Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3926 E. 2020/344 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3926 Esas
KARAR NO : 2020/344 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/04/2017
NUMARASI : 2015/1065 E., 2017/322 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 13/02/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, alacaklısı olduğu Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Talimat Sayılı dosyasında haciz ettirerek muhafazaya aldırdığı mahcuzların, 21/02/2014 tarihinde alacaklı vekili ile davacı arasında düzenlenen yediemin teslim zaptı ve ücret sözleşmesi ile günlük 16,80 TL ücretle yediemin deposu işleten davacıya teslim edildiğini, yediemin ücreti avansı olarak 1.500.00 TL peşinat verildiğini, ancak daha sonra herhangi bir ücret ödenmediğinden 21/02/2014’den 05/11/2015 takip tarihine kadar geçen 678 gün süre için bakiye 9.890.00 TL’nin tahsili istemi ile Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili yasal süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde; yasal tarifeye göre belirlenen yediemin ücretine mahsuben 1.500,00 TL nın depo edildiğini, başkaca borçlarının olmadığını, asıl sözleşme olan haciz zaptı dışındaki düzenlemenin geçerli olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “davanın İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu, celp olunan Küçükçekmece …. İcra … E. Sayılı takip dosyasının tetkikinde; alacaklı … tarafından borçlu … Tic.Ltd. Şti aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından haczedilerek 22/02/2014 tarihinde davacıya teslim edilen mahcuzlar nedeniyle günlüğü 16,80 TL’den 21/02/2014- 05/11/2015 arası tahakkuk eden birikmiş 9.890,00 TL yedieminlik ücret alacağının takip gideri, yasal faizi ve ücreti vekalet ile tahsili istemiyle 05/11/2015 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, borçluya 04/11/2015 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 11/11/2015 tarihli (süresinde) dilekçe ile borca ve tüm ferilerine itiraz edildiği, yasal süre içinde itirazın iptaline ilişkin işbu davanın ikame edildiğinin anlaşıldığı, itiraz konusu takibin dayanağını oluşturan Kücükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı takip dosyasının tetkikinde; alacaklının … Tic.Ltd.Şti. tarafından borçlunun … San. Tic. Ltd. Şti, 12/12/2014 tarihli talimat evrakında yazılı tutarın 16.931,51 TL olduğu, esas icrası olan İstanbul … İcra Md.lüğü’nün … E. dosyasından gönderilen 12/02/2014 tarihlî talimat gereğince 21,02.2014 tarihinde Esenyurt yolu, No: İkitelli, … VB Firuzköy adresinde borçluya ait işyerinde toplam 9.400,00 TL kıymet takdiri ile muhtelif işyeri eşyası haczedilerek, mahcuzlardan klima hariç diğerleri yediemine teslim edilmek üzere muhafaza altına alındığı, haciz işlemiin alacaklı vekili Av….’i temsilen Stj…. katılımı ile gerçekleştirildiği, haciz tutanağına göre 1.000,00TL kıymet takdir edilen klima hariç toplam değeri 8.400,00 TL olan diğer mahcuzlar, muhafaza edilmek üzere aynı tarihte, değeri ve kapladığı alan itibariyle günlük 16,80 TL ücretle, yediemin …’ya teslim edildiği, haciz tutanağında mevcut el yazısı şerhe göre üç aylık yediemin ücreti olarak 1.500,00TL’nin dosyaya alındığının tespit edildiği, dava dosyası içinde mevcut Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … T. sy. dosyası ile ilgili olarak düzenlendiği anlaşılan 21/02/2014 tarihli “Yediemin Teslim Zaptı – Ücret Sözleşmesi” başlıklı belgenin tetkikinde; Adalet Bakanlığı’nın Depo ve Garajlar Yönetmeliği Hükümleri ve Tarifesine tabi olarak mal teslim alınmayıp karşılıklı anlaşma ile teslim alındığı, alacaklı vekilini temsilen Stj. Av…. söz alarak “yedieminin belirttiği tüm şartları ve özel bir yediemin deposu işletmecisi olarak çalıştığını bildiğini ve bu durumu kabul ettiğini” beyan ettiği, mahcuzların kapladığı alan, değeri ve nitelikleri göz önüne alınarak günlük 16,80 TL ücret belirlenerek her iki tarafça kabul edildiği, alacaklı vekili Stj. Av…. yeniden söz alarak “her iki tarafın ortak iradesi ile belirlenen günlük yedieminlik ücretine hiçbir itirazım yoktur, ileride bu konuda hiçbir dava açmayacağımı taahhüt ederim” dediği, buna göre muhafaza ücretinin tarafların rıza ve açık kabulleri doğrultusunda tespit edildiği davalı alacaklı vekilinin tespit edilen ücreti kabul ettiğini ve itirazı olmadığını açıkça bildirdiği peşinen 1.500,00 TL ödeme yapıldığının anlaşıldığı, davacı yedieminin, 05/11/2015 tarihinde davalı …Tic.Ltd.şti. hakkında başlattığı huzurdaki davaya konu … Esas sayılı icra takibinde; Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Tal. sayılı dosyasından haczedilerek 21/02/2014 tarihinde yediemin deposuna testim edilen için takip tarihine kadar olan 678 günlük sürede işlemiş yediemin ücreti alacağında, peşin ödenen 1.500,00 TL’nin mahsubundan sonra bakiye 9.890,00 TL’nin tahsilini talep ettiği, davalı/borçlu vekili ise müvekkilinin borcu olmadığı gerekçesiyle takibe itiraz ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, aralarında yediemin ücret sözleşmesi veya bu nitelikte bir teslim zaptı olup olmadığı ve tahakkuk eden yediemin ücretinin miktarı konularında toplandığı, Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün … Tal. dosyasındaki 21/02/2014 tarihli haciz tutanağına göre, borçluya ait 8.400,00TL değerinde mahcuzlar (klima hariç} muhafaza edilmek üzere aynı gün davacıya ait yediemin deposuna teslim edildiği, alacaklı vekili ile yediemin arasından düzenlenen “yediemin teslim zaptı ücret sözleşmesi” başlıklı 21/02/2014 tarihli belgede 16,80 TL günlük yedieminlik ücreti kararlaştırıldığı, (Muhafaza altına alınan mahcuzun değeri olan 8,400,- TL olup, bu değer üzerinden % 0,2 oranı ile günlük ücret takdir edildiğinin anlaşıldığı) belgenin altında haciz ve muhafaza işlemini gerçekleştiren alacaklı vekili Stj.Av…. imzasının olduğu, alacaklı vekilinin bu işleme ve belirlenen ücrete hiç bir itirazı olmadığı gibi aksine yapılan işlemi ve takdir edilen yediemin ücretini kabul ettiğini açıkça bildirdiğinin görüldüğü, haciz ve muhafaza işlemini talep eden davalı taraf olup 05/11/2015 takip tarihine kadar mahcuzların satışını yaptırmadığı gibi eğer takibi sürdürmekten vazgeçmiş ise mahcuzların sahibine iadesini de sağlamadığı, takibin akıbetinin aralarında sözleşme ilişkisi olan yediemini ilgilendiren bir husus olmadığı, öte yandan, İİK 88. md. gereğince yedieminin mahcuzların satışım isteme hakkını haiz olması dahi, kendisi için bir yükümlülük veya zorunluluk olmayıp mahcuzları muhafaza edilmek üzere teslim ederek kendisini muhafaza külfeti altına sokan alacaklının sorumluluğunu da ortadan kaldırmayacağı, davalı yasal tarifeye göre yedieminlik ücretinin tespitinin gerektiğini beyan etmiş ise de davacıya ait yedieminlik deposunun özel bir depo olup Adalet Bakanlığa ait olmadığı, alacaklı vekili ile yediemin arasında düzenlenen 21/02/2014 tarihli yediemin teslim zaptında günlük ücret serbest iradeleri ile 16,80 TL olarak kararlaştırıldığı, konuya dair yerleşik Yargıtay görüşüne göre (örneğin Yargıtay 13.H.D. 12/06/2013 tarih, 2013/9060 -15970 sy. kararı} “.Sözleşme serbestisi içinde düzenlenen yedieminlik ücretine ilişkin protokol tarafları bağlar, Bu durumda sözleşme nedeniyle uygulama imkânı bulunmayan Adalet Bakanlığına Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza edilen Mahcuz Mallar için Alınacak Ücret Tarifesine göre yazılı şekilde yedıeminlik ücreti belirlenerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır” denildiği, yine yerleşik Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere; yediemin teslim tutanağı tanzim, haciz ve muhafaza işleminin devamı niteliğinde olduğu, muhafaza altına alınan malın yediemine tesliminin icra işleminin tamamlayıcı unsuru olup işin doğası gereği olduğu, bu işlemin de yedi emine teslim tutanağı ile gerçekleştirileceğinin tartışmasız olduğu, aksi bir durumun icra prosedürü ve yaşamın doğal akışına aykırı olduğu, davalı asıl vekili tarafından imzalanan sözleşme niteliğindeki bu belgeye karşı dava tarihine kadar herhangi bir itirazda bulunmadığı, dolayısıyla, haciz ve muhafaza işlemini gerçekleştiren vekilinin açık kabulü ve iradesi ile düzenlenen sözleşme niteliğindeki yediemin teslim zabtına alacaklı asılında zımni muvafakat ettiğinin kabul edilmesi gerektiği keza Yargıtay görüşüne göre yediemin teslim tutanağını imzalamak hususunda vekile özel olarak yetki verilmesine de gerek olmadığı, davalı vekili, yediemin teslim tutanağı alında imzası bulunan Stj.Av…..’nın işlemde hazurun sıfatıyla bulunduğunu ve imza yetkisi olmadığını, işlemin mahiyetini anlamadan resmi evrak sanarak imza attığını ve bu nedenle belgenin geçerli olmadığını iddia ettiğinin anlaşıldığı, stajyer avukatların icra dairelerinde işlem yapma yetkisinin mevcut olup, talimat dosyasında alacaklı vekili Av…. ve Av…. tarafından tanzim ve imza edilen yetki belgesi ile adı geçen stajyer avukata haciz işlemi için yetki verildiğinin görüldüğü, haciz ve muhafaza işlemi tutanağına alacaklı vekili sıfatıyla imza atan Stajyer Avukatın, mahcuzların yediemine teslimi tutanağını da imzalaması beklenen ve doğal bir durum olduğu, haciz tutanağındaki imzasına itiraz edilmeyip, bu işlemin tamamlayıcısı mahiyetinde olan yediemine teslim tutanağındaki ve yedieminle yapılan sözleşmedeki imzaya itiraz edilmesi hukuki dayanaktan yoksun olduğu, öte yandan, stajyer avukatla işlem yaptıran davalı asılın veya yetkili avukatın bu işlemleri öngörerek işleme bizzat katılması veya stajyere ücret sözleşmesi niteliğinde bir belgeye kesinlikle imza atmaması gerektiğinin tembihlenmesi gerektiği, davalı vekilinin 23/05/2016 tarihli dilekçesinde ileri sürdüğü bir diğer husus olan davacı yedieminin 08/01/2015 tarihli başvurusu üzerine icra dairesine verilen aynı tarihli kararda “İİK.16 maddesi gereğince şikayet yolu açık olmak üzere Adalet Bakanlığı tarifesine göre hesap yapılması gerektiği” yönündeki karara karşı 7 gün içinde İcra Hukuk Mahkemesi’ne başvurulmamış olması karşısında, davacının da Bakanlık tarifesi uygulanmasını kabul etmiş sayıldığı iddiası incelendiğinde; İcra Mahkemelerinin dar yetkili mahkemeler olup, bu mahkemelerin kararının sadece maddi vakıaların tespiti mahiyetinde olup, geniş yetkili genel mahkemelerin yargılama yetkisini ortadan kaldırmayacağı gibi davacının icra mahkemesine başvurmayıp genel yetkili mahkemede dava açma hakkını da ortadan kaldırmayacağı, dolayısıyla davalı vekilinin bu yöndeki savunmasına da itibar edilmemesi gerektiği, muhafaza altına alınan mahcuzlar için taraflar arasında düzenlenen sözleşme niteliğindeki 21/02/2014 tarihli yediemin teslim tutanağı ve ücret sözleşmesinde kararlaştırılan 16,80 TL yediemin ücreti üzerinden 21/02/2014 – 05/11/2015 takip tarihi arası 622 gün için hesaplanan 10.449,60 TL yedieminlik ücretinden peşin ödenen tutarın mahsubu ile bakiye alacak 8.949,60 TL olarak tespit edilmiş olup bu miktar itibarı ile itirazın haksız olduğu gözetildiği” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı / borçlunun Küçükçekmece…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen 9.890,00 TL’lik borcun 8.949,60 TL’lik kısmına vaki itirazın iptali ile takibin bu rakam üzerinden devamına, davalının mütemerrit olduğu gözetilerek davacının 8.949,60 TL tutarındaki asıl alacağına yıllık % 9 oranı üzerinden basit usulde temerrüt faizi uygulanmasına, Likit alacağa haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan asıl alacağın ( 8.949,60 TL’)nin % 20 ‘si oranında (1.789,92 TL ) icra- inkar tazminatı ile mahkumiyetine, yasal şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminatına ilişkin talebin ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı yan istinaf dilekçesinde “….Kabul ve red oranına göre mahkemece verilecek olan vekalet ücreti reddedilen kısmı geçemez. Mahkemece Kısmi kabul kısmi red verilmiştir Mahkemece açmış olduğumuz davada 940,40 TL lik kısmı reddedilmiştir* Mahkemece verilen vekalet ücretinin bu kısmı geçmemesi gerekirken maktu vekalet ücreti olan 1980,00 TL vekalet ücreti verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hükmedilen vekalet ücretinin reddedilen kısmı geçmemesi gerekmektedir…” denilerek bu yönden kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle “…Davacı taraf Talimat icra dosyasına başvurarak “…yasal tarife üzerinden ücret takdir edildiğini.,, ” Belirterek yedieminlik ücretinin ödenmesini istemiştir. Davacının bu talebi Üzerine talimat icra dairesi de, yediemin … nın talebinin Adalet Bakanlığı Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçirt alınacak Ücret Tarifesi Hakkında ki Tebliğin S.Maddesi de dikkate alınarak kabulüne… ” şeklinde karar tesis etmiştir. Sayın İlk derece mahkemesinde davaya cevap dilekçemizde, gerek davacının yasal tarifeyi kabul beyanı, gerekse de talimat icra dosyasının davacı tarafın “ Yasal tarifeye göre hesaplama yapılsın talebine uygun olarak talimat icra dairesince Adalet Bakanlığı Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkmdaki Tebliğin 5.maddesi gereği yapılan tarifeye uygun hesaplamasına dikkat çekilerek, davacının yasal tarifeye göre; hesaplama yapılmasını talep ettiğini, bu hususun da tarife miktarını kabul mahiyetinde olduğunu …” beyanla kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava yedieminlik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.Davalı yanın yasal sürede açılan davaya cevap vermediği ve münkir sayıldığı anlaşılmıştır. Süresinden sonra verilen dilekçeye de davacı yanın açık itirazı bulunmaktadır. HMK 141. maddeye göre Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır. Davalı yanın davaya yasal sürede cevap dilekçesi sunmadığı , ön inceleme duruşmasında beyanlarını yazılı sunduğu görülmektedir.HMK ya göre ” cevap dilekçesi vermemenin hukuki sonuçları” eldeki davada önem taşımaktadır. Davalının hiç cevap dilekçesi vermemesi halinde ( somut olayda yasal süreden sonra verilen cevap dilekçesine davacının açık itirazı bulunmakla ) davacı da cevaba cevap dilekçesi veremez ( HMK 136. ) Yani davalının cevap dilekçesi vermemiş olması halinde iddiayı değiştirme ve genişletme yasağı dava dilekçesinin verilmesi ile başlar ( Bknz Prof. Dr. Baki Kuru , İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku Legal Yayıncılık 2016 sayfa 262 )Dava dilekçesinin davalıya tebliğinde, davalının iki hafta içinde davaya cevap verebileceğinin ihtarının gerektiği HMK’nın 122. maddesinde düzenlendikten sonra aynı süreye “cevap dilekçesini verme süresi” başlıklı 127. maddesinde tekrar yer verilerek “Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır…” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu aşamada vurgulamak gerekir ki; HMK’nın 122. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere cevap süresi, Kanun tarafından düzenlenmiş kesin bir süre hâline getirilmiştir. Bu hakkını kullanmayan, yani süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılacaktır ( HMK. m.128 ). Bu nedenle davalı yanın sözlemenin geçersizliğini ve resmi tarifenin uygulanması gerektiği yönündeki savunmaları savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında dilenmeyecek savunmalar olmakla mahkemenin bu yönde verdiği karar doğrudur ve davalı yanın istinaf başvurusunun bu nedenle reddi gerekmiştir.Davacı yanın istinaf başvurusu incelendiğinde tarifenin 13/2. maddesine göre avukatlık ücreti asıl alacağı geçemeyeceğinden bu önüyle karar hatalı olup, hükmün kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanın yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESESTAN REDDİNE 2- Davacı yanın istinaf başvurusunun KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA İlk derece mahkemesine açılan davanın a-KISMEN KABULÜ ile Davalı / borçlunun Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen takibe itirazın kısmen iptali ile takibin 8.949,60 TL üzerinden ve takipten itibaren bu miktara yıllık % 9 ve değişen oranlarda yasal faz uygulanma suretiyle devamına b- Alacak likit olmakla % 20 oranında hesaplanan 1.789,92 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine c-Fazlaya ilişkin davacı yan isteminin REDDİNE d- Davalı yanın koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin de REDDİNE e- Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 611,35 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 168,90 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 442,44 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazine’ye gelir yazılmasına f- Davacı tarafından sarf olunan 522,80 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 470,52 TL’lık kısmı ile 200,70 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, g-Davacı yan kendini vekille temsil ettirmiş olmakla tarifeye göre hesaplanan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,h-Davalı yan da kendini vekille temsil ettirdiğinden reddolunan miktara ve tarifenin 13/2. maddesine göre hesaplanan 940,40 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp davalı yana verilmesine ı-Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına, i-Sarf olunmayan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğiinde ilgili tarafa iadesine, İSTİNAF YARGILAMASINDA 3-Davacı yanca yatırılan 31,40 TL peşin harcın davacı yana iade edilmesine 4-Davacı aynca yapılan istinaf yargılama gideri olan 85,70 TL başvuru harcı gideri ve 11,00 TL tebligat gideri ki toplam 96,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine 5-Davalı yanca yatırılması gereken karar ve ilam harcı 611,35 TL olmakla peşin alınan 155,00 TL nin mahsubu ile bakiye 456,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 6-Davalı yanca yapılan posta ve tebligat gideri ile başvuru harcı giderinin kendi üzerinde bırakılmasına 7-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 13/02/2020 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.