Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4150 E. 2018/2304 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4150 Esas
KARAR NO : 2018/2304
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2017
NUMARASI : 2015/1201 2017/337
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/11/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan olan alacağının tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin süre uzatım dilekçesi verdiği, daha sonra da istifa ettikleri, davanın esasına dair beyanda bulunmadıkları görülmüştür.
Mahkemece, işlemden kaldırılan davanın 3 aylık yasal süre içerisinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili istinaf sebebi olarak; davalının vekili olmadığını, tebligatların asile yapıldığı halde UYAP’ta yer alan vekil kaydına göre kararın yazıldığı, kararda davalı vekili gösterilerek davalı lehine vekalet ücretine hükmedildiği, oysa davalı vekilinin sadece süre uzatım talebinde bulunduğu ve arkasında istinaf ettiğini, istifa dilekçesinin davalı asıla tebliğ edildiğini, buna rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını bildirmiştir.
Davalı tarafından 03/06/2013 tarihli vekaletname ile 4 avukata vekalet verildiği, davalı vekili Av. …n 05/01/2016 tarihli dilekçesi ile süre uzatım talebinde bulunduğu, mahkemece 06/01/2017 tarihinde bu talebin kabul edildiği, ancak davalının avukatları tarafından 09/02/2016 tarihinde sunulan dilekçesi ile vekillikten istifa ettikleri görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise davalı yararına hükmedilen vekalet ücretine yöneliktir. AAÜT 2/1 maddesinin 1.cümlesi gereğince bu tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır. Davalı vekilleri dosyaya vekaletnamelerini sunmuşlar, ayrıca davalının vekilleri her ne kadar istifa etmiş iseler de, davalı vekilinin 05/01/2016 tarihli dilekçe ile süre uzatım talebinde bulunduğu ve mahkemece de bu yönde karar verildiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf talebi yerinde değildir.
Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.01/11/2018