Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3860 E. 2020/292 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3860 Esas
KARAR NO: 2020/292
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/05/2017
NUMARASI: 2016/50 2017/129
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Alım Satım)
KARAR TARİHİ: 07/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine kambiyo senedine özgü yolla icra takibi başlattığını, bu senedin müvekkiline teslim edilen ürünlere karşı verildiğini, davalıdan satın alınan ürünlerle ilgili müvekkiline uygulanan iskonto oranının düşük olmasından dolayı müvekkil elindeki ürünlerini satamadığını, ayrıca müvekkiline teslim edilen ürünleri büyük çoğunluğunun raf ömrünün tamamlanmış ürünler olduğunu, konuyla ilgili davalıya 05/08/2016 tarihli ihtarname gönderildiğini, ancak davalının cevabi ihtarname ile ürünleri teslim almayacağını bildirdiğini belirterek müvekkilinin takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dosya borcunun tamamen ödenerek infaz edildiğini, davacının iskonto oranlarının düşük olduğuna dair iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, tarafların tacir olup basiretli davranmaları gerektiğini, faturaya süresinde itiraz edilmediğini, ürünlerin raf ömrünün dolduğu, bazı ürünlerin son kullanma tarihinin geçtiği ve bazı ürünlerde de CE damgası olmadığına dair tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, … beyaz baret ürünün son kullanma tarihinin üretim tarihinden itibaren 5 yıl olduğunu, yine … ipli kulak tıkacı ürününün ise son kullanım tarihinin üretim tarihinden itibaren 5 yıl olduğunu, ayrıca … kaynak duman maskesi ürününün ise üretim tarihinin ambalaj kutusunda ya da içinde yer alan kullanım kılavuzunda yer aldığı, bu ürünlerin son kullanım tarihinin de 07/11/2019 olduğunu, ayrıca ürünlerin CE yönetmeliğine tabi olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; davacının tacir olup iskonto oranlarıyla ilgili iddiasının yerinde olmadığı, öte yandan ürünlerde bulunduğu belirtilen ayıpların açık ayıp niteliğinde olup 6102 Sayılı TTK’nun 23/c maddesi gereğince 2 gün içerisinde ayıbın satıcıya ihbar edilmesi gerektiği, teslim tarihinin fatura tarihi olup faturanın 29/02/2016 tarihli olduğu, ihbarın ise 05/09/2016’da yapıldığı, buna göre süresinde ayıp ihbarı bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, TBK’nun 223.maddesine göre alıcı, devraldığı malın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz gözden geçirmek ve ayıp görürse bunu uygun bir sürede bildirmek zorunda olduğunu, ancak olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp varsa bu hükmün uygulanmayacağını, bu ayıbın sonradan bulunduğu anlaşılırsa hemen bildirilmesi gerektiğini, müvekkilinin … ürünleriyle ilgili uygulanan iskonto oranlarının düşük kalmasından dolayı satış yapamadığını, ürünlerin çoğunun raf ömrünün tamamlanmış olduğunu, bunu satışların iade yapılmasıyla öğrenildiğini ve bunun öğrenilir öğrenmez 05/08/2016 tarihli ihtarname ile davalıya bildirildiğini, davalının ise malları teslim almayacağını bildirmesi üzerine Körfez Asliye Hukuk Mahkemesi’nde delil tespiti yaptırdıklarını, mahkemenin gerekçesinin hatalı olduğunu, aslolanın iyiniyet olduğunu bildirmiştir. İcra takip dosyasının fotokopisinin incelenmesinde; davalının, davacı ve dava dışı şahıslar aleyhine 29.000,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam 32.133,59 TL’nin tahsili için 17/08/2016 tarihinde Körfez icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığı, takibin dayanağının çek olduğu, çekin ön yüzünün tam olarak okunamadığı görülmüştür. Davacı tarafından Körfez 1.Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/26 D.İş sayılı dosyasında davalı aleyhine delil tespiti yaptırıldığı, delil tespiti sırasında rapor hazırlayan bilirkişi raporunda; tespit isteyenin fiyatların fahiş olduğunun tespitini talep etmiş ise de, piyasada aynı ürünün fiyatlarının değişken olabileceği, serbest piyasa fiyatlarının geçerli olduğu, tarafların tacir olması sebebiyle bu hususta görü şbelirtilemeyeceği, tespit konusu faturadaki bazı ürünlerin karşı tarafın satış yaptığı tarihlerde dikkate alındığında, son kullanım tarihlerinin geçmiş, bazı ürünlerin geçmemiş, bazı ürünlerin de CE belgesinin olmadığı, bazı ürünlerin ise son kullanım tarihinin belirlenemediği belirtilerek son kullanım tarihi geçen ürünlerin bedelinin 6.681,02 TL, son kullanım tarihi belli olmayan ürünlerin bedelinin ise 631,36 TL, CE belgesi olmayan ürünlerin bedelinin ise 2.742,60 TL olduğu yolunda görüş belirtildiği, davalı vekilince tespit raporuna itiraz edildiği görülmüştür. Davalı tarafından davacıya düzenlenen faturanın 29/02/2016 tarihli olduğu görülmüştür. Davacı tarafından davalıya gönderilen 05/08/2016 tarihli ihtarname ile; malların raf ömrünün geçtiği ve iskonto oranlarının düşük olduğundan bahisle ürünlerin iade alınamsının ve 29.000,00 TL bedelli çekin iade edilmesinin istendiği, davalı tarafından gönderilen cevabi ihtarnamede ise, ihtarnameyi ve ekinde gönderilen faturayı kabul etmedikleri yolunda beyanda bulunduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf, davalının müvekkiline uyguladığı iskonto oranlarının düşük olduğu, ayrıca eldeki ürünlerin büyük çoğunluğunun raf ömrünü tamamlamış ürünler olduğunu iddia etmiştir. Davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Davacı tacir olup ticaretine ilişkin bütün eylem ve işlemlerinde basiretli davranması gerekir. Davalıdan mal aldıktan sonra davalının uyguladığı iskonto oranlarının düşük olduğunun ileri sürülmesi, basiretli tacir kavramıyla bağdaşmaz. Dolayısıyla bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Öte yandan davacı tarafça ileri sürülen ayıp hususları ilk derece mahkemesince kararda isabetle belirtildiği üzere açık ayıplardır. Dolayısıyla açık ayıpların 6102 Sayılı TTK’nun 23/c maddesi uyarınca 2 gün içerisinde davalı satıcıya bildirilmesi gerekir. Dosya içeriğinden davacının süresinde ve usulüne uygun bir şekilde ayıp ihbarında bulunduğu hususu kanıtlanamamıştır. Zira satıma konu fatura tarihi 29/02/2016 olup davacı taraf ilk olarak 05/08/2016 tarihli ihtarname ile durumu bildirmiştir. Dolayısıyla davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.07/02/2020