Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4088 E. 2020/478 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4088 Esas
KARAR NO: 2020/478 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/09/2016
NUMARASI: 2014/933 E., 2016/943 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/02/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı şirket arasındaki 01/10/2011 başlangıç tarihli LPG ile Çalışan Karayolu Taşıtları İçin İkmal İstasyonu Bayiliği Sözleşmesinden kaynaklanan 7.750,39-TL borç için Körfez İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalı …’ın kefil olduğunu ve takibe itiraz ettiklerini, yetkiye yapılan itirazın haksız olduğunu, borca yapılan itiraz konusunda ise borçlarının ticari defterlerde sabit olduğunu, yapılan itirazın sözleşmeye de aykırı ve haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalılarca davaya cevap verilmediğinin anlaşılmakla, davalı …’ın kendi adına asaleten, şirket adına temsilen duruşmadaki beyanında, davacı taraf ile şirketleri arasında LPG ile çalışan karayolu taşıtları için ikmal istasyonu bayiliği sözleşmesi yapıldığını, sözleşme uyarınca tüm çalışmalarının peşin olarak yapıldığını, bu nedenle ödenmemiş borçlarının olmadığını, davacı şirkete her hangi bir teminat da verilmediğini, sunulan kefalet sözleşmesi altındaki imzanın kendisine ait olmadığını savunduğu görülmüştür.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; ” davanın Körfez İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali isteminden ibaret olduğu, icra dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine cari hesap alacağına dayalı olarak ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ olduğu ve borçlularca süresi içerisinde verilen dilekçe ile itirazda bulunulduğu anlaşıldığı, tarafların ticari defterleri üzerinde yaptırılan SMMM bilirkişi incelemesinde, davacının davalı şirketten 7.750,33-TL alacaklı olduğunun mütalaa edildiği, davalı defterleri üzerinde yaptırılan inceleme sonucu sunulan bilirkişi raporunda, davacı … davalı firmanın borç – alacak ilişkilerinin tespitinin yevmiye kayıt şeklindeki noksanlıklar ve eksik belge sebebiyle tespit edilemediğinin mütalaa edildiği, davalının itiraz dilekçesinde dava konusu sözleşme altındaki müşterek borçlu ve müteselsil kefalet taahhütnamesi altındaki imzayı inkar ettiğinden davalının imza incelemesine esas imza örnekleri alıındığı, ayrıca imzalarının bulunduğu kurumlardan belgeler celp edilerek Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden, sözleşme altındaki imzaların davalı eli mahsulü olup olmadığı konusunda rapor aldırıldığı, ATK raporunda, inceleme konusu belgede …’a atfen atılı imza ile …’ın mukayese imzaları arasında biçimsel benzerlikler bulunmakla birlikte söz konusu imzanın basit tersimli bir imza olması nedeniyle …’ın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin belirtildiği, bilirkişi raporuna davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat ile Adli Tıp ve Belge İnceleme Uzmanı Prof Dr …’den alınan raporda, Kefalet Tahhütnamesinde davalı … adı altındaki imzanın …’ın eli ürünü olmadığının mütalaa edildiği, davanın cari hesaba dayalı icra takibine vaki itirazın iptali davası olup, taraflar arasında cari hesap şeklinde işleyen ticari ilişki konusunda uyuşmazlık bulunmayıp, uyuşmazlık konusunun ticari ilişki kapsamında davacının davalı şirketten alacaklı olup olmadığı hususu ile davalı … tarafından her iki şirket arsında düzenlenen bayilik sözleşmesinden doğmuş ya da doğabilecek davalı şirket yükümlülüklerine karşılık olarak verilen kefalet taahhütnamesindeki imzanın davalıya ait olup olmadığı, buna göre şirketin borcundan davalının da sorumlu olup olmadığı hususunda olduğu, aldırılan bilirkişi raporu ile davacının davalıdan takip konusu miktar olan 7.750,33 TL tutarında alacaklı olduğu, taraflar arasındaki iş ve işlemlerin taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre yürütüldüğü, davacı defterlerinin genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun olarak tutulduğu anlaşılmış, davalı şirketin takip konusu alacak miktarınca davacıya borçlu olduğu, davalı şirket adına yapılan itirazın haksız olduğu görülmekle davalı şirket itirazının reddine karar vermek gerektiği, alacak likit olduğundan davalı şirketin haksız itiraz nedeniyle icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verildiği, davalı …’ın takip konusu alacakta sorumluluğu her iki şirket arasında düzenlenen bayilik sözleşmesinden kaynaklı alacaklar için müşterek borçlu müteselsil kefalet taahhütnamesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalı belgeye dayandırıldığı, ancak bu belgedeki imzanın davalıya ait olmadığı anlaşılmakla bu davalı yönünden yapılan takibin haksız olduğu görülmekle davanın reddine karar vermek gerektiği, sunulan kefalet taahhütnamesinin gerçek bir cari hesap ilişkisi borçlarını tekeffülen imzalı olup, davalının borcu tekeffül olunan şirketin yöneticisi olduğu, ancak imzanın davalıya ait olması nedeniyle davalının sorumluluğu bulunmamakla davacı şirket bu takibinde kötü niyetli kabul edilemeyeceğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerektiği” gerekçesiyle davacı tarafça davalı … aleyhine Körfez İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile yapılan icra takibine davalı şirketin yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin davalı şirket yönünden 7.750,33-TL alacak yönünden devamına, alacak likit olduğundan davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine, davacının davalı … yönünden açmış olduğu itirazın iptali davasının reddine, davacı takibinde kötü niyetli olmadığından davalı …’ın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davacı yan istinaf etmiş ve istinaf dilekçesinde toplanan delillere göre imzanın davalı … eli ürünü olmadığına ilişkin yeterli delil bulunmamasına, raporların bu hususta imza inkarını desteklememesine rağmen mahkemenin imza inkarını yerinde görüp davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini beyan ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE : Dava bayilik ve kefalet sözleşmesine dayalı itirazın iptali davasından ibarettir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Bilindiği gibi itirazın iptali davası ; takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olup; davaya özgü dava şartlarının başında yetkili icra müdürlüğü nezdinde yapılmış bir takip, ve bu takibe usulüne göre yapılmış bir itiraz bulunmalıdır. Davalı … gerçek kişi olup, yetki sözleşmesi geçersiz olmakla ; öncelikle bu davalının icra müdürlüğünün yetkisine olan itirazı hakkında karar verilmesi gerekirken, bu hususda inceleme yapılmadan davanın esasına girildiği , dava şartının incelenmediği görülmektedir. Dava şartı resen nazara alınması gereken husus olmakla ; imzanın davalı …’e ait olduğunu ispat külfetinin davacı yana ait olduğu, imzanın aidiyetini ispatlar delil sunulmadığı,mevcut delillerin imzanın davalıya aidiyetini kanıtlamadığı imza davalı …’e ait olsa dahi yetki sözleşmesinin ancak tacirler arasında mümkün olduğu, davalının tacir olmadığı nedenle yetki sözleşmesinin geçersiz olması karşısında yetki itirazının ön inceleme duruşmasında çözümlenmesi gerektiği, mahkemenin bu hususta hiçbir karar vermediği; kefile yapılan takipte kefalet ilişkisi kanıtlanamadığından genel yetki kuralına göre davalının ikametgahındaki icra müdürlüğünün yetkili olması kuralına göre takibin bu davalı açısından yetkisiz icra müdürlüğünde açıldığı, dava ön koşulunun bulunmadığı nedenle hükmün kaldırılmasına karar vermek gerekemiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 355. Madde gereğince kamu düzenine ilişkin inceleme yetkisine istinaden HMK 353/1-a- 4 ve 353/1-b-2 maddeleri uyarınca KARARIN KALDIRILMASINA 2-İlk derece mahkemesine açılan davada A.Davalı … yönünden açılan dava ; yetkisiz icra müdürlüğünde yapılan takibe ilişkin olmakla dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE ; koşulları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine B. … aleyhine Körfez İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile yapılan icra takibine davalı şirketin yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin davalı şirket yönünden 7.750,33-TL alacak yönünden devamına, -Alacak likit olduğundan davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine, C.Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 529,42-TL harçtan, peşin alınan 132,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 397,02-TL harcın davalı şirketten alınmasına, D.-Davacı tarafından yapılan 1.544,90-TL yargılama giderinden davalı … için yapılan 79,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.465,90 TL yargılama giderinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, E-Davalı … tarafından yapılan 560,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine, F-Davalı şirket tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, G-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 2.810,00TL vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, H.Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yanlara iade edilmesine
İSTİNAF YARGILAMASINDA 3- Davacı yanca yatırılan 31,40 TL peşin harcın davacı yana iade edilmesine 4-Davacı yanca yapılan istinaf yargılama gideri olan başvuru harcı gideri 85,70 TL, tebligat gideri 11,00 TL ve posta gideri 27,40 TL yargılama giderinin davalı şirketten alınıp davacıya verilmesine 5-Duruşmasız inceleme yapılmış olmaka ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince 27/02/2020 tarihinde KESİN olmak üzere ve oy birliğiyle karar verildi.