Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4064 E. 2020/489 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4064 Esas
KARAR NO : 2020/489 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/04/2017
NUMARASI : 2016/1150 E., 2017/425 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/02/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde; 500.000,00 TL bedelli teminat mektubunun tanzimi için 22/09/2014 tarihinde yazılı talepde bulunulduğunu, dava dışı firma hakkında açılan iflasın ertelenmesi davasında alınan tedbir kararı nedeniyle tazmin talebine olumsuz cevap verildiği, mahkemenin 21/12/2015 tarihli ek kararı ile teminat mektubunun nakde çevrilmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararının kaldırıldığını, ödemenin derhal yapılamayacağının bildirilmesi üzerine 22/12/2015 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 28/12/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, 04/01/2016 tarihinde 500.000,00 TL’nin banka tarafından ödendiği, ancak takibe haksız olarak itiraz edildiği, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapılmış olan haksız ve hukuka aykırı itirazın iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili cevap dilekçesinde; tedbir kararının kalkmasından haberdar olunan tarih olan 04/01/2016 günü tazmin talebi müvekkil bankaca yerine getirildiğini, takibin ferilerine yönelik itirazlarının halen geçerli olduğunu, takibin haksız açıldığını, müvekkil bankaca tedbirin kaldırıldığından haberdar olununca ödeme yapıldığını, ödemenin gecikmemesine rağmen davacı yanın vekalet ücreti ve ferilerinin de ödenmesi amacıyla kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını, haksız ve usule aykırı davanın reddini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “davanın davalı aleyhine başlatılan icra takibine konu asıl alacağın ödenmesi sebebiyle alacağın ferilerine yönelik İİK 67.madde uyarınca açılmış itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, davaya konu Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyası takip dosyasına dayanak olan davalı tarafça düzenlenen 20.0.,2014 tarihli kesin teminat mektubu, teminat mektubunun tedbiren ödenmemesine ilişkin Vezirköprü 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 204/622 esas sayılı dosyasındaki ara karar ve esasa ilişkin 18.12.2015 tarihli nihai karar ile 22.15.2015 tarihli tedbirin kaldırılmasına ilişkin nihai ek karar ve dava dosyası ekleri ve davacının bankaya teminat mektubunun ödenmesi talebine ilişkin dilekçe ve ekleri dosya kapsamına alındığı, mahkemece iş bu dosyadaki mevcut deliller ve yapılan yargılama sonucunda eldeki delillere göre uyuşmazlığın davalıya yapılan 22.12.2015 tarihinde teminat mektubunun paraya çevrilmesi talebinin davalı tarafça buna cevap verilememiş olması üzerine aynı gün davalı aleyhine Küçük Çekmece …. İcra müdürlüğünde açılan takipte ödeme emrinin tebliğinden sonra davalının asıl borcu ödememesi neticesinde söz konusu borcun ferilerinden dolayı davalının sorumlu olup olmadığı davalının icra takibine sebebiyet verip vermediği noktasında toplandığı, mahkemece dosyaya gelen icra dosyası ve Vezirköprü mahkemelerinde belgeler incelenmiş olmakla ödeme emrinin 28/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği, 04/01/2016 tarihinde 500,000,00 TL’nin banka tarafından ödendiğinin anlaşıldığı, ancak icra takibinden önce davalıya başvuruya rağmen olumlu cevap verilmediği gibi ödeme emrinin davalıya tebliğine kadar da davalı tarafça teminat mektubu ile ilgi,li talebe cevap verebilme imkanı bulunduğundan davalının tebliğ edilen evrakın içeriğinin tam olarak anlaşılamaması nedeniyle 04/01/2016 tarihinde dosyanın fıziken incelenmesi neticesinde haberdar olunarak ödeme yapıldığı savunmasının yerinde görülmediği, zira davalı tüzel kişi tacir olup basiretli davranmakla yükümlü olup taraf takipten önce başvuru olduğu sabit olup davalı taraf bu talebi ödeme emri tebliğ edilmeden de yerine getirme imkanı bulunduğu gerçeği karşısında davalı tarafın icra takibinin açılmasına kendi kusuru nedeniyle sebebiyet verildiğinden söz konusu asıl alacağın ferisi olan icra vekalet ücreti masraf ve faizlerden de sorumlu olduğu kanaatine varıldığı ayrıca Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9975 Karar No: 2014/13898 sayılı emsal kararında da ”….Davalı takipten sonra icra takibine konu edilen asıl alacağı ödemiş olup davacı da asıl alacağın ödendiğini ileri sürerek, takip masrafı, takip tarihinden sonra işleyecek faiz ve vekalet ücreti gibi borcun ferileri yönünden itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Asıl alacak ödenmiş olsa bile, davalının itirazıyla takip durduğundan davacının takip giderleri, faiz ile vekalet ücreti yönünden itirazın iptalini istemesinde hukuki yararı vardır. Mahkemece, asıl alacak ödendiğinden miktar belirtilmeksizin davalının itirazının takip masrafı, takip tarihinden sonra işleyecek faiz ve vekalet ücreti yönünden iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddinde isabet görülmemiştir” yönündeki müstekar içtihadı da dikkate alınması” gerekçesiyle davanın esastan kabulüne, davalı borçlunun Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın takibin ferileri yönünden (takipten sonra işleyen faiz, harç, takip giderleri ve icra vekalet ücreti) iptaline, takibin anılan feriler yönünden devamına karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde ; tazmin talebini takip talebinin tebliği ile öğrendiklerini ve derhal ödeme yaptıklarını , ihtiyati tedbirin kaldırıldığından haberdar olmadıklarını , takibe neden olmadıkları için alacağın ferilerinin ödenmemesi için zorunlu olarak itiraz ettiklerini , bu nedenle davanın haksız olduğunu, davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava; banka teminat mektubunun tazmini için yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava dışı borçlu şirket ….Ltd. Şti nin davacı şirkete olan borcunu temin için davalı bankanın 500.000,00 TL bedelli ve süreli teminat mektubunu davacı yana verdiği; davacı yanın tazmin talebinde bulunduğu, ancak Vezirköprü 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde devam eden iflasın ertelenmesi davasındaki ihtiyati tedbir kararı nedeni ile tazmin talebinin yerine getirilemeyeceğinin bildirildiği hususunda taraflar mutabıktır.Vezirköprü 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ihtiyati tedbiri 18.12.2015 tarihinde kaldırmış ve maddi hatayı ( davacılar yerine davacı yazımı) 21.12.2015 tarihinde düzeltmiş ve kararın hüküm tarihi itibariyle uygulanacağını işaret etmiştir.Davacı yanca sunulan ve davalı bankanın alındı kaşesi bulunan 22.12.2015 tarihli talep yazısına göre davacının davalı bankaya mahkemenin asıl kararını ve ek kararını sunduğu ,yani bankanın takip talebinin tebliğinden önce tedbir kararının kaldırıldığından haberdar olduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda varsa eğer davalı bankanın karar içeriğini derhal ilgili mahkemeden teyit ile tazmin talebini karşılaması gerekirken bunu yerine getirmediği ve bu nedenle de takip yapılmak zorunda kaldığı , takip talebinin tebliğinden itibaren asıl alacağı davacı yana ödemekle birlikte ; ihtirazı kayıtla asıl alacağa ve ferilerine itiraz ettiği de sabittir.Bu durumda dava açılmasına davalı yanın neden olduğu, takip tarihinden tahsile kadar işleyecek alacağın tüm ferilerinin ödenmesi ile borcundan kurtulabileceği , davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu ve dava konusu edilen alacak ferileri yönünden itirazın iptali kararı vermesinin doğru bir uygulama olduğu , istinaf nedenlerinin olayların kronolojik sıralamasına göre yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanını istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı yan üzerinde bırakılmasına 4-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince 27/02/2020 tarihinde KESİN olmak üzere ve oy birliğiyle karar verildi.