Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4134 E. 2020/518 K. 28.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4134 Esas
KARAR NO : 2020/518
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/02/2017
NUMARASI : 2014/710 E. – 2017/79 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili … Bankası Şerifali Şubesi’ne ait … seri nolu 23.06.2013 tarihli çekin çalınmış olması nedeni ile şikayetçi olduklarını, çekteki imza ve yazıların müvekkiline ait olmadığını, diğer ciranta ile müvekkili arasında ticari ilişki olmadığını, imza itirazının mutlak defi olduğunu belirterek borçsuzluğun tespiti ile çekin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılardan … Tic AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin çeki ciro yolu ile devraldığını, müvekkilinin bu dava ile alacak hakkının yalnızca davacıya karşı son bulacağını, önceki ciranta ve lehtara başvuru hakkının devam edeceğini, çekin müvekkili şirkette olduğunu, davacının iddiası nedeni ile çeke dayalı takip yapılmadığını, müvekkili şirket aleyhine savcılık tarafından herhangi bir işlem de yapılmadığını, keşidecinin imzasının sahteliğinin diğer imzaların geçerliliğini etkilemediğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olması nedeni ile imzanın sahte olması durumunda müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve harç yüklenilmemesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Diğer davalılara TK 35 md göre sicil adreslerine tebligat yapılmış, davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Bankası A.Ş Şerifali/Ümraniye Şubesi muhataplı, İstanbul-23/06/2013 keşide yer ve tarihli, keşidecisi …San ve Tic. Ltd. Şti olan, …Ltd. Şti emrine yazılı 106.700,00 TL bedelli, … seri numaralı çekte atılı bulunan keşideci imzasının (mevcut mukayeseye esas imzalarına kıyasla) davacı şirket yetkilisi …. elinden çıkmadığının saptandığı; davacının, dava konusu çekteki keşideci imzasındaki sahteliği mutlak def’i olarak herkese karşı ileri sürme hakkının bulunduğu; bu kapsamda, davacının, dava konusu çekten dolayı sorumluluğu bulunmadığı; bu nedenlerle, davacının işbu davayı açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu” gerekçesiyle;- Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın sübut bulduğundan kısmen kabulü ile, davacının keşidecisi …. San ve Tic. Ltd. Şti’nin …Bankası A.Ş Şerifali/ Ümraniye Şubesi’ndeki … hesap/TR…IBAN nolu hesaba tanımlı … seri numaralı 23/06/2013 keşide tarihli 106.700,00 TL bedelli çekten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine yasal koşulları mevcut bulunmadığından İİK.nun 72/5 maddesi uyarınca tazminata hükmolunmasına yer olmadığına, davacı dışındaki kişilerin hukukunu etkiler nitelikte karar verilemeyeceği gözetilerek dava konusu çekin iadesini yönelik istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı … Tic. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Keşidecinin imzasının sahte olmasının diğer imzaların geçerliliğini etkilemediğini, imzanın sahte olması durumunda, bu sahte imzanın davacıyı bağlamayacak ise de; TTK md. 667’deki hükmünde; “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez.” yer aldığı üzere; sahte imzanın varlığı, yalnızca imzası sahte olarak atılan kişi hakkında sonuç doğururken, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmediğini, yetkili hamil olan Müvekkili Şirketin kendinden önce gelen ciranta … Ticaret Limited Şirketi ile lehtar …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne karşı başvuru hakkının devam ettiğini, Yargıtay 19. ve 12. Hukuk Dairesinin içtihatları da bu doğrultuda olduğunu, Davanın açılmasına müvekkil sebebiyet vermediğinden aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesi hukuka aykırılık teşkil ettiğini, Müvekkilinin dava konusu çeki … ciro yolu ile devraldığını ve davacı … imzasının gerçek olup olmadığını kontrol etmek gibi bir yükümlülüğü bulunmadığını,Davacının imzasının sahteliği dolayısı davanın kabul kararı neticesinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti HMK m.326/3 gereğince, diğer davalı … üzerine bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini, Davacı imzasının sahte olması halinde dahi müvekkilin alacak hakkı diğer borçlulara karşı devam edeceğinden ve müvekkilin davacının imzasını kontrol etme yükümlülüğü bulunmaması sebebiyle; yargılama gideri ve vekalet ücretinin, davacının imzasının geçerliliğini bilebilecek durumda olan diğer davalı … üzerine bırakılmasına karar verilmesi gerekirken vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davalılar üzerine bırakılması kararı hukuka aykırılık teşkil ettiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Karar, davalıların sicil adresine TK 35’e göre tebliğ edilmiş ise de; diğer davalılar istinafa başvurmamıştır.Davacı vekili istinafa cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, imzada sahtelik iddiasına dayalı olarak menfi tespit ve çek istirdat istemli olarak açılmıştır.İlk derece mahkemesince menfi tespit isteminin kabulüne, çek istirdat isteminin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalılardan … vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İlk derece mahkemesince davaya konu çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığının tespiti hususunda alınan rapora göre imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı tespit edilmiştir. Sahtecilik iddiası herkese karşı ileri sürülebilen mutlak def’ilerdendir. Davanın çekteki imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesiyle kabul edilmiş olması ve davalı vekilinin davayı kabul etmediği dikkate alınarak ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile birlikte yargılama giderlerinden davalıların sorumlu tutulması yerindedir. (Benzer mahiyette Yargıtay 19HD, 2016/18934 Esas, 2018/5741Karar sayılı ilamı) Açıklanan nedenle davalı … …. Şti. vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353-1-b-1 maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı … Tic. A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 7.288,68 TL harçtan, peşin alınan 1.822,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.466,51 TL harcın davalı … Tic. A.Ş.’den alınarak Hazine’ye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 44,35 TL (posta-teb-müz) masrafının davalı … Tic. A.Ş.’den alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı … Tic. A.Ş. tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 28/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.