Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4025 E. 2020/405 K. 21.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4025 Esas
KARAR NO: 2020/405
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/11/2016
NUMARASI: 2015/835 E. – 2016/771 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili, müvekkili ile davalı … Ltd. Şti arasında araç kiralama sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkiline ait aracın sözleşme gereğince bu davalıya verildiğini, aracın bu davalının kullanımında iken diğer davalı şirketten alınan akaryakıt içerisinde fazla miktarda su bulunmasından dolayı aracın yolda kaldığını, yaptırdıkları tespitte araçtaki arızanın araçta yüksek miktarda su bulunmasından kaynaklandığının ortaya çıktığını, arıza sebebiyle aracın 52 gün serviste kaldığını, bu süre içerisinde müvekkilinin kiracı davalı … Ltd. Şti’ne ikame araç temin ettiğini, müvekkilinin böylelikle hem tamir için, hem de ikame araç nedeniyle kira kaybına uğradığını belirterek 10.003,01 TL onarım bedeli, 2.116,92 TL araç kira bedeli olmak üzere toplam 12.119,31 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Ltd. Şti vekili, müvekkili ile diğer davalı …arasındaki anlaşma uyarınca söz konusu aracın … taşıt tanıma sistemine kaydı yapıldığını ve kira süresince aracın tüm yakıtının davalı … istasyonlarından taşıt tanıma sistemiyle alındığını, ancak 19/01/2015 tarihinde meydana gelen arıza neticesinde aracın tüm yakıt sisteminde su bulunduğunun ve sisteme zarar verdiğinin tespit edildiğini, müvekkilinin herhangi bir kusuru ve sorumluluğunun olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Davalı …vekili, arızanın istasyondan alınan yakıttan kaynaklandığı konusunda somut delil sunulmadığını, istasyon tanklarından alınan numunelerde yapılan tahlil neticesinde yakıtta bozukluk bulunmadığının tespit edildiğini, aracın yakıt depolarına haricen giren nemin zaman geçtikte yoğunlaşarak depodaki yakıta karıştığı ve arızaya neden olduğunu, ayrıca 52 günlük araç kira bedelinin dayanaksız olduğunu, davacının aracı bir an önce tamir ettirmediğini, bu durumun kendi kusurundan kaynaklandığını bildirmiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; dava konusu araçtaki hasarın davalı …nin bayisi tarafından sulu ayarkayıt verilmesi sonucu meydana geldiği, davalı …nin %100 oranında kusurlu olduğu, bu nedenle gerek araç onarım bedelinin, gerekse kira bedelinden sorumlu olduğu, öte yandan davacı ile davalı … şirketi arasındaki kira sözleşmesinin 6/c maddesi gereğince; aracın kiracının işletmesinde iken meydana gelen hasardan kiracının sorumlu olduğu, bu nedenle her iki davalının meydana gelen hasardan davacıya karşı birlikte sorumlu oldukları gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, 10.000,00 TL onarım bedeli ve 2.116,92 TL araç kira bedeli olmak üzere toplam 12.116,92 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, kararı taraf vekilleri ayrı ayrı istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; faiz talebi konusunda mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediğini bildirmiştir. Davalı …vekili istinaf sebebi olarak; akaryakıtın tamamının müvekkilinden alındığının ispatlanamadığını,müvekkilinin istasyonundan alınan numunelerde yapılan tahlilde yakıtta bozukluk olmadığının anlaşıldığını, aracın deposunda temizlik yapılıp yapılmadığının araştırılmadığını, ayrıca aracın motorunda gerekenden fazla su olması halinde aracın 100 km gidemeyeceğini, yine 52 günlük araç kiralama bedelini kabul etmediklerini, zira davacının basiretli davranmadığını, kötüniyetli olarak aracı tamir ettirmeyip aracın kullanılmamasına kusuruyla sebep olduğunu, bu konuda rapora itiraz ettiklerini, hüküm kurmaya elverişli bir rapor alınmadığını bildirmiştir. Davalı … Ltd. Şti vekili istinaf sebebi olarak; hasarın diğer davalıdan temin edilen akaryakıttan kaynaklandığının ortaya çıktığını, buna göre müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, herhangi bir illiyet bağı da olmadığını, ayrıca kira sözleşmesinin ilgili maddesinin TBK’nun 20-25 maddeleri uyarınca genel işlem koşulları kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, dolayısıyla sözleşmenin bu hükümlerinin geçersiz sayılması gerektiğini bildirmiştir. İstanbul Anadolu 7.Sulh Hukuk Mahkemesinde yaptırılan tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda; dava konusu aracın çalışmadığının tespit edildiği, araç deposunda bulunan yakıttan alınan numunenin içeriğinin tam olarak belirlenmesinin ancak laboratuvar analizleriyle belli olacağı, yakıtın görüntü itibariyle saf halinde mazot olmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda; davacıya ait aracın yakıtını sürekli …den aldığının tespit edildiği, aracın deposundan alınan motorin numunesi üzerinde opet Akredite Laboratuvarında yapılan analizde yakıtın normal su miktarının yaklaşık 5 katı kadar su olduğunun tespit edildiği, sulu yakıt sonucu aracın yakıt sisteminin bozulduğu, araçtaki hasarın giderilmesi için gerekli malzeme ve işçilik bedelinin 10.000,00 TL olduğu, aracın 52 gün serviste kaldığı, davacı ile davalı … arasında yapılan bir aylık kira bedelinin 1.221,30 TL olduğu, buna göre 52 günlük kazanç kaybının 2.116,92 TL olduğu, davalı …’in %100 kusurlu olması nedeniyle bu bedelin tamamından sorumlu olduğu ve fatura tarihi olan 12/03/2015’den itibaren ticari faiz istenebileceği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, gerek ayıplı akaryakıt satışı nedeniyle gerekse sözleşme nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. Davacı taraf ile davalılardan … Ltd. Şti. arasında araç kiralama sözleşmesi bulunmaktadır. Davalı … Ltd. Şti. ile diğer davalı … AŞ. Arasında ise taşıt tanıma sistemi ile akaryakıt alımına ilişkin sözleşme ilişkisi bulunmaktadır. Davacı taraf davalı … Ltd. Şti.’ne aracını kiralamış aracın bu davalıda iken arıza verdiği, arızanın akaryakıtın sulu olmasından kaynaklandığı ve söz konusu aracın 19/01/2015 tarihinden 12/03/2015 tarihine kadar serviste kaldığı anlaşılmıştır. Davalı … Ltd. Şti’nin istinaf talebi yönünden; arızanın meydana gelmesinde kendisinin kusurunun olmadığını bu nedenle sorumluluğuna karar verilemeyeceğini belirtmiş ise de davacı ile davalı … Ltd. Şti. arasındaki sözleşmenin 6/c maddesi uyarınca aracın davalı kiracının kullanımında iken meydana gelen hasar ve zararlardan davalı kiracının sorumlu olduğunun hükme bağlandığı görüldüğünden bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde değildir. Öte yandan aracın davalı kiracının kullanımında iken uğradığı zarardan davalı kiracının sorumlu olacağına ilişkin düzenlemenin TBK’da öngörülen genel işlem koşullarına aykırılığından söz edilemeyecektir. Dolayısıyla bu yöne ilişkin istinaf talebi de yerinde değildir. Davalı … AŞ.’nin istinaf talebi yönünden ise; olayın oluşuna ve dosya kapsamına uygun bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalı … Ltd. Şti’nin kullandığı yakıtı davalı … AŞ.’den taşıt tanıma sistemiyle aldığı dolayısıyla ayıplı akaryakıttan kendisinin sorumlu olduğundan bu yöne istinaf talebi yerinde değildir. Her ne kadar dava konusu araç 52 gün serviste kalmış ise de gerek araç motorundan numune akaryakıt alımı gerekse tespit işlemleri gözetildiğinden davacının bilerek ve isteyerek aracın tamir sürecini uzattığından söz edilemeyecektir. Açıklanan bu sebeplerle davalı … AŞ.’nin istinaf talepleri yerinde değildir. Davacı taraf faiz taleplerinin karşılanmadığını ileri sürmüş ise de davacı tarafın gerek dava dilekçesinde gerekse ön inceleme aşamasında faiz talep etmediği sadece 12.119,31 TL’nin tahsilini istediği görüldüğünden istinaf talebi yerinde değildir. Hal böyle olunca, usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesine yönelen taraf vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekili ile davalı …Ş. vekili ve davalı … vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 25,20 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Alınması gereken 827,87 TL harçtan, peşin alınan 207,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 620,67 TL eksik harcın davalı …den alınarak hazineye irat kaydına, 4-Alınması gereken 827,87 TL harçtan, peşin alınan 206,92 TL harcın mahsubu ile bakiye 620,95 TL eksik harcın davalı …Ş.’den alınarak hazineye irat kaydına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerine bırakılmasına, 7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 21/02/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.