Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/400 E. 2019/94 K. 16.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/400 Esas
KARAR NO : 2019/94
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/145
DAVANIN KONUSU: Marka (Tanınmış Marka Olduğunun Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 16/01/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilin kimya sektöründe çalıştığını, davalının da aynı sektörde olup haksız rekabet teşkil eden eylemleri olduğunu, davalı …’ın da davalı şirketin genel müdürü olduğunu, davalı yanın müvekkilin eski bir çalışanı vasıtasıyla müvekkiline ait Ar-Ge merkezinde uzun süredir çalışma yaptığı “kumaş yıkamada geri boyama önleyici olarak kullanılan çapraz yapılı, suda dispers olabilen poliesterleri” ismiyle TPE nezdinde 2015 09393 no lu patent tescil başvuru gerçekleştirdiğini ürün formülasyonunu elde edip kullanıma başladığını, ayrıca müvekkilinin yatırım ve araştırma faaliyetlerine katlanmadan davalının ürünleri ucuza mal ettiğini belirterek davalıların haksız fiillerinin tespitine, menine, haksız rekabetin ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekki şirketin merkezinin Uşak mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca davalı şirketin adı “…Tic.Ltd.Şti” olup husumet itirazlarının olduğunu, haksız rekabetinin de bulunmadığını müvekkilin 2007-2012 arasında “polyester dispergatör yumuşatıcısı” olarak üretip sattığı bu ürünü modifiye etmek suretiyle şuan üretip sattığı ürünü elde ettiğini, müvekkilin deneme yanılma yoluyla AR-GE çalışma yaptığını, “… sitesinde bulduğu formüllerinin yenilendiği, davacının Patent başvurusu yaptığını, ama daha netleşmediğini, müvekkilinin itirazını bildireceğini, kaldı ki ürünün ilk olarak ABD’de …isimli şirket tarafından kullanıldığını, ayrıca kimyasal bileşenlerinin aynı olup olmadığının belli olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 10.11.2016 tarihinde söz konusu patentin teknik ayrıntı içermesi, yargılama sonunda ortaya çıkacak delillere göre tedbir kararı verilmesinin HMK 389 vd. uygun bulunması, bu aşamada tedbir kararının davanın esasını çözer nitelikte bulunması ve yargılamayı gerektirmesi nedeniyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili, istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlamış, ayrıca müvekkilin patent başvurusu yaptığını ve tescil edilecek olduğunu, dosyada taklit ürün örneği ile müvekkilinin patenti arasında karşılaştırma yapıldığında davalının haksız eyleminin görüleceğini bildirmiştir.
TPE tarafından mahkemeye gönderilen yazıda; başvuru sahibi tarafından incelemesiz patent sistem tercihinde bulunulduğu, Enstitünün tercihi onayladığı, 22.8.2016’da Resmi Patent bülteninde ilan edilecek olup başvuru sahibi belge düzenleme ücreti öderse tescil işleminin gerçekleştirileceği (Başvuru tarihi 29.7.2015- Başvuran davacı, buluş sahibi …) şeklinde cevap verilmiştir.
İstinaf incelemesi sırasında dairemizce 3 kişilik bilirkişi heyetinden alınan 16.06.2017 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu edilen TR2015/09393 numaralı tescilin patentlenebilirlik kriterlerinin karşılanıp karşılanmadığı incelenmeden, incelemesiz patent sistemine uygun olarak tescil edilmiş incelemesiz bir patent belgesi olduğunun görüldüğü, dava dosyasında tescil edilen istem ve tecavüz ile suçlanan ürün arasında istemin teknik özellikleri bakımından 551 Sayılı KHK’nun 83.maddesi bağlamında bir suçlama veya savunmanın görülemediği, buradan hareketle herhangi mesnetlendirilmiş bir tecavüz durumunun olmadığı değerlendirilmesinin yapıldığı görülmüştür.
İstinaf incelemesi sırasında davacı vekili tarafından 11/10/2018 tarihinde sunulan İTÜ Kimya Fakültesinden alınmış uzman mütalaasında; incelemesi yapılan ürünlerin birebir aynı oldukları, istemin teknik özellikleri bakımından patent hakkına tecavüz durumunun oluştuğu, …. A.Ş Üretimi ürüne ait mevcut bir patent bulunduğundan bu ürünün koruma altında olduğu ve patent sahibinin belgelendirilmiş izni olmadan üretimin yapılamayacağı şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
Dairemizce TÜBİTAK Kimyasal Teknoloji Enstitüsünden alınan analiz raporunda (FTIR ve TGA analizleri) ; FTIR analizi sonucunda numunenin polietilenglikol ve ester yapısında yardımcı malzemelerin karışımı esasta olduğunun belirlendiği; TGA analizi sonucunda numunenin ağırlıkça %1.7 oranında nem, %94.4 oranında organik ve/veya polimerik malzeme ve %3.9 oranında inorganik dolgu maddesi içerdiğinin tespit edildiği yolunda görüş bildirildiği, ayrıca grafiklerin de yer aldığı görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, patente tecavüz iddiasıyla haksız rekabetin men’i ve neticelerinin ortadan kaldırılması davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Davacının patenti incelemesiz patenttir. İstinaf yargılaması sırasında bilirkişi heyetinden ve TÜBİTAK’tan rapor alınmıştır. Gerek istinaf aşamasında alınan bilirkişi raporu, gerekse TÜBİTAK’tan alınan 07/11/2018 tarihli analiz raporu ve grafikleri ile davacının patentinin incelemesiz oluşu da gözetilerek 6769 Sayılı SMK’nun 159/2-c maddesinde öngörülen şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin dosya kapsamına daha uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Açıklanan bu yönlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle, İstanbul 1. FSHHM’nin 2016/145 Esas dosyasında 10/11/2016 tarihinde verilen tedbirin reddi kararının kaldırılmasına,
2-Davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüyle, dairemizce yaptırılan kimyasal analiz sonucunda TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen 07/11/2018 tarihli analiz raporu, Davacının davaya dayanak yaptığı 2015/09393 numaralı incelemesiz patent belgesindeki istemler ve tüm dosya kapsamına göre davacının haksız rekabet iddiasını dayandırdığı patentin incelemesiz patent oluşu da dikkate alınarak 6769 sayılı SMK’nun 159/2-c ve 6100 sayılı HMK’nun 389-390 maddeleri gereğince davalı tarafından 100.000 TL nakti teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu yatırmasına,
3-İşbu tedbir kararının davalının yokluğunda verilmesi nedeniyle kararın tebliğinden itibaren bir hafta içinde teminatın yatırılmaması halinde tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılacağına,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının isteği halinde kendisine iadesine,
5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 79,70 TL istinaf yoluna başvurma, 3.000,00 TL bilirkişi ücretleri ve 241,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.320,00 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından ve birden fazla duruşma icra edildiğinden, davacı vekili lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tedbir kararının tebliği ve infaz işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.16/01/2019