Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3921 E. 2020/272 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3921 Esas
KARAR NO: 2020/272 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY(KAPATILAN) 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2017
NUMARASI: 2016/35 E. – 2017/96 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına “…” ibareli ve logolu markalar bulunduğunu ve tanınmış marka niteliğinde olduğunu, davalı www…com alan adlı internet sitesinde alan adında müvekkili adına tescilli markanın kullanılarak sitenin müvekkili şirketli bağlantılı olduğu imajı yaratılmış olduğunu, internet sitesinin iletişim bilgilerinden sitenin davalı şirkete ait olduğunun tespit edildiğini, internet sitesi içeriğinde de marka hakkına tecavüzde bulunulduğunu, İstanbul 4. FSHHM nin 2015/105 D. İş sayılı dosyasından tespit ve tedbir kararı verildiğini, müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerin men’ine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, www…com alan adlı internet sitesinin erişimin engellenmesine, haksız rekabet eylemlerinin icrasında kullanılan her türlü tanıcı evrak, araç gereç, vasıtalara el konulmasına ve imhasına, kararın gazetede ilanına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap süresi geçtikten sonra; dava konusu internet sitesi ile müvekkili şirketin ilişkisi bulunmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bakırköy 2.FSHHM’nin 29.03.2017 tarihli 2016/35 E. – 2017/96 K.sayılı kararıyla; ” dava konusu internet sitesinin alan adı sahibinin gizli olduğu, erişim bilgilerinde tespit edilen telefon numarasının davalı şirket yetkilisi ve ortağı … adına kayıtlı olduğu, internet sitesi kullanımının davalı şirkete ait olduğu, davalının dava konusu internet sitesi alan adında ve sitenin içeriğinde davacı adına tescilli 2000/10974 nolu “… + şekil” ibareli , 2003/24983 nolu “… + şekil” esas unsurlu markası tescilli ticaret unvanının birebir aynısının davacıyla faaliyet konusu aynı alanda kullanmak suretiyle 556 sayılı KHK’nın 9, 61 TTK’nın 56 ve devamı maddeleri kapsamında marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu”gerekçesiyle, davalının davacı adına tescilli marka hakkına tecavüzün men’i ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, ww…com alan adlı internet sitesinin erişiminin engellenmesine, davalının, davacıya ait markayı tanıtıcı evrak araç ve gereçlerde kullanıldığına dair delil bulunmadığından buna ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin davanın kısmen reddine karar vermesine rağmen müvekkili lehine vekalet ücretine hükmetmediğini, -Mahkemenin sadece 15/01/2016 tarihli bilirkişi raporunu esas alarak karar verdiğini, alan adı sahipliği konusunda gerekli araştırma yapılmadığını, telefon numaraları ve bu numaraların kimlerin üzerine kayıtlı olduğunun kararda açıkça ve ayrıntılı bir şekilde yer almadığını, telefon numaralarının müvekkili şirkete ait olmadığını, internet sitesiyle de ilgisi ve bağlantısı bulunmadığını, müvekkili şirketin İstanbul Ticaret Odası sicil bilgilerinde kayıtlı telefon numaralarının … ve … olduğunu, -müvekkilinin yurtiçi ve yurtdışında eşya ve yolcu taşımacılığı yapan nakliye firması olduğunu, “…” ibareli markayı kullanmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin istinafa cevabında; başvurunun reddini istemiştir. İstanbul 3.FSHHM’nin 2015/105 D.İş sayılı dosyasında düzenlenen tespit raporunda; www…com alan adının 11 Kasım 2015 tarihinde tescil edildiği, alan adı sahibi bilgisinin gizlendiği, site içeriğinde kırmızı beyaz renkli “… Nakliyat” ibaresinin alan adı başlık kısmında ve “… evden eve nakliyat” ibaresinin içerikte kullanıldığının tespit edildiği, görülmüştür. Tespit raporundaki site içeriklerinden Çağrı Merkezi numarası … numaralı telefonun davalı şirketin tek ortağı ve yetkilisi … adına kayıtlı olduğu, www…com alan adlı web sitesi içeriğinde de aynı numaranın iletişim telefonu olarak yazıldığı görülmüştür. TPMK’dan celp edilen marka tescil kayıtlarından … başvuru numaralı, şekil + … ibareli markanın 35/37/39.sınıflarda … başvuru numaralı şekil + … AŞ. Lojistik Kargo Taşıt Servis ibareli markanın 04/12/35/37/39.sınıflarda şekil + … ibareli … başvuru numaralı markanın 39.sınıfta davacı şirket adına kayıtlı olduğu, görülmüştür.
G E R E K Ç E : Davacı vekilinin müvekkilinin tescilli … ibareli markalarının, davalı şirket tarafından alan adında ve web sitesinin içeriğinde kullanıldığından bahisle, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin meni, sonuçlarının ortadan kaldırılması, www…com alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verildiği, davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, davaya konu site ile müvekkilinin ilgisi ve bağlantısının bulunmadığını, alan adı sahipliği bilgilerinin yeterince araştırılmadığını, telefon numaralarının müvekkili ile ilgisinin bulunmadığını ileri sürdüğü anlaşılıyorsa da; davaya konu site içeriğinde yer verilen, Çağrı Merkezi telefon numarasının ( … ) , davalı şirketin resmi internet sitesi www…com alan adlı internet sitesinde de, iletişim telefonu olarak yer aldığı, Türk Telekom yazı cevabından bu telefon numarasının, davalı şirketin tek ortağı ve yetkilisi … adına kayıtlı olduğu, bu durumda mahkemenin davaya konu internet sitesi alan adı ile, site içeriğinde davalı tarafça, davacı markasının kullanılmasının, markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğine dair kabulünün yerinde olduğu, kanaatiyle, davalı vekilinin davanın esasına yönelik istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, müvekkili lehine reddedilen kısım yönünden vekalet ücretine hükmedilmediğini beyan ettiği; mahkemenin “Davalının, davacıya ait markayı tanıtıcı evrak araç ve gereçlerde kullandığına dair delil bulunmadığından, buna ilişkin talebin reddine ” karar verdiği, ancak hükümde davalı lehine vekalet ücretine hükmetmediği görülmekle, davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen muhafazası ile, davalı lehine davanın reddedilen kısmı yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 29/03/2017 tarihli, 2016/35 Esas-2017/96 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Davalı şirketin internet sitesinde dava konusu olan internet sitesindeki telefon numaralarının aynı olduğu, bu nedenle internet sitesi ile davalının bağlantıda bulunduğu anlaşıldığından, davalının davacı adına tescilli marka hakkına tecavüzün men’i ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, www…com alan adlı internet sitesinin erişiminin engellenmesine, -Davalının, davacıya ait markayı tanıtıcı evrak araç ve gereçlerde kullanıldığına dair delil bulunmadığından buna ilişkin talebin reddine, -Hükmün özetinin Türkiye çapında yayınlanan gazetelerden birinde yayınlanmasına, 3-İlk derece yargılaması yönünden; Alınması gerekli 54,40 TL harçtan, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile 25,20TL bakiye harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, -Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden, AAÜT uyarınca 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı üzerinden, AAÜT uyarınca 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -Davacı tarafça yapılan 29,20 TL ilk masraf, 5 tebligat 60 TL, 8 müzekkere 90,00 TL olmak üzere toplam 179,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf yargılaması yönünden; -İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine, -İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 24,30 TL (posta-teb-müz) masrafı olmak üzere toplam 110,00 TL’nin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,b)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan 11,00 TL teb-müz. giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 07/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.