Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4020 E. 2021/2163 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4020 Esas
KARAR NO: 2021/2163 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/03/2017
NUMARASI: 2014/821 E., 2017/292 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, davalının 3 adet çeke dayalı takip başlattığını, müvekkili şirketin bu çeklerle ilgisi olmadığı gibi, çeklerin arkasındaki devir cirosundaki yetkili imzası ve kaşenin de sahte olduğunu, konunun icra hukuk mahkemesinde açtıkları davada da açıklığa kavuştuğunu, gerek takibe konu çeklerden gerekse başka bir nedenden dolayı davalıya borçlu olmadıklarını belirterek takibe konu çekler nedeniyle müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra hukuk mahkemesinden verilen kararın Yargıtay’dan bozulduğunu ve bozma sonrası davanın reddedildiğini, davacıların dava konusu çeklerin keşidecisi olan ….Şti’nin taşeronu olduğunu, … Şti’nin muhasebe ve finans yetkilisi ile davacı …’ın müvekkiline gelerek finans ihtiyaçlarını karşıladığını ve müvekkilinin de bu çekleri aldığını, daha önce benzer şekilde alınan çeklerin sorunsuzca ödendiğini, müvekkilinin dolandırıldığını, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere, bilirkişi ve Adli Tıp Kurumu raporlarına göre; çeklerdeki imzanın …’ın eli ürünü olmadığı, davacı defterlerinde de davalıyla ticari bir ilişkisinin bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; mahkemenin gerekçe göstermeden tazminat taleplerini reddettiğini, tazminata hükmedilmesi gerektiğini bildirmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrar etmiş, ayrıca dosyanın bilirkişiye gönderilmeden önce savcılıkta bulunan aynı imza ile ödenen çeklerin celbedilerek birlikte imza incelemesine gönderilmesini istedikleri halde mahkemenin bu talebi dikkate almadan eksik inceleme ile karar verdiğini, Bakırköy 16.Ağır Ceza Mahkemesi dosyasının sonucunun beklenmesini defalarca talep ettiklerini, ancak beklenmediğini bildirmiştir. Davalının, davacılar ile dava dışı … A.Ş aleyhine Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında 3 adet çeke dayalı olarak toplam 152.897,16 TL’nin tahsili için ilamsız takip başlattığı, Büyükçekme 1.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 02/11/2012 tarihli ve 2012/1201 Esas sayılı ihtiyati tedbir kararıyla borçlular … ve … Ltd. Şti(davacılar) yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Takip ve dava konusu çeklerin 21/03/2012 tarihli, 40.000,00 TL, 45.000,00 TL ve 51.000,00 TL bedelli oldukları, keşidecinin dava dışı … A.Ş, lehtarının davacı şirket, sonraki cirantanın davcı …, hamilin ise davalı olduğu, çeklerin 21/03/2012 tarihinde ibraz edildiği, karşılıksız şerhinin yazdırıldığı görülmüştür. Büyükçekmece 1.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/1016 Esas, 2013/1484 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; mahkemenin önce davayı kabul ettiği, Yargıtay 12.HD’nin ise takibin ilamsız olduğu, borçluların itirazının borca itiraz olduğu, itirazın icra dairesine yapılması gerektiği, mahkemeye yapılan itirazın reddi gerektiği gerekçeleriyle bozma kararı verdiği, bozma sonrası yapılan yarglımada ise davanın usulden reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 28/12/2015 tarihli bilirkişi raporunda; davacı defterlerinin incelendiği, davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunmadığı, davalının defter ibraz etmediği, davacıların davalıya borçlu bulunmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Adlinta imzalarının …’ın eli ürünü olmadığı yolunda kanaat bildirildiği görülmüştür. Büyükçekmece C.Savcılığı’nın 07/12/2015 havale tarihli cevabi yazısından; 2012/12102 esas sayılı hazırlık soruşturmasının sürmekte olduğunun bildirildiği görülmüştür. Bakırköy 16.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/2017 esas sayılı dosyasının derdest olduğunun davacı vekilince 16/03/2017 tarihli celsede beyan edildiği görülmüştür. Davalı vekilinin 16/03/2017 tarihli celsede Büyükçekmece C.Savcılığındaki soruşturmanın sonucunun beklenmesini talep ettiği görülmüştür.
GEREKÇE : Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf, çeklerdeki ciro imzasını inkar etmiştir. Davalı taraf ise; davacının daha önce benzer şekilde alınan çekleri sorunsuzca ödediğini, müvekkilinin dolandırıldığını savunmuştur. Yargılama sırasında alınan ATK raporunda, imzaların davacı …’ın eli ürünü olmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yine yargılama sırasında hesap bilirkişisinden alınan bilirkişi raporunda taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı, davacı tarafın davalıya borçlu bulunmadığı yolunda görüş belirtildiği görülmüştür. Davalı taraf, benzer şekildeki çeklerin ödendiğini ileri sürmüş ise de imza inkarı herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defilerdendir. Aynı mahiyetteki bazı çeklerin herhangi bir şekilde ödenmesi davacıların iş bu davaya konu çeklerdeki imzalarını inkar etmesine engel teşkil etmez. Öte yandan davalı tarafın istinaf dilekçesinde gündeme getirdiği Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın sonucunun beklenmesine dair istinaf sebebi yönünden Dairemizce gerekli araştırma ve inceleme yapılmış, buna göre mahkemece aralarında davacı …’ın da bulunduğu sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan dolayı unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildiği, kararın istinaf edildiği, İstanbul BAM 22. CD.’nin 2020/119 E. – 2021/1516 K.sayılı ilamıyla katılanlar … ve … vekilinin istinaf talebinin esastan, Sanık … müdafiinin istinaf talebinin süre yönünden reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Yapılan bu açıklamalardan davalı vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin istinaf talebinin değerlendirilmesinde ise; mahkemece kötü niyetli takip tazminatı talebi gerekçesiz bir şekilde reddedilmiş olup gerekçe belirtilmemesi usule aykırıdır. Bu yönden davacı vekilinin istinaf talebi yerindedir. Ancak davalının takibinde kötü niyetli olduğu hususu usulüne uygun bir şekilde kanıtlanamadığından davalı aleyhine kötü niyetli takip tazminatına hükmedilmesi talebinin reddi gerekmekte olup bu yöndeki istinaf talebi ise yerinde değildir. Öte yandan davanın açılması nedeniyle davacı tarafça yatırıldığı anlaşılan peşin harcın karar yerinde mahsup edilmesine rağmen davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesi yönünde karar verilmemesi usule aykırıdır. Yine dosya kapsamında davacı tarafça yatırıldığı anlaşılan bilirkişi ücretinin davalıdan tahsili yönünde hüküm kurulmaması da usule aykırı olup bu yönden de davacı vekilinin istinaf talebi yerindedir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü kısmen reddi gerekmiştir. Tüm bu açıklamalar gözetildiğinde davalı vekilinin istinaf talebinin reddi, davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ve kısmen reddine karar verilerek kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 3-Davanın KABULÜNE, 4-Davacılar vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu menfi tespit davasının KABULÜ ile, dava konusu … Hadımköy şubesine ait, … seri nolu, 21/03/2012 tarihli, 45.000 TL bedelli, … Hadımköy şubesine ait, … seri nolu, 21/03/2012 tarihli, 40.000 TL bedelli, … Hadımköy şubesine ait,… seri nolu, 21/03/2012 tarihli, 51.000 TL bedelli çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 5-Davacılar aleyhine Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … dosyasında yapılan icra takibinin iptaline, 6-Davalının takibinde kötü niyetli olduğu hususu kanıtlanamadığından davacı tarafın davalıdan talep ettiği kötü niyet tazminatı talebinin reddine, 7- İlk derece yargılaması yönünden: a-Alınması gereken 9.290,16.-TL karar harcından peşin alınan 2.322,55.-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.967,61.-TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına.,b-Davacı tarafça yatırılan 2.322,55 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, c-Davacı lehine takdir edilen 16.870,00-TL.vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,d-Davacı tarafça yapılan başvuru harcı 24.30 TL ile bilirkişi ücreti 500 TL ve tebligat posta giderleri 345,16 TL olmak üzere toplam 869,46 TL’nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, 8-İstinaf yargılaması yönünden: a-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı yönünden alınması gereken 9.290,16 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına, b-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının karar kesinleştiğinde talebi halinde ilk derece mahkemesince iadesine, c-Davacı tarafından istinafa geliş aşamasında peşin olarak yatırılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 44 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 129,70 TL’nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, d- Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, e-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/12/2021