Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4085 E. 2020/487 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4085 Esas
KARAR NO: 2020/487 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2017
NUMARASI: 2015/682 E., 2017/117 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/02/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu edilen … Bankası Mersin Çamlıbel Şubesi’ne ait … çek numaralı 30.10.2014 tarihli 14.500.00-TL bedelli çek … kargo çalışanı …’in dağıtımı sırasında çantasının çalınması sonucu çantayla birlikte çekin çalındığını, kaybolan çekin Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/647 esas ve 2014/474 karar sayılı ilamı ile iptal edildiğini, takibe konu çekin Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olup, müvekkili tarafından müvekkilinden sonraki cirantaya taslim edilmediğinin sabit olduğunu, bu nedenle takibin IIK 169/A maddesi gereğince iptal edilmesi gerektiğini, takibe konu çekin iptal edilmesi akabinde keşideci … müvekkiline çek bedelini tamamen ödendiğini, müvekkili ile keşideci arasında borç alacak ilişkisinde kalmadığını, açıklanan sebeplerle davalı-alacaklının açıkça kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, bu sebeple %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini gerektiğini, Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu çekin Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/647 esas ve 2014/474 karar sayılı ilamı ile iptal edilmesi ve üzerindeki ciro silsilesinin ikinci cirantadan itibaren bozuk olması ve takibe konu çek bedelinin keşideci tarafından müvekkile ödenmesi herhangi bir alacak-borç ilişkisinin olmaması sebebiyle takibin iptalini, iptal edilen, çalıntı, ciro silsilesi bozu ve ödenmiş çek nedeniyle başlatılan icra takibinin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasını, çalıntı çek nedeniyle icra takibi başlatan davalı-alacaklı haksız ve kötüniyetli olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerini ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde; davacı ve diğer borçlular aleyhine Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, ancak hiç tebligat gönderilmediğini, çekin keşidecisi … tarafından ödendiğinden icra dosyasının tahsil nedeni ile infaz olduğunu, davacının açmış olduğu davanın konusuz kaldığını, davacı, takip konusu çekin çalındığını ve zayi nedeni ile iptal olduğunu, diğer cirantalarla arasında bir ticari ilişki olmadığı iddiası ile borçlu olmadığının tespitini talep ettiğini, davacının ciro imzalarına herhangi bir itirazı yokken dava açması kötü niyetli olduğunun açık olduğunu, davacı aleyhine alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretini karşı tarafa yükletilmesini ve davanın reddini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “iş bu davanın çalınan veyahut kaybolan çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğu, somut olayda söz konusu çekin zorunlu unsurları ve imzanın salahiyeti konusunda bir uyuşmazlık olmayıp, çek geçerli ve tedavüle uygun bir çektir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının temel ilişki içinde olduğu dava dışı şirkete kargo ile gönderdiği çekin kargodan çalınması neticesinde çeki iktisap eden davalı cirantaların dava konusu çeki iyi niyetle kazanıp kazanmadığı, borçlu olmadığını bile bile ve davacıyı zararlandırmak için çeki iktisap edip etmediği, noktasında toplandığı, kambiyo senetlerinde, imzaların istiklali ilkesi geçerli olduğu, çeke hangi sıfatla olursa olsun imza atarak sorumluluk altına giren her kişi diğer imza sahiplerinin sorumluluğundan ayrı ve bağımsız olarak borç altına girdiği, bu hususun 6762 sayılı TTK’nın 589. maddesinde (6102 sayılı TTK’nın 677. md.) de açıkça ifade olunduğu, zincirleme ve birbirine bağlı, lehtardan hamile tam ve düzenli yani kesintisiz cirolar hak sahipliğine karine sayıldığı, ciroların arasındaki zincirleme bağlılığın gözlenmesi sadece dış görünüm bakımından yapıldığı, başka bir anlatımla, ciro silsilesinin (zincirinin) muntazam bir şekilde birbirini takip edip etmediğini incelerken dış görünüşü incelemek yeterli olup, cirantalardan birinin imzasının sahte olması veya temsilci sıfatıyla senedi imzalayan şahsın imza yetkisinden yoksun olması ciro zincirini etkilemeyeceği, ayrıca imzaların istiklali prensibi gereğince ciro silsilesinde şekli bir eksiklik bulunmadığı sürece çeki elinde bulunduran hamilin iyiniyetli olduğu kabul edileceği, somut olayda, davaya konu çekte ciro silsilesinde şeklen bozukluk olmadığı, davacının davalı hamilin kötüniyetle çeki iktisap ettiğini kanıtlamadıkça şahsi def’ileri hamile karşı ileri süremeyeceği, davalı hamilin çeki iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği, başka bir anlatımla kötüniyetli hamil olduğu kanıtlanması gerektiği, davacının davaya konu olan çekin kargoda çalınmış olduğundan bahisle şikayetçi olduğu ve ifadesi alınan kargo görevlisinin bunu doğruladığı, dolayısıyla çeklerin çalınması ve davacı ile sonraki cirantalar arasında ticari ilişki olmadığı somut olayda sabit olduğu, mahkemece UYAP entegrasyon ekranında yapılan inceleme ve dosyaya arasına alınan iş bu kayıtlar uyarınca davalı …’e ait benzer mahiyette 35 sayfa ve 300 ün üzerinde gerek hukuk ve gerekse ceza davalarının olduğu ve davalı …’ın da bir şekilde bu dosyalarda bağlantısı olduğu, aynı şekilde mahkemede bulunan 2014/1206 Esas Sayılı dosyanında benzer olduğu, kargoda çalınan çekin aynı yöntem ile davalı … in eline geçtiği, sadece davacısının farklı olduğunun anlaşıldığı, davacıları farklı olan, ülkenin farklı yerlerinde kaybolan çeklerin genelde aynı cirantaların imzası ile …’in eline geçerek son hamil olarak bankaya sunulması, bu cirantaların şirket olması ve bu şirketlere ulaşılamaması hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi …’in iyi niyetini ortadan kaldıran organize bir durumun olduğunu göstermektedir. Nitekim …’in dava konusu çeki ne şekilde elinde bulundurduğu, … ile arasındaki ilişkiyi açıklayamaması ve …’ın da bu konuda dosyaya herhangi bir beyan sunamamış olması ve …’ın …’in amcasına ait bir şirket olması da hamilin kötüniyetli olduğunu kabulünü gerektirdiği” gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı …’ın … bankası Mersin Çamlıbel şubesi … nolu ve 14.500 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, çek bedelini tahsil eden davalı …’den çek bedeli olan 14.500 TL’nin istirdadı ile davacıya verilmesine, dosya kapsamı itibari ile davalı …’in kötü niyetli olduğu anlaşıldığından 14.500 TL üzerinden hesaplanan %20 orana tekabül eden 2900 TL nin davalı …den alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin taleplerinin ve diğer davalılara yönelik taleplerinin reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davalı yan istinaf etmiş; dilekçesinde mahkemenin delil olarak dayanılmayan belge ve içerikleri resen topladığını, bunun HMK ya aykırı olduğunu ,çekte ciro silsilesinin bozuk olmadığını gerekçesine yazan mahkemenin buna rağmen kötüniyetli hamil olarak davalı yanı nitelendirip davanın kabulüne ve tazminata hükmetmesinin hatalı olduğunu, sözlü yargılama için süre vermediğini , savunma hakkının kısıtlandığını , soruşturma dosyasının devam ettiğini sonucunun beklenmesi gerektiğini beyanla kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE : Dava takibe konu çekten dolayı borçlu bulunmadığının tespiti ile çek bedelinin istirdadı ve kötüniyet tazminatı istemlerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; ispat yükü davacı tarafta olup davanın niteliği gereği mahkeme, tarafların delilleri ile bağlıdır. Mahkemece birleşen dosya davalısı … aleyhindeki dosyaların UYAP sorgusu re’sen dosyaya eklenerek davalıların kötüniyetli olduğu kabulü ile karar verilmesi yerinde değildir. İstinaf aşamasında Dairemizce yapılan incelemede davacılar tarafından davalılar aleyhine yapılan şikayet yönünden Büyükçekmece CBS 2014/39017 Esas sayılı soruşturma dosyasının halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince TBK 74 maddesi gereğince ceza soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılması gerekmektedir.Zira soruşturma eldeki davayı etkiler mahiyettedir. Davacı yan dava dilekçesinde ; çek iptaline dair karar üzerine iptal davası hamili sıfatı ile çek bedelini keşideci dava dışı … tarafından tamamen tahsil edildiğini beyan etmektedir. Yani eldeki davaya konu çekin bedeli davacıya ödenmiştir. Oysa mahkemece çek bedelinin bu defa davalıdan tahsiline ilişkin hüküm kurulmuş olmakla çek bedelinin ikinci kez tahsili ve sebepsiz zenginleşmeye neden olacak bir hüküm kurulmuştur. İcra dosyasının tahsilat ve reddiyat bilgilerini içeren aslı veya onaylı örneği dosyada mevcut olmadığından icra dosyasındaki tahsilatın ne şekilde yapıldığı görülmemekte ve ödemenin kim tarafından yapıldığı yönünde sadece davalı beyanı bulunmaktadır. Keşidecinin aynı çeke dayalı iki kez ödeme yapmış olması, iptal davası hamiline ödeme yaparak borçtan kurtulacak olması karşısında tahsil prosedürüne uygun görünmemekte ise de; ilgili dosya getirtilmediği için incelenme imkanı da bulunmamıştır. Bu nedenle mahkemece ilgili icra dosyası getirtilerek tahsilatlar incelenerek sebepsiz zenginleşmeye neden olmayacak şekilde karar verilmesi ancak öncelikle de ; ceza yargılamasının sonucunun beklenmesi gerekmekte olup; eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulduğu anlaşılmakla kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA ve Yargılamaya devam olunması için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE 2- İstinaf peşin harcı olan 31,40 TL nin ve 216,22 TL nin davalı yana iade edilmesine 3-İstinaf yargılama gideri olan 85,70 TL başvuru harcı gideri , 11,00 TL tebligat gideri ve 30,60 TL posta gideri olmak üzere 127,30 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine 4-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 353/1-a-6 madde gereğince 27/02/2020 tarihinde KESİN olmak üzere ve oy birliğiyle karar verildi.