ye bildirildiğini, … hakkında da yasal işlemlere başladıklarını, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Davalı … vekili duruşmadaki beyanında; davanın reddini istemiştir. Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacının hamili olduğu bir kısım çeklerin kargodayken kaybedildiği ve İstanbul 11.ATM’ce ödemeden men kararı verildiği, buna rağmen davalı bankanın sehven dava konusu çek bedelini üçüncü kişiye ödediği, davacının bedeli tahsil edilen 50.000,00 TL bedelli çek yönünden talepte bulunduğu, talebin niteliği, davacının sıfatı ve çek bedelinin keşideci hesabına ödeneceği gözetildiğinde, davalının sorumluluğundan söz edilemeyeceği, söz edilse bile kusursuz sorumluluğun irdeleneceği, tazmin davası değil bedel iadesi olduğu, ciro silsilesinin kopuk olduğu, davacının … LTD.ŞTİ ve … ile ticari ilişkisinin bulunmadığı, son hamil …’ın meşru hamil olmadığının anlaşıldığı gerekçeleriyle davalılar … ve .. LTD.ŞTİ yönünden davanın kabulüne, davalı banka hakkındaki davanın ise husumetten reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; ödeme yasağına rağmen ödeme yapılması halinde tutarın muhatap bankadan tahsil edilmesi gerektiğini, bankanın kusursuz ve yasadan doğan bir sorumluluğunun bulunduğunu, burada objektif özen yükümlülüğünün ihlali ile zarar arasında illiyet bağının bulunmasının yeterli olduğunu, davalı banka hakkındaki red kararının doğru olmadığını, Yargıtay 11.HD’nin 2009/356 Esas, 2010/6098 Sayılı kararının da bu yönde olduğunu bildirmiştir. Dava konusu çekin keşidecisinin … LTD.ŞTİ, lehtarının dava dışı … A.Ş olduğu, lehtardan sonraki cirantanın ise davacı şirket olduğu, daha sonra ise davalı … LTD.ŞTİ ile davalı …’ın geldiği, çekin 30/04/2014 tarihli ve 50.000,00 TL bedelli olduğu görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 29/07/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacının defterlerinin incelendiği, davacı defterlerinde davalı … LTD.ŞTİ ile arasında ticari ilişkiye rastlanmadığı, davalı … Bankası A.Ş’nin dava konusu çekin bedelini ödediği, sehven yapıldığı gerekçesiyle çek bedelini 06/06/2014 tarihinde çek keşidecisinin hesabına telafi ödemesi olarak gönderdiği, davalı bankanın tacir olup basiretli davranması gerektiği, ödemeden men kararına rağmen davalı bankanın bu ödemeyi yapmasında kusurlu olduğu, dolayısıyla çek bedelinden haksız olarak tahsil eden … ve davacı ile ticari ilişkisi olmayan … LTD.ŞTİ’nin banka ile birlikte müteselsil olarak sorumlu oldukları yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, alacak davasıdır. Davacı taraf, dava konusu çekin kargo şirketine verildiğini, kargo aracında meydana gelen hırsızlık sonucu çalındığını, davacıdan sonra gelen cirantaların meşru hamil olmadığını, ayrıca davalı bankanın ödemeden men kararına rağmen ödeme yaptığını belirterek çek bedeli olan 50.000,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Cevap veren davalılar ise davanın reddini istemiştir. Eldeki davada, davacının öncelikli olarak çekte meşru hamil olduğunu ve çeki kargoda kaybettiğini, ayrıca davalı tarafın çeki iktisabında kötüniyetli olduğu veya ağır kusurlu bulunduğunu ispatlaması gerekir. Davacı tarafından kargoya verilen evrak bilgisinde “ticari değildir” yazdığı görülmüştür. Her ne kadar davalı banka tarafından zayi nedeniyle çek iptal davasında verilen ödemeden men kararının tebliğine rağmen ödeme yapılmış ise de, söz konusu çekte ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığı ve davalı bankanın da ödeme sonrası ödediği tutarı çek keşidecisi hesabına iade ettiğinin anlaşılmasına göre davanın davalı banka yönünden kanıtlanamadığı kanaatine varılmıştır. Öte yandan dosya içeriğinden hazırlık soruşturmalarının 04/04/2017 ve 28/02/2017 tarihleri itibariyle devam ettiği anlaşılmıştır. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40 TL harcın, peşin alınan 853,90 TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 799,50 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.06/03/2020