Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3867 E. 2020/287 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3867 Esas
KARAR NO: 2020/287
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/03/2017
NUMARASI: 2016/767 2017/284
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğan 24.500 TL’lik cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davanın haksız olarak itiraz ettiğini takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacı ile bir kısım villaların PVC imalat ve montaj işi hususunda anlaştıklarını davacının 17/05/2016 tarihli … numaralı irsaliyede belirtilen ürünleri teslim ettiğini başkaca ürün teslim etmediğini, diğer ürünlerin teslim edeceğini söyleyerek 10.500 TL avans aldığını davacının ayrıca dava dışı kişilerden malzeme alacağını söyleyerek değişik tarihlerde bu kişilere havale yapmasını istediğini dekontları dilekçe ekinde sunduğunu ancak davacının hem teslim hem de montaj işini tamamlamayarak toplam bedelin fatura ettiğini eksik kalan işler için başka bir firmayla anlaştığını davacının faturayı muhasebecisine gönderdiğini muhasebecinin işlerin yapılıp yapılmadığı konusunda bilgisi bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; davacının ticari defterlerinde davalıdan 24.500,12 TL alacağı göründüğünü davalının cevap dilekçesi ekinde sunduğu eksik kalan işleri yaptırdığını ileri sürdüğü firmanın fatura içeriği incelendiğinde davacının fatura içeriği ile aynı olduğunun anlaşıldığı davalının eksik kalan işleri başka bir firmaya yaptırmış olsaydı ikinci faturanın malzeme bedeli kadar düşük olması gerektiği davalının davacı tarafından düzenlenen irsaliyedeki malzemeleri teslim aldığı buna göre davalının satıma konu malları eksik aldığını ispat edemediği, davalının yemin deliline dayanmadığı gerekçeler ile davanın kabulüne karar verilmiş kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; tarafların cari hesaplarındaki farklılıkların göz ardı edildiğini müvekkiline ait cari hesap ekstresinin istenmediğini ve incelenmediğini, davacının düzenlediği faturanın kayıtlarda olmadığını, raporun hatalı olduğunu, bilirkişinin incelemesinin fiyat üzerinden yaptığını, iki fatura arasında miktar bazında inceleme yapılsaydı ikinci firmanın işi kaldığı yerden devam ettirdiğinin görüleceğini, mali müşavirden değil inşaat mühendisinden rapor alınması gerektiğini, cevap dilekçesinde belirttikleri şahitlerinin dinlenmediğini, mahkemenin varsayımlar üzerine ve hatalı olarak hazırlanan rapora göre karar verildiğini, defterlerinin göndermek için talep ettikleri sürenin dikkate alınmadığını fatura gönderip icra takibi başlatmanın son zamanlarda yapılan en büyük dolandırıcılıklardan biri olduğunu, faturanın davalının sözleşmeli muhasebecisine teslim edildiğini, muhasebecinin işin ne kadarının yapıldığını bilmediğini, müvekkilinin sözleşmeye dayalı ve kısıtlı süreli bir iş olması nedeniyle fiyatın yüksekliğine bakmadan işi bir başka firmaya verdiğini mahkemenin bu hususu göz ardı ettiğini bildirmiştir. Davacı tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında 24.500 TL alacağın tahsili için 01/07/2016 tarihinde davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borcunun olmadığından bahisten borca ve fer’ilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu, takip dayanağı olarak faturadan kaynaklı cari hesap alacağı gösterildiği görülmüştür. Davacı tarafından davalıya düzenlenen faturanın 26/05/2016 tarihli ve 35.000,12 TL içeriğinin PVC malzemeleri olduğu görülmüştür. Cevap dilekçesi ekinde, dava dışı … Ltd. Şti. tarafından davalıya düzenlenen 20/07/2016 tarihli 34.312,82 TL bedelli fatura ile davalı tarafından … isimli şahsa 1680 TL, davalı tarafından … isimli şahsa 3500 TL havale dekontlarının sunulduğu ayrıca davacının davalıya düzenlediği 17/05/2016 tarihli … numaralı sevk irsaliyesinin sunulduğu içeriğinde … kasa gri 200 metre … kanat gri 400 metre yazılı olduğu ve teslim alan isim ve imzasının yer aldığı görülmüştür. Davacı tarafından sunulan replik dilekçesinde …’in ödemeyi kabul etmeyip davalıya iade ettiği …’nın ise müvekkilince tanınmadığını bildirmiştir. Yargılama sırasında alınan 04/01/2017 tarihli mali müşavir raporunda inceleme yönünden davalı taraf gelmediğinden davalı defterlerinin incelenemediği, davacının 2016 işletme defterinin açılış tasdikinin bulunduğu davacının işletme defterinde davalıdan 24.500,12 TL alacaklı görüldüğü davalının cevap dilekçesi ekinde sunduğu dava dışı firmanın düzenlediği fatura ile davacının fatura içeriğinin aynı olduğu davacı faturasının tüm işleri kapsadığı davalının eksik işleri başka bir firmaya yaptırsaydı, ikinci faturanın malzeme bedeli kadar düşük olması gerektiğini zira davalının irsaliyedeki malzemeleri teslim aldığını beyan ettiğini ve dosyadaki evraklardan teslim aldığının anlaşıldığını, davalının eksik işleri yaptırsaydı, teslim aldığı malzemeleri tekrar almayacağı davacının davalıdan 24.500,12 TL alacaklı olduğu yolunda görüş bildirdiği görülmüştür. Davalı vekili bilirkişi raporuna itiraz etmiş teslim edilen malların adet, niteliklerinin ve müvekkilince eksik kalan işin tamamlanması için belgeler ve yapılacak olan keşifle anlaşılacağını bildirmiştir. Mahkemenin 21/02/2017 tarihli celsede davalının keşif talebini reddettiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalıya mal sattığını, ancak bedelinin bir kısmının ödenmediğini idda etmiş, davalı taraf ise davacının bir kısım ürünleri teslim ettiğini, kalan ürünleri ise teslim etmediğini ve işini tamamlamadığını, eksik kalan iş nedeniyle başka bir firmayla anlaştığını savunarak davanın reddini savunmuştur. Davalı taraf, hem icra takibine itirazında, hem de cevap dilekçesinde tüm malların teslim edilmediğini savunmuştur. Dolayısıyla somut olay bakımından malların tamamının teslim edildiğinin ispat külfeti davacı taraftadır. Davalı taraf cevap dilekçesi ekinde … numaralı irsaliyeli sunmuş olup söz konusu irsaliyede iki tür mal bulunduğu görülmüştür. Öte yandan davacı tarafından düzenlenen faturada ise 6 tür mal bulunduğu görülmüştür. Ayrıca ispat külfeti az önce de değinildiği üzere davacı tarafta olup davacının da delilleri arasında davalı defterlerine dayanıldığı, yine davalı tarafın bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, mahkemece gerektiğinde keşif kararı verilebileceğini de belirttiği gözetilerek, mahkemece davalı defterleri de incelenerek davacının düzenlediği faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davalı defterlerinde söz konusu ticari ilişki konusundaki kayıtların da değerlendirilmesi ve gerektiğinde mahallinde keşif de icra edilerek ve tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/03/2017 tarih, 2016/767 esas, 2017/284 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği üzere araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 24,30 TL posta gideri olmak üzere toplam 110,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.07/02/2020