Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3888 E. 2020/361 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3888 Esas
KARAR NO : 2020/361
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/03/2017
NUMARASI : 2014/1206 E. – 2017/187 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2014/1347 ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ticari ilişkisi neticesinde alacaklı bulunduğu … San. Tic. Ltd. Şti’den alacakları karşılığında … Ceyhan Şubesine ait 31/08/2014 keşide tarihli 60.000,00-TL bedelli ve 30/09/2014 keşide tarihli 100.000,00-TL bedelli 2 çek alındığını, müvekkili yine ticari ilişki çerçevesinde anılan çekleri ciro ederek malzeme alımı yaptığı … kargo ile gönderdiğini, ancak 12/06/2014 tarihinde … Kargo’ya … sıra nolu ambar teslim tesellüm fişi ile teslim edilen kargo evrakının 13/06/2014 tarihinde dağıtım esnasında kargo aracından çalındığını, çeklerin çalınması üzerine Adana 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/390 esas sayılı dosyası ile çek iptali davasının açıldığını, hırsızlık suretiyle müvekkilinin rızası hilafına elden çıkan çeklerden 30/08/2014 keşide tarihli 100.000,00-TL bedelli çekin … A.Ş. – …San. Dış. Tic. Ltd. Şti. – … tarafından ciro edilmek suretiyle neticesinde … tarafından bankaya ibraz edildiğini, çalınan işbu çeklerden 30/09/2014 keşide tarihli 10.000,00-TL bedelli çekin Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibine konu edilerek müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, ancak 31/08/2014 keşide tarihli 60.000,00-TL bedelli çekin icra takibine konu edilip edilmediğinin bilinmediğini, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili firmaların söz konusu çekin borçlusu olmadıklarının tespitini, takibe konu çekin iadesini, davalıların kötüniyetli olmasından dolayı kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …. Ltd ŞTİ vekili cevap dilekçesinde özetle; tebligatın usulsüz olduğunu, davacıların aktif dava ehliyeti olmadığını, davacılardan … Ltd. Şti.’in çeki borcuna karşılık dava dışı … isimli 3. Şahsa kargo ile gönderdiğini, buna ilişkin olarak menfi tespit ve istirdat davasını ancak 3. Kişilerin açmasının gerektiğini, esasa ilişkin itirazlarında ise, davacının dava dilekçesinde belirttiği üzere kıymetli evrak niteliğinde olan resmi belgeyi muhatabına adi kargo ile gönderdiğini, kargo şirketlerinin bu tür değerli gönderileri özel usullere tabi olarak nakil ve muhatabına teslim etmekte olduklarını, haber verilmeden adi gönderi olarak tasmil edilen bu tür kıymetli gönderilerden dolayı bir sorumluluklarının olmadığını, dava konusu çekin aralarında bulunduğu bir kısım çek müvekkili şirkete takip borçlusu …. A.Ş. Tarafınan satın alınan mallara karşılık verildiğini, sunulan belgeler çekin kargoda kaybolduğunun iddiasını ispatlayamadığını, dava konusu çeklerin bulunduğunu ispat eden hiç bir kabul edilebilir delil sunulamadığını, müvekkilinin dava konusu çekin meşru, haklı ve iyiniyetli hamili olduğunu, çekin zayi edilmiş (çalınmak suretiyle) olmasının müvekkilinin yetkili hamil olmasına engel teşkil etmediğini, davacı çek bedelini bankada bulundurmamakla temerrüte düşmüş ve hakkında icra takibi yapılmasına sebebiyet verdiğini, açıklanan nedenlerle davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere tazminat ödemesini ve davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN Davacı ….Şti vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin ticari ilişkisi neticesinde alacaklı bulunduğunu, … San. Tic. Ltd. Şti’den alacakları karşılığından … Ceyhan Şubesi’ne ait 31/08/2014 keşide tarihli, 60.000,00-TL bedelli ve 30/09/2014 keşide tarihli 100.000,00-TL bedelli 2 adet çek alındığını, müvekkili yine ticari ilişki çerçevesinde anılan çekleri ciro ederek malzeme alımı yaptığı … kargo ile gönderdiğini, ancak 12/06/2014 tarihinde … Kargo’ya … sıra nolu ambar teslim tesellüm fişi ile teslim edilen kargo evrakının 13/06/2014 tarihinde dağıtım esnasında kargo aracından çalındığını, hırsızlık suretiyle müvekkilinin rızası hilafına elden çıkan çeklerden 31/08/2014 keşide tarihli 60.000,00-TL bedelli çekin … A.Ş. – … – – …. Tic. Ltd. Şti. – … tarafından bankaya ibraz edildiğini, çalınan iş bu çeklerden 30/09/2014 keşide tarihli 100.000,00-TL bedelli çekin Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasından icra takibine konu edilerek müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, anılan çekten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ve çekin iadesi istemi ile Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1206 esas sayılı dosyasında menfi tespit ve çek iadesi davası açıldığının, davanın kabulüne, söz konusu 31/08/2014 tarihli 60.000,00-TL çekin davalıdan geri alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda özetle; “…ciro silsilesinde kopukluk olmadığı, davacının davalının kötüniyetle çeki iktisap ettiğini kanıtlamakla yükümlü olduğu, çeklerin kargoda çalındığı, davacı ile sonraki cirantalar arasında ticari ilişki olmadığının sabit olduğunu, UYAP ekranından yapılan incelemeye göre davalı …’e ait benzer mahiyette 35 sayfa ve 300’ün üzerinde gerek hukuk ve gerekse ceza davalarının olduğu ve davalı … ve … da bir şekilde bu dosyalarda bağlantısı olduğu, aynı şekilde 2015/682 Esas Sayılı dosyanında da benzer durumun söz konusu olduğu, kargoda çalınan çekin aynı yöntem ile davalı … in eline geçtiği, sadece davacısının farklı olduğu, davacıları farklı olan, ülkenin farklı yerlerinde kaybolan çeklerin genelde aynı cirantaların imzası ile …’in eline geçerek son hamil olarak bankaya sunulması, bu cirantaların şirket olması ve bu şirketlere ulaşılamaması hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi …’in iyi niyetini ortadan kaldıran organize bir durumun olduğunu göstermektedir. Nitekim …’in dava konusu çeki ne şekilde elinde bulundurduğu, … ile arasındaki ilişkiyi açıklayamaması ve … da bu konuda dosyaya herhangi bir beyan sunamamış olması ve … …’in amcasına ait bir şirket olması da hamilin kötüniyetli olduğunu kabulünü gerektirmektedir. Bu açıklamalar ışığında davalı hamilin kötüniyetli olduğu kabul edilerek davacı tarafın esas davasının kabulü ile, davacı tarafın … Ceyhan Şubesi … nolu, 100.000 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, çekin icra kasasında olması sebebiyle davacı tarafa iadesine karar vermek gerekmiştir. Birleşen davanın konusunu teşkil eden …, Ceyhan Şubesi, … nolu 60.000 TL bedelli çekin ise tedavülde olması ve çekin tedavül kabiliyeti nedeniyle iyi niyetli 3. Kişilerin korunması adına iadesine karar verilemeyeceği anlaşıldığından birleşen davanın reddine” şeklindeki gerekçe ile asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Asıl dosyada davalı … San. Dış Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf isteminde özetle; ciranta ve keşideci imzasını reddetmediği sürece çekten dolayı borçlu olmadığını ileri süremeyeceğini, imzaların bağımsızlığı ilkesi gereğince değerlendirme yapılması gerektiğini, davacı imzayı inkar etmediğinden hamile karşı sorumlu olmakla davanın reddi gerektiğini, gerekçeli kararda davacı ile sonraki cirantalar arasında ticari ilişki olmadığı belirtilmiş ise de; müvekkilinin davacı ile ticari ilişkisi mevcut olmayıp çekin … ticari ilişki gereği alındığını ve buna ilişkin fatura örneklerinin sunulduğunu, mahkemenin tarafların sunduğu delillerle bağlı kalarak değerlendirme yapması gerekirken HMK’nın 24,25, 26 maddelerine aykırı olarak kendiliğinden araştırmaya girmesi, delil olarak sunulmayan UYAP kayıtlarına gerekçede yer verilmesinin usule aykırı olduğunu, yargılama sırasında … şirketi yetkilisinin isticvabına karar verilmiş ise de; isticvap edilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin meşru ve iyiniyetli hamil olduğunu, eksik inceleme yapıldığını, birleşen dosya yönünden davanın reddedilmiş olmasına rağmen lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME: Asıl davaya konu 100.000YTL bedelli 30.09.2014 Tarihli, … seri nolu çekte; davacılardan ….. Ltd şti keşideci, davacı ….Ltd şti lehtar olup sırasıyla cirantalar; … AŞ, … İnş …Şti, … olarak yer almış, çekin ibrazından sonra ise … tarafından çek cirolanmıştır. Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında davalı … şirketi tarafından davacı şirketler ve davalı … ..AŞ aleyhine kambiyo senedine dayalı takip başlatılmış, takibin dayanağı dava konusu olan 100.000Tl bedelli çektir.Birleşen davaya konu çekte; …. keşideci olup 60.000Tl bedelli 31.09.2014 tarihli çekte …. lehtarı … cirantaları; …., ….Şti olup banka bilgilerine göre çekler … tarafından bankaya ibraz edilmiştir.
GEREKÇE Asıl dava menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup birleşen dava ise; çekin istirdatı istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı asıl davadaki davalı … şirketi vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta; ispat yükü davacı tarafta olup davanın niteliği gereği mahkeme, tarafların delilleri ile bağlıdır. Mahkemece birleşen dosya davalısı … aleyhindeki dosyaların UYAP sorgusu re’sen dosyaya eklenerek davalıların kötüniyetli olduğu kabulü ile karar verilmesi yerinde değildir. İstinaf aşamasında Dairemizce yapılan incelemede davacılar tarafından davalılar aleyhine yapılan şikayet yönünden Büyükçekmece CBS 2014/39017 Esas sayılı soruşturma dosyasının halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince TBK 74 maddesi gereğince ceza soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılması, keza davacının delil listesinde yer alan diğer dosya olan Bakırköy CBS 2014/37954 Soruşturma sayılı ve İstanbul CBS 2013/82415 Soruşturma sayılı dosyalarında karşılıklı yetkisizlik kararı verildiği görülmekle ilgili ceza soruşturma dosyasının da celbi ile değerlendirme yapılması gerekliyken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır. Kabul edilen istinaf istemi dikkate alındığında davalı vekilinin sair istinaf istemleri yönünden inceleme yapılmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenle HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince davalı ….Ltd Şti vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davalı …..Ltd Şti vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, 2-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/03/2017 gün ve 2014/1206 Esas, 2017/187 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,4-İstinaf aşamasında davalı tarafça yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 22,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 107,70 TL’nin davacıdan alınarak istinafa başvuran davalıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 13/02/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.