Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3922 E. 2020/273 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3922 Esas
KARAR NO : 2020/273 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY(KAPATILAN) 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/02/2017
NUMARASI : 2013/144 E. – 2017/23 K.
DAVANIN KONUSU: Faydalı Model Belgesi (Tazminat)
KARAR TARİHİ: 07/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin TPMK nezdinde kayıtlı 2007/3549 nolu “dikiş makinası otomasyon sistemi” başlıklı ve 2010/08681 nolu “merdane adım ayarını daha kolay ve hızlı yapmayı sağlayan delik ve kapak başlıklı” FM’lerin davalı tarafın FM’lere tecavüz oluşturacak kullanımı ve satışının yapıldığını, Bakırköy FSHHM’nin 2012/71 D.İŞ dosyasından tespit edildiğini bu nedenle tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti durdurulması ürünlere el konulması ve ürünlerin imhası her bir FM için 7.500,00 TL’den olmak üzere 15.000,00 TL maddi ve her bir FM için 25.000,00 TL’den olmak üzere 50.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Bakırköy FSHHM’nin 2012/71 D.İŞ dosyasından yapılan tespite ilişkin bilirkişi raporunun bağlayıcı özelliğinin bulunmadığını, dava konusu olan 2007/03549 ve 2010/8681 tescil nolu FM’lerin sektörde herkes tarafından bilinen yenilik unsuru taşımayan sistemler olduğunu, davanın reddini, davacının dayanağı olan 2007/3549 ve 2010/8681 tescil nolu FM’lerin yenilik özelliği bulunmadığından hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir. Karşı davada davacı vekilinin dava dilekçesinde; davalı adına TPE nezdinde tescilli 2007/03549 ve 2010/08681 nolu faydalı model belgelerinin yenilik ve sanayiye uygulanabilirlilik niteliğini taşımaması nedeniyle hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir. Karşı davada davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça müvekkili aleyhine 2007/03549 nolu faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü istemli İstanbul 1. FSHHM’nin 2007/315 E. 2010/134 K. sayılı hükmün kesinleştiğini belirterek, bu FM belgesi yönünden kesin hüküm nedeniyle, 2010/08681 nolu FM belgesi yönünden ise esastan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Bakırköy 2.FSHHM(‘nin 06.02.2017 tarihli 2013/144 E. – 2017/23 K.sayılı kararıyla; karşı davada; İstanbul 1.FSHHM’nin 2007/315 Esas 2010/134 Karar sayılı ilamında tarafların aynı olduğu göz önüne alındığında karşı dava konusu olan 2007/03549 nolu FM’e ilişkin yeni olmaması sebebiyle 3 ve 7 dışındaki istemlerin iptaline karar verilmiş olmakla, karşı davanın bu FM’lerinden kesinleşmiş karar olması, bilirkişi incelemesi ile dava konusu olan 2010/08681 FM belgesinin başvuru tarihi itibariyle yenilik vasfının taşıyıp taşıyamadığı hususunda yapılan incelemede, davalı karşı davacı tarafından yenilik unsuru taşımadığı konusunda herhangi bir delilinin mevcut olmadığı, bilirkişi heyetinin teknik bilgisine göre de yenilik unsuru taşıdığının beyan edildiği gerekçesiyle; karşı davada hükümsüzlük taleplerinin reddine karar verilmiştir. Asıl Davada; “davacının tecavüz edenin patent konusu buluşu kullanmakla elde edildiği kazanca göre tazminat hesaplanmasını talep ettiği, bilirkişi incelemesinde dava konusu FM’nin satışa etkisi satış yapılan makinalara katkısının belirlenerek FM’nin kullanılması sebebiyle makinanın değerindeki artışta değerlendirilip yapılan incelemede dava konusu 2007/03549 ve 2010/8681 başvuru nolu FM’lerin kopyalanması durumunda objektif olarak mümkün olmamakla satış bedellerinin %5 lik kısmının FM’lerden dolayı oluşmuş olan bir artı değer olabileceği belirtilmiş, bu %5 lik kısım üzerinden muhtemel kazanç hesaplandığında davalı tarafın elde ettiği kazancın 1.813,54 TL olduğu bildirildiği, bu kazancın her iki FM’nin kullanılması durumunda tespit edilmiş kazanç olduğu” gerekçesiyle, davalının davacı adına tescilli FMlere tecavüz nedeniyle davalı defterleri üzerinde yapılan incelemeye göre satışı değerlendirilerek 1.813,54 TL maddi tazminatın, davacı tarafından manevi tazminat talep edilmekle, FM’nin katkısı, satış payı ve satışa etkisi tarafların ekonomik durumları hak ve nesafet değerlendirildiğinde her FM’e tecavüzden 5.000,00 TL’den olmak üzere 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacı – karşı davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalı-karşı davacının 2007 yıllarında, davaya konu ürünler için lisans/distribütörlük anlaşması yapmak istediği gerekçesiyle müvekkili ile iletişime geçerek numune ürün istediğini, numuneleri taklit ederek tecavüz eylemlerine başladığını, noterden ihtar gönderdiklerini, -Bakırköy FSHHM’nin 2012/71 D.İŞ sayılı dosyası ile üç işyerinde yapılan tespitte müvekkilinin Faydalı Modelinin kullanıldığının tespit edildiğini, dava dışı … ve …. tecavüze konu malları, davalı karşı davacı … aldıklarının belirttiklerini, -14.11.2013 tarihinde yerinde inceleme yapıldığında, önceki tespit raporundaki makinaların şirkette bulunmadığı, çalışanların ürünün satıldığına dair bilgi verdiği ancak fatura ibraz edemediğinin tespit edildiğini, bu durumun davalının satışlarının bir kısmının faturasız gerçekleştiğini gösterdiğini, davalı defterlerinde yapılan tespitlerin eksik satış verilerine dayandığını, müvekkilinin zararının tam olarak tespit edilmediğini, -delil tespitinde müvekkilinin FM’ne tecavüz olduğunun tespit edildiğini, -tazminat hesabında davalının 2010-2011 yıllarına ait satışlarının bulunmadığını, -mahkemenin “FM’in satışa etkisi ve satışı yapılan makinalara katkısının belirlenmesi” amacıyla yeniden aldığı raporda “bu hususun objektif olarak değerlendirme imkanının olmadığının ve beyan edildiği %5 oranında soyut” bir oran belirlenerek müvekkilinin zararı 1.813,54 TL olarak hesaplanmışsa da; FM olmasa alıcıların bu makinaları almayacağını, FM ile getirilen fayda sayesinde dava konusu makinalarda diğer faydalarının yanı sıra işçi masraflarının da yerine makinadaki bu faydanın aldığını, bugün bir işçinin bir işverene bir yıllık brüt masrafının oluşturduğu maliyetin bile tek başına 1.813,54 TL den fazla olacağını, -mali incelemede, 2010-2011 yılları defterlerinin nazara alındığını, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak karar verilmesi, mahkeme aksi kanaatte ise davalının toplam kârı üzerinden teminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacı-karşı davalının tespit raporunda hukuki yararının bulunmadığını, raporun kesinleşmesinin de söz konusu olmadığını, -Karşı davada hükümsüzlüğü istenen Faydalı modellerdeki mekanizmaların sektörde herkes tarafından bilinen yenilik unsuru bulunmayan, davacı-karşı davalıdan önce başka ülkelerde de kullanılan bir mekanizma olduğu, yenilik unsurunun bulunmadığını, -müvekkilinin dikiş makinalarında kullanılan mekanizma ile davacı-karşı davalı tarafından kullanılan “Dikiş Makinası Otomasyon Sistemi” isimli mekanizmasının tamamen farklı olduğunu, davacı-karşı davalının mekanizmasının 4 hava pistonundan, müvekkilinin mekanizmasının ise iki adet hava pistonu ve iki adet ayrılan parçadan oluşan bir mekanizma olduğu, şekil ve işlevin istemlerin benzerlik ve ayniyetinin bulunmadığını, -kabul anlamına gelmemek üzere makinaların satışının çok düşük düzeyde olduğunu, maddi tazminat isteminin sübuta ermediğini, manevi tazminatında reddi gerektiğini, -bilirkişi raporunda yoksun kalınan kâr yönünden seçenek kullanılmadığından bilirkişi raporunda bu haktan vazgeçildiği değerlendirilmesi yapıldığını, hukuki dayanağı olmadan açılan davanın red edilmesi gerektiğini, objektif olarak kesin bir değerlendirme mümkün olmadığı belirtildiğinden bilirkişi tarafından faydalı model etkisinin % 5 kısım üzerinden hesaplanan miktarın taraflarınca kabul edilmediğini, müvekkilinin cihazları sattığı kabul edilse dahi bu cihazdan kaç adet ve ne kadara satıldığının, ne kadar kazanç elde edildiğinin ve kazanca etkisinin objektif olarak tespit edilemediğinden davacının iddiasını ispat edemediğini, -müvekkilinin tescilli … no’lu tasarım tescil belgelerine konu aparatları kullandığını, davacı tarafından kullanılan “Dikiş Makinası Otomasyon Sistemi” isimli mekanizmadan tamamen farklı olduğunu, -Bilirkişinin elde edilen kazancı hesaplarken dikiş makinasının tümüyle taklit olduğu yanılsamasıyla hareket ettiğini, bilirkişinin uzmanlık alanının ticari defter ve kayıtlar alanında olduğunu, makinaların üretim maliyetlerini hesaplamasının uzmanlık alanı dışında olduğunu, üretim maliyetlerinin çok boyutlu sektörel bilgi gerektiğini, -karşı davada 15 yıldır bu makinaların davacı-karşı davalı tarafından tescil edilen sistemi de ihtiva edecek şekilde başka firmalar tarafından ithal edildiğini, ilk derece mahkemesi tarafından yenilik unsuru yönünden gerekli araştırma ve inceleme yapılmadığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasını, asıl davanın reddini, karşı davanın kabulünü talep etmiştir. İstanbul 1.FSHHM’nin 2007/315 E. – 2010/134 E.sayılı kararıyla; karşı dava konusu 2007/03549 no’lu FM belgesinin 3 ve 7 dışındaki istemlerinin iptaline karar verildiği, kararın davacı vekiline 19.10.2010, davalı vekiline 05.11.2010 tarihinde tebliğe edildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği görülmüştür. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları:1.heyet raporunda; 03.05.2010 tarihli tespitle görülen ürün görsellerinin 2007/03549 no’lu ve 2010/08681 no’lu faydalı modellerin istemlerinin teknik incelemesine imkân verecek netlik ve ayrıntıda olmadığını, -Dava dosyasında ve bilirkişi heyetinin teknik bilgileri ışığında 2010/08681 no’lu FM’in yenilik unsuru taşımadığı yönünde herhangi bir delilin bulunmadığını beyan etmişlerdir. 1.heyet tarafından düzenlenen 02.04.2014 tarihli 1.ek raporda; davalı-karşı davacı adresinde 10.02.2013 tarihinde inceleme yapıldığı, şirket yetkilisinin 2012/71 D.İŞ dosyasına konu makinaların satıldığını beyan ettikleri görülmüştür.1.heyet tarafından düzenlenen 03.04.2015 tarihli 2.ek raporda; tespit mahallinde görülen ürün görselleri ile davaya konu FM belgeleri karşılaştırıldığında, tespit mahallinde görülen ürünlerin davaya konu FM’in koruma kapsamında tecavüz oluşturduklarını, beyan etmişlerdir. 27.07.2014 tarihli 2.Heyet raporunda; davalı-karşı davacı … Tic.Ltd.Şti.’nin imalatçısı olduğu tertibatların tamamının TR 2007 03549 no’lu ve TR 2010 08681 no’lu FM’in birebir aynı olacak şekilde benzeri olarak imal edildiklerini beyan etmişlerdir. 29/01/2016 tarihli mali müşavir bilirkişi raporunda; davalı ticari defterlerinin incelendiği; satış hesaplarının altında ürün gruplarına göre alt hesaplar kullanılmadığı, bu nedenle dava konusu cihazlardan kaç adet ve ne kadara satıldığı, satışı sunulan cihazlardan ne kadar kazanç elde edildiğinin tespit edilemediği, Davalı-karşı davacının satış faturalarının incelendiği, satış faturalarında … Makinası …. Motorlu ve kemer kesme valf takımı açıklaması ile satışa sunulduğunun tespit edildiği, 2012 yılında toplam 50.617,77 TL bürüt satış kârı elde ettiği, 14.346,98 TL faaliyet gideri düşüldüğünde 36.270,79 TL net kazanç elde edildiğinin beyan edildiği görülmüştür. Mali müşavir bilirkişi ile birinci heyette yer alan bilirkişilerden alınan 31.10.2016 tarihli heyet raporunda; 29.01.2016 tarihli rapordaki beyanla tekrar edilerek, dava konusu faydalı modellerin cihazın satışına olan net etkisinin objektif olarak belirlenemediği, hesaplamanın yeterli görülmemesi halinde BK 50 ve 51.maddelerine göre tazminatın belirlenebileceği beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E :Asıl davada; davacı adına tescilli TR 2007/03549 ve TR 2010 08681 numaralı FM belgelerine tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile önlenmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılması, maddi ve manevi tazminat , karşı davada; FM belgelerinin hükümsüzlüğünün talep edildiği, ilk derece mahkemesinin karşı davanın reddine, asıl davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verdiği taraf vekillerinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür.Karşı davacı vekilinin, karşı davaya yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; İstanbul 1. FSHHM’nin 2007/315 Esas-2010/134 Karar sayılı dosyasında tarafları aynı olup 2007 03549 numaralı FM belgesinin yenilik unsuru bulunmadığından, hükümsüzlüğü istemli dava açıldığı, yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilerek kesinleştiği , davaya konu 2010 08681 numaralı FM belgesinin hükümsüzlüğü davasında ise davalı karşı davacının,FM belgesinin yenilik unsuru bulunmadığını, sektörde herkes tarafından bilindiğini,başka ülkelerde daha önce kullanıldığını ileri sürdüğü anlaşılıyorsa da; iddialarını ispat eder şekilde yenilik giderici açıklama, belge ve delil sunulmadığı, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda da, bilirkişi heyetinin teknik bilgileri ışığında FM’in yenilik unsuru taşımadığı yönünde bir delilin bulunmadığını beyan ettikleri gözönüne alınarak, karşı hükümsüzlük davası yönünden davalı- birleşen davanın davacısı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır .Asıl davaya yönelik davacı istinaf başvurusunun incelenmesinde; davacı tarafın İstanbul 1. FSHHM’nin 2007/315 Esas sayılı dosyası içinde bulunan Bakırköy …. Noterliğinin 27 Kasım 2007 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı- birleşen davanın davacısı şirkete, … numaralı FM belgesinin ihlali ve tecavüze son verilmesinin ihtar edildiği, bu ihtar üzerine hükümsüzlük davası açıldığı, Bakırköy FSHHM’nin 2012/71 D.İş dosyasında; 03/05/2012 tarihinde yapılan tespitlerde üç ayrı adreste davalının üretimi olan Kansai marka dikiş makinası tespit edildiği ve makinalarda her iki FM belgelerine konu tertibatların kullanıldığının tespit edildiği görülmekle, 2007/03549 nolu FM belgesi yönünden ihtar tarihinden dava tarihine kadar 4 yıl 8 ay, 2010 08681 nolu FM belgesi yönünden tespit tarihinden itibaren 2 aylık ihlal süresi içerisindeki satışların hesaplamada dikkate alınması gerektiği, 29/01/2016 tarihli mali müşavir bilirkişi raporunda 11/07/2012 dava tarihinden sonraya ait faturaların (10/05/2012 tarihli 27.668,52 TL bedelli fatura dışındakiler) dikkate alındığı görülmüştür.İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava tarihinden sonraki tarihli satış faturalarının hesaplamaya dahil edildiği, 2010-2011 tarihli defterlerinin dikkate alınmadığı, maddi tazminat yönünden eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile karar verildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne , mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıdaki paragrafta tespiti yapılan ihlal tarihleri dikkate alınarak, tarafların ticari defter ve dayanak belgeleri üzerinde inceleme yapılarak, davacının yoksun kaldığı kar hesaplandıktan sonra karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Davalı-karşı davacı vekilinin asıl davada, maddi ve manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine mahkeme kararı eksik inceleme nedeniyle kaldırılmakla, bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-Davalı-karşı davacı vekilinin birleşen dava yönünden istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince REDDİNE, asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜNE ,2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, Bakırköy 2.FSHHM(‘nin 06.02.2017 tarihli 2013/144 E. – 2017/23 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 4-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,5-Davalı-karşı davacı taraftan alınması gereken 54,40 TL maktu istinaf harcının peşin alınan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,00 TL’nin tahsili ile hazineye irat kaydına, 6-İstinaf yargılama giderleri olarak; davacı-karşı davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 59,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine, 7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 07/02/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.