Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4073 E. 2020/501 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4073 Esas
KARAR NO : 2020/501 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/05/2017
NUMARASI : 2015/86 E., 2017/490 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)|Borçtan Kurtulma Davası
KARAR TARİHİ: 27/02/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili firmanın Tokat’ta faaliyet gösterdiğini, davalı müflis şirketin iflasından önce söz konusu bölgede yetkili satıcılığını yapmakta olduğunu, bu faaliyeti esnasında bayilik ilişkisi çerçevesinde müflis firma yetkilileri tarafından müvekkili firmanın borçlarını teminat altına almak üzere firma sahibi ve oğlunun adına olan bazı taşınmazlara ipotek tesis edildiğini, ayrıca davalı müflis firma tarafından Beyoğlu …. Noterliğinin 21.10.2014 tarih ve … yevmiye numaralı evrak ile müvekkili firmaya 149.831,44.-TL alacağı bulunduğunu ve bu alacağın tebliğini müteakip 1 hafta içinde ödemesi gerektiğinden bahisle bir ihtarname keşide ettiklerini, müvekkili firma adına keşide ettikleri Bakırköy …. Noterliğinin 03.11.2014 tarih ve … yevmiye numarasında kayıtlı cevabı ihtarnamede de belirtildiği gibi müvekkili firmanın davalı müflis firmaya böyle bir borcu bulunmadığını, davalı müflis firma tarafından kaşe ve imza altına alınan cari hesap dökümlerinden de anlaşılacağı üzere herhangi bir borcunun kalmadığını, en son 212.340,00.-TL toplam bedelli 6 adet … Bankasına ait çeklerle borcun tamamen ödenmiş olduğunun görüleceğini, müvekkili firmanın davalı müflis firmaya bir borcunun bulunmadığının tespitinin gerektiğini belirterek davasının kabulü ile müvekkili firmanın davalı müflis firmaya herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine, müvekkilini menfi tespit davası açmaya mecbur bırakıldığı ve davalının kötü niyetli olduğundan, davalıyı % 40 dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı iflas idare vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından mahkemeye açılan menfi tespit davası ile ilgili gönderilen tebligatın davalı şirketin iflas etmiş olması sebebiyle iflas idare memurlarına tebliğ edildiğini, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013 / 154 Esas sayılı dosyasından 19.12.2013 tarihinden geçerli olmak üzere iflasına karar verilen müflis … San. Tic. A.Ş. hakkındaki iflas tasfiyesinin Bakırköy …. İcra ve İflas Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, müflis şirket masasında iflas idaresince alınan karar doğrultusunda, müflis şirketin ticari defterlerinde gözüken ve müflisin alacaklı olduğu şahıs ve şirketler ile bunlardan olan alacak miktarlarının tespit edilmesi hususunda görevlendirilen bilirkişi tarafından, ticari defterler üzerinde yapılan inceleme neticesinde dosyaya sunulan raporda …Tic. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin 149.831,44.-TL müflis şirkete borçlu olduğunun görüldüğünü, iflas tarihinden önce müflis şirket ile ticari alışveriş içerisinde bulunan davacı şirketin müflis şirketle yaptığı ve yapacağı ticari alışverişin teminatı olarak Tokat, Zile’de bulunan taşınmaz kaydına ipotek konulduğunu, müflis şirket masasına davacı … Tic. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından verilen 29.09.2014 tarihli dilekçe ile müflis şirkete herhangi bir borçları bulunmadığını, bununla ilgili müflis şirket tarafından imzalanarak kendilerine verildiği iddia edilen cari hesap ekstrelerinde de borç bakiyesinin sıfır olduğu belirtilerek taşınmazlar kaydındaki ipoteklerin fekkini talep ettiğini, davacı şirket tarafından iflas masasına verilen dilekçe ekindeki, müflis şirket tarafından imzalanarak kendilerine verildiği iddia edilen belgelerle ticari defterlerin uygunluk arz etmediğinden ibraz edilen belgeleri kabul etmediklerini, davacı tarafın 212.340,00.-TL değerinde toplam 6 adet çek vererek borcun kapatıldığını iddia ettiğini, bu çeklerden sonra davacıyla alışverişinin devam ettiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu 103625 sıra numaralı 14.12.2013 tarihli 299.663,65.-TL’lik faturaya % 50 indirim uygulandığını, faturanın üzerinde müflis şirket yetkililerinin tarafımızdan düzeltilmiştir ibaresi yazıldığı, ancak yapılan indirimin göz ardı edildiğinin belirtildiği, müflis şirket kayıtlarında 14.12.2013 tarih ve … nolu faturanın bulunmadığı, şirket kayıtlarında bulunan ve bir sureti bulunan faturanın 14.12.2013 tarih ve … nolu 299.663,65.-TL tutarındaki fatura olduğunu, ancak bu fatura üzerinde el ile yazılmış herhangi bir ibarenin bulunmadığını ve % 50 gibi bir indirimin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi beyan etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “davanın hukuki niteliği itibariyle menfi tespit davası olduğu, dosyada deliller toplandıktan sonra davacı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir ile inceleme yaptırılması için Zile Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı, talimat ile alınan bilirkişi raporunda; …Davacı … TİC. VE SAN.LTD.ŞTİ. (…’a ait ticari defterlerde, Davalı MÜFLİS) … SAN. VE TİC.A.Ş. 2013 yılı içerisinde ticari bir ilişki olduğu, ticari defterlerinde 320 18 nolu muavin hesap takip edildiği, muavin defterdeki bu hesap incelendiğinde 01/01/2013-31/12/2013 tarihleri arasında 2012 yılından borç bakiyesi ile 123.101,06 TL devir yapıldığı, 2013 yılı içerisinde 63 Adet fatura toplamı 879.825,99 TL lik alış olmuş toplam 1.002.927,05 TL. tutarına karşılık 2013 yılı içerisinde toplam 1.003.010,00 TL.lik çekli ve havaleli ödeme yapıldığı, bu hesap bakiyesine göre (-82,95 TL.) ödeme gözüktüğü, 2016/50 Talimat sayılı dosyada bahsi geçen …SAN. VE TİC.A.Ş. ne ait 14/12/2013 tarihli, …- …. numaralı faturanın düzenlenişi V.U.K. nun daki fatura muhteviyatına göre tutar 276.991,39 TL. üzerinden % 50 iskontu düşüldükten sonra %8 ve % 18 lik kdv ler ilave edildikten sonra genel toplamın alınmasının gerekli olduğu, ama ilgili firmanın çizerek % 50 lik ıskonto yu yaparak düzeltme yaptığı, faturanın genel toplamının da 149.831,83 TL olduğu, yazı ile de çizilerek (Yüzkırkdokuzbin sekizyüzotuzbir TL.seksenüç KRŞ. olarak Davacı … TİC. VE SAN.LTD.ŞTİ. (…’a ait Yevmiye defterlerinde … yevmiye nolu kayıtlara işlendiği, 2016/50 Talimat sayılı dosyasında bahsi geçen …SAN. VE TİC.A.Ş. ne ait 14/12/2013 tarihli, …-… numaralı fatura mahkeme dosyasında, bulunan … SAN. VE TİC.A.Ş. ne ait … cari kod ile işlenen cari hesapta bu faturada iskontu düşüldükten sonra 149.831,83 TL. olarak işlendiği, davalı firmaya ait 1256 cari kod ile işlenen cari hesap bakiyesinin 15/12/2013 tarihi itibariyle (-0.37 krş.) olduğu, davacı … TİC. VE SAN.LTD.ŞTİ’nin yukarıda noter onayları bildirilen defterlerinde 19/02/2013 tarih 1121 yevmiye kayıtlı kayıtta…SAN. VE TİC.A.Ş. ne ait 14/12/2013 tarihli, 102614-102615 numaralı fatura işlendiği, gerek davalı …SAN. VE TİC.A.Ş. firmasının 2013 Aralık ayında verdiği BS bildirim formunda 23 ncü satırda 4 adet fatura 178,146,00 TL bildirimde bulunduğu, aynı dönemde davacı … TİC. VE SAN.LTD.ŞTİ de BA bildirim formunda 1 nci sırada 4 adet fatura 178,146,00 TL. beyanında bulunduğu, her İki firmanın da gelir idaresine bildirimlerinin aynı olduğu, davacı … TİC. VE SAN.LTD.ŞTİ’ (…’ ın davalı (MÜFLİS) … SAN. VE TİC.A.Ş. ne 149.831,83 TL. borcunun bulunmadığının açıklandığı, davalı müflis şirketin ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış, bilirkişinin 07/02/2017 havale tarihli raporunda; …..Davalı şirketin incelemeye ibraz ettiği 2013 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve yevmiye defterlerinin kapanış tasdikinin bulunduğu görüldüğünden, lehlerine kesin delil vasfına haiz oldukları kanaati edinilmiştir. Davalı şirketin incelemeye ibraz ettiği ticari defterlerine göre, davalı şirketin cari hesabının 120-00-01-T021 alıcılar hesabında izlendiğinin görüldüğü, davalının incelenen ticari defterlerine göre 30.01.2015 dava tarihi itibariyle davacıdan 149.831,44.-TL tutarınca alacağının raporlandığı görülmüşse de, davalı müflis şirket tarafından düzenlenmiş 14.12.2013 tarih ve …-C seri nolu faturada 299.663,65.-TL tutarın üzerinin çizilerek % 50 indirim yapıldığı, rakamla 149.831,83.-TL yazıyla da yüz kırk dokuz bin sekiz yüz otuz bir türk lirası seksen üç kuruş yazıldığı ve ” tarafımızdan düzeltilmiştir ” ibaresinin eklendiği, … San. Ve Tic. A.Ş.’ye ait kaşe ve imza atılmış olduğu görüldüğünden; davacı cari hesabında bu tutarın 149.831,83.-TL olarak girildiği, fakat davalı cari hesabında 14.12.2013 tarihinde bu tutarın 299.663,65.-TL olarak girildiği tespit edilmiştir.Ancak davalı vekilinin sunduğu dilekçede, böyle bir düzeltmenin bulunmadığı ve davacıya % 50 indirim yapılmadığının beyan edildiği, dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelere göre, davacı ile davalı arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, ticari ilişkinin her iki tarafın da kabulünde olduğu, her iki tarafın ticari defterlerinden anlaşıldığı, faturanın ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisi olduğu, bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı ile ispat edilememesi durumunda ise davaya konu malların davalıya teslim edildiğinin muteber deliller ile ispatının gerekli olduğu, dava konusu olay incelendiğinde, davalı firmanın davacı firmaya hitaben düzenlediği 14.12.2013 tarih ve 102615 – C seri nolu faturada 299.663,65.-TL tutarın üzerinin çizilerek % 50 indirim yapıldığı, rakamla 149.831,83.-TL yazıyla da yüz kırk dokuz bin sekiz yüz otuz bir türk lirası seksen üç kuruş yazıldığı ve ” tarafımızdan düzeltilmiştir ” ibaresinin eklendiği, … San. Ve Tic. A.Ş.’ye ait kaşe ve imza atılmış olduğu görülmekle beraber, davalı vekili tarafından böyle bir düzeltmenin bulunmadığı ve davacıya % 50 indirim yapılmadığı beyan edildiğinden, bu durumda söz konusu faturanın alt kısmında bulunan tarafımızdan düzeltilmiştir ibaresi ile davalı firmanın kaşe ve üzerinde imzası bulunan imzanın davalı şirketin çalışanına, yetkilisine ve / veya davalı şirket adına hareket eden kişiye ait olup olmadığının belirlenmesinin gerekmediği, ticari defterlerin de ispat vasıtalarından birisi olduğu, ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesinin ve tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesinin, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına, uyuşmazlığın her iki tarafın da defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına, tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabi defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlı olduğu (BAHTİYAR, M., Ticari Defterlerin Hukuki Önemi ve Sahibi Lehine Mahkemede Delil Olma Şartları, Makaleler II, s. 71 vd; ARKAN, s. 330 vd.), davalının incelenen ticari defterlerinin lehlerine kesin delil vasfına haiz oldukları kanaatinin edilndiği, Zile Asliye Hukuk Mahkemesine talimatla davacı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu aldırıldığı ve Zile Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan 26/07/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı ile davalı müflis şirket arasında 2013 yılı içerisinde ticari bir ilişki olduğunu, ticari defterlerinde 320 18 nolu muavin hesap takip edildiği, muavvin defterdeki bu hesabın incelenmesinde, 01.01.2013 – 31.12.2013 tarihleri arasında 2012 yılından borç bakiyesi ile 123.101,06.-TL devir yapıldığını, 2013 yılı içerisinde 63 adet fatura toplamı 879.825,99.-TL’lik alış olduğunu ve toplam 1.002.927,05.-TL tutarına karşılık 2013 yılı içerisinde toplam 1.003.010,00.-TL’lik çekli ve havaleli ödeme yapıldığını, bu hesap bakiyesine göre -82,95.-TL ödeme gözüktüğünü, davalı müflis şirkete ait 14.12.2013 tarihli, 102614-102615 numaralı faturanın düzenlenişinin V.U.K. nun faturadaki muhteviyatına göre tutar 276.991,39.-TL üzerinden %50 iskonto düşüldükten sonra %8 ve %18’lik kdv ler ilave edildikten sonra genel toplamın alınması gerektiğinin, ama ilgili firmanın tutarın üzerini çizerek %50 lik iskonto yaparak düzeltme yaptığını, faturanın genel toplamının 149.831,83.-TL olduğunu, yazı ile de çizilerek 149.831,83.-TL tutarın davacı şirket yevmiye defterlerinde … yevmiye nolu kayıtlara işlendiğini, davalı müflis şirkete ait 14.12.2013 tarihli, 102614-102615 numaralı faturanın davalı şirkete ait 1256 cari kod ile işlenen cari hesapta bu faturada iskontonun düşüldükten sonra 149.831,83.- TL olarak işlendiğini, davalı firmaya ait … cari kod ile işlenen cari hesap bakiyesinin 15.12.2013 tarihi itibariyle -0,37 krş. Olduğunu, davacının noter onaylarında 19.02.2013 tarih … yevmiye numaralı kayıtta davalı müflis şirkete ait 14.12.2013 tarihli …- … numaralı faturanın işlendiğini belirterek davacı şirketin davalı müflis şirkete borçlu olmadığının tespit ve kanaatinde bulunduğu, davalının incelenen ticari defterlerine göre 30.01.2015 dava tarihi itibariyle davacıdan 149.831,44.-TL tutarınca alacağının raporlandığı görüldüğü; davalı müflis şirket tarafından davacı şirkete hitaben düzenlenmiş 14.12.2013 tarih ve …-C seri nolu faturada 299.663,65.-TL tutarın üzerinin çizilerek % 50 indirim yapıldığı, rakamla 149.831,83.-TL yazıyla da yüz kırk dokuz bin sekiz yüz otuz bir türk lirası seksen üç kuruş yazıldığı ve ” tarafımızdan düzeltilmiştir ” ibaresinin eklendiği, … San. Ve Tic. A.Ş.’ye ait kaşe ve imza atılmış olduğu görülmekle beraber, davalı vekili tarafından böyle bir indirimin yapılmadığı beyan edildiğinden, bu durumda söz konusu faturanın alt kısmında bulunan tarafımızdan düzeltilmiştir ibaresi ile davalı firmanın kaşe ve üzerinde imzası bulunan imzanın davalı şirketin çalışanına, yetkilisine ve / veya davalı şirket adına hareket eden kişiye ait olup olmadığının belirlenmesi gerektiği, faturanın alt kısmında bulunan imzanın davalı şirket çalışanına, yetkilisine ve / veya davalı şirket adına hareket eden kişiye ait olduğunun belirlenmesi durumunda, davacı tarafın davalıya borcunun bulunmadığının söylenebileceği, faturanın alt kısmında bulunan imzanın davalı şirket çalışanına, yetkilisine ve / veya davalı şirket adına hareket eden kişiye ait olmadığının belirlenmesi durumunda, davacı tarafın davalıya borcunun bulunmadığı iddiasının ispata muhtaç olduğunun söylenebileceği, tarafların masraf, vekâlet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin mahkemenin takdirleri içinde kaldığının açıklandığı, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere, davalı müflis şirket tarafından davacı şirkete kesilen 299.663,65 TL bedelli 14/12/2013 tarihli faturadaki tutarın üzeri çizilerek %50 indirim yapıldığı, rakamla 149.831,83 TL yazılıp tarafımızdan düzeltilmiştir ibaresinin eklendiği, ancak davalı vekilinin böyle bir indirimin yapılmadığını beyan ettiği, faturadaki kaşe üzerinde bulunan imzanın davalı şirket çalışanı veya yetkilisine ait olup olmadığının belirlenemediği” gerekçesiyle davacılar vekilinin davalı müflis aleyhine açmış olduğu menfi tespit davasının reddine, davalı vekilinin icra inkar tazminat talebinin şartları bulunmadığından reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle “…. bütün konsinye bayilerle olduğu gibi alım-satımda % 50 iskonto uygulanarak fatura tesis edilmiştir. Dava konusu fatura müvekkile her zaman olduğu gibi gönderilmiştir. Müvekkil iş bu borcunu ödemiş ve firma risk sorumlusu …. tarafından dosyaya ibraz edilen müvekkilin borcu olmadığını gösteren cari hesap ekstresi ve çeklerin teslim edildiğine dair imzalı evrakı imzalayarak müvekkile teslim edilmiştir. Toplamda 212.340,00 TL ( ikiyüz on iki bin üçyüz kırk ) çeki teslim alanın … tarafından teslim alınması ve şirket kayıtlarına işlenmesi karşısında davalı firma tarafından işbu şahsın imza yetkisinin olmadığının ileri sürülmesi kötüniyetten başka birşey değildir. … ‘ nun işbu kapsamda gerek imzaladığı evraklar ve gerekse süreci bildiği ve faturada ile ilgili bilgisine başvurularak tanık olarak dinletilmesini talep etmemiz karşısında davalı tanık olarak dinletilmesini kabul etmemiş ve mahkeme tarafından dinlenilmemiştir. Müvekkil ticari defterleri üzerinde Zile Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/50 Tal. Dosyası ile inceleme yapılmış olup, 28.06.2016 tarihli rapor davaya dilekçesi ve tüm dava süresince sunduğumuz beyanlar ve delilleri ispatlar mahiyettedir. Raporun sonuç kısmında davacının davalıya bir borcunun bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Daha önce belirttiğimiz üzere müvekkil ile davalı çalışma sistemi son ana kadar hiç değişmemiş olup, raporun açıklama kısımlarında dahi bu husus tespit edilmiştir. Raporun 6. Maddesinde 2013 yılı aralık ayı BS ve BA bildirim formlarının her iki firma tarafından gelir idaresinebildirimlerin aynı olduğu tespit edilmiştir. 02.02.2017 tarihli davalı defterlerinin incelenmesi neticesi oluşturulan raporunun sonuç kısmının 3. Maddesinde ” faturaların alt kısmında bulunan imzanın davalı şirket çalışanına, yetkilisine ve / veya davalı şirket adına hareket eden kişiye ait olduğunun belirlenmesi durumunda, davacı tarafın davalıya borcunun bulunmadığın söylenebileceği” denmektedir. Dava dosyasına sunulan ve şirket personeli … tarafından sistemden çıkarılarak müvekkile teslim edilen ve müvekkilin borcu olmadığını gösterir cari hesap ekstresi- ki iş bu çalışan ve iş bu belge davalı tarafından inkar edilmemiştir- iflas tarihinden önce düzenlenmiş olup, yapılan ” … İflas tarihinden önce çalışan dır ve bu belgeyi imzlama yetkisi yoktur” savunması geçersizdir. İş bu ihtilaf konusu faturalar ile alınan malların bir kısım kasa fişleri ve Z raporu fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir. Bu belgelerde görüleceği üzere malların satışı % 50 indirim uygulanarak satılmıştır. Davalının iddia ettiği rakamla iş bu malların alınmış olması halinde müvekkil bunları alış fiyatının altında satmış olması sonucu çıkacaktır ki bu hayatın olağan akışına aykırıdır. Hiçbir tüccarın yıllarca yetkili satıcılığını yaptığı ve satışında hiçbir sıkıntı yaşamadığı, ülke genelinde tanınan bir markanın ürünün aldığı fiyatın yarısına satmayacağı su götürmez bir gerçektir. …” denilerek kararın kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava menfi tespit ve ipoteğin fekki talebinden ibarettir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.6100 sayılı HMK’nın 297. Maddesinde kararların nasıl olması gerektiği gösterilmiş olup, bunlar arasında en önemlilerinden biri de kararların gerekçeli olmasıdır. Kararın açık ve gerekçeli olması hukuki dinlenilme hakkının sağlanması açısından önemlidir. Tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmalar ve bunların dayandıkları deliller, kararda tartışılıp gerekçeleri açıklandığı ölçüde karar, hukuki dinlenilme hakkına uygun bir karar olacaktır. İddia ve savunmaların kararda tartışılması, gösterilen delillerin incelenmesi, neden bir kısmının diğerine üstün tutulduğunun belirtilmesi ancak gerekçeyle mümkün olacaktır. Mahkeme kararının gerekçeli olması hususu 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinde belirtildiği gibi aynı zamanda Anayasa’nın 141. maddesinin de amir hükmü gereğidir. Bu nedenlerle; mahkeme kararları tarafların iddia ve savunmalarının özetini, tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri mutlaka kapsamalıdır. Gerekçe sayesinde kararların doğru olup olmadığı denetlenebilir. İlk derece mahkemesince hiçbir gerekçe yazılmadan sadece bilirkişi raporunun kopyalandığı ve karara iliştirildiği bunun haricinde hiçbir gerekçe yazılmadığı görülmektedir.6100 sayılı HMK’nın 12.maddesinde “taşınmaz üzerinde ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinden değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmaz zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmü ve HMK 119/ç bendinde kesin yetkinin dava şartı olduğu düzenlenmiştir. İpotekli taşınmazların Zile İlçesinde bulunduğu dosyadaki ipotek resmi senetlerinden anlaşılmaktadır.Taşınmaz üzerine konulan ipoteğin fekki davasının ayni hakka yönelik davalardan olduğu, HMK’nın 12.madde ve HMK 119/ç bendi gereğince, kesin yetki kuralı gereğince mahkeme tarafından görevli olup olmadığının resen dikkate alınacağı, davada ileri sürülen diğer taleplerin de ipoteğin fekkine ilişkin talep ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği ; her ne kadar ilk derece mahkemesinin BA/BS formlarını değerlendirmemesi hatalı ise de ; yetkili mahkeme olmaması nedeni ile öncelikle kamu düzenine ilişkin dava şartının incelenmesi gerekmiş olmakla sair itirazlar incelenmeksizin kararın mahkemenin yetkisine ilişkin dava şartı noksanlığına aykırı olarak esasa girmesi nedeniyle kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 355 ve 353/1- a -3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA ; dosyanın gereği için ilk derece mahkemesine dosyanın GÖNDERİLMESİNE 2-Davacı yanca yatırılan 31,40 TL peşin harcın iade edilmesine 3-Davacı yanca yapılan istinaf yargılama giderleri olan, başvuru harcı gideri 87,50 TLicranın geri bırakılması harcı gideri 51,70 TL, tebligat gideri 11,00 TL ve posta gideri 17,00 TL ki toplam 167,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine 4-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince 27/02/2020 tarihinde KESİN olmak üzere ve oy birliğiyle karar verildi