Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3869 E. 2020/293 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3869 Esas
KARAR NO: 2020/293
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/12/2016
NUMARASI: 2014/271 2016/764
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, tarafların 01/06/2013 tarihli sözleşme ile ibralaştığını, buna göre davalının müvekkili aleyhine başlatılmış tüm icra takiplerinden feragat edeceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalının kötüniyetli olarak ibra edilen dosyadan yeniden haciz talep ederek haksız menfaat temin etmeye çalıştığını, müvekkilinin davalı ile aradaki sözleşmeye güvenerek dava konusu taşınmaz üzerindeki tedbirleri bulunan davalardan feragat ettiğini, ayrıca davalının müvekkilinden hiçbir alacağı kalmadığına dair 25/02/2014 tarihli taahhütnameyi de verdiğini belirterek müvekkili aleyhine yürütülmekte olan icra dosyası nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirketi temsilen …; davacının 01/06/2013 tarihli sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşmenin 6.maddesindeki kira bedellerinin hiçbir şekilde ödenmediğini, bu nedenle dava konusu takip dosyasından hak ve yetkilerini kullandıklarını, 25/02/2014 tarihli taahhütnamede ifade edildiği şekliyle davacının sözleşmeye konu taşınmazı devretmek üzere bulduğu dava dışı şirketin kendi iradesiyle taşınmazı almaktan vazgeçtiğini, dolayısıyla yetkilisi olduğu şirkete olan borç ve yükümlülüklerin tekrar davacı üzerinde kaldığını, bilahare bu taşınmazın İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile alacaklı … Bankası A.Ş tarafından icra yoluyla satıldığını, davacının hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davalının davacı aleyhine açılmış tüm takip ve davalardan feragat etmesinin Tuzla ilçesinde bulunan fabrika binası ve arsasının mülkiyetinin davalıya terkedilmesi şartına bağlandığı, davalının feragat taahhüdünü taşınmazın üçüncü bir kişiye devrolması şartı ve/veya davacının kira borcu ödemesi şartıyla verildiğine dair sözleşmede hüküm bulunmadığı, davalının dayandığı 25/02/2014 tarihli taahhütnamede icra takiplerinden taşınmazın üçüncü kişiye devredilmesi halinde feragat edileceğine dair bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle davalının savunmasına itibar edilmediği, davalı yanın bu yükümlülüklerini yerine getirmediğine dair bir savunma yapılmadığı, 01/06/2013 tarihli sözleşme gereğince davalının dava konusu takibe devam etmesinin mümkün görünmediği gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacının davalıya takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, kararı davalı şirket yetkilisi istinaf etmiştir. Davalı şirket yetkilisi istinaf sebebi olarak; mahkemenin sehven yanlış bir karar verdiğini, cevap dilekçesi ve eklerinin incelendiğinde kararın bozulması gerektiğini, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkatli bir şekilde incelenip değerlendirilmediğini, mahkemenin de rapor gibi yanlış hüküm kurduğunu, rapora karşı verdikleri dilekçenin incelenerek kararın davacı aleyhine bozulmasını istemiştir. UYAP ortamında İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … esas (eski nosu: …) sayılı dosyasının incelenmesinde; davalının, davacı aleyhine 09/08/2012 tarihinde 28.000,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam 29.180,60 TL’nin tahsili için kira sözleşmesine dayalı olarak icra takibi başlattığı, alacaklı vekilinin 16/07/2013 tarihinde dosya borcundan feragat ediyoruz şeklinde beyanda bulunduğu, 02/06/2014 tarihinde ise davalı şirket yetkilisinin alacağın kesinleştiğinden bahisle tahliye ve haciz talebinde bulunduğu, yine davalı şirket yetkilisinin 06/06/2014 tarihinde davacı borçluya ait malların haciz ve muhafazasını istediği görülmüştür. Taraflar arasındaki 01/06/2013 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; konusunun davacının davalıya olan borçlarının tasfiyesine yönelik olduğu, buna göre davalının İstanbul, Tuzla, … Mahallesindeki fabrika binası, ofis binası ve arsasını inançlı işlemle davalıya devrettiği, toplam borcun 7.250.000,00 TL, taşınmazın bedelinin ise 5.500.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, ayrıca davalının fabrikadaki 19 adet makine üzerindeki hacizleri fekkedeceği, yine davacı aleyhine başlattığı icra takiplerinden (numaraları bilinmeyip de işbu sözleşme tarihine kadar takibe geçilmiş tüm dosyalar) feragat edeceği, işlemlerin sırasının 8.maddede düzenlendiği, buna göre öncelikle taşınmazın tapu kaydında bulunan 19 adet makine üzerindeki hacizlerin fekkedileceği ve davalı tarafından tüm takiplerden feragat edileceği, yine davacı ve … tarafından davalıya açılmış tüm takip ve davalardan feragat edileceği ve aynı anda davalı tarafından davacı, … ve … aleyhine açılmış tüm takip ve davalardan feragat edileceğinin düzenlendiği, 9.maddede ise 17/12/2012 tarihli belgedir başlıklı … tarafından verilen, yine 17/12/2012 tarihli … tarafından imza edilen ve taraflarca imza edilen 17/12/2012 tarihli protokollerin feshedildiği ve ortadan kaldırıldığının hükme bağlandığı, 11.maddede ise; taşınmazın borcundan mahsup edilmesi kayıt ve şartıyla davalının mülkiyetine devredilmesi, kayıt altına alınan borç ödendiği takdirde mülkiyetin davacıya iade edileceğinin kayıtsız ve şartsız olarak kabul edildiği görülmüştür. Dosyada bulunan 25/02/2014 tarihli taahhütnamenin davalı şirket yetkilisi … tarafından düzenlendiği ve içeriğinde 25/02/2014 tarihi itibariyle … A.Ş’ye devrettiği taşınmazın devir karşılığı davacı ile … ve …’den herhangi bir alacağı kalmadığı, uhdesinde bulunan çek ve senetlerin iade edileceği, ibranamenin tamamen serbest iradesiyle verildiğinin yazıldığı, ayrıca belge altında davalı şirket yetkilisinin kaşesinin yer aldığı görülmüştür. Tuzla Tapu Sicil Müdürlüğü’nden gelen yazıda; sözleşmede bahsi geçen taşınmazın … Bankası adına kayıtlıyken … A.Ş’ye 26/09/2014 tarihinde satıldığı, teferruat hanesinde 19 adet makinenin yer aldığı görülmüştür. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda; sözleşme hükümleri gereğince davalının davaya konu takibe devam edemeyeceği yönünde kanaat belirtildiği görülmüştür. Davalı şirket yetkilisince rapora karşı verilen 05/05/2016 tarihli dilekçeyle itiraz edildiği, bilirkişinin taraflı davrandığı, mahkemece adil bir şekilde karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının UYAP ortamında incelenmesinde; dava dışı … Bankası tarafından davalı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla toplam 3.420.875,00 TL’nin tahsili için icra emri gönderildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Taraflar arasında 01/06/2013 tarihli sözleşmenin imzalandığı tarafların kabulündedir. Söz konusu sözleşme gereğince davacı taraf, davalıya olan borçlarının bir kısmına karşılık bir taşınmazı davacıya devretmiştir. Sözleşmenin 8.maddesinde; tarafların yapacakları işlemlerin sırası düzenlenmiş olup buna göre davalının öncelikle taşınmazda bulunan makineler üzerindeki hacizleri fekkedeceği ve davacı aleyhine başlattığı icra takiplerinden feragat edeceğinin hükme bağlandığı, davalı tarafın taşınmazın kendilerine devredilmediği yolunda bir savunmasının bulunmadığı, kaldı ki taşınmazın davalı aleyhine başlatılan bir icra takibinde satıldığı ve davalının borcundan mahsup edildiği, öte yandan davalının savunmasında belirttiği ödenmeyen kira bedellerinin bulunduğu hususunun 01/06/2013 tarihli sözleşmenin ve bu davanın konusu olmadığı, ayrıca 01/06/2013 tarihli sözleşmenin 9.maddesinde; daha önceki protokollerin feshedildiği ve ortadan kaldırıldığının hükme bağlandığı, yine davalı tarafça yeniden talepte bulunulan dava konusu İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … Esas (Eski numarası … Esas) sayılı icra dosyasında davalı alacaklı tarafından 16/07/2013 tarihinde dosya borcundan feragat ediyoruz şeklinde beyanda bulunulması karşısında davalı şirket yetkilisinin istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Ne var ki dava, menfi tespit davası olup nispi harca tabi davalardan olduğu halde davanın kabulü nedeniyle Harçlar Kanunu uyarınca hüküm altına alınan tutar üzerinden nispi karar ve ilam harcı alınmasına karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde maktu harçla yetinilip fazladan yatırılan peşin harcın davacı tarafa iadesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bu husus re’sen bağlamında dairemizce gözetilerek kararın kaldırılması cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı şirket yetkilisinin istinaf taleplerinin REDDİNE, ancak re’sen bağlamında HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/12/2016 tarih, 2014/271 Esas, 2016/764 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Davanın kabulü ile; davacının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, 3-Alınması gereken 1.993,32 TL harçtan, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 498,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.494,97 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 77,00 TL posta gideri, 498,35 TL peşin harç ve 650,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.225,35 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 5-Davacı lehine belirlenen 3.501,67 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf aşaması yönünden davalı taraftan alınması gereken 1.993,32 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.961,92 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 7-Davalı şirket yetkilisi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 8-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 9-Taraflarca hem ilk derece, hem istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.07/02/2020