Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3972 E. 2020/270 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3972 Esas
KARAR NO: 2020/270 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/12/2016
NUMARASI: 2015/70 E. – 2016/213 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı taraf vekili dava dilekçesinde; davalı … firmasının davacının distribütörü olduğunu, 2013 yılında satışlarının düştüğünü beyanla bunun “ürünün niteliğindeki bozulmadan” kaynaklandığını iddia ederek zararının karşılanmasını istediğini, ürünlerin iade alınarak fazlasıyla yeni ürünün …’ya teslim edildiğini, distribütörlük sözleşmesine konu ve üretim izni …’e tarafından alınan ürünlerin çok sayıda markaların bedel ödemeden davalı tarafça alındığını, … ve … şirketlerinin hissedarlarını ve yakınlarını kişisel olarak borçlandıran açık senetlere imza attırıldığını, …’a 30.000.000 TL eşi Dr. …’a 10.000.000 TL olarak doldurulduğunu, tüm mal varlıklarının ellerinden alındığını, darp olayına ilişkin hastane raporlarının dilekçe ekinde sunulduğunu, senet alacaklısı … olarak gösterilen Bakırköy …İcra Müd. … E. ve Ankara …İcra Müd. … E.sayılı icra takipleri başlatıldığını, …’nın %50 hissesini emaneten elinde tutan …’nun Av….’e vekalet verdiğini, hisselerin vekaletname ile … firmasına devredildiğini, devir bedelinin ödenmediğini, devrin 21 Mart 2014 tarihli ve 8533 sayılı ticaret sicil gazete nüshasından öğrenildiğini, davalının gerçekte …’e 2.946.132,92 TL cari hesap borcunun bulunduğunu, … Pazarlama yöneticileri tarafından alınan ayrı taahhüde bağlanan 600.000 TL ürün bedelinin ödenmediğini, 18 Adet markanın Bakırköy …Noterliğinin 22.10.2013 tarihli ve … yev.numaralı marka devir sözleşmesi ile 9.000 TL bedelle devredildiğini, devrin Aralık 2014 de marka siciline tescil edildiğini, markaların rayiç değerinin ve sözleşmedeki bedelinin ödenmediğini, Beyoğlu …Noterliğinin 26.01.2015 tarih ve … yevmiye sayılı ihbarnamesi ile bedelin ödenmesinin istendiğinin, cevap verilmediğini, ” taraf olanın veya yakınının zarara uğratılacağı, hayat veya kişilik veya namusuna derhal zarar verileceği korkusuyla yapılan” marka devir sözleşmesinin aynı zamanda devir bedelinin ödenmemiş olması nedeniyle hükümsüzlüğü, bunun mümkün olmaması halinde markaların devir tarihindeki rayiç değerinin tespit edilerek davalı … LTD şirketinden temerrüt faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davalı TPE vekili cevap dilekçesinde, davacı ile davalılar arasında marka devir sözleşmesinden kaynaklanan anlaşmazlıkları ileri sürerek davanın açıldığını müvekkilinin tescil kurumu olduğunu aktif husumet ehliyeti olmayan müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Doğal Sağlık Ürünleri vekili cevap dilekçesinde; davacının, … markasının Sağlık Bakanlığı tarafından yasaklanınca … markası ile ürün üreterek satış ve pazarlamasının … tarafından yapıldığını, ürünler ile ilgili tüm hak …nın olduğu için … ile … arasında 25 Temmuz 2012 tarihinde Trabzon …Noterliğinin … yevm.numaralı sözleşmesi ile , ürünler, patentler ve markaların …’a ait olduğunu, …ın bu ürünler ile ilgili hiçbir hak ve talebinin olmayacağının beyan edildiğini, sözleşmeye konu markaların önemli bir kısmını 22.10.2013 tarihinde sözleşme ile müvekkiline 9.000 TL bedel ile devrettiğini, karşılığını aldığını, ayrıca şirket ortağı …’ın müvekkili davalı şirket yöneticilerine ciddi miktarda borcu bulunduğunu, takibe konan ve tahsil edilmeyen 6.000.000 TL borcu olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir. Cevap dilekçesinde, 25 Temmuz 2012 tarihli sözleşmenin fotokopisinin sunulduğu beyan edilmişse de, dosya kapsamında bulunmadığı anlaşılmıştır. Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 01.12.2016 tarihli, 2015/70 E. – 2016/213 K.sayılı kararıyla; “taraf arasında yapılan sözleşmenin noterde yapılmış olması aradan uzunca bir süre geçmiş olmasına rağmen herhangi bir sözleşmeye ilişkin fesih veya geri dönüleceğine ilişkin bir işlem yapılmaması, ayrıca bu sözleşmenin zorla yapıldığına ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı dikkate alındığında ayrıca sunulan diğer deliller, taraflar arasındaki başka hukuki ilişkilere yönelik olup, marka devrine yönelik zorla yapıldığını gösteren bir herhangi bir şikayet ve delilin ortada olmaması dikkate alındığında B.K hükümleri açısından, davanın ispat edilemediği” gerekçesiyle; davalılar TPE’nin kendisine yöneltilecek bir husumeti olmadığından ayrıca … Pazarlama yönünden tescilli bir hak sahibi bulunmadığından bu davalılar yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, diğer davalı … Doğal Sağlık ürünleri yönünden taraflar arasında noterde yapılan 22.10.2013 tarihli marka devir sözleşmesinin aksini ortadan kaldıracak herhangi bir yazılı belge ve delil olmadığı gibi B.K hükümleri açısından ispat edilen herhangi bir nedende ortada olmadığından yerinde olmayan davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin delilleri toplamadığını, markaların değerinin belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmadığını, adil yargılama hakkının ihlal edildiğini, davalı vekilinin 01.03.2016 tarihli cevap dilekçesinde, “davacının devrettiğini ve karşılığını aldığını” iddia etmişse de, buna ilişkin belge gösteremediğini, müvekkilinin tarafların defter kayıtlarına delil olarak dayandığı halde kanıtların getirtilip incelenmediğini, HMK 200.madde gereğince; 9.000 TL değerin, yazı delil ile ödendiğinin ispatı gerektiğini, mahkemenin diğer kanıtlarını (örneğin ceza dosyasında yer alan davalı şirketlerin perde gerisindeki gerçek sahibi olan …’ın müştekilerin geçmişte mensubu olduğu, parti ve dini cemaatin lideri olarak müştekileri maddi-manevi baskı altına aldığına ilişkin Bakırköy 7.Sulh Ceza Mah. 2016/1406 D.İş sayılı kararı) sağlıklı değerlendirilmediğini, bedele yönelik delillerin toplanmadığını, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, – davacının tek hissedarı ve yetkilisi olan Dr. …’a yönelik zor, baskı, tehdit ve korkutma fiillerinin ceza davası ile sabit olduğunu ve markaların bedeli ödenmeden devredilmesinin bu eylemlerin bütününden ayrı kabul edilemeyeceğini, mahkemenin Bakırköy 15.Ağır Ceza Mah. 2016/362 E.sayılı kamu davasına konu soruşturma dosyasına ve iki adet davacı şirketin tek hissedarı … ile eşi …’dan alınan bonolar nedeniyle açılan menfi tespit davası ve tasarrufun iptali davasının markalar ile ilgili olmadığı kanısıyla dikkate alınmadığını, oysaki soruşturma dosyasında, …’ın müştekilerin geçmişte mensubu olduğu, parti ve dini cemaatin lideri olarak müştekileri maddi-manevi baskı altına aldığının saptandığını, ceza davası açıldığını, bu baskının sadece senetlerin alınması için yapıldığını, diğer mal varlığını üstüne geçirmek için yapılmadığını ileri sürmenin eşyanın doğasına aykırı olduğunu, – Davalı … Doğal Ltd şirketinin savunmasında; Trabzon …Noterliğinin 25.07.2012 tarihli … yev.sayılı protokolü göstermişse de, protokol içeriğinde bedel öngörülmediğinden ahlaka aykırı ve butlanla malül olduğunu, – dava dilekçesi ekinde yer alan değerinin 6.000.000 TL’yi aştığı mal varlığının …’a … tarafından imzalatılan senetlerden 6.000.000 TL’lik 2 adedinin mahsup edildiğinin ileri sürüldüğünü, malvarlığı içinde bedel ödenmediğini, – …’ın baskı ve tehdit ile aldığı senetlerin 12.000.000 TL’lik kısmını icraya koyduğunu, haciz belgesini gerekçe göstererek …’ın babasına ait malvarlığını ele geçirmek için tasarrufun iptali davası açtığının, – Markaları devralan şirketin cari hesap borcunu ödemediğini, – …’ın 30.000.000 TL’lik borcunu ödemediği gerekçesiyle tehdit edildiği ve devamında ayağının kırıldığını,- Sözleşmenin uzunca bir süre geçmiş olmasına rağmen gerekçesinin eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ürünü olduğunu, …’ın yaşadığı korkuyu uzunca süre üzerinden atamadığını, durumu farkeden babası …’ın suç duyurusunda bulunduğunu, eşi …’ında Aralık 2014 yılında suç duyurusunda bulunduğunu, kendisi ve ailesine zarar verilebilecek olası zarar ve korkuyu üzerinden atamadığını, sözleşmeden kaynaklanan bedeli 26.01.2015 tarihli ihtarname ile talep edebildiğini, baskının halen devam ettiğini, … bayilerine …’ın verdiği talimatla cemaat üyesi olan yada siyasi partinin gençlik kolları üyeleri, MYK üyelerinin ve milletvekili adaylarının sahte protokolleri temel göstererek 34 dava açtığını, husumet yönünden red kararının dosya kapsamına aykırı olduğunu, davalı vekilinin … Pazarlama Ltd şirketinin ünvanının … Doğal Sağlık Ürünleri Ltd şirketi olarak değiştirildiğini, markaların da devredildiğini beyan ettiğini, iç ilişkiyi bilmelerinin mümkün olmadığını, beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı TPMK vekilinin istinaf dilekçesinin; müvekkili kurum yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesine rağmen müvekkili lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı ve hukuka aykırı olduğunu beyanla mahkeme kararının bu yönden kaldırılması ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Davaya konu marka kayıtlarının incelenmesinde; … Primer, … Primer, … Primer, … Primer, … Primer Postive, … Primer Seretan, … Primer Soft, … Dr…. seratan, … Dr. …seratan, … … seratan, … seratan, … Dr. …, … Dr. …, … Dr. …, … Dr. …, … Dr. …, … Dr. …, … … markalarını tüm hak ve yetkilerinin … Doğal Sağlık Ürünleri Sanayi Ticaret ve Limited Şirketine devredilmiş olduğu, devirin 22.10.2013 tarihli marka devir sözleşmesiyle Bakırköy …Noterliğinin … yevmiye nolu işlemle yapıldığı, söyleşmeye ve davaya konu … sayılı “primer positive” , … sayılı “primer soft”, … sayılı “dr…. seraton”, … sayılı “…” markalarının başvuru aşamasında eksiklikler tamamlanmadan sahibi adına geçerliliğini kaybettiği, dosyaya gelen kayıt ve belgelerden anlaşılmıştır. Bakırköy 15.Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/362 E. Sayılı ceza dosyasına ait iddianame örneğinin celp edildiği, müştekiler …, …’ın şikayeti üzerine …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında Nitelikli Yağma, Açığa imzanın kötüye kullanılması suçlarından ceza davası açıldığı görülmüştür. Bakırköy CBS’nin 2016/6103 sayılı iddianamesi ile Bakırköy Asliye Ceza Mahkemesine …ın şikayeti üzerine … ve … hakkında yaralama suçundan ceza davası açıldığı görülmüştür.
G E R E K Ç E : Davacı vekilinin, davalı tarafça Bakırköy … Noterliğinin 22/10/2013 tarihli … yevmiye numaralı, ” taraf olanın veya yakınının zarara uğratılacağı, hayat veya kişilik veya namusuna derhal zarar verileceği korkusuyla yapılan” marka devir sözleşmesinin, aynı zamanda devir bedelinin ödenmemiş olması nedeniyle hükümsüzlüğünü, bunun mümkün olmaması halinde markaların devir tarihindeki rayiç değerinin tespit edilerek davalı … Doğal Sağlık Ürünlerinin LTD şirketinden temerrüt faizi ile tahsilini talep ettiği, ilk derece mahkemesince; davalılar TPE ve … Pazarlama şirketi aleyhinde açılan davanın husumetten reddine, diğer davalı aleyhine açılan davanın ispatlanamadığından reddine karar verildiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür. Davacı vekilinin müvekkili şirket yetkilisine yönelik korkutma eyleminin ispatı yönünden, zorla senet imzalattırıldığına, şirket hissesinin ve malvarlığının devrettirildiğine, şirket yetkilisinin darp edildiğine dair olaylar silsilesine, Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/362 Esas sayılı ceza dosyasına, taraflar arasında görülen hukuk davalarına, darp raporuna, Bakırköy CBS’nın 2016/6103 sayılı soruşturma dosyasına dayandığı görülmüştür. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, marka devir sözleşmesinin dayanağı olarak , … ile … arasında yapıldığı beyan edilen 25 Temmuz 2012 tarihinde Trabzon …Noterliğinin … yevm.numaralı sözleşmesinden bahsedildiği, bu sözleşmenin ve ceza dosyalarının örneğinin getirtilmediği, sadece iddianame örneklerinin celbi ile yetinildiği görülmüştür. İlk derece mahkemesinin kararının gerekçesinde sunulan delillerin başka hukuki olaylara ilişkin olduğu ve devir sözleşmesinden uzunca bir zaman geçtiğini açıklamışsa da; davacı ve davalı şirket yöneticileri arasında yapılan 25 Temmuz 2012 tarihli sözleşmenin, ceza dosyalarının içeriğinin, ifade tutanaklarının incelenerek , marka devrinin korkutma eylemi neticesinde yapılıp yapılmadığı, varsa korkutmanın hangi tarihte kalktığının tespiti, ceza davalarının neticesinin bu davanın sonucuna etkili olacağının değerlendirilmesi halinde açılan ceza davalarının bekletici mesele yapılması gerekirken mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiği kanaatine varılmıştır. Davacı vekilinin dava dilekçesinde ayrıca , markaların devir bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, rayiç bedelin ödenmesini talep ettiği, devir sözleşmesinde markaların 9.000,00TL bedel karşılığında devredildiği yazılı ise de, devir senedinde bedelin tahsil edildiğine dair davacı kabulünün bulunmadığı, mahkemece rayiç bedel istenip istenemeyeceği, rayiç bedel istenemezse devir bedelinin ödenip ödenmediğinin araştırılmadığı ve mahkemenin gerekçesinde bu hususların tartışılmadığı anlaşılmakla kabule göre de eksik inceleme ile karar verildiği kanaatine varılmış, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına, Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda eksiklikler giderildikten sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davalı TPE (yeni ünvan TPMK) nin müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılıyorsa da; mahkeme kararı eksik inceleme ile kaldırılarak dosya mahkemesine gönderilmekle, bu aşamada davalı istinaf başvurusunun incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı TPMK vekilinin istinaf isteminin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına, 2-Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 01.12.2016 tarihli, 2015/70 E. – 2016/213 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine, 5-İstinaf talebi bu aşamada incelenmeyen davalı TPMK’nın yatırdığı istinaf peşin harcının talebi halinde iadesine, 6-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonucu değerlendirilmesine, 7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 07/02/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.