Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3935 E. 2019/752 K. 05.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3935 Esas
KARAR NO : 2019/752
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2017
NUMARASI : 2016/887 E. – 2017/374 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/04/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkil şirket adına 17.647,10 TL alacağının tahsili için Bandırma … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiğini, davalının itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, taraflar arasındaki Yan Ürün Satış Protokollerine göre ödeme vadesi olan 15 günden sonra yapılan ödemelerde aylık yüzde 3 vade farkı uygulanacağının taraflar arasında kararlaştırıldığını, söz konusu protokoller gereği müvekkil şirketin 31.05.2016 tarih, 17.647,10TL bedelli, … seri no’lu vade farkı faturasını düzenleyip Silivri … . Noterliği’nin 01.06.2016 tarih, … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile davalı şirkete gönderildiğini, davalı şirket ise söz konusu vade farkı faturasını kabul etmediğini, tarafların ticari defterleri incelendiğinde fatura tarihleri ve ödeme tarihleri dikkate alındığında vade farkı bedelinin kolaylıkla tespit edileceğini, taraflar arasındaki protokollere göre taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda ”Silivri Mahkemelerinin” yetkili kılındığını, bu sebeple haksız ve kötü niyetli itirazda bulunan davalının icra-inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, hasıl olan olayda icra inkar tazminatının şartlarının gerçekleşmiş olduğunu, haksız ve kötü niyetle icra takibine itiraz eden davalı borçlunun alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, tüm açıklanan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, takibe kötü niyetle itiraz eden davalı borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra-inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; icra takibinin önce İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas ile başlatıldığını, yetki ve borca itirazları üzerine alacaklarının yetki itirazını kabul ederek dosyayı yetkili icra dairesi olan Bandırma İcra Dairelerine gönderdiğini, bu kez de Bandırma …. İcra Müdürlüğü’nün…. Esasa sayılı dosyasına kaydedildiğini, bu sefer sadece borca itiraz edildiğini, yetki itirazı İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından kabul edilerek Bandırmaya gönderildiğinden yetkili mahkemenin de Bandırma olduğunu mahkemenin yargı çevresinde takibi yapılmadığını beyanla davanın öncelikle yetkisizlik nedeniyle reddini talep ettiği görülmüştür.Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/04/2017 tarihli 2016/887 Esas – 2017/374 Karar sayılı kararıyla; öncelikle yetki itirazının incelendiği, tarafların tacir olduğu ve dayanılan özleşmede yetki şartının bulunduğu, süresinde yetki itirazında bulunulduğu, sözleşilen yerin yetkili olduğu gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın yetkili Bursa Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; taraflar arasındaki Yan Ürün Satış Protokollerine göre taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda “Silivri Mahkemelerinin” yetkili kılındığını, tarafların tacir olduğunu, HMK 17/1 maddesine göre davanın taraflar arasındaki yetki sözleşmesine göre yetkili ve görevli mahkeme olan Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini mahkemenin yetkili olarak gösterdiği Bursa Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olmadığını, davalının ikametgahı dikkate alındığında Bandırma Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) yetkili olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılarak Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin istinafa cevap vermediği görülmüştür.Davanın Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/234 Esas sayılı dosyasında açıldığı, mahkemenin dava dilekçesini tebliğ etmeden, duruşmasız ön inceleme tutanağı hazırlayarak, davanın ticari dava olduğunu, Silivri ilçesinin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı alanında kaldığını beyanla 16/08/2016 tarihli 2016/216 Karar sayılı kararıyla davanın usulden reddine dosyanın Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdiği, kararın 20/09/2016 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
G E R E K Ç E : İtirazın iptaline konu davada, davacı alacaklı vekilinin,icra takibini önce İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında başlattığı, borçlu davalının yetki itirazında bulunarak İstanbul İcra Müdürlüğü’nün yetkili olmadığını, borçlunun adresinin bulunduğu Bandırma İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu ileri sürdüğü, alacaklı vekilinin 15/07/2016 tarihinde borçlunun yetki itirazını kabul ederek dosyanın yetkili icra müdürlüğü olan Bandırma İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesini istediği, dosyanın Bandırma …. İcra Müdürlüğü’nün … Esasa sayılı dosyasına kaydedildiği, borçlunun bu sefer sadece borca itiraz ettiği, itirazın iptali davası açılması üzerine davalı vekilinin, mahkemenin yetkisine itiraz ettiği, ilk derece mahkemesinin kararında tarafların sözleştiği yerin yetkili olduğu gerekçesiyle Bursa Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verdiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür. 6100 Sayılı HMK 17. Madde de “Tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler.Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmü düzenlenmiştir.Tarafların tacir olduğu, icra takibine konu alacağın, taraflar arasında imzalanan Yan Ürün Satış Protokollerinden kaynaklandığı, satış protokollerinde, “Bu sözleşmeden doğan her türlü anlaşmazlığın çözümünde Silivri Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun” düzenlendiği, Silivri İcra Müdürlüklerinin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinde bulunduğu, davacının davasını HMK 17/1 maddesi gereğince, sözleşme ile yetkili kılınan yer mahkemesinde açtığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin kararının gerekçesinde, sözleşilen yerin yetkili olduğunu belirtmesine rağmen, dosyanın uyuşmazlık ve taraflarla ilgisi bulunmayan Bursa Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı vermesi usul ve yasaya aykırı bulunduğu kanaatiyle, mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılamaya kaldığı yerden devam olunmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/04/2017 tarihli 2016/887 Esas – 2017/374 Karar sayılı yetkisizlik kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Yargılamaya kaldığı yerden devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte değerlendirilmesine, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 05/04/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.