Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4012 E. 2020/449 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4012 Esas
KARAR NO: 2020/449
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/03/2017
NUMARASI: 2016/108 2017/279
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 25/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin davalı taraftan kur farkı alacağı bulunduğunu, bu durumun Bakırköy 11.ATM’nin 2013/516 esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuyla da desteklendiğini, bu alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın haksız olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğan alacak için Bakırköy 3.ATM’nin 2014/559 Esas – 463 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda müvekkili aleyhine sonuçlandığını ve davacının tüm alacağının Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına ödendiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 53.543,11 TL kur farkı alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve alacak likit olmadığından davacının inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; Bakırköy 11.ATM’nin 2013/516 esas sayılı dosyasında müvekkilinin kur farkı alacağının 59.733,09 TL olarak tespit edildiğini, buna rağmen mahkemece 53.543,11 TL’ye hükmedilmesinin hatalı olup reddedilen kısmın kaldırılması gerektiğini, ayrıca alacak likit olup müvekkili lehine inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini bildirmiştir. Yargılama sırasında alınan 13/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda; takip tarihi itibariyle davacının alacağının 53.543,11 TL olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Davacı tarafından davalı aleyhine Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında 30/11/2015 tarihinde 59.733,09 TL’nin tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, dayanak olarak Bakırköy 11.ATM’nin 2013/516 esas sayılı dosyasındaki bilirkişi raporunda belirlenen kur farkı alacağının gösterildiği, davalının süresinde verdiği itirazında borca ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır. Bakırköy 3.ATM’nin 2014/559 E. 463 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; davanın başlangıçta Bakırköy 11.ATM’nin 2013/516 esasında açıldığı, ticari ilişkiden kaynaklanan itirazın iptali davası olduğu, dava değerinin 216.375,66 TL olduğu, bu dosyada alınan bilirkişi raporunda; davacı defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle 211.739,88 TL ana para alacağı bulunduğu, davalı defterlerinde ise davacıya 268.029,80 TL borçlu bulunduğu, ayrıca raporun 7.sayfasında davalının defterlerinde kur artışlarını gider yazıp davacı şirketin alacağına kaydettiği, kur azalışlarını gelir yazıp davacının borcuna kaydettiği, kur artışından dolayı davacının alacağına yapılan kaydın 59.733,09 TL olduğu, kur azalışından dolayı davacının borcuna yazılan tutarın ise 1.554,03 TL olduğu yolunda görüş bildirildiği, dosyanın 21/11/2014 tarihinde karara çıktığı ve davanın kabul edilerek 216.375,66 TL üzerinden hüküm kurulduğu, kararın taraflara tebliğ edildiği, ancak temyiz edilmediği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, kur farkı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Davacı taraf, daha önceden taraflar arasında yargılaması yapılan Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/559 Esas – 463 Karar sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda; müvekkilinin 59.733,09 TL kur farkı alacağının bulunduğunun tespit edildiğini iddia ederek bu alacağın tahsilini istemiştir. Davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Davacının dayandığı Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bahse konu dosyasının incelenmesinde; davanın taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan itirazın iptali davası olduğu, dava değerinin 216.375,66 TL gösterildiği, davacı defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan 211.739,88 TL alacak bulunduğu, davalı defterlerinde ise davacıya 268.029,80 TL borç gözüktüğü şeklinde görüş bildirildiği, yargılama sonunda ise davanın kabulü ile 216.375,66 TL üzerinden hüküm kurulduğu görülmüştür. Davacı taraf her ne kadar Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde alınan bilirkişi raporunda 59.733,09 TL tutarında kur farkı alacağı olduğunun belirlendiğini ileri sürmüş ise de, huzurdaki dava dosyasında alınan bilirkişi raporunda; davacı tarafından tanzim edilen faturalara, davalı kayıtlarında yer alan harcama ve gerek lehe, gerekse aleyhe tahakkuk edilen kur farkları vs. giderlere tarafların itirazının bulunmadığı gözetilerek yapılan değerlendirme sonunda davacının alacağının 53.543,11 TL olarak tespit edildiği yolunda görüş belirtilmiş olup söz konusu bu rapor ayrıntılı incelemeyi içerdiği gibi istinaf denetimine de elverişli olduğundan ilk derece mahkemesince hükme esas alınmasında usule aykırı bir yön bulunmamıştır. Dolayısıyla davacı vekilinin reddedilen miktara yönelik istinaf talebi yerinde değildir. Ne var ki; kur farkı alacağı likit olup itirazında haksız çıkan davalı aleyhine İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken mahkemece hatalı değerlendirme sonucu bu talebin reddi doğru görülmemiş olup davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf isteminin kabulü gerekmiştir. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/03/2017 gün, 2016/108 Esas, 2017/279 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın kısmen kabulü ile; Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalının 53.543,11 TL’lik kısmına itirazının iptaline, takibin 53.543,11 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4489 sayılı yasa ile değişik 2.maddesi uyarınca T.C Merkez Bankasınca kısa vadeli kredilere uygulanan faiz oranı üzerinden basit usulde temerrüt faizi uygulanmasına, 4-İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca hüküm altına alınan tutarın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Alınması gereken 3.657,53 TL harçtan, peşin alınan 721,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.936,10 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 6-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 750,63 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi, posta ve tebligat gideri 606,50 TL’nin kabul(89,64) ve red(10,36) oranına göre hesaplanan 543,65 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 8-Davalı tarafça sarf edilen 22 TL’nin kabul(89,64) ve red(10,36) oranına göre hesaplanan 2,28 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, 9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir olunan 7.760,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 11-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 12- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 37,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 122,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 13-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 14-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.25/02/2020