Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3864 E. 2020/290 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3864 Esas
KARAR NO: 2020/290
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/03/2017
NUMARASI: 2015/35 2017/179
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında 08/06/2011 tarihli sözleşme imzalandığını, davalının sözleşmeye aykırı davrandığını ve ticari ilişkiden doğan cari hesap borcunu ödemediğini, davalının müvekkilinin isim ve logosunu kullanma hakkını 5 yıl süreyle almış olup 5 yıllık süre dolmadan satış noktasını 17/06/2014 tarihinde müvekkilinin muvafakati olmaksızın kapattığını ve böylelikle sözleşmenin 1.maddesini ihlal ettiğini, yine son kullanma tarihi 13/06/2014 olan 8 paket çiğköfte ürününü şoklayarak muhafaza edip daha sonra çözdürerek satışını yaptığını, insan sağlığını doğrudan tehdit eden bu durumun tutanakla tespit edildiğini, bu durumun sözleşmenin 14.maddesine aykırı olduğunu, yine sözleşmenin 15.maddesinde belirtilen ürünlerin saklanması koşullarına aykırı davranıldığını, ayrıca 9.madde de belirtilen konsepte aykırı olarak köpük tabak kullandığını, bu nedenlerle davalıya ihtarname çekilerek sözleşmeye aykırılığın giderilmesinin istendiğini, öte yandan davalının 13/06/2014 tarihinden itibaren müvekkiline hiçbir sipariş geçmediğini, bu yönden de sözleşmeye aykırı davranışı bulunduğunu, ayrıca 4.100,00 TL cari hesap borcunu da ödemediğini, bu nedenlerle sözleşmenin 17/06/2014 tarihli ihtarnameyle tek taraflı ve haklı olarak feshedildiğini ve davalıdan 50.000,00 TL cezai şart ile 4.100,00 TL cari hesap borcunun ödenmesinin istendiğini, ancak davalının borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket adına tasfiye memuru … imzasıyla verilen cevap dilekçesinde; davacının herhangi bir alacağı bulunmadığını, davacının sözleşmeyle üstlendiği işi yerine getirmediğini, müvekkilinin firmanın isim hakkına zarar gelmemesi bakımından canla başla çalıştığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerine göre davalıdan 4.100,06 TL cari hesap alacağının bulunduğu, sözleşmenin üçüncü maddesinde ödemelerin irsaliyeli faturanın teslimi anında banka veya kredi kartıyla yapılacağının belirtildiği, buna göre davalının sözleşmenin 3.maddesini ihlal ettiği, yine davalının davacıya gönderdiği 16/06/2014 tarihli mail mesajında ve 08/07/2014 tarihli ihtarnamede işyerini başka adrese taşımak üzere kapatmış olduğunu bildirdiği, buna göre sözleşmenin 1.maddesine aykırı davrandığı, dolayısıyla sözleşmenin 23.maddesindeki 50.000,00 TL’lik cezai şart ödeme yükümlülüğü altına girdiği, ancak söz konusu cezai şartın miktarının davalının iktisaden mahvına sebep olacağı gerekçesiyle cezai şarttan %50 oranında tenkis yapılması cihetine gidildiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabul , kısmen reddine, davalının itirazının kısmen iptaliyle takibin 29.100,00 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, kararı davalı şirket yetkilisi istinaf etmiştir. Davalı şirket yetkilisi istinaf sebebi olarak; mahkemenin yeterli inceleme yapmadığını, firmanın sözleşmede belirtilen adres dışında faaliyette bulunmadığını, mesaj çekmenin bir işi yaptığı anlamına gelmeyeceğini, dolayısıyla marka ve logonun başka yerde kullanıldığı gerekçesinin gerçek dışı olduğunu, firmalarının başka hiçbir yerde faaliyette bulunmadığını, ayrıca ekte sundukları ticaret sicil gazetesinin 24 Temmuz 2014 ve 31 Temmuz 2014 ile 7 Ağustos 2014 tarihli nüshalarında şirketin tasfiye ilanlarının bulunduğunun görüleceğini, sözleşmenin süresinin 5 yıl olup şirketin ödediği bedel karşılığı isim hakkını 5 yıl kullanacak olduğunu, sözleşmenin 2.maddesinde sözleşmenin feshi veya satış noktasının kapatılması halinde isim ve logo kullanım bedelinin iadesinin istenemeyeceğinin hükme bağlandığını, firmanın 2000 yılından 2014’e kadar dürüstlük ve ticari ahlaka uygun olarak hareket ettiğini, 2012’de 14.168,00 TL, 2013’de 33.409,00 TL, 2014’de ise 82.955,00 TL zarar ettiklerini, bu nedenle ticari faaliyetlerine son verdiklerini, zarar eden bir şirket için niçin tabelayı indiriyorsun, faaliyetine devam etmenin doğru olmadığını, ticaret yapmanın bir hak olduğu gibi bırakmanın da bir hak olduğunu, dolayısıyla tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını, 4.100,00 TL cari alacak dışında borçları bulunmadığını, 4.100,00 TL borç için 52.464,00 TL ödemek zorunda bırakılmalarının adil olmadığını bildirmiştir. İstinaf dilekçesi ekinde sunulan Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi fotokopilerinden; davalı şirketin tasfiye halinde olduğu, tasfiye memuru olarak şirket müdürü …’nın atandığı, tasfiyeye ilişkin 1, 2 ve 3.ilanların yapıldığı, ayrıca kurumlar vergisi beyannameleri fotokopilerinin sunulduğu görülmüştür. Davacı tarafından 11/07/2014 tarihinde İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında 50.000,00 TL cezai şart alacağı, 4.100,00 TL cari hesap alacağı olmak üzere toplam 54.100,00 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı şirket yetkilisinin Ankara İcra Dairelerinin yetkili olduğu ve borcun bulunmadığından bahisle yetkiye ve borca itiraz ettiği, ayrıca borcun zamanaşımına uğradığının da ileri sürüldüğü görülmüştür. Davacı tarafından davalıya gönderilen 17/06/2014 tarihli ihtarname ile işyerinde 12/06/2014 tarihinde yapılan kontrolde son kullanma tarihi 13/06/2014 olan 8 paket ürünün şoklanarak muhafaza edildiği ve ürünlerin çözdürülerek satışının yapıldığının tespit edildiği, ayrıca dolap sıcaklık ölçümlerinin yapılmadığı ve 4.100,00 TL cari hesap borcunun bulunduğunun tespit edildiği, sözleşmenin bu nedenlerle haklı olarak feshedildiği, 54.100,00 TL’nin 7 gün içinde ödenmesinin istendiği görülmüştür. Dosyada bulunan 12/06/2014 tarihli tutanaktır başlıklı belge fotokopisinin incelenmesinde; Bahçelievler Şubesi’ne yapılan denetimde 13/06/2014 son kullanma tarihi 8 paket ürünün şirkete sorulmadan şoklandığı ve çözdürülerek tezgaha alınıp halk sağlığını tehdit eden uygulamalarda bulunulduğu, ayrıca -18 ve +4 muhafaza dolaplarının sıcaklık ölçümlerinin yapılmadığının tespit edildiği, işbu tutanağın … (Gıda Mühendisi) , … ve … tarafından imza altına alındığının belirtildiği görülmüştür. Davacı tarafından davalıya gönderilen 16 Haziran 2014 tarihli mailde …’ya hitaben; dükkanın kapatılması halinde sözleşmenin ihlal edilmiş sayılacağı, bu nedenle sözleşmenin feshedildiği ve 50.000,00 TL cezai şart ödeneceğinin sözleşmede yazılı olduğunu, bu nedenle gerekli hassasiyetin gösterilmesinin istendiği görülmüştür. … tarafından davacıya gönderilen 16 Haziran 2014 tarihli mailde; 17/06/2014 tarihi itibariyle faaliyetlerini sonlandırdıkları yolunda beyanda bulunduğu görülmüştür. Davalı şirketin genel vekaletname ile yetkilendirilen vekili … tarafından davacıya gönderilen 08/07/2014 tarihli ihtarname ile; işyerinin aşırı kira artışı, satışların düşüklüğü ve giderlerin karşılanamaması gibi zorunlu nedenlerle başka bir yerde faaliyet göstermek amacıyla 17/06/2014 tarihinde kapattığı, sözleşmenin 21.maddesi uyarınca şirketin marka ve logosunu başka bir adreste kullanma konusunda müsaade edilmesi talebinin bulunduğu görülmüştür. Taraflar arasındaki 08/06/2011 tarihli sözleşme fotokopisinin incelenmesinde; 5 yıl süreli olarak davalıya isim ve logo kullanım hakkının verildiği, ödemelerin üçüncü madde uyarınca faturanın teslimi anında banka veya kredi kartıyla yapılacağı, önceki güne ait ödemeler yapılmadığı takdirde yeni siparişlerin teslimatının yapılmayacağı, 14.maddede çiğköftenin 6,7,8 ve 9.aylarda en fazla 2 gün, diğer günlerde 3 gün stoklanabileceği, 17.maddede isim ve logonun belirtilen adreste faaliyette bulunmak üzere verildiği, 21.maddeye göre şirketin yazılı muvafakati olduğu halde isim ve logo kullanım hakkının başka bir yere taşınabileceği, 23.madede sözleşmenin herhangi bir maddesinin işletmeci tarafından ihlali halinde 50.000,00 TL cezai şart ödeneceğinin ve sözleşmenin feshedileceğinin hükme bağlandığı, adres değişikliğinin 3 gün içinde bildirilmesi gerektiğinin 24.maddede hükme bağlandığı, 25.maddede ise İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığı görülmüştür. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda; davacının usulüne uygun tutulmuş defterlerine göre davalıdan 4.100,06 TL alacağı bulunduğu, davalının bu borcu inkar etmediği, dolayısıyla cçari hesaptan davacının alacaklı olduğunun kabulü gerektiği, 12/06/2014 tarihli tutanakta davalının 8 paket ürünü şirkete sormadan şokladığı, böylece halk sağlığını tehdit ettiği, dolap sıcaklık ölçümlerinin de yapılamadığının tespit edildiği belirtilmiş olup sözleşmenin 14.maddesindeki hükmün ihlal edildiğinin kabulü gerektiği, davacının 17/06/2014 tarihli ihtarname ile 4.100,00 TL alacağını istediği halde davalının borcun varlığını inkar etmediği, buna rağmen borç halen ödenmediğinden sözleşmenin 3.maddesinin ihlal edildiği, ayrıca davalının 08/07/2014 tarihli mailde işyerini başka bir yere taşımak için kapattığını beyan ettiğinden bu durumun sözleşmenin 1,17 ve 21 .maddelerinin ihlali niteliğinde bulunduğu, buna göre davacının 50.000,00 TL cezai şart isteme hakkının bulunduğu, ayrıca bu cezai şartın davalının iktisaden mahvına sebep olacağı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, franchise sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart ile cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Davacı taraf, davalının sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle sözleşmeyi feshettiklerini ve sözleşme gereğince oluşan cezai şart alacağı ile cari hesap alacağının tahsilini istemiştir. Davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Dosyada bulunan 12/06/2014 tarihli tutanakta davalı işyerinde yapılan denetimde son kullanma tarihi 13/06/2014 olan 8 paket ürünün şirkete sorulmadan şoklandığı ve çözdürülerek tezgaha alınıp halk sağlığını tehdit eden uygulamalarda bulunulduğu, ayrıca -18 ve +4 muhafaza dolaplarının sıcaklık ölçümlerinin yapılmadığının tespit edildiği belirtilmiş olup söz konusu tutanağın davalı tarafın vekili … tarafından imzalandığı anlaşılmıştır. Söz konusu tutanakla tespit edilen bu durum sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğinden davacı tarafından sözleşmenin feshi haklıdır. Öte yandan davalı taraf 16 Haziran 2014 tarihli mailde; 17/06/2014 tarihi itibariyle faaliyetlerini sonlandırdıkları yolunda beyanda bulunmuştur. İlk derece mahkemesince sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği şeklindeki kabulü yerindedir. Bu yöne ilişkin davalının istinaf talepleri yerinde değildir. Ancak dosya içeriğinden davalının zarar etmesi ve söz konusu işletmeyi işletmekte kendisi için bir fayda kalmadığı, zaten işletmenin de kapatıldığı anlaşıldığından, işletmenin büyüklüğü ile faaliyet alanı gözetildiğinde, mahkemece yapılan cezai şarttan %50 oranındaki tenkis dairemizce yeterli görülmemiş olup anılan gerekçelerle cezai şarttan %80 oranında indirim yapılmasının hak ve nesafet ölçülerine daha uygun olduğu kanaatine varılmış olup bu yönden davalı şirket yetkilisinin istinaf talebinin kısmen kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı şirket yetkilisinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/03/2017 gün, 2015/35 Esas, 2017/179 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasındaki davalı itirazının kısmen iptaline, takibin 14.100,00 TL üzerinden kaldığı yerden devamına fazlaya ilişkin talebin reddine, 4-Takibin 10.000,00 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren yasal faiz, 4.100,00 TL lik kısmına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, 5-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.820,00 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 6-Alınması gereken 963,17 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 653,85 TL peşin ve 270,05 TL icra veznesine yatırılan harç olmak üzere toplam 923,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 39,27 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 7-Davacı tarafından yatırılan 653,85 TL peşin harç ile 270,05 TL icra veznesine yatırılan harç toplamı olan 923,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8- Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 1.369,00 TL’nin cezai şarttan takdir indirimi yapılması nedeniyle tamamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-Davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 11- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 12-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 13-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.07/02/2020