Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4058 E. 2020/390 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4058 Esas
KARAR NO: 2020/390 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/04/2017
NUMARASI: 2014/294 E. – 2017/87 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının TPE’ye başvurarak 30.04.2008 tarihinde … tescil numarası ile … başlıklı bir endüstriyel tasarım tescili yaptırdığını, ancak davalı adına tescilli endüstriyel tasarımların 554 sayılı KHK’da öngörülen yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini taşımadığını, dava konusu endüstriyel tasarımdan önce dava dışı bir şirket tarafından aynı tasarımın … kod numarası ile TPE tarafından tescil edildiğini, davalı tarafça bu tasarımın hükümsüzlüğü yönünde Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde dava açıldığını ve mahkemece tasarımın hükümsüzlüğüne karar verildiğini, zira davalı tarafça Bakırköy’deki davada … numaralı tasarımın yeni ve ayırt edici niteliği haiz olmadığını, dünyada ve Türkiye’de söz konusu modelle benzerlik taşıyan bir çok modelin üretildiğini ifade ettiğini, davalı tarafça başvurusu yapılan … kod numaralı tasarımın ise hükümsüz kılınan … tescil numaralı tasarımın aynısı olduğunu belirterek, davalı adına tescilli 30.04.2008 tarih ve … tescil numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ve ilk derece mahkemesi duruşmasında tekrarla; müvekkili şirketin uzun senelere dayanan emeğinin ve çalışmalarının ürünü olan dava konusu endüstriyel tasarım için TPE nezdinde 30.04.2008 tarih ve … no ile usul ve yasaya uygun surette tescil başvurusunda bulunduğunu ve tasarımın tescil edildiğini, dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını taşıdığını, nitekim Ankara 4.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2009/177 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda da müvekkiline ait tescilli tasarımın … numaralı tasarım ile karşılaştırıldığını ve müvekkiline ait tasarımın yenilik ve ayırt edicilik unsurunu taşıdığının belirtildiğini, yine Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2009/214 Esas sayılı dosyasında da dava dışı … A.Ş adına tescilli … numaralı tasarımların yeni ve ayırt edici olmadığı belirlenerek tasarımın hükümsüzlüğüne karar verildiğini, kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, müvekkili şirkete ait tasarım ile davacı tarafça dosyaya delil olarak sunulan dava dışı şirketlere ait tasarımlar arasında farklılıklar bulunduğunu belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul Anadolu 2.FSHHM’nin 11.04.2017 tarihli 2014/294 E. – 2017/87 K.sayılı kararıyla; “davalıya ait dava konusu tasarımın, daha önce kamuya sunulan 2004 yılı … tasarımlar ile pek çok konuda benzer olduğu, tasarımlar arasındaki küçük farklılıklardan çok ortak özelliklerinin dikkate alınması gerektiği, buna göre yenilik ve ayırt edicilik vasfının bulunmadığının ayrıntılı olarak bilirkişi raporlarında belirtildiği, … nezdinde 07.05.2007 tarih ve … sayı ile tescilli elektrik anahtarı konulu tescili karşısında davalı adına tescilli 30.04.2008 tarih ve … numaralı elektrik anahtarı, elektrik prizi konulu … sınıfında korunan endüstriyel tasarım tescil belgeli tasarımlarının başvuru tarihi itibariyle yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına sahip olmadığı, bu nedenle 554 sayılı KHK’nın 43/1/a ve 5, 6 ve 7.madde hükümlerine göre hükümsüzlüğüne karar verileceğini” gerekçesinde açıklayarak; davanın kabulüne, davalı adına tescilli 30.04.2008 tarihli ve … numaralı endüstriyel tasarım tescillerinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, karar verilmiştir. Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; bilirkişi heyetinin ürün ve katalog asılları üzerinde değil, fotokopi broşür, katalog sayfaları üzerinde inceleme yaptığını, hüküm kurmaya elverişli olmadığını, bilirkişi raporlarına itirazlarının incelenmediğini – dava dosyasındaki hukuki uzman mütalaası ile bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, ek raporda hukuki uzman mütalaasındaki tespitlere neden katınılmadığının tek tek değerlendirilip açıklanması gerekirken açıklanmadığını, Doç. Dr. … ve Yrd. Doç. Dr. …’dan alınan uzman mütalaasının ürün asılları üzerinde inceleme yapılarak düzenlendiğini, rapor ile uzman görüşü arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini -Ankara 4. FSHHM’nın 2009/177 E. sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporu ve dayanak mahkeme kararı incelendiğinde müvekkili adına Tescilli … no’lu tasarıma konu ürünlerin yeni ve ayırt edici olduğunun tespit edildiğini -davacı delilleri arasında yer alan dava dosyaları incelendiğinde görüleceği üzere müvekkilinin … no’lu tescilli tasarımlarının yenilik ve ayırtedicilik niteliklerini haiz olduğunu, beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddi karar verilmesini talep etmiştir. TPMK’dan celp edilen kayıttan, davalı adına 30/04/2008 başvuru tarihli … başvuru numaralı, … sınıfı çoklu tasarım belgisinde: 1 no’lu “…” ve 2 no’lu “…” tasarımının koruma altına alındığı görülmüştür. İlk derece mahkemesince alınan 07/03/2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda … ve … nezdinde 07.05.2007 tarih ve … sayı ile tescilli elektrik anahtarı konulu tescili karşısında davalı adına tescilli 30.04.2008 tarih ve … numaralı elektrik anahtarı, elektrik prizi konulu … sınıfında korunan endüstriyel tasarım tescil belgeli tasarımlarının başvuru tarihi itibariyle yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına sahip olmadığı, bu nedenle 554 sayılı KHK’nın 43/1/a ve 5, 6 ve 7.madde hükümlerine göre hükümsüzlüğüne karar verilebileceği görüşü bildirilmiştir. İlk derece mahkemesince alınan 30/05/2016 tarihli ek raporda; yenilik giderici olarak ileri sürülen ürünlerin dava konusu hükümsüzlüğü talep edilen ürünle karşılaştırılması neticesinde dava dışı … adına tescilli … numaralı, dava dışı … adına tescilli … numaralı, dava dışı … adına tescilli … numaralı, dava dışı … adına tescilli … numaralı, dava dışı … adına tescilli … numaralı tasarımların dava konusu … numaralı tasarım tescilinin yeniliğini ortadan kaldırıcı niteliklerinin bulunmadığını, ancak dava dışı … adına … nezdinde tescilli … numaralı elektrik anahtarı tasarımının dava konusu tasarım ile bire bir aynı görünümde olmasına rağmen bu tasarımın gövdesinin dört yanında 45 derecelik pahlar bulunduğunu, bunun dışında kalan kare biçimli mandalın ikinci bir kare alan olarak anahtar gövdesinin tam ortasına ve kenarlardan eşit uzaklıkta ve dava konusu tasarımla aynı nispetleri taşıyacak şekilde konumlandırıldığının görüldüğünü, bu küçük farkın da bilgilenmiş kullanıcıların algısında bir farklılık yaratmasının oldukça zor olduğunu, bu nedenle bu tasarımın hükümsüzlüğe gerekçe gösterebilecek benzerlikler taşıdığını, dosyaya delil olarak sunulan 2004 yılı … anahtar tasarımlarından özellikle yüzey dokusu ve yüzey görünümü bakımından bilgilenmiş kullanıcının algısında farklılık yaratmayan bombesiz düz kare dış muhafaza içine alınmış yine kare biçiminde ve kenarlara aynı uzaklıkta ve aynı oran ve ölçüye sahip yine kare biçimli ve bombesiz düz anahtar mandalını taşıyan …, … ve … kodlu anahtar tasarımlarının davalı şirkete ait … numaralı tasarım görselleri ile birebir benzerlik gösterdiğini, sonuç olarak …ndaki sayfaları arz edilen tasarımlar ve … nezdinde 07.05.2007 tarih ve … sayı ile tescilli elektrik anahtarı konulu tescili karşısında hükümsüzlüğü talep olunan davalı adına tescilli … sayılı elektrik anahtarı, … konulu … sınıfında korunan endüstriyel tasarım tescil belgeli tasarımların başvuru tarihi itibariyle 2004 tarihli katalogda yayınlanan … tasarımları karşısında yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına sahip olmadığını bildirmişlerdir. Bilirkişi ek raporunda; davalının ürün görselleri üzerinde inceleme yapılarak ek raporun hazırlandığı, kaldı ki ürün görsellerinin incelenmesinin de gerekmediği beyan edilmiştir. Mahkeme kararının gerekçesinde; Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin 2009/177 Esas sayılı davasında ise davanın davacısı olan … A.Ş.’ne ait … numaralı tasarımın yalnızca o davanın davalısına ait … numaralı tasarım ile karşılaştırılarak inceleme yapıldığı ve buna göre karar verildiğinin tespit edildiği açıklanmıştır.
G E R E K Ç E : Davacı vekilinin dava dilekçesinde; davalı adına tescilli … başvuru numaralı 1 ve 2 nolu tasarım tescillerinin hükümsüzlüğünü talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili yenilik giderici delil olarak, davalı ve dava dışı şirketlere ait tasarım tescil belgelerine, …na (Bakırköy FSHHM’nin 2009/214 Esas sayılı dosyasına davalı tarafından sunulan kataloglar) ve 07/05/2007 başvuru tarihli … numaralı … tasarım tescil belgesine dayanmıştır. İlk derece mahkemesince alınan 07/03/2016 tarihli kök rapor ve 30/05/2016 tarihli ek raporda; …nda yer alan …, … ve … kodlu anahtar tasarımı ve … numaralı Fransız tasarımları karşısında , davalı tasarımlarının yenilik ve ayıredicilik vasfının bulunmadığının beyan edildiği görülmüştür. Davalı vekilinin dosyaya tasarımcı Doç.Dr. … ve hukukçu Yrd.Doç.Dr. … tarafından düzenlenen uzman görüşü sunduğu, mütalaa da;”… kataloğu sf …, … ve …’de yer alan tasarımın karşı cepheden alınmış tek bir görselinin benzerlik için yeterli ölçüde karar verdirici unsurları taşımayacağı, karşı cephe görünüşüyle tasarımın çerçeve yapısının farklılık taşıdığı (bombeli) iddia edilen benzerliğin sadece dış ve iç çerçeve konturlarının kare şeklinde olmasından kaynaklandığı, kare şeklinin harcıalem olup, yenilik ve ayırt ediciliğe esas değerlendirme kriteri olamayacağının” beyan edildiği anlaşılmıştır. Yine mütalaa da; “… nezdinde tescilli 07/05/2007 tarihli … sayılı … tasarımı ile davalı tasarımının tek benzerliğinin kare şekil içine kare şekil konumlandırması olup, detaylardaki farklılıkların davalı tasarımının farklı ve ayrıt edici algılanmasına neden olduğunu” beyan ettikleri görülmüştür. Davacı tasarım tescil belgesinde “…” ve “…” üç boyutlu tasarımının önden, yandan ve üstten görüntüsüne yer verildiği görülmüştür. Dava tarihinde yürürlükte olan mülga 554 sayılı KHK’nın 3. Maddesinde; ” tasarım, bir ürünün tümü, veya bir parçası veya üzerindeki süslemenin, çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyuları ile algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin oluşturduğu bütünü” olarak tanımlanmıştır. Yine aynı KHK’nın 5 vd. maddelerinde de ifade olunduğu üzere, ancak yeni ve ayırt edici tasarımlar tasarım tescil belgesi verilerek korunacaktır. Bir tasarımın önceki tasarımlara nazaran ayırt edici olduğunu kabul edebilmek için, tasarımın bütünü itibariyle bilgilenmiş kullanıcının genel izlenimi dikkate alınmalı ve sonraki tasarımda, tasarımın bütünü itibariyle belirgin bir farklılık bulunmalıdır. Söz konusu değerlendirme yapılırken, işlevsel unsurlar ile görünmeyen kısımlar dikkate alınmamalı, bunu karşın tasarımcının yeni bir tasarım gerçekleştirme konusundaki seçenek özgürlüğü dikkate alınmalıdır. Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında başvuru konusu 1 numaralı tasarımın 1, 2 ve 3 no.lu görseli ile, 2 numaralı tasarımdaki 1,2 ve 3 no.lu görselin başvuru konusu tasarımın nihai kullanım esnasında görünebilir ve nihai bilgilenmiş kullanıcı tarafından beş duyu ile algılanabilen kısımları ile, yenilik giderici olarak sunulan belgelerin karşılaştırılarak “Fransız tasarımındaki kenar pahı dışındaki bütün geometrik biçim ve oranların- ki bu tasarımın salt geometrik biçimleri (kare içinde kare) hedef aldığı ve oran dışında biçimsel bir öge taşımadığı için- fark yaratacak ögenin de en dışta kalması nedeniyle ve bu küçük farkın da bilgilenmiş kullanıcıların algısında bir farklılık yaratmasının oldukça zor olduğu tasarımların da iptale gerekçe gösterilebilecek benzerlikler taşıdığının” beyan edildiği, davalı tarafça sunulan mütalaa da ise tasarımların kullanım esnasında görülmeyen ve duvar içerisinde kalan kısımların karşılaştırmasına da yer verilerek dava konusu tasarımların, Yung tasarımı ve Fransız tasarımı ile benzer olmadığı sonucuna vardıkları anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne ilişkin kararı yerinde olmakla birlikte mahkeme kararının gerekçesi Dairemizce düzeltilmekle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, mahkeme kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalı adına tescilli … başvuru numaralı 1 ve 2 nolu tasarım tescillerinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin REDDİNE, 2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul Anadolu 2.FSHHM’nin 11.04.2017 tarihli 2014/294 E. – 2017/87 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA, -Davanın KABULÜNE, -Davalı adına tescilli 30.04.2008 tarihli ve … numaralı … ve … numaralı endüstriyel tasarım tescillerinin HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve sicilden TERKİNİNE, 3-İlk derece yargılaması yönünden; -Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 29,20 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, -Davacı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Davacı tarafından yapılan 50,40 TL harç, 179,40 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.229,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 4-İstinaf yargılaması yönünden; -Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, -İstinaf yargılaması sırasında davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 51,70 TL tehir-icra karar harcı olmak üzere toplam 137,40 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına, – Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan 44,00 TL tebligat ve posta giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 20/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.