Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4084 E. 2020/479 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4084 Esas
KARAR NO: 2020/479 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/11/2016
NUMARASI: 2015/598 E., 2016/836 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/02/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına 17.01.2014 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası İle icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu alacağın müvekkili ile davalı arasında 02.11.2012 tarihinde yapılmış araç satış sözleşmesinden doğduğunu, sözleşme bedeli 56.560,00 TL olarak kararlaştırıldığını, bu tutarın müvekkili tarafından ödendiğini, buna rağmen İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını beyanla, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu olmadığının tespitine, bu doğrultuda ödeme emrinin ve dayanak faturanın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili 11/01/2016 tarihli beyan dilekçesinde; davacının araç satış sözleşmesinden doğan tutarı ödediği iddiasını katınlayacak bir yazılı evrak sunmadığını, noterde yapılan araç satış sözleşmesinin tek başına ödeme makbuzu anlamı taşımadığını, davacının taraf 2014 yılının başında açılan takibe itiraz ettiğini, takibin üzerinden 2 yıl geçtikten sonra işbu kötüniyetli haksız davayı açtığını, bu süre zarfında da satış aşamasına gelen dosyayı bugün yarın ödeyip kapatacağı bahanesiyle müvekkilini oyaladığını, hukuk düzeninin bu kötü niyeti koruması gerektiğini, davacının takip dayanağı faturaya da itiraz etmediğini, müvekkilinin davacının iddia ettiği gibi kötüniyetli olsa idi tüm fatura bedeli üzerinden takibe geçebileceğini, ancak araç satım bedelinin bir kısmı ödendiği için bakiye kalan 10.000 tl üzerinden takibe geçildiğini beyanla, safi kötüniyetle açılan haksız davanın reddini, kötüniyetli davalının tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “davanın İİK’nun 72. Maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, davacının; araç bedelini noter nezaretinde ödediğini belirterek davalıya borçlu olmadığını ifade ettiği, davalıya usulüne uygun yapılan tebligat ile taraf teşkili ve cevap dilekçesini sunması için süre verilmiş ise de tebligatın usulüne uygun TK 35’e göre yapıldığı, davalının süresi içerisinde cevap vermediği, delil de bildirmediği, dosyaya sunulan noter sözleşmesine göre de davacının borcu ifa ettiği ve satın aldığı araçtan ötürü borcunun bulunmadığı, borcunu ödediğinin anlaşıldığı, davalının süresi geçtikten sonra delil bildirmesi de HMK 145 kapsamında geçerli olmayıp, ayrıca bildirdiği ve mahkemece toplanmayan delillerin noter sözleşmesini hükümden düşürecek nitelikte de olmadığı” gerekçesiyle açılan davanın kabulü ile, davacı borçlu … hakkında yürütülen İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı faturaya dayalı icra takibi dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı yan kararı istinaf etmiş ve dilekçesinde “…Davacı taraf sadece noterde yapılan araç satış sözleşmesini öne sürmüş ve tüm satış bedelini ödediğini iddia etmiştir. Ancak bu iddiasını ispatlayan söz konusu bedelin müvekkilime ödendiğini gösteren hiçbir belge ve kayıt gösterememiştir. Zira davacı taraf satış bedelini ödemediğinden hakkında açılan takibe ya da takibe konu faturaya borca itiraz etmemiştir. Davacı aleyhine 56.500 TL tutarlı davaya konu araç satışı üzerine kesilen fatura üzerinden takibe geçilmiştir. Müvekkilimin defterleri incelendiğinde bu fatura bedelinin tamamının ödenmediği ortaya çıkacaktır. Davacı taraf ilk derece yargılamasının ardından hiçbir suretle hakkı olmadığı halde araç satımı bedeli olarak müvekkilime banka aracılığıyla gönderdiği 20.000 TL nin iadesi için icra takibi başlatmıştır. Aslında sadece bu bile davadaki haklılığımızı ortaya koymaktadır. Yargılama esnasında 20.000 TL lik ödemeyi reddeden davacı taraf akabinde aynı ödemeyi dayanak göstererek, İstanbul …İcra Müdürlüğü … E. sayılı müvekkilim aleyhine icra takibi başlatmıştır. Bununla da kalmayan davacı, o dönem şirket yetkilisi olan davalı şirketin sahibinin yiğeni olan ve de kendinin aracının satmak için vekalet verdiği … na da safi kötüniyetle haksız yere icra takibi başlatmış, ve kendisini arayarak davalı şirket sahibi amcası … na kin ve düşmanlık beslediğinden cihetle sadece ona rahatsızlık vermek için bu şekilde hareket ettiğini beyan etmiştir. Karar bu deliller toplanmadan verildiği için eksik incelemeye dayalı olarak verilmiştir….” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE : Dava ticari araç niteliğindeki ikinci el otobüs satışından kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama kapsamına göre ;Davalı yana usulüne uygun dava dilekçesi ve deliller tebliğ edilmiş olup;yasal sürede cevap vermeyerek münkir sayılmıştır. Davacının toplanmasını talep ettiği ancak mahkemece celbedilmeyen delil olan davalı yanın bankadan çektiği 20.000,00 TL lik kredinin paranın davalı savunmasını kanıtlar nitelikte olmadığı , davalının senede karşı senetle ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği nedenle davanın kabulüne karar verilmiş ve davalı yanca karar istinaf edilmiştir. Ttüm dosya kapsamına göre, satış bedelinin ödendiği Beşiktaş … Noterliği’nin 2 Kasım 2012 tarih ve … yevmiye nolu Araç Satış Sözleşmesi’nde yazılı olduğu, bu noter senedinin aksinin davalı tarafça resmi senetle ve yazılı bir delil ile ispat edilememiş olup somut olayda ispat yükünün yer değiştirmesinin söz konusu olmadığı nedenle ilk derece mahkemesi kararı yerindedir.Kaldı ki 2918 Sayılı Yasanın 20. Maddesine göre Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir. Görüldüğü gibi aracın satış ve devrinde ücretin peşin alınmış olması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı yanın işlemleri hızlandırmak için bu şekilde beyanda bulunduğuna dair savunmasına da itibar edilememiştir. Diğer bir istinaf sebebi olarak gösterilen istirdat amaçlı takibin ise eldeki davayı etkiler mahiyeti bulunmadığından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2-Alınması gereken 683,10 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,77 TL ve 31,40 TL kısmın mahsubu ile bakiye 480,93 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3-Davalı yanca başvuru harcının yatırılmadığı anlaşılmakla başvuru tarihine göre alınması gereken 85,70 TL istinaf başvuru harcının da davalıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 4-Davalı yanca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına 5-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362 /1-a maddesi gereğince 27/02/2020 tarihinde KESİN olmak üzere ve oy birliğiyle karar verildi.